Ebedi affediliş günü- Yom Kipur

“Kodeş Akodaşim´de onarım sağlayacak, Buluşma Çadırı´nda ve altın Mizbeah´ta onarım sağlayacak hem Koenler hem de tüm halk topluluğu için onarım sağlayacaktır. Bu – yılda bir kez Bene-Yisrael adına tüm hataları için onarım sağlanması – sizin için ebedi bir kanun olacaktır” (Vayikra 16:33-34). Bu yıl Yom Kipur 24 Eylül Pazar gün batımıyla başlayıp 25 Eylül Pazartesi yıldızlar çıkınca sona eriyor (Şofar 19.25).

Nazlı DOENYAS Kavram
20 Eylül 2023 Çarşamba

Roş Aşana ile başlayan On Teşuva Günü/ Aseret Yeme Teşuva’nın doruk noktası olan Yom Kipur, yıl boyunca tutulan oruçlar içinde Tora’da açık olarak belirtilen tek oruç günüdür (Vayikra 16:29,23:29). Geleneklerimize göre bugün; 10 Tişri’de, Moşe Rabenu ikinci On Emir Tabletleri ile Sina Dağından iner ve bu şekilde İsrailoğulları Tanrı’nın onları altın buzağı günahından dolayı affettiğini anlar. Bu şekilde Yom Kipur’un Tanrı’nın Huzuru’nda tüm hatalarımızdan arındığımız bir Onarım Günü olması, ebedi bir kanun olarak Tora’da yerini alır (Vayikra 16:30, 23:28-31).

Mahkeme salonu

Londra ve Birleşik Krallık eski Başhahamı Lord R. Jonathan Sacks (zt”l), Roş Aşana ve Yom Kipur dönemindeki atmosferi bir mahkeme salonunda yaşananlara benzetiyor.

“Geçen cuma akşamı (15 Eylül) Yahudi Yeni Yılı Roş Aşana ile başlayan ve 25 Eylül Pazartesi günü Kefaret Günümüz olan Yom Kipur ile sona erecek olan On Teşuva Günü, Yahudi zamanının içindeki kutsalların kutsalıdır. Bugünlerde eşi benzeri olmayan bir mahkeme salonu atmosferi yaşıyoruz. Yargıcımız Tanrı'nın ta kendisi, yargılanan bizler ise hayatlarımız üzerine yargılanıyoruz. Roş Aşana'da şofarın yani koçboynuzunun çalınması, bize mahkemenin başladığını bildirdi. Kaderimizin yazılacağı Hayat Kitabı artık açılmıştır. Dualarda söylediğimiz gibi, ‘Kimin yaşayıp kimin öleceği Roş Aşana'da yazılır ve Yom Kipur'da mühürlenir.’ Başlayan yeni yılın tatlı olması umudumuzun sembolü olarak evde bala batırılmış elma yiyoruz.

Yom Kipur'da oruç ve duayla geçen bir günde mahkeme salonu atmosferi de yoğunluğunun zirvesine ulaşır. Günahlarımızı tekrar tekrar itiraf eder, alfabetik olarak yine tekrar itiraf ederiz; bunlar arasında muhtemelen işlemeye ne zamanımızın ne de hayal gücümüzün yetmeyeceği günahlarımız da vardır. Kendimizi mahkemenin insafına, yani bizzat Tanrı’nın merhametine bırakıyoruz. Bizi Hayat Kitabına yazmasını diliyoruz.

Ve bu uzun ve yıpratıcı Yom Kipur gününü, on gün önce başladığımız gibi, yine koçboynuzunun sesiyle, bu kez gözyaşları ve korkularla değil, temkinli ama güvenli bir umutla bitiriyoruz. Kendimizle ilgili en kötü şeyleri itiraf ettik ve hayatta kaldık.”

Karakter ve kader mi, irade ve seçim mi?

R.Sacks (zt”l), Yahudi zihniyetinin karakter ve kaderden ziyade irade ve seçimle ilgili olduğunu belirtiyor. “Tek Tanrılı anlayışa göre, gerçek savaşlar ‘dışarıda’ karanlığın dış güçlerine karşı değil, ‘burada’ doğamızın kötü ve iyi melekleri arasındadır.

Ancak elbette sorun şu ki, seçim yapmak zorunda kaldığımızda çoğu zaman yanlış olanı yapıyoruz. İkinci bir şans verilse Âdem ve Havva muhtemelen yasak meyveden vazgeçeceklerdi. Kayin öfke kontrolü üzerine biraz daha fazla çalışabilecekti. Aslında Tora’daki bu olaylardan insan/ Homo sapiens'in sebep olduğu savaş, cinayet, insan yıkımı ve çevresel yıkıma kadar götüren düz bir çizgi var. Bu, bugün hâlâ bizim dünyamızın gerçeğidir. Tora’ya göre bizimle ilgili en temel unsur, normalde kanunlarla yönetilen bir evrende benzersiz bir şekilde bu kanunları çiğneyebilmemizdir; bu, sıklıkla kullanma eğiliminde olduğumuz bir güçtür.”

Tanrı’nın bağışlayıcılığı

R.Sacks (zt”l) Tanrı'nın insanlıkla ilgili yüksek umutlarını bizim düşük seviyeli ve yıpranmış değerlerle dolu geçmişimizle nasıl bağdaştırabileceğimizi sorgular. “Bunun kısa cevabı ‘bağışlama’dır. Tanrı, senaryonun içine bağışlamayı dâhil eder. Tanrı bize her zaman ikinci bir şans verir, hatta daha fazlasını. Tek yapmamız gereken hatalarımızı kabul etmek, özür dilemek, bunlar üzerine düzeltmeler yapmak ve bundan sonra daha iyi davranmaya kararlı olmaktır; Tanrı affeder. Yahudilerin Ulu Günleri’nin teması budur.

Bu vizyonun merkezinde Holokost sonrası yazar Viktor Frankl'ın ‘anlam arayışımız’ dediği kavram var. Modernitenin büyük kurumları anlam sağlamak için inşa edilmemiştir. Anlam, düşünce sistemlerinden değil, hikâyelerden gelir ve Yahudi hikâyesi, bunların en sıra dışı olanlarından biridir. Bize, Tanrı'nın bizi yaratılış işinde O’nun ortakları yapmaya çalıştığını ama bizim O'nu defalarca hayal kırıklığına uğrattığımızı anlatır. Ancak O asla pes etmez. Bizi defalarca affeder. Yahudilik için gerçek dini gizem, bizim Tanrı'ya olan inancımız değil, Tanrı'nın bize olan inancıdır.”

Bizim hayattan ne istediğimiz mi, hayatın bizden ne istediği mi?

R.Sacks (zt”l),Yahudiliğin, Tanrı'nın insanın sorumluluk duygusuna hitap ederek, O'nun Varlığı’nı barındırmaya layık bir yuva olabilecek bir dünya yaratmaya yönelik çağrısı olduğunu belirtir.

“Bu nedenle dünyada Yahudiler sıklıkla hastalıklarla mücadele eden doktorlar, yoksullukla mücadele eden ekonomistler, adaletsizlikle mücadele eden avukatlar, cehaletle mücadele eden öğretmenler ve depresyon ve umutsuzlukla mücadele eden terapistler olarak karşımıza çıkar. Yahudilik, en büyük dini mücadelenin derinden parçalanmış olan dünyamızın yaralarını iyileştirmek doğrultusunda olduğu son derece aktivist bir inançtır. Frankl'ın belirttiği gibi: Asıl soru, bizim hayattan ne istediğimiz değil, hayatın bizden ne istediğidir.

Roş Aşana ve Yom Kipur'da bize sorulan soru budur. Tanrı'dan bizi Yaşam Kitabı'na yazmasını istediğimizde O bize şunu sorar: Şu ana kadar hayatında ne yaptın? Başkalarını mı düşündün yoksa sadece kendini mi? Acı bulduğun yere şifa, umutsuzluk bulduğun yere umut getirdin mi? Başarılı olabilirsin, ama aynı zamanda bir inayet kaynağı da oldun mu? Başkalarını Hayat Kitabı'na yazdın mı?

Roş Aşana ve Yom Kipur’da kadim duaların sözleri ve müziğiyle cesaretlenerek, hatalarını açıkça itiraf etmeye istekli diğer kişilerle birlikte yılda bir kez bu soruları sormak, Tanrı'nın bizim başarısızlık olarak kabul ettiğimiz her başarısızlığımızı bağışladığını ve kendimize olan inancımızı kaybetsek de O'nun bize inanmaya devam ettiğini bilmek, hayat değiştirici bir deneyim olabilir. İşte o zaman, seküler bir çağda bile Tanrı'nın orada olduğunu, kendimizi O'na açmaya istekli olduğumuzda O’nun bize her zaman açık olduğunu keşfederiz.”

 

Kısa kısa Yom Kipur

İsmi: Yom-Gün, Kipur-kökü k-p-r kefaret sağlamak, Yom Kipur, Kefaret Günü anlamına gelir.    

Bugünün önemi: Tişri ayının 10. günü, Moşe Rabenu, ikinci On Emir tabletleri ile Sina Dağından iner ve İsrailoğulları’na Tanrı’nın onları altın buzağı günahından dolayı affettiği müjdesini verir. Bundan sonra 10 Tişri/Yom Kipur, Tora’da belirtildiği gibi ebediyen Tanrı’ya karşı yapılmış hatalar için bir onarım günü olarak yerini alır.

Tora’da nerede yazılı? Vayikra 16:29-34; 23:26-32

Geleneksel Yom Kipur hazırlıkları: Elul ayından beri daha yoğun olarak yapılan teşuva (Tanrı’ya, içimizdeki Tanrısal kıvılcıma dönüş), tefila (Tanrı ile bir-leşme, Tanrı’ya bağlanma), tsedaka (Tanrı’nın bize hediyelerini adaletle dağıtmak) daha da arttırılır.

Kapara: Geleneksel olarak canlı bir tavuk, ya da bir miktar para, insanın başının üstünde döndürülüp, kapara duası edilerek kefaret olarak ilan edilir. Bu gelenek Yad-Kapara bölümü telefonla aranılarak yerine getirilebilir. Kaparanın tam olması için tavuk kesmek veya bunu karşılayacak miktarda tsedaka vermenin yanında bu sembolik geleneğin bizi hayatımızı samimiyetle sorgulamaya, yaşantımızda daha iyiye taşıyabileceğimiz konularda harekete geçmeye ve içimizdeki ‘iyi’yi hareketlerimize yansıtmaya motive etmesi gerekir.

Aramızda olmayan yakınları ziyaret etme: Yom Kipur’dan önce mezarlığa gidip artık aramızda olmayan yakınlarımızı ziyaret etme adeti vardır.

Bayram mumları: 9 Tişri (bu yıl 24 Eylül Pazar) güneş batmadan önce bayram şerefine mumlar yakılır. Mumları yaktıktan sonra şu dua söylenir: “Baruh Ata Ad.Elo-enu Meleh Aolam, Aşer Kideşanu Bemitsvotav Vetsivanu Leadlik ner şel Yom Hakipurim/Bizleri mitsvaları ile kutsayan ve bize Yom Kipur mumlarını yakma mitsvasını veren,Evren’in Efendisi Tanrı’mız, Sen Mübareksin.”

*Bayram mumları yakılmadan yemek ve sonrasında çay, kahve vb bitmiş olmalıdır.

Çocukların kutsanması: Yom Kipur’da sinagoga gitmeden önce, artık günün kutsallığı başladığı ve merhamet ve bağışlayıcılık kapıları açıldığı için, anne ve babaların, çocuklarının başının üzerine ellerine koyarak onları kutsaması ve onlar için güzel dileklerle dua etme âdeti vardır. (Duaların tam metni ve Türkçe açıklamaları-KİPUR s.46- Gözlem yayınları-www.gozlemkitap.com)

Beyaz kıyafet giyilir: Yom Kipur’da beyaz kıyafetler giyilir. Bu geleneğin çıkış yeri hakkında sayısız yorumlardan bazıları: Bugün fiziksellikten çıkıp meleklere benzediğimiz için, Koen Gadol’un Yom Kipur’da giydiği beyaz giysileri anımsattığı için, Tanrı’nın kırmızı olan günahlarımızı aklayıp bembeyaz yapacağına olan inancımızı temsil ettiği için.

Deri ayakkabı giyilmez: Bunun sebebi hakkındaki yorumlardan birine göre deri, vücudu ve fizikselliği temsil eder. Yom Kipur günü biz yeme, içme, eşler arası ilişkide bulunma ve benzeri fiziksel aktivitelerden imtina eder, maneviyata yoğunlaşırız. Bu yüzden fizikselliği en üst düzeyde temsil eden deri ayakkabı giymeyiz.

Tanrı’nın On Üç Merhamet Özelliği: Ad., Ad., El rahum vehanun, ereh apayim verav hesed veemet, notser hesed laalafim, nose avon vafeşa, vehataa venake/Aşem, Aşem, Tanrı, merhametli, lütufkâr, öfkesini geciktiren, iyilikte cömert, gerçek, iyilikleri bin nesil için hatırda tutar, bile bile, kasıtlı işlenen günahları ve dikkatsizlikle işlenen günahları affeder, temizler.” Yom Kipur duaları sırasında Tanrı’nın On Üç Merhamet Özelliğini defalarca tekrar ederken biz de bu özellikleri kendi hayatımızın, hareketlerimizin, ilişkilerimizin dokusuna işlemeye, bu Tanrısal özellikleri içselleştirmeye niyet ederiz.

ŞABAT TEŞUVA- 23 Eylül Cumartesi

Roş Aşana ile Kipur arasındaki Şabat, (bu yıl 23 Eylül Cumartesi) Şabat Teşuva (veya Şabat Şuva) olarak adlandırılır. Bunun bir sebebi, bu haftanın aftarası Vayeleh’in, Oşea Peygamber’in “Şuva Yisrael Ad Aşem Elokeha / Tanrı’n Aşem’e Dön Ey Yisrael!” nevua’sı ile başlamasıdır (nevua: peygamberin Tanrı’dan gelen mesajı aktarması). Bu aftara, İsrailoğulları’nı Teşuva’ya/Tanrı’ya dönmeye davet ettiği için bu Şabat, Şabat Teşuva (veya Şabat Şuva) olarak ifade edilir. Buna ek olarak, bu özel Şabat, Roş Aşana ile başlayan ‘On Teşuva Günü’nün içinde olması nedeniyle de bu isimle anılır.

Şabat Şuva’nın diğer Şabat’lardan farkı; Yahudi toplumunu bir araya getirip, Tanrı’nın Evreni Yaratışı ve İsrailoğulları’nı Mısır’dan kurtarması ve Tanrı’nın benzersiz mucizelerinin anılmasının yanı sıra, dikkati Tanrı’ya, içimizdeki Tanrısallığa, özümüzde olan iyiliğe dönüş ihtiyacına yöneltmektir.

Yom Kipur’un ABC’si, Felsefesi, Kal Nidre Duasının Anlamı, Barışma Günü, Değişmek İçin Dört Adım, Yarışı Kazanmak, Keçiler, Merhamet, Gözyaşı Kapıları, Kipur İkilemi, Yom Kipur’da okunan Yona’nın Kitabının Bize Anlattıkları, Yom Kipur Videoları ve daha fazlası: http://www.sevivon.com/index.php?option=com_content&view=category&layout=blog&id=22&Itemid=105

Önemli Not: Yazıda kısa bir özet olarak verilmiş olan bilgiler okuyucuya bu konular hakkında fikir vermek amacıyla Yom Kippur-It’s Significance,Laws and Prayer, Every Person’s Guide to High Holy Day, 60 Days-A Spiritual Guide to the High Holy Days, Kutsal Kitap, Kipur(Gözlem) kitaplarından ve rabbisacks.org, www.chabad.org, www.jewfaq.org, www.torah.org, rabbi360.com, www.abc.net.au, www.jpost.com, www.liherald.com, www.myjewishlearning.com sitelerinden derlenerek hazırlanmıştır. Yazıda konu ile ilgili araştırılıp bulunabilecek sayısız yorumdan sadece bazıları ifade edilmiştir. Cemaatlerin farklı gelenekleri ve uygulamaları olabildiği için özel günler ve uygulamalar hakkında en doğru ve detaylı bilgiler için, cemaatin kendi Rabi’lerine başvurması gerekir.

*Katkıları için Rav İzak Peres’e teşekkür ederiz.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün