Yellen G-20 toplantısından dönerken ABD ekonomisinin yumuşak inişi için emin olduğunu söyledi. Fed’in yılbaşına göre 650, mart sonuna göre 450 milyar dolar tahvil satışına rağmen, geçen sene sonundaki birikmiş tahvil zararı 1.080 trilyon dolardan 1,013 trilyon dolara düşmüş durumda. Üstelik sıfır seviyelerinden borçlanan hazinesinin sadece 1 yıl içerisinde yenilemek zorunda olduğu borç miktarı da 7,6 trilyon dolar. Şu anki faiz oranları ile yılda 300 milyar dolara yakın bir ek faiz ödemesi demek bu. Zaten bu sene 1 trilyon dolara yaklaşan faiz ödemesi ile hazine bütçesinde kendi rekorunu kırmıştı. Üstelik Suudi Arabistan, Çin, Japonya son bir senedir ABD tahvillerini Fed gibi elden çıkarıyor. Nitekim Janet Yellen’in yukarıdaki cümlesine atıf yaparak, JP Morgan ABD tahvili alım tavsiyesini arttırmış. Nasıl arttırmasın. İşte bunlar “Serbest Dalgalı Faiz Rejimi” diye ilk Şalom’da, TV100’de 2020 yılında LIBOR kalkmaya başlayınca dile getirdiklerimin ara sıcakları henüz.
Cleveland Fed araştırmasına göre, Ağustos ve Eylül enflasyonlarının ABD’de %3,8 ve %3,9 gelmesi bekleniyor. Burada hep anlattık. Fed’in sıkı para ve faiz politikası değil dibini görmüş ulusal petrol rezevleri, enerji ve emtia fiyatları, baz etkisi, gizli enflasyon, hesaplama metodolojisi değişikliği enflasyonun düşüşünde ana etken diye. US Bureau of Labor Statistics’in haziran işsizlik datasındaki %50 aşağı revizyonu da cabası. Brent petrol artınca enflasyon yine yukarı çıktı. Peki, bu kadar faiz artışı bankaları batırmak, ülke ekonomilerini zorlamak dışında ne işe yaradı? ABD bankalarının realize olmamış (vadesini bekleyen) tahvil portföylerinden taşıdıkları zarar tarihi rekor seviyede. Bölgesel bankaların batması için 1-2 faiz artışı daha yeterli. Kredi kartı batıkları %8’e doğru gidiyor. Faizleri %25’e yakın 1 trilyon dolar ile rekor kıran kredi kartları. Şimdi tüm bunları görünce Fed’in ortodoks para politikası deneylerinin dünyayı ve kendilerini getirdiği noktayı savunmak için gerçekten iktisat bilimi kurallarına gözleri kapamak lazım.
Bloomberg’de yer alan habere göre İngiliz ev sahipleri %25 kira zammı yapıyor ama konu bizdekinden çok farklı. Bank of England faiz arttırdığı için artan mortgage kredi faizlerinin maliyeti nedeni ile yapıyorlar. Yani 14 kere faiz arttırmış ve enflasyonu hala %7’lerde gezen İngiltere. Yapısal reform mu yok, geç mi kaldılar faiz artışlarında? Almanya ekonomisi daralarak resesyona girdi. Bir alkışı da BOE ile beraber ECB hak ediyor. Ha bir de “Ruble çöktü, n'oldu” sorusu vardı. Rusya’nın GSYİH’sı %4,9 büyüdü, pozitife döndü. 3 aya kalmaz biter deniliyordu. Ezberlerden gidince yanılma payı da faturası da çok büyük oluyor. Ortada baskılanması gereken bir talep varsa önce ortodoks para politikası ezber ve dikte öğretilerinin talebi ile başlamakta fayda var artık dünyada. Mesela eğitim lüks tüketim değildir, anayasal haktır. Kredi faizlerini arttırıp, taksitlerde vadeyi azaltınca özel okul, vakıf üniversitesinde okumaya çalışan on binlerce öğrencinin, ailelerinin yurtdışı tatil arzusu değil, gelecek hayalleri kısılıyor.