Savaşlarda kadınlar ve strateji

"Yaşlandıkça doğruyu söylemekte daha özgürüz!" Claude Sarraute

Perspektif
9 Ağustos 2023 Çarşamba

Armen Korkmaz

Geçtiğimiz günlerde Sara Yanarocak, travma uzmanı Helen Epstein'in Holokost kurtulanı annesi Franci Rabinek Epstein'in 45 yıl önce birçok faktörün etkisiyle ilgi görmeyen ve yayınlanmayan  anılarını yeniden gözden geçirerek ve önemli kabul edildiğinin altını çizerek ‘Franci's War: A Woman's Story of Survival’ adıyla yayınlandığının haberini paylaştı. 

Epstein'in savaş zamanı yaşadıklarına ilişkin tüm gelecek savaşlarda kadınlara pusula olabilecek nitelikteki tabu olmaksızın, ‘otosansür’süz ve müstehcen addedilen anılarının önemi maalesef 1970'lerin ortalarında hiçbir yayıncı tarafından fark edilemedi. 

Elbette o sıralarda travmaları tetikleyeceği endişesiyle savaşlarda seks ve cinsel şiddet, kadınlara hem karşı hem de kendi taraflarından cephe gerisinde biçilen zorlu roller ve o yönlü hatıratlar savaşı ve verdiği acıyı unutmak isteyen okuyucular tarafından da görülmek ve bilinmek istenmiyorlardı.

Başka bir yönden, "Hayatta kalanlar, çocuklarının ve torunlarının kendilerine ne olduğunu bilmesini istemedikleri için, cinsellik hakkında konuşmadı" diyordu, ‘Doğum, Seks ve İstismar: Kadınların Sesi Altında Nazi Yönetimi’ kitabının yazarı Beverley Chalmers.

Sustukları o yıllarda utanç duyulası şeyler olarak görüyorlardı kadınlar yaşadıklarını. Tabii mağdurun utanç içinde bir yaşam sürmemesi gerektiği, savaşlarda seks ve cinsel şiddettin asıl uygulayıcılarının onu yaşamaları gerektiği de henüz bilince çıkarılmış bir durum değildi o vakitler. Belki günümüzde bile bu farkındalık #metoo hareketiyle ancak sağlanabilmiş oldu. Uluslararası isimlerle ortaya çıkan cinsel taciz ve cinsel saldırıya karşı bir hareket olan #metoo, suçluları açık seçik işaret ederek kadınları yaşam boyu karanlığa boğan sırlarından bir parça da olsa arındırmış oldu. 

Vietnamlı, Nankingli, Bosnalı Kadınlar sustu.

Ermeni Kadınlar #DersiminKızları sanki tarihler iç içe geçmişçesine ve aralarında sözbirliği etmişçesine susmayı yeğledi. Ezidiler ise bir parça konuşabildi; çoğu hâlâ kayıp ve esir edildikleri grupların ellerinde tutuluyorlar ve şansa izlerine rastlanabilirse eğer, yaşayan aile üyeleri tarafından ancak satın alınarak özgürlüklerine kavuşabiliyorlar. Ve günümüz farkındalığı öyle olumlu gelişmelere sebebiyet verdi ki, işgal ve saldırı sonucu tutsak edilen kadınlardan kurtarılabilen ‘Ezidi Kadınlar’ ailelerine, eski eşlerine hiç suçluluk hissetmeyerek ve utanç duymayarak dönebiliyor.

Cinsel saldırılara maruz kalmış insanlarda konuşabilmenin ve suçlu hissetmemenin iyileştirici etkisinden azade gördüğüm en önemli şey, yaşamı kutsayarak ve güçlüklerle mücadele ederek hayatta kalmış olmalarıdır. 

Holokost kurtulanı Franci Rabinek Epstein, yazılı hatıratında savaşların ve yerel çatışmaların devam ettiği dünyamızda kadınlara çok açık yüreklilikle ve dürüstlükle hayatta kalma strateji ve taktikleri veriyor (Cinselliğin önemi, cinsiyetin avantaj ve dezavantajları ve savaş yönelimli mesleki teknik bilgilerin yararlığı hakkında). 

Franci, kaotik savaş halinde dahi, tutsakların edilgen oldukları halde bir cinsel faaliyetlerinin olduğunu, kamplardaki kadınların aynı cinsiyetten insanlarla ilişkiye girdiklerini; ayrıca kendilerinin ve annelerinin hayatta kalmalarına yardımcı olmak için cinselliği kullandıklarını gözlemledi. 

Günümüzde Ukrayna-Rusya Savaşı hemen başlangıcında diğer savaşlardaki tutumlardan farklı bir şekilde, Ukraynalı kadın ve çocuklar derhal Avrupa ülkelerine gönderildi. Suriye için de benzer bir yol izlendi diyebiliriz. Tüm bu önlemler sonucunda kadınlar savaş temelli gelişen seks ve cinsel şiddetten korunmuş oldu.

"Franci'yi Birkenau'da ölümden kurtaran şey hızlı düşünmesiydi. Bir seçim sırasında mesleğini terzilik yerine elektrikçi olarak ilan etmeye karar verdi. Beklenmedik şekilde başarılı oldu ve Franci ile Kitty Temmuz 1944'te yaklaşık 500 kadınla birlikte Kuzey Almanya'daki 85'ten fazla toplama kampından oluşan bir ağın parçası olan Hamburg'daki Dessauer Ufer kampına transfer edildi."

"Franci, mühendis babasından öğrendiği temel elektronik bilgilerini; telefon hatlarını döşemek, kabloları onarmak ve kampın yeni bölümlerine elektrik vermek için kullanabildi."

Dünyanın birçok yerinde kadınlar, savaş halinde oldukları durumlarda varlıklarını tehdit eden erkekler karşısında kimi içgüdüsel, kimi tamamen stratejik ve teknik bir savunmayla hayatta kalmayı başarabiliyor, iyi ki. Soylarını kırmak için uzanan elleri ve soğuk bedenleri, varlıklarını çağlar boyu devam ettirebilmek için vakarla ve şehvetle sarabiliyorlar. Hem bunu onların metalden yapılma silahlarına karşı, kendi ‘ateşten’ yapılma bedenleriyle ‘savaşarak’ yapıyorlar. 

Ve "Erkekler regl olsaydı sorunlarını her filmde izler, her kitapta okurduk" diyen  ‘The Worst Person in the World’ün yirmili yaşlarındaki Julie'sından cesaretle, "Erkekler her durumda varlıkları tehdit altındayken (savaş da dahil) hayatta kalmak için tüm gizil güçlerini kullanır ve hemcinsleriyle öğretileri ışığında dayanışma içinde olurlardı ve onları sanat ve edebiyat yoluyla yaygınlaştırmaktan da herhangi bir rahatsızlık duymazlardı" derim.  

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün