Elul ayı, Yahudi geleneğine göre ´Yamim Noraim- Ulu Günler´, Roş Aşana- Yom Kipur için hazırlandığımız, her zaman yaptığımızdan daha yoğun olarak kendi içimize dönüp içsel hesaplaşmamızı -heşbon anefeş yaptığımız dönemin başlangıcı ve tarihteki yeri itibarıyla İlahi Sevgi, Merhamet ve Affediliş ayıdır. Bu yıl Elul ayının başı-Roş Hodeş Elul, 17 Ağustos Perşembe ve 18 Ağustos Cuma günleridir.
Tora’da ayların başı olarak adlandırılan Nisan’dan başlandığında Elul, yılın altıncı ayıdır. Roş Aşana ayı olan Tişri’den başlandığında ise Elul yılın on ikinci ve son ayıdır. Yahudi takvimindeki diğer ayların adı gibi, “Elul, Babil'deki 70 yıllık sürgünden İsrail'e dönen Yahudilerle geldi” veya “birlikte döndü”. Elul ayı ‘Tanrı’ya Dönüş’ veya ‘Tövbe’ ayı olduğu için buradaki ‘ile döndü’ ifadesi özellikle önem taşır.
Elul, her yıl Yüce Kutsal Günler -Yamim Noraim’e hazırlanmamız için verilen ayın adıdır:
Tanrı her an dünyayı izliyor ve her zaman bizim O’nun Yolu’na dönüşümüzü bekliyor olsa da Yahudi geleneğine göre Tanrı, Elul ile başlayan 40 günlük süreçte bizim için daha ulaşılabilir konumdadır.
Bu yıl Elul ayının başı-Roş Hodeş Elul, 17-18 Ağustos günleri.
Hazırlık-Neden gerekli?
Güney Afrika Ortodoks Sinagogları Birliği Başhahamı R.Dr. Warren Goldstein, Elul ayındaki hazırlığın önemini şöyle anlatıyor.
“Elul, Roş Aşana'dan önceki aydır; bu nedenle Roş Aşana için hazırlık ayıdır. Roş Aşana, son derece önemli ve etkili iki gündür. Bunlar, yargılama ve iç gözlem, yaratılışın amacı ve hayatımızın amacı üzerine düşündüğümüz günlerdir. Böyle derin bir deneyim öncesinde yapacağımız spiritüel hazırlık, bu dönemin potansiyelinden olabildiğince faydalanabilmemize yardımcı olur. Elul ayı da bununla ilgilidir. Elul, sadece Roş Aşana için değil, Yom Kipur için ve aradaki 10 gün (Aseret Yemei Teşuva) için de bir hazırlık zamanıdır.
Bilgelerimiz, anlamlı bir hayat yaşamamız için hazırlığın önemine dikkat çeker. Tanrı'nın İsteğiyle uyumlu, erdemli bir hayat yaşamak hazırlık gerektirir. Böyle bir hayat yaşamak, yani sürekli bir hazırlıkla yaşanan bir hayat, sürekli bir farkındalık gerektirir. Neler olup bittiğinden habersiz bir şekilde hayatın akışında oradan oraya sürüklenmeden, hayat amacımızı dikkate alarak, eylemlerimizi nasıl biri olmak istediğimize ve hayatta nereye gitmek istediğimize göre yönlendirerek yaşamamızı gerektirir.”
Zehirut - Watchfulness - Dikkatlilik, uyanıklık
Ramhal olarak bilinen Rav Moşe Hayim Luzzatto tarafından yazılan, manevi gelişim ve yükselişin klasik eserlerinden Mesillat Yeşarim (Doğruların Yolu), ilerlememize, kendimizi ve etrafımızı yükseltmemize yardımcı olabilecek manevi başarı seviyelerini bir merdivenle anlatır. Merdivenin başlangıç noktası, Ramhal'ın öz-farkındalık ve farkındalıkla yaşamak anlamına gelen zehirut-watchfulness-dikkatlilik, uyanıklık dediği kavramdır. Zehirut-dikkatlilik, kişinin tüm eylemlerinde kendisine düşen büyük sorumluluğun farkına varmasıdır. Dikkat-Zehirut kelimesi, Zohar-parlayan ışık kelimesinden gelir. Dolayısıyla dikkatli, uyanık olmak, insanın bütün eylemlerine ışık tutmaktır. Dikkatli olmayan biri, karanlıkta alışkanlık haline gelmiş üzerine düşünülmemiş, revize edilmemiş davranışların karanlığında yürür.
Ramhal, hayatı ‘savaşa doğru koşan bir at gibi’ yaşayan insanlardan bahsederken bu benzetmeyi yapan Peygamber Yeremya'dan alıntı yapar: “Savaşta seğirten at gibi herkes kendi yoluna gidiyor” (8:6). “Bir süvari hücumunda, etraflarında olup bitenlerin farkında olmayan, ama anın çılgınlığına kapıldıkları için yine de doludizgin koşan atları hayal edin. Bu şekil savrularak değil, farkındalıkla yaşamalıyız ve Elul, bu farkındalık durumuna geri dönmemiz için bize bir hatırlatma olarak gelir - bu nedenle, Elul ayı, Roş Aşana'ya hazırlığımız için çok önemlidir.”
Farkındalık
Farkındalık, dikkatli bir iç gözlem ve ne yaptığımıza dair öz-farkındalıkla yaşamakla ilgilidir. Bir Yahudi’nin, sabah gözünü açtığı andan başlayarak herhangi bir şey yerken/içerken, seyahate çıkarken, hatta tuvalet ihtiyacını giderdikten sonra yatana kadar gün içinde faydalandığı her nimete özel edilen dualar, kişinin sürekli farkındalık içinde yaşamasına yardımcı olur. Bu farkındalık dünyayı ve üzerindekileri Yaratan ve Yaratmaya devam edenin Kim olduğunun, her an Kim’in karşısında durduğumuzun, Kim’in benzeyişinde yaratıldığımızın ve hayatımızı buna layık olacak şekilde yaşamamız gerektiğinin farkındalığıdır.
Şema ve Amida’ya hazırlık
“Bunlar iki önemli mitsvadır. Şema'da, Tanrı'yı Kralımız olarak kabul ederiz ve O'nun otoritesini hayatımızda kabul ettiğimizde, Tanrı'ya inanılmaz bir yakınlık anı yaşayabiliriz. Dua, kırılgan bir durumda ve O'na karşı derin bir duygusal bağ içinde yüreklerimizi Tanrı'ya döktüğümüz bir zamandır. Bu iki mitsva, Şema ve Amida’yı söylediğimizde gerçekleşir. Ancak dua kitabımız Sidur, Şema ve Amida’yı alelacele söylemeyeceğimiz şekilde yapılandırılmıştır. Öncesinde bu dualara spiritüel olarak hazırlık süreci vardır. Sabah kutsamalarını söyleriz, ardından Mezmurlar Kitabı'ndan ve Tanah'ın diğer yerlerinden Tanrı ve O'nun büyüklüğü hakkında övgü ve derin düşünceler içeren sözlerle dolu özel bölümleri dile getiririz. Bu pesukei dezimrah -şarkı dizeleri- bizi Şema ve Amida’nın hissettireceği duyguların yoğunluğuna hazırlar.
Aynı zamanda her hafta Şabat’a hazırlanırız, bunu sadece pratik olarak, yani yemek ve ev hazırlığı şeklinde değil, daha ziyade, hazırlıklarımız aracılığıyla zenginleştirilen Şabat deneyiminin kutsallığını içselleştirebilmek için, kendimizi zihinsel, duygusal ve fiziksel olarak hazırlama süreci şeklinde yaşarız. Bu nedenle Şabat dualarını başlatan -ve Mezmurlar Kitabından alınan- dualara Şabat’ı karşılama, alma anlamına gelen Kabalat Şabat denir. Şabat'a öylece girmiyoruz, Şabat'ı karşılamaya hazırlanıyoruz.”
Elul ayına hazırlanırken
“Spiritüel deneyimleri içselleştirebilmek ve bunlardan en iyi şekilde faydalanabilmek için hazırlık yapmamız gerekir. O halde Elul ayına doğru huşu içinde, bilinçle ve Roş Aşana'ya hazırlanmak için verdiği fırsatın farkında olarak yaklaşırken, nelere odaklanmalıyız? Bilgelerimiz Elul ayının Şir Aşirim/Ezgiler Ezgisi'ndeki şu dizeye tekabül ettiğini öğretiyor: "Ben sevgilim içinim ve sevgilim de benim için." İbranice'de Ani ledodi v'dodi li pasuğunun kelimelerinin ilk harfleri Elul'un harflerini oluşturur. Yani Elul, bizim Tanrı'ya olan sevgimiz ve O'nun bize olan sevgisi ve Tanrı'ya olan yakınlığımız hakkındadır. Ve Elul hazırlığının önemli bir kısmını da Tanrı ile olan bu yakınlığımızı hissedebilmek oluşturur.
Rav Simcha Zissel Ziv (Kelm Alter'i-Kelm’in bilge kişisi) bunu Roş Aşana ve Yom Kipur’da söylediğimiz ünlü duaya bağlar: “Avinu Malkeinu /Babamız, Kralımız.” Tanrı, ilk olarak sevgi ve yakınlıkla bağlantıda olduğumuz Babamızdır. Ancak bundan sonra O, bizi yargılayan Kralımızdır. Yani O, Kralımız olmadan önce, Babamızdır. Rav Zissel Ziv, Tanrı tarafından yargılanma deneyimini benimsemeden önce, Tanrı tarafından seviliyor olma deneyimini benimsememiz gerektiğini açıklıyor.
Tanrı’nın yaptığı her şey nihayetinde bizi sevdiği ve bizim için en iyisini istediği içindir. Bir ebeveyn nasıl çocuğunu sever ve onun için en iyisini isterse, Tanrı da bizi sever ve için en iyisini ister. Roş Aşana’ya, Tanrı'nın bize sevgisine ve bizim Tanrı'ya sevgimize derinden bağlı olarak girelim. O zaman yargılama, iç gözlem ve teşuva sürecimiz çok daha güçlü olabilir.
Elul, tarihsel olarak, Moşe'nin Yom Kipur'da dağdan ikinci tablet setini indirmesiyle sonuçlanan altın buzağı günahının affedildiği zamandı. Tanrı tarafından duaların kabullenme zamanı, Tanrı’ya yakınlaşma zamanı, fırsat zamanı ve hazırlık zamanıydı.
Bilgelerimiz bu günleri ‘yemei ratson /kabul günleri’ olarak tanımlar. Tanrı'ya özellikle yakın olduğumuz ve dualarımızın, teşuvamızın ve iç gözlemlerimizin Tanrı tarafından daha kolay kabul edildiği bu dönemdir. Aslında, Roş Hodeş Elul'dan Yom Kipur'a kadar uzanan tüm dönem bir kabullenme zamanıdır. Bu nedenle, bu yıl Roş Aşana'ya dikkatlice hazırlanmak için zaman ayırırken, bunun cennetin kapılarının bizim için sonuna kadar açık olduğu bir zaman olduğu gerçeğini aklımızda tutalım. Bu fırsatı Tanrı ile, Tanrı’nın yarattıkları ile gerçekten bağlantı kurmak için ve Babamız, Kralımız Avinu Malkeinu tarafından sevgi ve kabul ile sarmalanmak için kullanalım.”
Kısa kısa Elul Ayı
İsmi: Yahudi takvimindeki bütün ayların bir manası olduğu gibi, Elul isminin bir anlamı da ‘geri dönmek’tir. Bu ‘geri dönüş’ hem 70 yıllık Babil sürgünü sonunda İsrail topraklarına dönen Yahudileri, hem de pişmanlık duyup Tanrı Yolu’na dönen İsrailoğulları’nı simgeler.
Elul kelimesi ilk olarak Tanah’ta Neviim/Peygamberler Kitabında, Nehemya Kitabında geçer. “Surların onarımı elli iki günde, yirmi beş Elul’da bitti” (6: 15).
Çıkış yeri: Elul ayının ilk günü-Roş Hodeş Elul’de Moşe Rabenu İsrailoğulları’nı affetmesi için Tanrı’ya yakarmak üzere üçüncü kez Sina Dağına çıkar. Bu arada İsrailoğulları da kendilerini manevi açıdan geliştirmeye çalışarak, kalplerinin derinliklerinden gelerek dua ederek, şofar çalarak teşuva yapar ve Tanrı’ya dönerler. Roş Hodeş Elul’den 40 gün sonra Yom Kipur’da Moşe Rabenu elinde ikinci On Emir levhalarıyla Sina Dağından indiğinde İsrailoğulları altın buzağı günahından dolayı affedildiklerini anlarlar. Elul ayından başlayan ve Yom Kipur’a kadar süren 40 gün, tüm zamanlar için ilahi rahmet ve affetme ayı olarak kabul edilir.
Ne yapılır? Elul ayının ana temaları arasında; Kralımız Tanrı’nın bu ay her zamankinden daha yoğun bir şekilde halkının içinde, halkının arasında olması, Teşuva-Tefila-Tsedaka, özür dilemek ve affetmek, mezuza ve tefilinlerin kontrol edilmesi, Teillim okunması, dualara 27. mezmurun eklenmesi, sabaha karşı yapılan Selihot duaları ve bu duaların temelini oluşturan Tanrı’nın On Üç Merhamet Özelliği’ni sayabiliriz. Tanrı’nın On Üç Merhamet Özelliği /Midot Arahamim, Tora’da şöyle belirtilir: “Aşem, Aşem, Tanrı, Merhametli, Lütufkar, Öfkesini Geciktiren, İyilikte Cömert, Gerçek, İyilikleri bin nesil için hatırda tutar, bile bile, kasıtlı işlenen günahları ve dikkatsizlikle işlenen günahları affeder, temizler” (Şemot 34:6-7).
Bugün için mesajı: Biz de aynen atalarımızın yaptığı gibi, Elul ayından Yom Kipur’a kadar uzanan kırk gün boyunca normal zamanlarda yaptığımızdan daha bilinçli olarak içimize dönelim, geçtiğimiz seneyi masaya yatıralım. Neleri başardık, neleri farklı yapabilirdik onları düşünelim, sene içindeki manevi gelişimimizi gözden geçirelim, gelecek sene için hedeflerimizi ve niyetlerimizi tespit edelim. Etrafımızdakilere karşı yapmış olduğumuz hatalar, kırdığımız, ihmal ettiğimiz kişiler için onlarla irtibata geçerek bunu samimiyetle onarmaya çalışalım, bize bu şekilde yaklaşanları kalbimizde affetmeye çalışalım. Tanrı’ya karşı yaptığımız hatalar için de bizi affetmesi için Tanrı’ya dua edelim. İçtenlikle hem birbirimize hem de Tanrı’ya yakınlaşmanın, ilişkileri onarmanın yollarını arayalım. Ve bu şekilde Moşe Rabenu zamanından beri, ilişkilerin düzeltildiği, birbirimizle, Tanrı ile ve kendimizle daha yakınlaştığımız özel bir dönem olan İlahi rahmet ve affetme ayı Elul’un potansiyelinden en iyi şekilde faydalanalım. Sonraki adımda da Elul ayı ile başlayan bu içe dönüş ve kendini sorgulama, ilişkileri düzeltme ve kuvvetlendirme alışkanlığını sadece bu döneme değil, hayatımızın bütününe yaymaya çalışalım.
Elul Ayı ve Önemi, Felsefesi, Elul Ayında Kişisel Gelişim Egzersizleri, Kaderimizi Belirleyen Ay:
Not: Yazıda kısa bir özet olarak verilmiş olan bilgiler, okuyucuya bu konular hakkında fikir vermek amacıyla El Gid Para El Pratikante (Gözlem), aish.com, https://reformjudaism.org, ou.org, https://rabbibarbara.com/, chabad.org, https://traditiononline.org/, https://www.asthespiritmovesus.com/, jewishunpacked.com, dafyomireview.com sitelerinden derlenerek hazırlanmıştır. Cemaatlerin farklı gelenekleri ve uygulamaları olabildiği için Bayramlar ve özel günler hakkında en doğru ve detaylı bilgiler için, cemaatin kendi Rabi’lerine başvurması gerekir.
Yazı, konu hakkında bulunabilecek sayısız değerli yorumdan sadece sınırlı bir bölümü içermektedir.
*Katkıları için Rav İzak Peres’e teşekkür ederiz.