Hanuka Bayramı sürecinde çarpıcı biçimde bazı rakamlar özellikle dikkatimizi çeker. Bunlar, şans eseri orada değildir; bayramın neyle ilgili olduğunu anlamamıza yardımcı olan önemli simgeler içerirler.
Gila Erbeş
8: Doğanın ötesinde
Sekiz elbette Hanuka’da çok önemli bir sayıdır. Birkaç örnek vermek gerekirse:
• Makabiler Bet Amikdaş’ı (Süleyman Tapınağı) yeniden adayıp Menora’yı yakmak istediklerinde yalnızca bir gece yanacak kadar saf yağ buldu, ancak bu yağ mucizevi bir şekilde 8 gece dayandı.
• Bu olayı anmak için 8 gece mum yakılır ve 8 gün boyunca Hanuka Bayramı kutlanır.
• Mucize; şemen = yağ (hemen hemen aynı kelime olan şemona = sekiz) ile meydana geldi.
• Eski Yunanlılara karşı isyana öncülük eden Haşmonay ailesi idi. Bu kelime, sayısal değeri 8 olan İbranice ‘het’ harfi ile, 8 anlamına gelen ‘şemona’ kelimesinden oluşur.
• Yahudilikte yeni doğmuş erkek çocuk 8. gün sünnet edilir. Bu, o dönemde Eski Yunanlıların yasakladığı üç Yahudi uygulamasından biri idi.
• Çöldeyken orijinal Mişkan 8 günlük bir törenle adanmıştı (Bkz. Şemot 29 ve Vayikra 8-9). Bu adanmadan sonra Tanrı Aaron’a, Menora’yı yakmasının en değerli hizmet olduğunu söyler (Raşi, Bamidbar 8:2).
Yahudi felsefesinde 6, 7 ve 8 rakamları gelişmeyi, ilerlemeyi simgeler. Altı, fiziksel evreni temsil eder. Yukarı ve aşağı ile birlikte, dört yöne (kuzey, güney, doğu ve batı) karşılık gelir.
Yedi, evrenin fiziksel olmayan unsuru-kutsallığı temsil eder. Şabat, haftanın yedinci günüdür; Tanrı’nın artık fiziksel dünyaya katkıda bulunmasına gerek olmadığı gündür. Dünyanın sadece fiziksel bir varlık olmadığını, içinde maneviyatı da barındırdığını yansıtır.
Sekiz bunun ötesindeki sayıdır, dolayısıyla fiziksel evrenin aşılmasını temsil eder. Sekizinci günde bir bebeğin sünnet edilmesi, Yahudi halkının yalnızca fiziksel dünyanın zevklerine adanmış varlıklar olmadığını simgeler.
O dönemdeki Selekuslar-Eski Yunanlılar ile Yahudiler arasındaki savaş, bu sayı etrafında dönüyordu. Helenistik kültür, güzel olan her şeye (sanat, mimari, spor, şiir, felsefe, retorik vs.) hayranlık duyma konusunda zamanının çok ilerisindeydi. Ancak bu güzele olan hayranlık, çoğunlukla fiziksel olanın (güzel vücutlar, spor, başarılar, devasa stadyumlar, bilimsel çabalar…) ötesine geçmiyordu.
Yunanlılar, sonsuz, maddi olmayan bir Tanrı’ya hizmet etmeyi, ya da insan bedeninin sünnet yoluyla ‘sakatlanmasını’ kabul edemezlerdi. Onlara göre din, insanın kendisini daha yüksek bir amaca boyun eğmesine değil, insanın fiziksel refahını artırmaya ve yüceltmeye hizmet etmeliydi. Sünneti de bu nedenle yasaklamışlardı ve Tapınak hizmeti yalnızca fiziksel Yunan tanrılarına yapılmalıydı.
Helenler kültürel ilerlemelerine rağmen fiziksel dünya için yaşıyordu. Dindar Yahudiler, Helenizm’i yüzeysel ve ölü olarak kabul etti. Onlar, fiziksel dünyanın ötesine geçilmesini ve sonsuzluğa, yani sekizler alemine bağlanmayı gerektiren bir dini temsil ediyorlardı. Böylece, Antik dünyanın en gelişmiş ordusunu yenerek doğal fiziksel sınırlarının ötesine geçtiler. Ve Tanrı onları, sekiz gün boyunca yanacak kadar fiziksel sınırlarını aşan zeytinyağıyla ödüllendirdi.
25: Kutsallığa adanma
Hanuka Bayramı’nın bir diğer önemli sayısı 25’tir:
• Hanuka Bayramı, Makabilerin Tapınağı yeniden adadıkları gün olan Kislev ayının 25. gününde başlar.
• İbranice ‘Hanuka’ kelimesi, “ayın 25’inde kamp kurdular” (yani “ordu dinlendi / chanu kaf-hei”) şeklinde de algılanabilir.
• Sandık, Menora, kirişler, perdeler gibi Mişkan öğelerinin inşası 25 Kislev’de tamamlandı (Bamidbar Rabbah 13:2).
• İkinci Bet Amikdaş Kislev’in 24’ünde adandı (Hagay 2:18) ve bu şüphesiz ertesi gün - 25 Kislev’de kutlandı.
• Dünyanın doğum günü olan Roş Aşana’da, Yaratılış’ın altıncı gününde insanın yaratılışı kutlanır. Beş gün geriye doğru sayarsak, Yaratılışın birinci gününün, Elul ayının 25’inde gerçekleştiği anlamı çıkar.
• Tora’nın (Tevrat) 25. kelimesi ‘or’dur (ışık). Bu, aynı zamanda Hanuka mucizesine olası bir göndermedir.
• İsrailoğulları çölde bulunduklarında, 25’inci kampın olduğu yere “Haşmona” adı verildi (Bamidbar 33:29). Bu; elde ettikleri zaferden sonra Kislev ayının 25’inde “kamp kuran” Hanuka’daki Haşmonay ailesine çarpıcı biçimde benziyor.
• Yahudilerin Tanrı’ya bağlılıklarını bildirdiği “Şema Yisrael…” (“Dinle, ey İsrail”, Devarim 6:4) cümlesi 25 harften oluşur.
Dolayısıyla yirmi beş, kutsanmayı, yani Yahudilerin kendilerini daha yüksek bir göreve adamalarını temsil eder.
36: Gizli ışık
Bu sayısal değer, Hanuka’ya dair en derin vurgulardan bazılarını içerir:
• Hanuka’nın 8 günü boyunca toplam 36 mum yakılır. (Buna, her gece diğerlerini yakmak için kullanılan ilave mum şamaş dahil değildir. Esas mitzva 36 mumla yapılır.)
• ‘Işık’ kelimesi Tora’da (Tevrat) tüm çekimleriyle 36 defa geçer.
• Kabalistler, dünyayı etkileyen altı temel sefirot’un her birini altı ana bileşene, yani toplam 36 yayılıma ayırırlar.
• “Or ha’ganuz” olarak bilinen Yaratılış’ın orijinal ışığı, Tanrı onu Gelecek Dünya’da erdemli kişiler için saklamadan önce 36 saat boyunca parladı. Bu toplam 36 sayısı, Tanrı’nın ışığı birinci günde yarattığı, dördüncü günde ise yalnızca güneşi ve gök cisimlerini yerlerine yerleştirdiği gerçeğine dayanmaktadır (Bereşit 1:14-19). Böylece Tanrı’nın kendi ışığı, ilk 3 gün boyunca -3x12 saat gün ışığıyla- tüm Dünyada saf bir şekilde parladı.
• Her nesilde, “her gün İlahi Varlığı alan” (Talmud Suka 45b) 36 tane gizli erdemli ruh bulunur.
• Babil Talmudu’nda 36 risale yer alır.
Dolayısıyla otuz altı, Tora’nın ve evrenin daha derin yönlerinin, yani Talmud’un, Kabala bilgeliğinin ve sonsuzun kavranabildiği ilahi ışığı temsil eder. Hanuka mumları yakıldığında, Yaratılış’ın orijinal kutsal ışığının en minik bir parıltısı da kabul edilmiş olunur. Dindar Yahudiler çağlar boyunca Hanuka ışıklarına baktılar ve kutsal ışıklarını içlerine sindirdiler. Hanuka bize başka hiçbir zaman olmadığı kadar Tanrı’nın bilgeliğinin ışığını algılama fırsatı verir.
Bu sene Hanuka’nın ilk mumu 7 Aralık Perşembe akşamı yakılıyor.
Herkese mutlu bayramlar!
Kaynak: Aish.com