Türkiye İş Bankası, Cumhuriyet´in 100. yıldönümü vesilesiyle düzenlediği ´Atatürk Vizyonuyla Gelecek Yüzyıla Bakış´ başlıklı konferansta İsrailli ünlü tarihçi, yazar Yuval Noah Harari gelecek, trendler ve yapay zekayla ilgili konuştu, tehlikelere dikkat çekti.
Yapay zekânın daha önceki tüm devrimlerden farklı olduğunu, tarihte ilk kez bir teknolojinin kendi kendine kararlar verebildiğini belirten Harari, insanın yarattığı yapay zekânın pek çok yönden insandan üstün olduğunu, insanlardan çok daha farklı şekilde düşünüp karar verebildiğini dile getirdi.
“Daha bir şey görmedik”
Harari, “Şu anda aşina olduğumuz ChatGPT gibi yapay zekâ çalışmaları, organik yaşamın gelişimiyle kıyaslanacak olursa henüz amip aşamasında. Yepyeni bir evrimsel sürecin hâlâ ilk adımlarındayız. Bu organik bir evrim değil. İnorganik bir zekâ ve organik varlıklara göre milyonlarca kez daha hızlı ilerliyor. Organik hayat milyarlarca yılda tekâmül etti ama yapay zekâda bu sadece 20-30 yıl sürebilir” dedi.
Bundan korkuyor musun sorusuna: “Evet zira henüz gelecekte bunun risklerini bile bilmiyoruz” cevabını verdi.
“Yapay zekâda asıl sorun risklerin tespit edilememesi”
Yapay zekâ ile ilgili asıl sorunun, risklerin gerçek anlamda tespit edilememesinden kaynaklandığını ifade eden Harari, insanlığın kendisine göre daha zeki ve güçlü bir şey yarattığını, bunun üzerindeki kontrolünü yitirme riski olduğunu söyledi. Birkaç sene sonra ne olacak sorusunu “Yapay zekâ yepyeni finansal cihazlar geliştirebilir, bunlar insanların anlayabileceğinin ötesinde olabilir ve 20 yıl sonra hiçbir insan, finansal sistemin nasıl işlediğini anlayamayabilir. Tamamen yapay zekâya güvenmek zorunda kalabiliriz. 2007-2008’de Wall Street’te birkaç deha yeni finansal cihazlar icat etti. Birkaç yıl bunlar harika göründü, sonra hepsi çöktü. Yapay zekâya finansal sistem üzerinde artan bir güç verirsek belki bir süre her şey iyi gidebilir, sonra çökebilir ve kimse ne olduğunu anlayamaz. Bu başka alanlarda da olabilir. Öyle bir noktaya geliriz ki yaşadığımız süre içinde dünyayı hiç anlamayabiliriz. Sistemler bizlerle ilgili kararlar almaya başlayabilir. Bizim korkmamız gereken gelecek bu. Adeta ‘alien’, dünya dışı bir zekâ yaratıyoruz. Biz organik varlıklarız fakat AI değil, sınırları yok” şeklinde cevaplandırdı.
İçinde bulunduğumuz dönemin deneysel özelliğinin bir diğer riskinin insan zihni ve psikolojine ilişkin olduğunu söyleyen Harari, insanların kültürel varlıklar olduğunu, belirli bir kültürün içine doğduğunu, tarih boyunca zihnimizi ve psikolojimizi şekillendiren tüm kültürel ürünlerin insanlar tarafından yaratıldığını anlattı. Harari, yapay zekânın bu kültürel ürünleri üretmeye başlamasının giderek insanlara yabancı bir kültür oluşmasına neden olabileceğine işaret etti.
“Otomotiv şirketleri nasıl yatırımlarının yüzde 20’sini güvenliğe yönlendiriyorsa yapay zekâda da, güvenliğe yatırım yapmalıyız”
Yapay zekâ ile insan arasındaki ilişkiyi rekabet yerine iş birliği temelinde ele almak gerektiğini dile getiren Harari, şöyle konuştu: “Yapay zekâyı öyle düzenleriz ki bize rakip olmak yerine kapasitemizi yükseltir. Ancak bunun için hızlı hareket etmemiz lazım. Herkes daha güçlü yapay zekâ üretme konusunda birinci olmak istiyor ama bunu yaparken güvenlik ve kontrol konusunu geride bırakıyor. Şu anda yapay zekâya inanılmaz bir yatırım yapılıyor ama bunun çok küçük bir yüzdesi güvenlik ve kontrol alanına gidiyor. Otomotiv şirketleri nasıl emniyet kemeri ve fren olmadan araç üretemiyorsa ve yatırımlarının yüzde 20’sini güvenliğe yönlendiriyorsa, yapay zekâda da güvenliğe yüzde 20 yatırım yapmalıyız. Sağduyulu olan bu ama tarihte her zaman sağduyu kazanmıyor.”
Harari, ‘yeni dünya düzeni’ ile ilgili yorumunda ise “Aslında düzenin kendisi yok, çökmüş durumda. Dünyanın birçok ülkesinde kendilerini milliyetçi olarak tanıtan liderler görüyoruz. Bu liderler sadece kendi uluslarının çıkarlarını ön plana koyuyor” diyerek, evrensel değerleri, küresel iş birliğini reddeden değil, ulusal çıkarlara ve güce sadık kalıp uluslararası iş birliklerinin yapıldığı bir anlayışın olması gerektiğini, iklim değişikliği gibi küresel zorlukların ancak, iş birlikleriyle aşılabileceğini, iş birliği yapmak zorunda olunduğunu söyledi. Harari, yapay yetkin zekâya ilişkin değerlendirmesinde ise “Bu, tarihin ya da geçmişin sonu olmayacak ama insanın günlük hayatı belki sona erecek. Şu ana kadar verdiğimiz bütün kararlar insanlar tarafından verildi. Çiftçi tarlasına ne ekileceğine kendisi karar veriyordu, liderler ülkeleriyle ilgili kararları kendileri alıyordu. Ama artık insanların verdiği kararlar yapay yetkin zekâ tarafından veriliyor. İnsanlık için yeni bir vizyon yok” dedi.
Yapay zekânın verdiği kararları tanımaya yönelik kanunların çıkmaya başladığına işaret eden Harari, “Her bir yapay zekâ ajanını kişilik olarak kabul ettiğinizde milyarlarca bağımsız kişilik ortaya çıkarılabilir. Bunların banka hesapları olabilir, çalışan istihdam edebilirler. Şimdiye kadar şirketlerin kararları vardı, bunlar insanlar tarafından verilen kararlardı. Ama artık yapay zekâ tarafından yönetilen şirketler göreceğiz. Bu da insan egemenliğindeki tarihin sonudur” dedi.
“Yapay zekâya harcadığımız her dolara karşılık insana da bir dolar harcamalıyız”
Hâlihazırda insanların yaptığı pek çok işi yapay zekânın, robotların devralmasıyla yeni iş alanlarının da ortaya çıkacağının altını çizen Harari, “Ama o işlerin ne olacağını, iş dünyasının gelecekte ne olacağını bilmiyoruz. Alternatif işlerin ne olduğuna, yeni nesle ne öğreteceğimize dair hiçbir fikrimiz yok. Çünkü geleceği tahmin edemiyoruz. Şu anda herkes çocuğuna kodlama öğretiyor. Belki yapay zekâ insandan çok daha iyi kod yazacak. Dolayısıyla çocuklarımıza kodlamayı öğreterek belki büyük bir hata yapıyoruz” yorumunu yaptı.
Böyle bir ortamda insanın kendisini sürekli yenilemesi, keşfetmesi ve ayrıca finansala güce sahip olması gerektiğini ifade eden Harari, “Tabii yapay zekâ kötü bir şey olmak zorunda değil. Olumlu potansiyeline odaklananlar da var. İnsan olarak hâlâ keşfedemediğimiz inanılmaz potansiyelimizi geliştirme yeteneğine sahibiz. Yapay zekâyı geliştirmeye yönelik harcadığımız her bir dolara karşılık insana da bir dolar harcamamız gerekiyor. Yapay zekânın duygusu yok ama sizi iyi anlayacaktır. Bu nedenle duygularımızı kullanmaktan vazgeçmeyelim” dedi.
“Atatürk eskiye bakmadı, gelecek için vizyon oluşturdu. Bu ruha şimdi de ihtiyacımız var”
Harari, Atatürk’ün vizyonunun yeni bir şey yaratmak olduğunu söyledi. Atatürk’ün “Eğer bir gün benim sözlerim bilimle ters düşerse bilimi seçin” sözüyle ilgili de şu yorumu yaptı: “Liderlerin gelecek vizyonu olmalı diyoruz. Atatürk eskiye bakmadı ve gelecek için bir vizyon oluşturdu. İşte bu ruha şimdi de ihtiyacımız var” yorumunu yaptı.
Harari çocuklara yönelik önerilerde bulunurken onlara zihinsel esneklik tanımalı, hayat boyunca öğrenmeye devam etmeleri ve değişime açık olmaları gerektiğini söyledi.