Geçtiğimiz cumartesi akşamı İsrail’de 34. haftasını tamamlayan protestolar ülkenin birçok şehrinde geniş katılımla devam etti.
İlk protestolar saat 19.30’da Netanyahu'nun resmi konutu yakınında başladı. Kudüs’teki konutun önünde toplanan binlerce kişi, yargı reformuna karşı olduklarını belirterek meşaleler yaktı.
Tel Aviv'de ise her cumartesi olduğu gibi, Kaplan Caddesindeki gösterilere on binlerce kişi katıldı.
‘Son Zamanlarda Ufku Gördün mü’ Örgütü, hükümetin Arap toplumunda yaşanan suçlar için ihtimamını protesto etmek amacıyla ana sahneye doğru düzenlenen yürüyüşe katıldı. Ardından, Arap halkın yerleşim merkezlerinden biri olan Tira’nın Belediye Başkanı Mamoun Abd al-Hay dokunaklı bir konuşma yaptı:
"Hükümet polisi zayıflatıyor, eğitime ayrılan bütçeyi donduruyor, sokaklarımızda kan akıyor ve İsrail hükümeti ne yapıyor? Son zamanlarda durum vahim: Polisin dağıtılması, eğitime ayrılması gereken bütçelerin durdurulması... Ben, 15 yıldır belediye başkanıyım, Arap toplumu bu kadar yıldan beri ayrımcılık ve yoksulluk çekmiyor ama şu an en kötü hükümeti yaşıyoruz. Hükümet, okulları ve toplum merkezlerini güçlendirmek yerine zayıflatıyor."
Daha sonra protestonun liderlerinden Prof. Shakma Bresler söz aldı. Prof. Bresler, "İsrail Devleti'nin ikinci bağımsızlık savaşının tam ortasındayız. Netanyahu ve çevresindeki aşırıcı grubun yaydığı yalanların aksine hepimiz gerçeği biliyoruz. Anketler İsrail kamuoyunun yüzde 80'inin sağ, liberal, merkez ve sol olduğunu gösteriyor. Diğer taraf ise yüzde 20'den az bir kesim ve bu kesim halka mesih diktatörlüğünü koyan karanlık ve ırkçı bir halaha devleti. Bizlerin, bu Mesihçi ırkçı azınlıkla aramızda derin bir uçurum var. Ve bu ırkçılarla uzlaşmaya hiç meraklı değiliz. İsrail vatandaşlarının yüzde 80'ini oluşturan biz, Yahudi ve demokratik bir uzlaşmayla ilgileniyoruz. Bağımsızlık Bildirgesi'nin ruhuna uygun bir devlet istiyoruz” dedi.
Protestonun liderlerinden ve yüksek teknoloji öncülerinden Moshe Redman de Kaplan'da sahne aldı
“İsrail Devleti, 225'ten fazla kanundan oluşan çılgın bir koleksiyonla İsrail demokrasisine saldıran radikal, bağnaz, şovenist, yozlaşmış ve ırkçı bir hükümet tarafından ele geçirildi. İsrail'in caydırıcılığıyla, güvenliğiyle, ekonomisiyle ve kesinlikle halkın birliğiyle ilgilenmediklerini, yalnızca parayla, onurla, güçle, kişisel ve sektörel çıkarlarla ilgilendiklerini kanıtladılar. Gelecek aylar belirleyici aylardır, yıkım hükümeti karar vermek zorunda kalacak, ya darbe yasalarını rafa kaldırıp demokratik rejimdeki bir hükümetin meşruiyeti çerçevesinde hareket etmeye devam edecek, ya da uyanışa geçen halk sizleri tarihin çöp kutusu kısmına yollayacak.”
Kaynak :Ynet Haber sitesi