İsrail´in Ankara Büyükelçisi İrit Lillian ve İsrail´in İstanbul Başkonsolosu Rami Hatan pazar günü düzenledikleri çevrimiçi basın toplantısında İsrail´deki son durumu paylaştı ve gazetecilerin sorularını yanıtladılar.
İsrail’in Ankara Büyükelçisi İrit Lillian, cumartesi sabahı yaşanan terör saldırılarında resmi rakamlara göre 300’den fazla sivil ve kamu çalışanının öldüğünü, 1800 yaralının bulunduğunu, onlarca kişinin ve cenazenin Gazze’ye kaçırıldığı açıkladı. İsrail şehirlerine yönelik 3000’den fazla roket saldırısının yanı sıra hava, kara ve deniz yoluyla Gazze’den İsrail’e giren Hamas militanlarının sivilleri evlerine girerek öldürdüğünü belirtti. Lillian ayrıca İsrail’in Hamas militanlarının saldırdığı bölgelerdeki kontrolü geri aldığını söyledi.
Cumartesi günkü saldırılara verilen karşılığın bir operasyon değil bir savaş olduğunu, teröre karşı bir savaş verildiğini belirten Lillian, saldırıları bölgesel istikrarı sarsmaya yönelik bir teşebbüs olarak niteledi. Gazze’de yaşanan her şeyden Hamas ve İslami Cihad örgütlerinin sorumlu olduğunu hatırlattı.
Lillian’dan sonra söz alan İsrail’in İstanbul Başkonsolosu Rami Hatan da yaşanmakta olanın bir savaş olduğunu söyledi. İsrail’in Hamas’ın girmeye zorladığı bir savaşın içinde olduklarını belirtti. Saldırılarının zamanının ise İsrail’in Gazze halkının durumunu iyileştirmeye yönelik olumlu adımlar attığı dönemde yapıldığına dikkat çeken başkonsolos, yakın zamanda İsrail’in 24 bin Gazzeliye İsrail’de çalışma izni verdiğini, Gazze gazının çıkarılması için yardımcı olduklarını hatırlattı.
Normalleşme yolunda olan Türkiye-İsrail ilişkilerini bu gelişmeler karşısında nasıl etkileneceği üzerine soruya karşılık Büyükelçi, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve bazı siyasetçilerin yayınladıkları mesajları destek verici bulduklarını ancak bazı isimlerin açıklamalarını şaşırtıcı bulduklarını belirtti. Büyükelçi, “Terörizmi çok yakından tanıyan Türkiye’den daha fazla empati bekliyorduk,” dedi. Filistin meselesinin Türk siyasetinde ve sivil toplumunda özel bir yeri olduğunu bildiğini söyleyen Lillian, buna rağmen yaşanan barbarca saldırıda yapılanların hiçbir ahlaki hedefe hizmet etmediğinin anlaşılması gerektiğini söyledi. Lillian ayrıca, “Türkiye-İsrail ilişkilerinde süregelen normalleşme yaşananlardan etkilenmemeli, yapıcı diyalog ile ilişkimizi ilerletmeliyiz,” dedi.
“Hiçbir gerekçe bu cani saldırıyı meşru kılmıyor”
Saldırının nedeni üzerine sorulan bir soruya Lillian, “Bu saldırı için birçok gerekçe sunuluyor, ancak hiçbiri bu kadar canice bir saldırıyı meşru kılmıyor,” diyerek karşılık verdi. Hatan ise dikkatleri İran’a çekerek “İran’ın başka bir terör örgütünü kışkırtarak yeni bir cephe açmaya çalışmadığından emin olmalıyız. Çünkü buna vereceğimiz tepki çok daha büyük olur” dedi. Hamas’ın İsrail’i yok etmek istediğini ve İran desteğini aldığını belirten Lillian, Tahran’ın yaşanan saldırıları öven tweet’inin tepkiler üzerine X (Twitter) medya şirketi tarafından kaldırıldığını hatırlattı.
Türkiye’deki Hamas bürolarının kapatılması ve her türlü faaliyetine son verilmesi çağrısını yenileyen Lillian, Hamas’ın Türkiye’de faaliyet gösteren en önemli isminin Hamas Siyasi Büro Şefi Salih El Aruri olduğunu belirtti. Türkiye ve farklı Ortadoğu ülkelerinde ikamet eden Aruri’nin Türkiye’de düzenlenen farklı tören ve etkinliklere katıldığını söyledi ve insanlığa karşı suç işlemekten yargılanması gereken bir kişinin sadece Türkiye’de değil dünyanın hiçbir yerinde terör faaliyetlerini yürütmek üzere bir ofisi olmaması gerektiğini belirtti. Aruri’nin yaşananları büyük bir gururla izlediği görüntülerin servis edildiğini belirten büyükelçi, bir terör örgütü liderinin hiçbir ülkeden o örgütü komuta etmemesi gerektiğini dile getirdi.
Hamas saldırısının kutuplaşmış olan ülkeyi bir araya getirdiğini, muhalefet ile iktidarın birlikte çalıştığını, savaş halinin bitimine kadar güvenlik, istihbarat veya bir başka kuruma suç yüklenmeyeceğini belirten Hatan ve Lillian “şu an karşılık verme zamanı,” dediler ve eklediler: “Savaş hali bitiminde tüm bu konular masaya yatırılacaktır.” Aynı şekilde, mevcut durumda arabuluculuktan söz etmek için erken olduğunu belirten Lillian; “Arabuluculuk konusu daha sonra konuşulacak. Şu an ölülerimizi sayıyoruz, vahşice kaçırılan ve Gazze’de rehin tutulan çocuk, yaşlı, kadın, erkek vatandaşlarımız var. Kaçırılanların evlerine dönmesini ve bölgeye yeniden sükunet gelmesini istiyoruz. Şu an arabuluculuk konusunu konuşma değil yapılanlara karşılık verme zamanı,” dedi.