Lisya Gabay Nahmias
Portekiz'in kuzeybatısında bulunan Porto’nun küçük sayılabilecek Yahudi topluluğu uzun yıllarını, 1536'dan 1821'e kadar süren Portekiz Engizisyonu süresince öldürülen veya sürülen aile kuşaklarını bulmaya adadı.
Bu süreçte, yeni dijitalleştirilmiş kaynaklardan yararlanan Porto Yahudi Cemaati, yaşları 10 ile 110 arasında değişen Portolu 842 Engizisyon kurbanının kimliğini tespit etti ve eylül ayında onların adlarının yazılı olduğu anıtın açılışını yaptı.
4 metre genişliğinde, 2 metre yüksekliğinde tasarlanan anıt, Porto Yahudi Müzesi'nin dış duvarına monte edildi. Anıtın açılışı Avrupa Yahudi Kültürü Günü etkinlikleri kapsamında yapıldı.
Porto Yahudi Müzesi, günümüzde yaklaşık bin Yahudi'nin yaşadığı Porto’da, son zamanlarda turistler ve Sefarad Yahudileri tarafından gösterilen yoğun ilgi sonucu gelişen birkaç kurumdan biri. Portekiz, Sefarad Yahudileri’ne ve soyundan gelenlere vatandaşlık başvurusu yapma hakkı da tanımakta.
Bu vatandaşlık yasası her ne kadar yeni yatırımlara yol açmış olsa da, Porto Yahudi Müzesi ve Holokost Müzesi Küratörü Hugo Vaz'a göre, Portekiz hala Engizisyon hakkında yeterli eğitime sahip değil. Konu yavaş yavaş Portekiz okul müfredatına girmeye başladı ancak birçok öğrenci, ülkelerinden 300 yıl önce silinen Yahudi nüfusu hakkında pek de fazla bir şey bilmiyor.
“35 yaşındayım ve okulda Engizisyon hakkında öğrendiğim tek şey, bir cadı avı olduğuydu," diyor Vaz ve "Bunu beş dakikadan kısa bir sürede öğrendim" diye ekliyor.
Holokost eğitiminin daha ileride olduğunu belirten Vaz, Portekiz’in resmi olarak II.Dünya Savaşı'nda tarafsız kalmasının ve birçok Yahudi mülteci için bir geçiş yolu haline gelmesinin, bu sürecin Engizisyon'un ‘kara sayfasına’ kıyasla daha olumlu algılanmasını sağladığını sözlerine ekliyor.
Anıt üzerinde her ismin yanında, kurbanın Engizisyon tarafından mahkum edildiği ‘auto-da-fé’ tarihi bulunuyor. Bu tarih, kurbanların Engizisyon tarafından mahkum edildiği halka açık törenin tarihi. Kimileri bu tarihte ölüme mahkum edilerek canlı canlı yakıldı; kimileri hapsedildi ve işkence gördü; kimileri sürgün edildi, kimileri ise geri kalan hayatlarında ‘sambenito’ adı verilen alçaltıcı bir kıyafet giymeye zorlandı. Bu kıyafet, üzerinde haçlar, resimli şeytanlar ve alevler içeren, yanında konik bir şapka bulunduran bir kıyafetti. Bu törenler genellikle Portekiz'in en büyük meydanlarında gerçekleştiriliyordu.
Yahudi Müzesi Direktörü Michael Rothwell’e göre, Porto'da açılan anıt, Yahudi Cemaati’nin Lizbon Ulusal Arşivinde bulunan kayıtları dijitalleştirmesi ile mümkün hale geldi.
Rothwell, “Son birkaç yılda, tüm kayıtları online hale getirmek için büyük bir çaba harcandı” dedi. Cemaat ayrıca ismi belirtilen 842 kişinin dosyalarını incelemek için tarihçiler istihdam etti. Bu kişilerin hikayelerinin gelecek yıl yayınlanması amaçlanıyor.
Vaz, kurbanlar hakkında daha fazla bilgi edinmenin, yüzyıllar boyunca süren bu zulüm hakkında daha derin bir farkındalık oluşturacağına inanıyor. Verdiği çarpıcı örneklerden biri 10 yaşındaki çocukların bile Engizisyon süresince aileleri ile birlikte mahkum edilmeleri oldu.