Bir grup ünlü Yahudi ve en büyük sosyal medya platformu TikTok´un yaratıcısı, çarşamba günü yöneticileri ve çalışanları ile yaptıkları özel bir görüntülü görüşmede, platformda paylaşılan içeriklerdeki antisemitizmi kınadı.
The New York Times'ın elde ettiği kayda göre yaklaşık 90 dakika süren görüntülü görüşmeye 30'dan fazla kişi katıldı. Bu görüşme, İsrail'in Hamas'la savaşının patlak vermesinin ardından antisemitizmin arttığı bildirilen bir dönemde ve sosyal medyada savaşla ilgili tartışmaların kızıştığı bir döneme denk geldi.
Görüşmeye katılan Yahudi ünlüler arasında Sacha Baron Cohen, Debra Messing ve Amy Schumer ile TikTok'un yaratıcısı Miriam Ezagui de vardı. Söz konusu isimlerin hepsi daha önce antisemitizmin kınanması hakkında açıkça konuşmuştu. Her ikisi de Yahudi olan, TikTok'un Operasyon Başkanı Adam Presser ve Küresel Kullanıcı Operasyonları Başkanı Seth Melnick, görüşmede uygulamanın baş temsilcileri olarak yer aldı..
İftira ve İnkarla Mücadele Birliği (ADL) ile 2019'da yaptığı konuşmada Facebook ve diğer sosyal medya platformlarını "tarihin en büyük propaganda makinesi" olarak nitelendiren Cohen, "TikTok'ta olup bitenler, Nazilerden bu yana en büyük Yahudi karşıtı hareketi yaratıyor" diyerek; platformu antisemitizmin yayılmasını kolaylaştırmakla suçladı.
Times'ın haberine göre, Cohen Presser'a "Yazıklar olsun" şeklinde sitem etti ve uygulamanın antisemitizmle daha iyi mücadele etmek için uygulamada "bir düğmeye basmanız yeterliydi" dedi. Görüşmedeki kişiler, Yahudi kullanıcılar tarafından yayınlanan videoların altına bırakılan "Hitler haklıydı" veya "Umarım sonun Anne Frank gibi olur" gibi yorumları engellemediği için TikTok'u suçladı.
Times'a göre, Debra Messing ayrıca uygulamayı hedef alarak "Çok zor ve karmaşık bir durumda olduğunuzu anlıyorum, ancak aynı zamanda Yahudi nefretinin yayılmasında da ana platformsunuz" dedi.
TikTok yöneticileri tarafından düzenlenen görüntülü görüşme, Schumer, Messing, Ezagu ile diğer ünlü Yahudilerin ve fenomenlerin (Cohen değil) TikTok'un "Yahudi kullanıcılar için güvenli olmadığını" belirten açık bir mektubu imzalamasının ardından gerçekleştirildi. Mektupta, "Basitçe ifade etmek gerekirse, TikTok, Yahudi içerik yaratıcılarını ve daha geniş Yahudi TikTok topluluğunu koruyacak kritik güvenlik özelliklerinden yoksun, bu da bizi dijital ve fiziksel tehlikeyle karşı karşıya bırakıyor. Bu nefret ve hakaret nadir, kendiliğinden veya beklenmedik bir durum değildir. Ne yazık ki kontrolsüz ve öfkeli antisemitizm, TikTok'un çok uzun süredir çözemediği evrensel bir sorundur" ifadeleri yer aldı.
Mektup, TikTok'un güvenlik araçlarını geliştirmesini, içeriği adil bir şekilde denetlemesini, kriz zamanlarında doğrulanmış ve objektif içeriğe öncelik vermesini ve fiziksel tehditlere yanıt vermesini talep ediyor.
Presser ve Melnick, platformu geliştirmek amacıyla TikTok'taki yaratıcılardan bilgi almak istediklerini dile getirdiler. Times'a göre Presser, Cohen'in sosyal medya şirketlerinin nefretle mücadele etmesi çağrısına atıfta bulunarak, "Açıkçası Sacha’nın söylediklerinin çoğunda doğruluk payı var ama elimizde tüm endişeleri giderecek bir sihirli düğme yok” dedi.
TikTok yaptığı açıklamada, "Bunun dünya çapında ve TikTok topluluğumuzdaki milyonlarca insan için inanılmaz derecede zor ve korku dolu bir zaman olduğunun farkındayız. Liderliğimiz yaratıcılar, sivil toplum, insan hakları uzmanları ve paydaşlarla bir araya gelerek onların deneyimlerini ve TikTok'un topluluk, keşif ve özgün bir şekilde paylaşım için nasıl bir yer olarak kalabileceğine dair geri bildirimlerini dinliyor" dedi.
Geçen hafta TikTok kullanıcılarının Usame bin Ladin tarafından yazılan, 11 Eylül terör saldırılarını meşrulaştırmayı amaçlayan ve Yahudi karşıtı ifadeler içeren bir mektubu tavsiye eden videoları yayınlamasıyla platforma yönelik eleştiriler yeniden alevlendi. TikTok mektubu destekleyen videoları engelledi.