Hamas-İsrail savaşı boyunca antisemitizm içeren mesajlara verdiği destek sebebiyle eleştirilerin hedefinde olan X´in sahibi Elon Musk, dekolonizasyon, aşırı şiddet ve katliam çağrısı yapanlara platformda müsamaha gösterilmeyeceğini belirtti.
17 Kasım’da Elon Musk, sahibi olduğu X’te (eski adıyla Twitter) kullanıcıların ‘dekolonizasyon’ (sömürge kolonilerinden çekilme), ‘nehirden denize’ ve katliam çağrısı anlamına gelebilecek her türlü terim ve söylemi kullanmaları durumunda platformdaki hesaplarının askıya alınacağını açıkladı. Musk ayrıca tweet’inde “Aşırı şiddete açık çağrılar kullanım şartlarımıza aykırıdır ve uzaklaştırmayla sonuçlanır” yazdı.
Kullanıcıların “Burada çok etkili hesaplar Hamas katliamını destekliyor. O hesapları askıya alacak mısınız?” sorusu üzerine Elon Musk “Herhangi bir insan grubunun katliamına çağrıda bulunan her kimse uzaklaştırılacaktır” diye cevap verdi.
Her şey X’te Colin Wrigt adında bir kullanıcının 16 Kasım’da 2,6 milyon görüntülenme sağladığı bir paylaşımında “Dekolonizasyon cihadın woke versiyonudur ve buna göre değerlendirilip davranılması gerekir” yazmasıyla başladı. Tweet Elon Musk’ın dikkatini çekti. Musk tweet’in altına şöyle yazdı: “Evet, dekolonizasyon muhakkak Yahudi katliamını ima eder, sonuç olarak makul bir insan için kabul edilemezdir.” Elon Musk ertesi günü kendi tweetini alıntılayarak “Nehirden denize Filistin özgür kalacaktır – from the river to the sea Palestine will be free” söylemine atıfta bulunan hesapların askıya alınma konusunu tweetledi.
ADL Başkanı Jonathan Greenblatt bu tweet üzerine, “Musk’ın bu hareketini çok önemli buluyoruz ve hoşça karşılıyoruz. Nefretle mücadelede bu liderliği taktir ediyorum” yazdı.
Woke nedir?
Woke (uyanık) kültürü: toplumsal konulara duyarlı, gerçeklerin farkında olan kişi anlamını taşıyor. Irkçılığa, cinsiyetçiliğe ve cinsel yönelim ayrımcılığına karşı olanları ve ezilenleri bünyesinde barındıran bir kültür. Siyahlara karşı uygulanan sistematik şiddete karşı mücadelede kullanılmaya başlayan ‘woke’ kelimesi, 2017'de sosyal adalet ve ırksal eşitliğe vurgu yapan bir hareket olarak sözlüğe girdi. Ancak ana akım ve sosyal medyada bu kelime hızlı bir değişim yaşadı. Hatta artık aşırı ve merkez sağ bu kelimeyi aşağılamak için kullanıyor. Sebebi ise bu hareketin beyan üzerine insanların aslında kendileri veya ataları mustarip değilken ezen taraftan ezilen tarafa geçebildiği ve cancel culture (sosyal medyada linç suretiyle imaj zedeleme) silahı ile insanlara şantaj yapan bir harekete dönüşmesi.
Woke kültürüne sahip cinsiyet aktivistleri şöyle diyor: Yalnızca iki birbirine zıt cinsiyetin oluşu 19. yüzyıl sömürgecilik (colonization) icadıdır. Batı tüm vahşetiyle ikili cinsiyeti (kadın-erkek) dünyaya sömürgecilikle kabul ettirmiştir. Bugün empoze edilen cinsiyet kategorileriyle mücadele etme ‘decolonizasyon’ ve yerli ve siyahilerin köleleştirilmesinin hesabı sorularak başlar. Dekolonizasyon için işgalci kuvvet gibi görülen bu ikili cinsiyetçilerin katledilmesi gerekir.
Öte yandan sendikalaşmaktan kaçınan ve bu yüzden solcuların eleştiri hedefinde olan Starbucks eşcinsel haklarını savunan gökkuşağı bayrağını dükkanlarına asarak woke toplumunun eleştirilerden sıyrılabiliyor çünkü ezilen eşcinsellerin yanında oluyor. Woke toplumu asıl solcuların amacı olan sendikalaşmayı gözden kaçırıyor.
Dekolonizasyon baskı altında kalan her türlü toplumun (Trans birey, Gazzeli…vs) kurtuluşu için sömürgeleştiren tarafı yok etmesini haklı buluyor. Bu uğurda woke kültürüne sahip olanlar İsrail’in Filistin topraklarını sömürgeleştirdiğini düşündükleri için Hamas’ın 7 Ekim katliamı da haklı buluyor.
Elon Musk’ın antisemit tweetleri
Beyaz insanlara nefretin sebebi olarak Yahudileri gösteren antisemit bir tweet’e Elon Musk “Tam olarak doğruyu söyledin” diye yazdı.
Elon Musk’ın başta ADL Başkanı Jonathan Greenblatt olmak üzere taktir toplayan uzaklaştırma konulu tweet’inden iki gün önce, Musk oldukça antisemit bir paylaşıma tamamıyla destekleyici bir yanıt yazmıştı.
2022’de, 44 milyar dolar karşılığında Twitter’ı satın aldığından beri platformda nefret söylemi ve antisemitizmin arttığına dair Musk’a suçlamalar yapılıyor. Musk’ın kendisi de şahsi tweetlerinde zaman zaman antisemitlerin ekmeğine yağ sürecek cinsten paylaşımlar yapıyor.
En son bu tarz bir olay X üzerinde paylaşılan bir videonun altına yazılan yorumlarda baş gösterdi. Videoda bir baba, sosyal medyasında “Hitler haklıydı” diyen oğlunu arabayla bir sinagogun önüne götürüp “Sana bunu öğretmedik. Hadi git bunu sinagogdan çıkan ailelerin yüzüne söyle” diyor. Baba pişmanlık duyan çocuğunun başını okşuyor. İşte bu videonun altına bir kullanıcı şu yorumu yapıyor: “Yahudi cemaatleri tam olarak bu mantıkta bir nefretin kendilerine yapılmasını istemezken aynısını beyazlara karşı yapıyor. Bu ülkeyi doldurmalarını destekledikleri azınlıkların, kendilerini pek sevmediklerini yeni yeni anlayan batı Yahudi nüfusu, artık zerre kadar umurumda değil.” Musk ise altına “İşte bu tam doğru bir gerçeklik” yazıyor. Daha sonra gelen eleştiriler karşısında Musk ‘tüm Yahudi cemaatleri’nin beyazlardan nefret ettiğini kastetmediğini ancak bunun da ‘ADL’ ile sınırlı kalmadığını söylüyor. Musk ekliyor: “ADL haksız yere Batı’nın çoğunluğuna saldırıyor; Batı, Yahudileri ve İsrail’i desteklese de. Bunun sebebi -kendi prensiplerine göre- aslında onlar için ana tehdit olan azınlık gruplarını eleştirememesi. ADL’nin veya başka grupların anti-beyaz ırkçılığından, anti-Asyalı ırkçılığından ve her tür ırkçılıklarından çok rahatsız oluyorum. Midem bulanıyor. Artık yeter.”
Beyaz Saray Sözcüsü Andrew Bates ise Musk’ın bu tweet’inin arkasından yaptığı açıklamada “Amerika’nın ana değerlerine aykırı olan bu antisemit ve ırkçı nefretin iğrenç bir şekilde teşvik edilmesini kınıyoruz” dedi.
Musk ve ADL bir yıldır tartışma halinde. Musk’ın Twitter’ı satın almasından kısa bir süre sonra ADL, Musk’ın nefret söylemine karşı engelleri kaldırması nedeniyle şirketleri X’e reklam vermemeye çağırmıştı.
Disney, Apple ve AB reklamlarını durdurdu
Son yaşanan gelişmeler sonucunda Apple, IBM, Disney, Warner Bros, Paramount Pictures, Sony ve NBC, X’teki reklam harcamalarını durdurduklarını açıkladı. Bu akıma platformda nefret söyleminin çok arttığını söyleyen Avrupa Birliği de katıldı. Tek sebep bu değildi. Media Matters adlı kar gütmeyen medya şirketinin raporları sonucunda bu şirketlerin reklamlarının Nazi yanlısı paylaşımların yanında gösterildiği ortaya çıktı.