Londra’nın gezegenimizin kültürel hafızasının koruma altına alındığı şehirlerin başında geldiğini söylemek yanlış olmasa gerek. Belli başlı müzelerinin yanı sıra, tarih boyunca yolu Londra’ya düşen pek çok sanatçı, yazar ve bilim insanının hayatlarını geçirdikleri evler şehrin sokakları arasına serpiştirilmiş saklı mücevherler gibi meraklı ziyaretçilerini ağırlıyor. Bunlardan biri olan Freud Müzesi’ni geçtiğimiz aylarda kaleme almıştım. Bu ay ise sizi barok müzik sevenlerin vazgeçilmez bestecilerinden Georg Friedrich Handel ile efsanevi gitar virtüözü Jimi Hendrix’in Londra’da iki yüzyıl arayla yaşadıkları, bir duvarla ayrılmış evleri Handel ve Hendrix Evi’nden bahsedeceğim.
Brook Caddesi 23 ve 25 numarada bulunan Handel ve Hendrix Evi, Handel'ın otuz altı yıl yaşayıp çalıştığı, Hendrix'in 1960'ların sonlarında ikamet ettiği komşu iki dairenin bir araya getirildiği benzersiz bir mekân. Gelin yazıya 25 numaradaki evin sahibi Handel’den bahsederek başlayalım.
Bir diğer ünlü Alman besteci Bach'la aynı yıl doğan George Frideric Handel, 1685'te Almanya’nın Halle kentinde dünyaya gelir. Küçük yaşlarda ortaya çıkan müzik yeteneği babası tarafından desteklenmez. Handel’ın, annesinin desteği ile tavan arasında gizli saklı başladığı müzik yaşamı zamanla tavan arasına, Halle’e ve Almanya’ya sığmaz. Bir süre İtalya’da yaşayan Handel, babasının ölümünden sonra 1710’de Londra’ya gelir. Londra, bugün olduğu gibi o gün de sanatla uğraşanlar için önemli bir çekim merkezidir. Kültürel çeşitliliği, zengin müzik geleneği ve müzikseverlerin yoğun ilgi gösterdiği, yeni ve özgür bestelerin heyecanla karşılandığı şehir Handel’ı da kendine çeker.
Handel, Londra’da kendi yeteneklerini sergilemek ve eserlerini sunmak için aradığı ideal ortamı bulur. İngiliz aristokrat sınıfının ve sarayının sanata ilgisi, Handel’ın finansal destek ve prestij elde etmesine yardımcı olacaktır. En önemli destek Kraliyet Ailesi’nden gelir. Kraliçe Anne, aylık 200 Pound maaş bağlatır. O dönem için hayli cömert olan bu maaş Handel’ın yaşamını kolaylaştırsa da ünlü besteci zaman zaman ekonomik sıkıntılar yaşar. Ancak hiçbir şey onu durduramaz.
Londra'ya geldikten çok kısa bir süre sonra muazzam besteciliği ile öne çıkar. ‘Water Music’ ve ‘Music for the Royal Fireworks’ gibi büyük orkestral yapıtları, o dönemin aristokratları ve halk arasında büyük beğeniyle karşılanır. Bu eserler, Handel’ın müzik yeteneğinin ne denli güçlü olduğunun anlaşılmasını sağlar. Rinaldo, Giulio Cesare ve Alcina gibi operaları, Londralı müzikseverleri arasında büyük ilgi görür. 1711'de Haymarket'taki Queen's Theatre'da sahnelenen Rinaldo, Londra’da bir sahne için özel olarak bestelenen ilk opera olma özelliğini de taşımaktadır.
Handel operalarındaki dramatik yoğunluk ve melodi zenginliği, sanatseverleri derinden etkiler. Londra, Handel’ı yaratırken; Handel, Londra’yı fethetmektedir. Sadece operalarla sınırlı kalmaz, kilise müziği alanında da etkileyici çalışmalara imza atar. Bugün Londra’nın ünlü konser salonlarından Royal Albert Hall başta olmak üzere, her Noel programının vazgeçilmezi haline gelmiş olan ‘Messiah’ Oratoryosu, ölümsüzleşen koro eserleri ve sololarıyla nam salmaya devam eder. Zamanla Handel, sadece Londra ile değil, İngiliz toplumu ve İngiltere ile hemhal olur. Dönemin İngiliz toplumu için Bach ne kadar Almansa, Handel o kadar İngiliz’dir. Bu karşılıklı aidiyet hissi 1727’de resmileşir. Handel İngiliz vatandaşlığına geçer. Bir süre Kraliyet Müzik Akademisi’nin müzik direktörlüğünü de yürüten Handel, 14 Nisan 1754’de Brooks Caddesi 25 numaralı evinde hayata veda eder.
Handel’ın naaşı, İngiliz tarihinin önde gelen kral, kraliçe, sanatçı, bilim insanı ve politikacılarının gömülü olduğu Westminster Abbey’e defnedilir. Ölümünden iki yüz yıl sonra yan dairesine bambaşka bir müzisyen yerleşecektir.
HANDEL’IN YAN KOMŞUSU
Haziran 1968'de Handel’ın evinin hemen bitişiği olan 23 numaralı evi Jimi Hendrix’in o zamanki kız arkadaşı Kathy Etchingham, Hendrix için kiralar. O sıralar Hendrix New York'tadır. Daireyi kendi zevkine göre dekore eder. Hendrix’in Handel’a komşuluğu sadece bir yıl sürer. Ünlü müzisyen 1968 – 1969 yıllarında bu evde yaşar. Handel evi gibi Hendrix’in dairesi de ziyaretçilere açıktır. Daha çok geçici sergilere ev sahipliği yapan Hendrix evinin koleksiyonunda ünlü müzisyenin bazı kişisel eşyaları, dekorasyonunu bizzat kendisi yaptığı yatak odası, gitarı ve üzerinde el yazısının bulunduğu notları vardır. Londra’ya yolu düşen müzikseverler için Handel’ın harpsichordu ile Hendrix’in gitarının bir tuğla duvar ile ayrıldığı bu evi ziyaret etmenin yeri eminim bir başka olacak. Gidemeyecek olanlar bu özel müzenin mütevazı web sayfasında dolaşabilir.