Süzet Baycu, on parmağında on marifet olan insanlardan… Rehberliğin yanı sıra profesyonel olarak oyunculuk ve müzikle de iç içe. İkinci Bahar, Kulüp gibi dizilerde rol alan; ´Dudak, Sana Çıkmaz Bu Yol, Neler Neler, Nak Nak, Yasak da Olsa´ gibi şarkılarıyla hayranlık toplayan Baycu, hedeflediği yolda doludizgin ilerliyor.
Üç mesleğin var: rehberlik, oyunculuk ve şarkıcılık. Aynı anda üç karpuzu bir koltuğa nasıl sığdırıyorsun?
Üçü de benim tutkum ve çocukluğumdan beri hayalim; sevdiğim ve istediğim bir şey ya da bir kişi için asla zaman cimriliği ya da üşengeçlik yapmam. Tur (rehberlik) üstüne sahne ya da müzik kaydı çok zor oluyor çünkü ikisi de sesini ciddi anlamda kullandığın meslekler. O yüzden örneğin İstanbul’da üç gün tur yapıp dört gün yapmıyorum ve o günlerde müzik çalışmalarımla ilgileniyorum. Reklam ya da dizi, film çekimi günleri de onlara bağlı olduğu için yine o günler diğer işlerimi yapmıyorum. Daha az uyuyorum, arkadaşlarımla daha az görüşüyorum, daha çok koşturuyorum ama bu üç işime de zaman buluyorum.
Oyunculuk yapmak için özel bir eğitim aldın mı? Hangi dallarda oyunculuk yapıyorsun?
Oyunculuk hikâyem lisede başladı, tiyatro kulübünde profesyonelce hazırladığımız oyunlarda hep başrollerde oynadım. Öğrencisi olduğum Özel Ulus Musevi Lisesinin ön ayak olması ile cemaatten hayırsever bir kişi tarafından bursa layık görüldüm ve Londra’da Tasis Yaz Okulunda müzikal tiyatro okumaya gittim. Ardından İstanbul Halk Tiyatrosu, Şahika Tekand Stüdyo Oyuncuları, Mamart Oyunculuk Atölyesi ve çeşitli kurslarda tiyatro ve kamera önü oyunculuğu eğitimi aldım.
Beş lisan konuşuyorsun. Bu kadar lisanı nasıl öğrendin?
Aslında yedi dil, Türkçeyi de sayarsak. İngilizce ve İbraniceyi okulda öğrendim, İngilizcem Londra’da daha da gelişti. İtalyancayı üniversitede İtalyan Dili ve Edebiyatı okurken öğrendim, İtalya’da yaz okuluna gittim. İspanyolcayı Barcelona’da gittiğim kursta, Portekizceyi Brezilya’da gittiğim kurs ve aylarca ülkeyi gezerken öğrendim, İstanbul’da da Fransız Kültür’e gittim.
Birçok single ve klip yaptın. Özel gece ve organizasyonlarda şarkı söylüyor ve şov yapıyorsun. Biraz bunlardan söz eder misin?
İngiltere’deki okulumda şarkı sözü yazmak, oyun yazmak, oyunculuk teorileri, şarkı söyleme teknikleri, hareket ve dans eğitimleri aldık. On single yaptım. 17 Kasım’da çıkan ‘Dudak’ onuncu single’m oldu ve yedi şarkıma klip çektim. Şarkılarımın çoğunun sözlerini kendim yazdım ve yazmaya devam ediyorum, prodüksiyonunu da kendim yapıyorum. Bütün bu işlerin giderlerini rehberlikten elde ettiğim kazançla karşılıyorum. Bu çok değerli bir şey, maddi manevi bu yolda yalnızım ama hayallerime giden bu meşakkatli yol benim yolum, onu da çok iyi biliyorum. Her cuma Karaköy’de Nox adlı mekânda çıkıyorum; onun dışında düğünler, özel geceler, lansmanlarda program yapıyorum. Amacım eğlendirmek, mottom eğlenmek, ben eğleneceğim ki, herkes samimiyetimi görüp sahnemde eğlensin.
Rehberlik sayesinde farklı ülkeler ve insanlar tanıyorsun. Şimdiye kadar kaç ülkeye gittin? Hangisi seni en çok etkiledi?
83 ülke ve yüzlerce şehir gezdim. Hem rehberlik yaparak hem de kendi başıma çok gezdim ve geziyorum, aynı şekilde gezdiriyorum da. Oralarda bir süre yaşadığım için Brezilya ve İspanya benim için çok özeller ama dünyada o kadar çok yer beni etkilemiştir ki, gerçekten tek bir yer söylemek çok zor ancak Hindistan, Nepal, Myanmar, Tayland, Meksika, Küba, İsveç, Yunan adaları, Yeni Zelanda, Kenya, İtalya ve Guatemala ilk sayacaklarım arasında…
Rehberlik keyifli bir meslek gibi görünüyor. Sana zor gelen tarafları var mı?
Evet, rehberlik çok iyi bir meslek özellikle de özgür bir ruhunuz varsa… Masa başı çalışmayı sevmiyorsanız, liderlik ruhunuz ve çokça sabrınız varsa gerçekten mükemmel bir iş. Ancak bir yandan da zor; her krizin bu sektörü etkilemesi en büyük sorun… Komşuda savaş olur, ekonomik kriz olur, patlama, sel, deprem… Her şey bir anda durur ve işsiz kalırsınız, o nedenle iş olduğunda karınca gibi hiç durmadan çalışmanız gerekir. 7/24 çalışırsınız, ayrıca insanla özellikle tatildeki insanla uğraşmak çok zor.
Senin gibi faal bir insan boş oturamaz. Pandemi dönemini nasıl geçirdin?
Pandemide beş tane şarkı yaptım, sözlerini yazdım, stüdyoda kayıtlar vs her şeyi hazırladık. İki tane reklam filmi çektim. Kulüp dizisinde oynadım. Evimde sanki dünyanın başka bir yerindeymiş gibi yaratıcı videolar çektim. Ve herkes gibi biraz yemek yaptım ama gerçekten çok az:). Yani bu süreç benim için tamamen bir yaratıcılık dönemi oldu.
Gezdiğin yerlerin videolarını çekip YouTube’ta paylaşıyorsun. Böylece takipçilerine bu yerleri, kültürleri, insanlarını izletiyorsun. Gezilerini paylaşmak için hiç televizyon programı yaptın mı?
Hiç televizyon programı yapmadım ama gerçekten milyonların izleyeceği bir gezi programı yapmak isterim hatta onu müzikle birleştirmek istiyorum. Aklımda bazı projeler var ama her şeye tek başıma yetişmek çok kolay olmuyor, o yüzden bunun da zamanının geleceğine inanıyorum.
Seni tanımak, yaptığın işleri takip etmek ve çektiğin videoları izlemek isteyenler, bunları nerede bulabilirler?
‘@dunya_alem_geziyorum’ Instagram sayfam ve en çok kullandığım sosyal medya aracı ayrıca ‘@suzetmusic’ sayfamdan müzik paylaşımlarımı izleyebilirler.
Şarkılarımı Suzet yazarak tüm dijital platformlardan (spotify - apple music vs) dinleyebilirler. Kliplerimi ise Suzet YouTube kanalımda izleyebilirler.
