Aile mirasına saygı duruşu projesi 'Menachem 26'

Menachem 26, İstanbullu bir DJ ve prodüktör. Bir süre önce Qualista etiketiyle yeni müzik projesi ´Kishuf EP´ piyasaya çıktı. Çalışma, Benjamin Fröhlich, Lauer ve Daniel Rateuke´den remixler de içeriyor. ´Menechem 26´ aslında özel bir proje. Sanatçıya sosyal medya ve internet arama motorları üzerinden ulaşmaya çalıştığınızda, 50 – 60 sene öncesine uzanıp o döneme ait bir beyefendinin fotoğrafları ve eski İstanbul görselleriyle karşılaşıyorsunuz. Özlediğimiz, hep ahh çekerek batığımız bu görüntüler gizem yaratıyor. Peki, kim bu Menachem 26? Müzik tarzı, kökleri, enerjisi nereden geliyor, gelin beraber öğrenelim.

Işıl AMANOEL Söyleşi
22 Kasım 2023 Çarşamba

Menachem 26, kimliğinizden bahseder misiniz?

Menachem, 1926 yılında Edirne'de doğdu. Kendisi büyükbabam olur. Tahminim 40'lı yılların sonlarına doğru eşi Klara ile İstanbul Kuledibi'ne göç ettiği… Sonrasında yine aynı semtte babam Hayim doğuyor. Bu sırada Menachem, babam doğduktan birkaç yıl sonra, 1950'lerin sonunda, kalp krizi geçiriyor. Hayatını etkileyen ancak her zaman ailesini ön planda tutan, isminin anlamı gibi Menachem olan, öyle biri olmaktan ve en önemlisi eğlenmekten asla vazgeçmeyen bir kişilik dedem… Bunu kanıtlayan birçok fotoğrafını da zaten proje kapsamında paylaşıyorum.

Bu proje nasıl ortaya çıktı? Belgesel niteliğindeki bu müzik projesi nasıl şekillendi?

Aslında müzikal bir yolculuktan bir aile hikâyesine uzanan bir süreçti bu. Kendi adımla da yürüttüğüm proje, daha kulüp odaklı, daha güncel elektronik müzik tabanlı bir projeydi. Kariyerimin ilk on yılında kendi ismimle ilerleyerek (başka solo ve ortak projelerim de olmuştur) müzik yapma/DJ'lik
performanslarımı sürdürmüştüm. Ancak sonrasında, 2017 yılı ile beraber, çalıştığım elektronik müzik kulübünün de etkisiyle daha etnik tınılı, organik house/downtempo dediğimiz müziğe yaklaşmaya başladım. Ardından beni etkileyen birkaç şarkı duyunca ki, bunlardan en önemlisi Coss adlı
sanatçının ‘Masala’ şarkısıydı, yaptığım güncel proje dışında başka bir proje yaratma ihtiyacını hissettim. Çünkü bu iki müzik, bir proje altında eritilebilecek bir müzik değildi ve bu bir kafa karışıklığına neden olacaktı.
Bu bağlamda yeni bir proje ismi bulmam ve bunu sunacağım bir tarzın olması gerektiğine kanaat getirdim. İlk başta oldukça tıkandım. Egzotik bir proje konsepti ve ismi bakınıyordum. Çok geçmeden, cevabın kendimde ve Sefarad köklerimde olduğunu gördüm. Bunun üzerinden ne yapabileceğimi düşünürken hep aklımda olan ve hep merak ettiğim büyükbabam Menachem üzerinden ilerleyebileceğimi düşündüm. Yer yer babamdan hikâyelerini dinleyip, fotoğraflarından anlamlar çıkartmaya çalışarak, projeyi onun üzerine odaklamaya; sanatçı fotoğraflarında bile onun görsellerini kullanmaya ve bu kararım paralelinde bu projeyi bir aile mirası projesine döndürmeye karar verdim.

Menachem 26, sosyal medya, afişler ve etkinlik kayıtlarının hepsinde görsel olarak büyükbabanızın fotoğraflarına ve aynı dönemde kullanılan görsel tasarımlara rastlıyoruz...

Menachem 26, az evvel de bahsettiğim gibi bir keşif projesi. Haliyle Menachem'in yaşadığı dönemdeki görsellere odaklanmaktayım. Mesala ‘Klöb Yasemin’ adlı parçamın kapak görselinde, 60'larda Kurtuluş Son Durak'ta aktif olarak çalışan Klöb Yasemin adlı gazinonun logosunu kullanıyorum. Sosyal medyada da olabildiğince bağlam paralelinde, Menachem'in fotoğraflarını kullanmaya özen gösteriyorum. Farz-ı misal tur tarihlerimi açıklarken, Menachem'in havaalanında olduğu bir fotoğrafı kullanmak gibi...
Müzisyen bir aileden mi geliyorsunuz?

Aslında hiç değil. Ben de kendimi pek müzisyen saymam. Bilgisayar çağının yardımı ve uzun süredir müziğe olan ilgimden gelen birikimin ve parçanın post-prodüksiyon sürecinde çalıştığım yetenekli müzisyenlerin katkılarıyla oldu. Ama geçmişe dönüp baktığımda, ailem her merakımı desteklese de desteklemese de
ne olduğunu öğrenip ne yapabileceklerine dair kafa yoran insanlardı; bu minvalde de temel bilgileri alabilmem adına bana genç yaşta destek oldular. Babaannem Klara'nın evinde doğum günü yemeğindeyken, tahminen 1998-1999 yıllarından biri olsa gerek, babamın elinde bir gitarla eve “N'aber, paşa” diye girişini asla unutmadım.


Etnik kimliğiniz, projenizde göze çarpıcı bir nitelikte. Bu durum için ailenizden ve geniş toplumdan nasıl tepkiler aldınız?

Ailem, ailemizi konu alan bir proje yaptığım için çok mutlular, gurur duyuyorlar
diyebilirim. Bunun dışında da genel kitle adına hem gizem hem ilgi uyandıran bir proje oldu.
Müzik tınılarınızda etnik kökenlerinizden nasıl yararlandınız?

Sefaradların yolculuğuna baktığımızda Mezopotamya'dan yola çıkıp Kuzey Afrika üzerinden İspanya'ya geçip oradan Balkanlar ve Anadolu'ya giden çok uzun, çok etkileşimli bir miras; her dokunduğu coğrafyada
yeni bir elementi kendine katan bir kültür görüyoruz. Aslında bu yolculuğa baktığımızda özellikle Endülüs ve Osmanlı kültürü ile de bir entegrasyon bulunmakta. Ut olsun, kanun olsun, içli vokaller/ağıtlar olsun bu
coğrafyalarla çok iç içe geçmişliğimiz bulunmakta. Bununla beraber her yolculuğun kendi özel dokunuşları da var.
Menachem'in Edirne doğumlu olduğunu hesaba kattığımızda, bir Trakya etkisi de görüyoruz; bunu da mesela ‘Kumkapı Blues’ şarkısında daha Balkan kültürüne paralel enstrümanlarla bezemeyi uygun gördüm.
'Kishuf EP' adlı yeni albümünüz yakın zamanda piyasaya çıktı. Bu albümün tarzı ve içeriğini diğer projelerinizle kıyasladığınızda nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu proje ile yaklaşık son altı yıldır müzik üretmekteyim. Proje ilk başladığında daha dinlemeye yönelik, düşük tempolu, yer yer ‘world music’ diyebileceğimiz dingin ama hareket ettiren parçalar yapıyordum. Zaman ilerledikçe, özellikle pandemi sonrası, dinleyici kitlemin ve özellikle de elektronik müzik
sahnesinin daha agresif, yüksek tempolu tonlar talep ettiğini görmeye başladım. Ve bu topraklara gelişimizin 530. yılına saygı duruşu olarak yaptığım ‘530 Years’ EP'm ile beraber tempo baremini biraz daha yukarı çekip, elektronik müzik elementlerini öne çıkarıp, dans pistine daha uygun parçalar
üretmeye başladım. ‘Kishuf’ da bunun en güncel ürünü diyebiliriz.
'Kishuf EP'nin anlamı nedir?

Kishuf, İbranice'de ‘sihirli’ anlamına gelen bir kelime. Aslında bu ismi koymak biraz şarkının havasını yarattıktan sonra aklıma geldi. Altyapıda belli belirsiz vokal sample'ları kullandım. Herhangi bir dile ait olmayan muğlak tondaki bu parçada duyduğumuz sample’lar sanki eski çağlarda bir büyü yapılıyor havasında bir atmosfer oluşturdu. ‘Kishuf’ fonetik olarak da bu gizemi pekiştiren bir kelime olduğunu düşündüğüm için bu ismi uygun bularak ilerlemeyi tercih ettim.

Bu projeye katkı sağlayan Benjamin Fröhlich, Lauer ve Daniel Rateuke ile birlikte 23 Eylül'de Klein Phönix'te albümün kutlama partisi gerçekleşti. Dinleyicilerinizden nasıl tepkiler aldınız?

EP'de yer alan bütün sanatçıların bir arada olması tabii ki şahane bir duygu idi! Geceye katılım da hiç hafife alınmayacak bir sayıdaydı, yaklaşık 1500 kişi etkinlikteydi diyebilirim. Pek tabii ki herkes bu etkinlik için gelmemişti.
Klein için de gelen vardı ancak enerji o kadar iyiydi ki, oldukça geç bir saate kadar kalabalık bir şekilde devam etti. Bu kadar değerli isimlerle beraber bir etkinliğin parçası olmak da ayrıca onur vericiydi.

Bundan sonraki etkinlikleriniz hakkında bilgi verir misiniz?

Yaz çok yorucu geçtiği için bu dönemi biraz daha müzik yapmak ve diğer işlerime odaklanarak geçireceğim. Bununla beraber İzmirli ikili Headwaters ile beraber dört parça üretmekteyiz, bunları da yakında kısa çalarlar şeklinde dijital platformlarda paylaşacağız.

https://soundcloud.com/menachem26legacy

https://instagram.com/menachem26legacy

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün