• “Hamas’ın 7 Ekim’de 1200’den fazla kişiyi asker-sivil ayırmadan öldürmesi ve 240 kişiyi kaçırmasının ardından İsrail’in karşılık verme gerekçesi vardı. Görünüşe göre Hamas İsrail’i çıldırtıp ertesi sabahın ertesinde ne olacağını düşünmeden saldırmasına yol açacak nitelikte, tarifi imkansız bir barbarlık eylemi planlamış ve gerçekleştirmişti. İsrail tam da Hamas’ın planladığı tepkiyi verdi.
• Ama aradan dokuz hafta geçti ve ertesi sabahın ertesini artık görebiliyoruz. İsrail Gazze’de binlerce masum sivili öldürdü ve yaraladı. Hamas böyle olacağını biliyordu ve bir nebze olsun umursamamıştı. Ama İsrail umursamalı. Çünkü devasa bir insani felaketin sorumluluğunu miras alacak ve bu felaketin ilgili bir küresel koalisyon tarafından tamiri ve idaresi yıllar sürecek.
• Haaretz gazetesinden David Rosenberg konu hakkındaki son yazılarından birinde şöyle diyor: “Savaş Hamas’a karşı kesin zaferle bitse bile İsrail’in üzerinde çözümü güçleştiren bir meselenin sorumluluğu kalacak.” –
Thomas L. Friedman - www.gazeteoksijen.com
Bu Haftanın “Takılanlar”ı
• Biden’ın İsrail açmazı...- Prof. Dr. Çağrı Erhan
Biden’ın ilk andan itibaren İsrail’in yanında yer almasının hatta “ben siyonistim” gibi cümleler sarf etmesinin ardındaki sebeplerden biri de yaklaşmakta olan başkanlık seçimlerinde söz konusu Musevi lobisinin desteğini eksiksiz almaktı. Fakat muhtemelen Biden ve arkadaşları, İsrail’in bu kadar ileri gideceğini ve yarısından fazlası çocuk ve kadın olan 20 binden fazla insanı katledeceğini hesap etmemişlerdi!.. Ekranlara yansıyan vahşet görüntülerinin dünyanın dört bir köşesinde İsrail’e olduğu kadar, ona destek veren ABD’ye olan öfkeyi de 21. Yüzyılın başından bu yana hiç olmadığı kadar yükselteceğini de düşünmemişlerdi. Dahası Trump’ın gözü kara İsrail destekçiliği ortadayken Musevi lobisinin seçimlerde Biden’a silme bir destek vermesi mümkün değil. Geleneksel olarak Demokrat Parti’ye oy verme eğiliminde olan başta Müslümanlar olmak üzere birçok kesimin ise Biden yönetimine olan güveni azalmaya başladı.
Diğer yandan ABD’nin uluslararası alanda giderek daha yalnız hâle gelmesi, Ulusal Güvenlik Stratejisi ve Yıllık Tehdit Değerlendirmesi gibi resmî belgelerde “düşman” ve “en önemli rakip” olarak nitelendirilen Rusya ve Çin’in küresel etkisinin yükselmesine yol açıyor. Ukrayna Savaşı’nda Putin’i “şeytanlaştırma” siyaseti başarısız oldu. Çin Arap ülkeleriyle ve İran’la, ABD’nin kesinlikle arzu etmediği yoğunlukta ilişkiler geliştiriyor. Avrupa Birliği ülkelerinden sadece Avusturya ve Çekya son BM oylamasında ABD’yle birlikte ateşkese karşı çıktı. Avrupalı müttefiklerini bile kendi çizgisine çekemeyen bir Washington yönetimi söz konusu.
https://www.turkiyegazetesi.com.tr/kose-yazilari/prof-dr-cagri-erhan/bidenin-israil-acmazi-641130
• Yahudiler dünya ve para...- Güneri Cıvaoğlu
https://www.milliyet.com.tr/yazarlar/guneri-civaoglu/yahudiler-dunya-ve-para-7048985
• Gazze, para ve Katar...- Güneri Cıvaoğlu
https://www.milliyet.com.tr/yazarlar/guneri-civaoglu/gazze-para-ve-katar-7047935
• Anti-Siyonizmi Yahudi düşmanlığı saymak ve Biden’ın timsah gözyaşları – Murat Yetkin
Aslında Netahyahu’nun Biden’ı pek takmadığını da görüyoruz. Telefon görüşmelerinde Biden’ın Gazze’deki Filistin varlığının devamı görüşüne karşı çıktığı ve Filistinlilerle 1993 Oslo gibi bir barış anlaşmasına yanaşmayacağını söylediği anlaşılıyor. Netanyahu’nun telefon görüşmeleri sırasında Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’e de alttan almadığı adeta “azarladığı” bildiriliyor.
Ancak Biden’ın “İsrail’in destek kaybetmeye başladığı” sözlerini nerede sarf ettiğine baktığımızda manzara daha netleşiyor.
Biden bu sözleri, ABD’deki Yahudi kuruluşların çatı örgütlerinden ve İsrail lobisinin en güçlü unsuru sayılan Amerikan İsrail Kamu İşleri Komitesi (AIPAC) tarafından düzenlenen bir yardım toplama toplantısı sırasında, malum 2024 ABD’de seçim yılı, kameralara kapalı ortamda söylemiş. (Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’da son olarak Eylül ayında Nev York’ta AIPAC yetkilileriyle görüşmüştü. ) Biden’ın o toplantıda ayrıca şunları söylemiş: “[Netanyahu] iyi bir arkadaş, ama değişmek zorunda. İsrail hükümeti onun hamlelerini çok zorlaştırıyor”. Değişimin adresini de vermiş: Milli Güvenlik Bakanı Ben Gvir gitse işler kolaylaşacakmış.
• Arap ülkeleri Gazze’nin yeniden inşasını karşılıksız üstlenmez - Thomas L. Friedman
Endişelerimi şöyle özetleyeyim: Hamas Gazze’nin altında devasa bir tünel ağı inşa ettiğinden İsrail ordusu çok sayıda binayı yok ediyor. İşgalin gevşetilmesi için ABD ve müttefiklerinden baskı gören İsrail’e göre kısa vadede fazla asker kaybetmeden çok sayıda Hamas üyesini öldürmenin ve Gazze’yi örgütten arındırmanın tek yolu bu.
Hamas’ın 7 Ekim’de 1200’den fazla kişiyi asker-sivil ayırmadan öldürmesi ve 240 kişiyi kaçırmasının ardından İsrail’in karşılık verme gerekçesi vardı. Görünüşe göre Hamas İsrail’i çıldırtıp ertesi sabahın ertesinde ne olacağını düşünmeden saldırmasına yol açacak nitelikte, tarifi imkansız bir barbarlık eylemi planlamış ve gerçekleştirmişti. İsrail tam da Hamas’ın planladığı tepkiyi verdi.
Ama aradan dokuz hafta geçti ve ertesi sabahın ertesini artık görebiliyoruz. İsrail Gazze’de binlerce masum sivili öldürdü ve yaraladı. Hamas böyle olacağını biliyordu ve bir nebze olsun umursamamıştı. Ama İsrail umursamalı. Çünkü devasa bir insani felaketin sorumluluğunu miras alacak ve bu felaketin ilgili bir küresel koalisyon tarafından tamiri ve idaresi yıllar sürecek.
Haaretz gazetesinden David Rosenberg konu hakkındaki son yazılarından birinde şöyle diyor: “Savaş Hamas’a karşı kesin zaferle bitse bile İsrail’in üzerinde çözümü güçleştiren bir meselenin sorumluluğu kalacak.”
Bu iş için milyarlarca dolar ve uzun yıllar gerekecek. Buradaki sohbetlerimden anladığım kadarıyla İsrail meşru ve etkili bir Filistinli ortak bulmadığı ve iki devletli çözüm müzakerelerine yanaşmadığı takdirde hiçbir Körfez ülkesi (Avrupa Birliği’ni ve ABD Kongre’sini saymıyorum bile) Gazze’nin yeniden inşası için para dolu çantalarla çıkagelmeyecek. Hatta bu şart yerine getirilse bile böyle yapacakları kesin değil. Aksini söyleyen her İsrailli yetkili hayal dünyasında yaşıyordur.
Riyad’a gelmeden önce Washington’daki ABD’li yetkililerle konuştuklarımla birlikte düşününce buradan verebileceğim iyimser bir haber var. Gazze’deki savaş bitince Suudi Arabistan 7 Ekim’den önce başlayan müzakereleri kaldığı yerden sürdürmekte prensip olarak kararlı. Çatışma öncesi müzakereciler arasında devam eden pazarlığa göre ABD Suudi Arabistan’la güvenlik anlaşması yapacak, ayrıca Suudi Arabistan İsrail’le ilişkilerini normalleştirecekti. Suudilerin şartı ise İsrail’in iki devletli çözüm için Filistin Yönetimi ile işbirliği adımlarını tanımlama sözünü yerine getirmesiydi.
• Aviva Klompas@AvivaKlompas
Budapeşte'de Tuna Nehri üzerindeki Ayakkabılar anıtının yanında bir menora yakılıyor.
Holokost sırasında Macar Yahudilerine ayakkabılarını çıkarmaları emredildi ve ardından su kenarında vuruldu.
https://twitter.com/AvivaKlompas/status/1735396883106042355
• Netanyahu’nun yerine geçecek isim Benny Gantz – The Economist
Savaşın herhangi bir anlamı olması için barışa götürmesi, yani iki ulusun yan yana yaşamasını sağlayabilmesi gerekiyor. İsrail bombardımanlarında Hamaslılar da dahil 16 binden fazla kişi öldü. Bazı Filistinliler bu olaylar ve işgalin her gününde maruz kaldığı aşağılamalar yüzünden radikalleşmiş olsa da birçoğu hem Hamas’tan hem de örgütün hiçbir zaman kazanamayacağı savaşlardan nefret ediyor ve refah getireceğine ikna olurlarsa İsrail’le yaşayabilir. Silahlı adamlar yollarına çıkmadığı sürece bu insanlar barışın peşinden gidecektir. İsrail’in de yeni bir stratejiye ihtiyacı var. Eski strateji İsrail devletinin Yahudiler için güvenli topraklar yaratma sözünü gerçekleştirmekte başarısız oldu. Bin 400 kişi Hamas tarafından öldürüldü veya kaçırıldı. Yüz binlerce İsrailli ise tahliyeye mecbur kaldı.
Barış yeni liderler de gerektiriyor çünkü eskilerin itibarı kalmadı. İsrail’de Binyamin Netanyahu samimi bir uzlaşmaya engel oluşturduğundan ne kadar erken giderse o kadar iyi. Amerika’nın İsrail’de yakın zamanda seçim beklediğini işaret etmesi işe yarayabilir. Anketlere bakılırsa Netanyahu’nun yerine, savaşın maliyetini iyi bilen eski general Benny Gantz geçecek. Gantz Filistin devletine onay vermese de reddetmiş de değil.
Filistin’de de yeni bir yönetime ihtiyaç var. Hamas apaçık bir barış düşmanı: Gazze’yi Hamas yönettiği sürece Filistinlilerin barışa yönelik sözleri inandırıcı olmayacak. Batı Şeria’daki Filistin Yönetimi’nin lideri Mahmud Abbas da yozlaşmış, kemikleşmiş bir figür ve hiçbir demokratik meşruiyeti yok.
https://gazeteoksijen.com/the-economist/netanyahunun-yerine-gececek-isim-benny-gantz-197160
• Hamas, savaştan FKÖ çatısı altında çıkış arayışında
Ebu Marzuk Al Monitor’la söyleşisi sırasında "Resmi tutumu takip etmeniz gerekir” dedi. "Resmi tutum [Filistin Kurtuluş Örgütü'nün (FKÖ)] İsrail devletini tanıdığı yönünde.”
Hamas ve İslami Cihad dışındaki Filistinli grupların büyük çoğunluğunu kucaklayan ve uluslararası alanda tanınan çatı örgütü FKÖ, 1993’te İsrail'in var olma hakkını resmen tanıyarak şiddet eylemlerine son verdi. Buna karşılık İsrail de FKÖ'yü Filistin halkının temsilcisi olarak kabul etti.
İsrail, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği’nce “terör örgütü” olarak kabul edilen Hamas, uzun süredir İsrail'e karşı silahlı direniş çağrısında bulunuyor ve İsrail'in varlığını sadece zımnen kabul ediyor.
Hamas ve FKÖ'nün en büyük fraksiyonunu oluşturan laik El Fetih arasında geçmişteki uzlaşma girişimleri, militan grubun silahsızlanmayı, Oslo anlaşmalarına uymayı ve İsrail ile bir arada yaşamayı kabul etmeyi reddetmesi nedeniyle sonuçsuz kalmıştı.
https://bianet.org/haber/hamas-savastan-fko-catisi-altinda-cikis-arayisinda-289314
• Türkiye'nin Gazze hesabı ne? – Hediye Levent
Temennilerle öngörülerin birbirine karıştığı, olasılık senaryolarının birbirine girdiği bu şartlarda Türkiye’nin Gazze ve Filistin politikası ne? Bunu anlamak gerçekten güç. Türkiye, HAMAS’ın İsrail yerleşim birimlerine yönelik saldırısının hemen ardından dengeli bir üslup kullanmış ve hem İsrail’e hem de HAMAS’a kapıyı açık tutan söylemlerle öne çıkmıştı. Bu çerçevede uygulanmasına dair soru işaretleri olsa da garantörlük gibi somut bir çözüm önerisi sunan tek ülke de Türkiye oldu. Ankara’nın amacı elbette İsrail ile HAMAS arasında ara bulucu olmaktı ancak Katar ve Mısır öne çıktı ve hatta teşekkürlerin muhatabı oldu. Bununla birlikte Ankara bir kez daha dış politikasını 180 derece değiştirerek HAMAS’ı direniş örgütü olarak gördüğünü duyurmakla yetinmeyip örgüte mücahitlik gibi kutsiyet atfeden açıklamalarla el yükseltti. Filistin Yönetimi’ni denklem dışı tuttuğu anlaşılan Ankara’nın bu politika değişikliğini HAMAS’ın kesin zaferine inandığı şeklinde okumak mümkün ancak yaklaşan yerel seçimlerle birlikte düşünüldüğünde Filistin meselesinin de iç gündem malzemesi haline getirildiği söylenebilir. Özellikle de İsrail ile ticari, siyasi, askeri, güvenlik ilişkileri tam gaz sürerken; Ankara İsrail’e karşı caydırıcı nitelikte bir adım atmaktan kaçınırken resmi söylemlerde ve hükümete yakın basında HAMAS’ın desteklenmesi başka türlü nasıl açıklanabilir?
https://www.evrensel.net/yazi/94034/turkiyenin-gazze-hesabi-ne
• İsrail'in siyasi ve askeri açmazı: Sözde askeri doktrin ile stratejisiz Gazze savaşını kazanma çabası - Prof. Dr. Mesut Uyar
İsrail bütün Gazze'yi ele geçirecek askeri güce sahip.
Halihazırda elindeki ateş gücünü hedef ayırt etmeden, orantısız ve ezici bir şekilde kullanarak Gazze'nin büyük kısmını yakıp yıktı, milyonlarca sivili Mısır sınırına sürdü.
Fakat gerçekleştirilebilir siyasi hedefleri ve askeri gücünün bunlar doğrultusunda seferber edecek ve yönetecek stratejisi olmadığı için, kazanacağı askeri zaferler taktik düzeyde kalmaya mahkûm.
Dahiya fayda değil orta ve uzun vadede büyük zarar getirecek sözde bir doktrindir.
İşin ilginç tarafı İsrail siyasi ve askeri liderlerinin bir kısmı bu açmazın farkında.
Ancak bu amaçsız savaşı durdurmaya güçleri yetmediği için, hiç değilse bu savaş sayesinde Filistin sorununu ötelemeyi umut ediyorlar.
Yani "var olan sistem içinde nihai barış sağlanamayacağına göre, hiç değilse fiili savaş dönemlerini kısaltalım, barış dönemlerini uzatalım" diyorlar.
İktidardakilere göre daha ılımlı olsalar da bu gruptaki siyasi ve askeri liderler de Gazze'nin ezilmesinden yanalar.
Böylelikle bir sonraki savaşı geciktirmeyi umut ediyorlar.
• Gabi Behiri@gbehiri
Gazeteci @shemeshmicha 'in haberine göre Basbakan Netanyahu savasla ilgili butun isleri bir kenara birakip Israel ordusu tarafindan Demir Kiliclar adi verilen savasa baska bir isim bulmaya calisiyormus. Netanyahu savasin ismini degistirerek baska soylem değişiklikleri ile beraber 7 Ekim katliamini ve kendi sorumluluğunu kapatmaya çalışıyor. Ancak pek başaracak gibi gözükmüyor.
https://twitter.com/gbehiri/status/1736492450120700170
• İsrail-Hamas savaşında Arap ülkeleri ne yapabilir? - Lina Khatib - Foreign Affairs
7 Ekim olayları neticesinde İsrail ile Hamas arasındaki çatışmalar alevlenmeden ve İsrail Gazze’yi işgal etmeden önce Arap devletleri ve İsrail arasındaki ilişkiler çok farklı bir yönde seyrediyordu. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) yakın zamanda İbrahim Anlaşmaları aracılığıyla İsrail ile ilişkilerini normalleştirmişti. Suudi Arabistan da ABD’nin desteği ile bu yönde çabalıyordu. Ancak İsrail’in Gazze’ye yönelik harekatı bir gecede Arap ülkeleri ile İsrail arasındaki ilişkileri alt-üst etti. Mısır, Ürdün, Katar, Suudi Arabistan ve BAE İsrail’in saldırılarını güçlü bir şekilde kınıyor ve ateşkes çağrısında bulunuyor.
Gazze’deki savaş devam ederken “Beş Büyükler” olarak adlandırabileceğimiz Arap devletleri kendi önceliklerinden mütevellit ellerindeki diplomatik araçlar vasıtasıyla İsrail ile Hamas arasındaki çatışmayı kendi lehlerine şekillendirmeye çalışıyorlar.
https://fikirturu.com/jeo-strateji/israil-hamas-savasinda-arap-ulkeleri-ne/
• Gazze’yi kim yönetecek? - Tarık Alhomayed
https://turkish.aawsat.com/opinion/4711501-gazze%E2%80%99yi-kim-y%C3%B6netecek
• Aviva Klompas@AvivaKlompas
85 yaşındaki büyükanne ve barış aktivisti Yocheved Lifshitz, Hamas tarafından kaçırıldı, dövüldü ve 17 gün boyunca tünellerde tutuldu.
Bu gece elinde hâlâ rehin tutulan kocası Oded'in bir fotoğrafını tutuyor.
https://twitter.com/AvivaKlompas/status/1736094495035347404
• Gabi Behiri@gbehiri
Yazılanların aksine Biden'in tam ne söylediğine baktığımızda "hükümeti değiştirmeyi istemesi" gibi bir anlam çıkarmak hayli zor. Tam söylediği şu:
“I think he has to change, and with this government, this government in Israel is making it very difficult for him to move"
"(Netanyahu'yu kastederek)Bence değişmesi gerekiyor ve bu hükümetle, İsrael'deki bu hükümet onun hareket etmesini çok zorlaştırıyor"
Söylediği yanlış mı? Bence hayır. Ama hükümeti değiştirme çağrısı yapıyor mu? Yine hayır. ABD Başkanı'nın Israel hükümeti bakanlarından rahatsızlığı mümkün. Ama bunu açıkça dile getirmesi zaten saçma olurdu.
https://twitter.com/gbehiri/status/1734667510954266854
• Gabi Behiri@gbehiri
Israel Disisleri Bakani Arjantin'de secilmis baskan Milei ile gorustu. Servis edilen resimde Yahudi olmayan Milei'in kafasinda kipa olup Cohen'de kipa olmamasi dikkat cekici.. Milei'in boynunda rehinelerin kurtarilma cagrisini simgeleyen kunyenin olmasi da yine goze carpan bir detay.
https://twitter.com/gbehiri/status/1733835055015834093
• Aviva Klompas@AvivaKlompas
Sevgili Amerika: Bir nesil genç insanı hayal kırıklığına uğrattınız. Onlar nefretle beslenen sürekli bir beyin yıkama diyetiyle beslenmeye zorlandılar ve sonuçlar şunlar:
✖️ Genç Amerikalıların %67'si Yahudilerin zalim olduğuna ve onlara zalim gibi davranılması gerektiğine inanıyor.
✖️ Genç Amerikalıların %60'ı Hamas'ın 7 Ekim'de 1.200 kişiyi öldürmesinin Filistinlilerin şikâyetleriyle haklı gösterilebileceğine inanıyor.
✖️ Genç Amerikalıların %31'i İsrail'in var olma hakkının olmadığına inanıyor.
(en son Harvard/Harris anketi aracılığıyla)
https://twitter.com/AvivaKlompas/status/1736181930565980231
• ABD'de anket: Gençlerin çoğu Yahudileri 'zalim' buluyor, İsrail'in 'Hamas'a verilmesini' istiyor
• Holokost’un gölgesinde: Avrupa’daki hafıza siyaseti bugün İsrail ve Gazze’de gördüklerimizi nasıl müphemleştiriyor?
• Rus basınında Gazze savaşı: "Esirin kurtarılması için İsrail'in azami gayret göstermesi gerekir" - Mayis Alizade
• Parents Circle: Evlat acısı İsrail ve Filistinli aileleri barış mücadelesinde birleştirdi - Barış Kaygusuz
• Gri Liste, Hamas ve Siyasal İslam – Alper Eliçin
https://noktakibris.com/2023/12/03/gri-liste-hamas-ve-siyasal-islam/
• Dr. Einat Wilf@EinatWilf
7 Ekim saldırısının tünel altyapısına, askeri yapılanmaya, stratejik planlama ve koordinasyona uzun vadeli büyük yatırımlar gerektirdiği artık açık olmalıdır. Belki artık “zavallı Filistinlilerin” talihsiz, hiçbir şeyden haberi olmayan bir yardım sepeti vakası olduğu fikrini bir kenara bırakabiliriz.
Sorun hiçbir zaman Filistinlilerin yetenekleri değildi. Bol miktarda var. Bu onların öncelikleriydi. Bir asırdan fazla bir süredir Filistinlilerin en büyük önceliği, Yahudilerin Ürdün Nehri ile Akdeniz arasındaki topraklarda hiçbir devlete ve egemenliğe sahip olmamasıydı (I bu günlerde nehir ve denizin belirtilmesinin gerekli olduğu söylendi …).
Yahudi Devleti Olmaması yönündeki bu yıkıcı davaya doğru Filistinliler çabalarını, yeteneklerini ve kaynaklarını seferber ettiler.
Bu nedenle, "Gazze'nin yeniden inşası" için bir kez daha milyarlarca dolar gönderilmesine ilişkin herhangi bir tartışma, Filistinlilerin -liderlik ve halkın- "Nehirden Denize" ideolojisini terk ettiklerine ve yapıcı davayı sürdürmekle gerçekten ilgilendiklerine dair güvenceye dayanmalıdır. Filistin egemenliğinin Yahudi egemenliğinin yanında olması yerine.
Kendileri için istemediklerini kimse Filistinliler (Yahudi İsrail devletinin yanındaki topraklarda egemen bir devlet) için isteyemez. Eğer onlar burayı “Filistin'i nehirden denize kurtarmak” için bir fırlatma rampasına dönüştürmeyi tercih ediyorlarsa, Filistinlileri Gazze'yi müreffeh bir Filistin özyönetim modeline dönüştürmeye zorlayamayız.
Filistinliler talihsiz değil. Başkaları için yıkmak yerine kendileri için inşa etmeye öncelik vermeleri gerektiğine karar vermeleri gerekiyor. Bu onların önceliği haline geldiğinde, her şey yerli yerine oturacaktır; buna kesinlikle kendi egemen devletleri ve Yahudi devleti İsrail'in yanı sıra barış da dahildir.
https://twitter.com/EinatWilf/status/1736453474135732405
• Tünelin karanlığında kaybolmak - Doç. Dr. Salih Bıçakcı
Yakın zamanda ortaya çıkan bir istihbarat raporunda Hamas’ın 7 Ekim’deki terör saldırısına ilişkin planlarının olduğunu bir yıldan fazladır bildiği iddia ediliyor. Üst düzey İsrail Ordusu komutanları ve istihbarat yetkililerinin, Hamas’ın bunu gerçekleştirecek kapasitesinin olmadığını düşünerek istihbarat raporunu dikkate almadığı zannediliyor. New York Times’ın elde ettiği “Eriha Duvarı” kod adı verilen 40 sayfalık analiz yaklaşık 1.200 kişinin ölümüne yol açan saldırının neredeyse tam olarak özetini sergiliyordu.
Bunun ötesinde saldırıdan bir ay önce Gazze’yi açık hapishane yapan sınırları gözetleyen birlikte görev yapan kadın uzmanlar, Hamas’ın gözetleme kulelerinin ve tankların modelleriyle saldırı tatbikatı yaptıklarını üstlerine rapor ettiler. Tahminler, kadın oldukları için raporlarının görmezden geldiği yönünde.
Devletlerin politik çözülmesi ve bozulması içindeki bütün kurumları derinden etkiler. İsrail’de olan toplumsal kutuplaşma ve artan muhafazakarlık, kibir gözlerinin önündeki gelişmeleri görmelerine engel oluyor.
Öte yandan Gazze’de yapılan operasyonlar sadece Hamas’ı hedef almıyor ve bütün Gazzelileri öldürüyor. Tünellerse sadece Hamas’ın saklandığı yer olmaktan öte gitmiyor. Stratejik çözümler hızlıca elimizden insanlığımızı alıyor. Önümüzde ABD’nin eski savunma bakanlarından Donald Rumsfeld’in dediği gibi bilinen bilinmeyenlerle (known unknowns) dolu bir dönüm var. Tünellerin sonundaki ışığı görmek için çok beklememiz gerekecek sanırım.
https://fikirturu.com/jeo-strateji/tunelin-karanliginda-kaybolmak/