Endonezya, Japonya ve Filipinler ortaklığında geçen Basketbol Dünya Kupası sayesinde yaz dönemi boş geçmemiş olsa da ekim ayının tadı başka oluyor. Kaç senedir Şalom okurları için yazıyorum, hatırlamıyorum artık ama her ekim bu senekine benzer bir heyecanla başladığıma eminim yazılarıma. Bu heyecanın sebebi yedi aylık Euroleague maratonunun bu hafta itibariyle başlıyor olması. Gelin bu sezon bizi neler bekliyor, bir göz atalım.
Böyle ön bakış yazılarında birçok tahmin yapılır ve sene sonunda çoğunun tutmadığı görülür. Ama garantisini verebileceğim tek bir şey var ki o da bu sezonun son yıllardaki en çekişmeli sezonlardan biri olacağı. Hem şampiyon adayları, hem de plaseleri kadrolarını güçlendirirken geçen sene yokları oynayan iki-üç takım da büyük adımlar attı.
Bunun en önemli örneği, Yunan temsilcisi Panathinaikos oldu. Son yıllarda ezeli rakibi Olympiakos’un gölgesinde kalan Yeşil-Beyazlılar, Anadolu Efes eski Koçu Ergin Ataman’ın takımın başına geçmesiyle beraber transfer piyasasını kasıp kavurdu. Özellikle Olympiakos’tan Kostas Sloukas’ı ‘kaçırması’ Ege’nin öbür yakasında infial yarattı. Yunan oyun kurucusunun yanı sıra kadrosuna Luca Vildoza, Juancho Hernangomez ve geçen sene yaptığı çıkışla ses getiren Mathias Lessort’u katan Pana, ilk sekiz adaylarının en ciddilerinden biri haline geldi.
Bayern Münih ise geçen senenin sonuna doğru yakaladıkları ivmeyi sürdürmek için atılım yaptı. Bavyera takımı Real Madrid’i başarıdan başarıya koşturan İspanyol koç Pablo Laso’yla anlaşma imzalarken bu yaz Almanya’yı Dünya Kupası’nda altına götüren çekirdeğini korumayı başardı. Kanımca bir-iki sene daha piştikten sonra ligin en önemli skorerlerinden biri olacak Carsen Edwards’ı Fenerbahçe’den transfer eden Bayern, ateş gücü yüksek ve tempolu oyunuyla özellikle iç saha maçlarında rakiplerine zor anlar yaşatacak.
Anadolu Efes’te yeni bir soluk
Geçen sene playoff’a girememesiyle büyük hayal kırıklığı yaşatan Anadolu Efes, koç değişikliğine giderek takıma yeni bir soluk getirme yoluna gitti. Obradovic’in Fenerbahçe’de yıllarca yardımcılığını yapan ve geçen sene Türk Telekom’un başında çok başarılı bir sezon geçiren Erdem Can’a direksiyonu devreden Efes, bu transfer dönemini de hareketli geçirdi. Son yıllardaki en önemli yıldızlarından Micic’i Amerika’ya kaptırsa da ligden dört takımın talibi olduğu Baskonia oyun kurucusu Darius Thompson eklemesini yaparak bu açığı hemen kapatmış oldu. Uzun rotasyonuna da Tarik Black ve Tyrique Jones’u katan mavi beyazlılar, zaten Shane Larkin ve Will Clyburn gibi ligin iki elit skorerine sahip. Bütün bunları ışığında tekrar üst sıraları zorlayacaklarını söylemek zor değil.
Bu üçlüyü takiben basketbol ekolü çok güçlü olan Kızılyıldız’ın ve yine geçen senenin fiyat performans konusunda en büyük fiyaskosu Milano’nun da playoff potasında olacağı düşünülürse sekiz takımın yer alabileceği playoff’a 10-11 takımın ciddi aday olduğunu söyleyebiliriz. 2023-2024 sezonu itibariyle play-in uygulaması devreye gireceğinden dolayı 7. ile 10. sıra içinde çekişmenin daha da artması bekleniyor. Ligin son haftalarında geriye düşen takımların motivasyonunu yukarıda kalmasını sağlayacak bu uygulama sebebiyle tabiri caizse bu sene hiçbir takım için ‘kebap’ maç olmayacak.
Yazının başında dediğim gibi Euroleague uzun bir maraton. İnişleri, çıkışları, formsuzlukları, sakatlıkları ve daha birçok etmeninin devreye girmesiyle sene başı tahminlerimizi alt üst etmesini heyecanla beklerken, bu perşembe başlayacak yolculuğa basketbolseverler olarak hepinizi davet etmek istiyorum.