Ferzan Özpetek filminde çok iddialı bir mesaj vererek, eşcinsel aşkın heteroseksüel aşktan daha kuvvetli olduğunu iddia ediyor. Üstelik bu mesajı biseksüel bir adamla evli bir kadının ağzından verme kurnazlığını yapıyor. Bunu dürüstlükle bağdaşmayan bir hile olarak görüyorum. Özpetek´in kariyerindeki düşüşü hızlandıran bu filmi NETFLIX´te izleyebilirsiniz.
‘NUOVO OLIMPO’
Yön: Ferzan Özpetek
Sen: Ferzan Özpetek - Gianni Romoli
Gör: Gian Filippo Corticelli
Müz: Andrea Guerra
Kur: Pietro Morana
Oyn: Damiano Gavino - Andrea Di Luigi - Luisa Ranieri - Greta Scarano - Federico Mancini - Alvise Rigo - Luca Finotti
Ferzan Özpetek’in otobiyografik özellikler taşıyan son filmi ‘Nuovo Olimpo’ 1 Kasım’da NETFLIX’te gösterime girdi. Adını bir sinema salonundan alan bu filmi izlemeye hazırlanırken sakın yeni bir ‘Nuovo Cinema Paradiso’ bulacağınızı ümit etmeyiniz. İki film arasındaki tek benzerlik adlarını bir sinema salonundan almaları. Tek farkla Giuseppe Tornatore’nin (1988) 2,5 saatlik başyapıtı sinema sanatına yapılan benzersiz bir saygı duruşuydu. ‘Nuovo Olimpo’ ise düşüş dönemindeki Özpetek’in başarısız film zincirine eklenen son halka.
1970’lerde geçen konusuyla ‘Nuovo Olimpo’da tesadüfen tanışan, birbirlerine deli gibi âşık olan 25 yaşlarındaki iki erkeğin öyküsü anlatılıyor. Beklenmedik bir olayla yolları ayrılan iki âşık, sonraki 30 yıl boyunca birbirlerini bulma umudunu hiç kaybetmezler. 1978’de bir film setinde başlayan ‘Nuovo Olimpo’da, gelecek vaat eden yönetmen asistanı Enea (Dominio Gavino), eşcinsellerin gizli buluşma yeri Nuovo Olimpo Sinemasında tıp öğrencisi, içine dönük Pietro (Andrea Di Luigi) ile tanışır. İkisi arasında ertesi gün aynı yerde buluşmalarına neden olan bir çekim vardır. Zeki ve deneyimli bir kadın olan Titti (Luisa Ranieri) tarafından yönetilen sinema salonu, buluşma ve sevişme alanı olan tuvaletleriyle ünlüdür.
Queer sinemanın zayıf örneği
Sevgilisi Alice’in (Aurora Giovinazzio) büyükannesinin terk edilmiş dairesinde buluşan ikiliden Pietro ilk eşcinsel deneyimini yaşar. Ertesi gün iki âşık sinema salonunda buluşurlar. Ancak bir anti-faşist gösterinin polis tarafından dağıtılmasıyla göstericiler sinemaya sığınınca, oluşan kaos ortamında ikili birbirini kaybeder. Sevgilisi Alice’e yardıma koşan Enea’ya yetişmek isteyen Pietro’ya bir araba çarpar. Tanışmalarından 10 yıl sonra bambaşka hayatlar yaşayan ikiliden, Pietro başarılı bir doktor, Enea ilk filminin heyecanını taşıyan bir yönetmen olur. Enea bir partide tanıştığı Antonio ile uzun süreli bir ilişki kurar. Beş yıl sonra bir tren yolculuğunda Enea, Pietro’yu uzaktan tanır. Onun bir kadınla birlikte olduğunu görünce rahatsız olur. Pietro, Giulia (Greta Scarano) adlı güzel ve yetenekli bir kadınla hayatını birleştirmiştir. Enea tesadüfen karşılaştığı Titti’den yıllar önce Pietro’nun kendisine vermesi için bıraktığı mektubu alır ve gerçeği öğrenir. Pietro kendisini unutmamış ancak izini bulamamıştır. Uzun yıllar sonra ikili tekrar bir akşam yemeğinde karşı karşıya gelir.
Ferzan Özpetek filminde çok iddialı bir mesaj veriyor ve eşcinsel aşkın heteroseksüel aşktan daha kuvvetli olduğunu iddia ediyor. Üstelik bu mesajı, kocası Pietro’ya delicesine âşık Giulia’nın ağzından veriyor. Bunu dürüstlükle bağdaşmayan bir hile olarak görüyorum. Filmin açılış yazılarından önce “Bu bir gerçek hayat hikayesinden alınmıştır” bilgilendirmesi var. Özpetek’in (Gianni Romoli ile müştereken yazdığı) senaryo için tamamen otobiyografik demek mümkün. Üne kavuşmuş, 14 film çekmiş Enea, tıpkı ‘Nuovo Olimpo’ ile 14. filmini yapan Ferzan Özpetek gibi… 30 yıl önce çok büyük bir tutkuyla bağlandığı, gözden kaybettiği sevgilisi için Özpetek “Acaba filmlerimi izliyor mu? Kalabalığın içinde hep onu aradım. Birkaç yıl sonra güzel bir kadınla evlendiğine tanık oldum. Sonrasında yaşadıklarımı bu filmde anlatıyorum. 7-8 yıldır gençlik aşkımı bir filmde anlatmak istedim” diyor.
‘Nuovo Olimpo’nun 113 dakikalık süresinde (son 40 dakikası hariç) çok rahatsız oldum. Filmde bitmek tükenmek bilmeyen, estetikten yoksun, abartılı, bıktırıcı erkek sevişme sahneleri var. Bunlara Pedro Almodovar’ın, François Ozon’un eşcinsel öykülü filmlerinde rastlayamazsınız. Almodovar otobiyografik bir konuyu, iki erkek sevgilinin yollarını ayırmalarını ‘Acı ve Zafer / Dolor y Gloria’da (2019) anlattı. François Ozon da ‘Veda Vakti / Le Temps Qui Reste’te bir eşcinsel öyküyü duygusal açıdan işledi. Bu iki yaratıcının yüreklere hitap eden, duygu yüklü sinema diline ne yazık ki Özpetek sahip değil.
Özpetek’te Almodovar dehası yok
Ferzan Özpetek tıpkı kahramanı Enea gibi cinsel tercihini kamuoyuna açıklamış bir yönetmen. İtalya’da Pier Paolo Pasolini, Almanya’da Rainer Werner Fassbinder, Luchino Visconti, Almodovar, Ozon gibi yönetmenler queer öyküler anlatan filmleriyle tanınıyor. Bu yönetmenlerin gey topluluğunun gerçek duygularını, sırlarını, yaşantılarını filmlerinde dile getirme hakları şüphesiz ki var. Ama bunu ifade etmenin çeşitli yolları var. Adı geçen son üç yönetmenin filmlerinde iki erkeğin sevişme sahneleri seyirciyi rahatsız etmez. Belki de aralarındaki fark, Ferzan Özpetek’in yukarıda adı geçen sanatçıların dehasına sahip olmayışından kaynaklanıyor.
1959 İstanbul doğumlu Ferzan Özpetek 1976’da yüksek tahsili için gittiği İtalya’ya yerleşti. İlk filmi ‘Hamam’ (1997) ve ardından gelen ‘Harem Suare’ (1999) ile adını duyurdu. Üçüncü filmi ‘Cahil Periler / Le Fate İgnoranti’ (2001) ile ününü pekiştirdi. Başyapıtı ‘Karşı Pencere / La Finestra Di Fronte’den (2003) sonra düşüşe geçti. ‘İstanbul Kırmızısı’ (2017) fiyaskosundan sonra, ‘Napoli’nin Sırrı / Napoli Velata’ (2017) ve ay başında NETFLIX’te yayınlanmaya başlayan ‘Nuovo Olimpo’ ile yönetmenin düşüşü hız kazandı. Eski filmlerinde büyük bir masa etrafında bir araya gelen, kadınlı erkekli kalabalık ve neşeli grupların yemekli toplantılarıyla izleyicisini mest eden Özpetek anlaşılan geride kaldı.
Ancak haksızlık etmeyelim. Mizanseninde müzikten yararlanmadaki becerisini Özpetek bu filminde de sürdürüyor. Andrea Guerra tarafından hazırlanan müzik partisyonunda, aralarında Ornella Vanoni’den, Charles Aznavour’dan, ‘Adio Kerida’ ile Yasemin Levy’den popüler müziğin nefis parçaları var. Kapanış jeneriğinde İtalyan pop müziğinin efsanesi Mina kulaklarımızın pasını siliyor. ‘Nuovo Olimpo’ için ille pozitif bir şeyler söylemek gerekirse, filmin son 40 dakikasında iki aşığın 30 yıllık bir aradan sonra buluşmalarında yaşananları, Özpetek’in eski duygusal ve başarılı filmlerini hatırlatan etkileyici bir mizansenle anlattığını söylemek mümkün.
Özpetek ‘Nuovo Olimpo’da queer sinemanın iki dev ustasına, Pier Paolo Pasolini’ye (Mamma Roma, Medea, Accatone ile), Luchino Visconti’ye (Bellisima) filmlerinden evde seyredilen TV’den görüntüler vererek saygı duruşunda bulunuyor. Filmlerinde Giovanna Mezzogiorno, Margherita Buy ve Stefano Accorsi gibi ünlü ve fetiş oyuncularına yer vermekle tanınan Ferzan Özpetek bu filminde, iki başrolü kariyerlerinin başında, deneyimsiz Andrea Di Luigi ve Damiano Gavino’ya teslim etmiş.