Wall-E

Cüneyt DİRİCAN Ekonomi
20 Aralık 2023 Çarşamba

2008 yapımı filmde robotlar ve yapay zekâ o kadar ilerlemiştir ki, her işlerini robotlar yaptığından insanlar tembelleşmiş ve sürekli hareketsizlikten kilo almış bir şekilde sürekli oturmaktadır. Son yıllarda malum yapay zekânın kullanımı çok arttı. Henüz emekleme seviyesinde. Yani ilk çıkan cep telefonları gibi 40 karakter SMS atarken bugün eski Twitter yeni X’de neredeyse makale yazacak kadar yere sahibiz.

Makale yazımında da yapay zekâ artık bugünde bile aktif. Web of Science’da yer alan birçok uluslararası prestijli hakemli dergi makalenin yapay zekâ tarafından yazılmadığına dair beyanname istiyor. Ama yapay zeka literatür taraması da yapıyor. Yani bir makalenin size özetini de verebiliyor. Bu noktada yazarın aslında yapacağı işi kolaylaştırıp hızlandırıyor. Çünkü yazar da okusa muhtemelen aynı özete varacak okuduğu makalede. İşte bu noktada yazıyı üretmek ile özetlemek arasındaki fark, SPSS veya Mendeley kullanmaktan farklı mı gibi bir soru(n) çıkıyor ortaya. Yani kolaylaştırıcı bir ara yüz veya program kullanmak başka, özgünlüğü ve güvenilirliği (kaynakçayı) sorgulatacak makaleyi başkasına yazdırmak başka.

Her durumda bir gerçek var. Aslında intihalden, özgünlükten daha büyük bir sorun var. İnsana boş vakit yaratması mümkünken tembelliğe itebilir de. İşte bir örnek. Nassim Nicholas Taleb’in ‘Siyah Kuğu’ kitabını ChatGPT 3.5 bize özetledi. Soruyu yazmam ile cevabı vermesi toplam bir dakika civarı. Okuması dâhil olsun üç dakika hadi. Şimdi klasikleri mp3 olarak podcast şeklinde özet dinlemek veya çizgi romanla kolayca okunmasını sağlatmaktan farkı nedir? Airfryer veya robot süpürge gibi desek abartmış olur muyuz? Endüstri 4.0 nimetlerinden faydalanmayacak isek akademideki tonla makaleyi çöp ya da yok mu saymak lazım? Veya Alexa, Ceyd-A, Siri akıllı asistanları için Sciencedirect’de yer alan WOS’da taranan makaleleri robot süpürgeye mi temizletmek lazım?

ChatGPT veya ChatPDF tartışmasında şimdilik tek gerçek Wall-E gibi bir süre sonra eski teknoloji kalacakları. Peki, Platon akademisi kendini yenileyebilecek mi? Kilisenin Orta Çağda skolastik anlayışı ile doğan kolejlerin zaman içinde universitat şeklinde günümüze gelmesinin ne yöne devşireceği bir soru(n) değil mi? Bugün soru sorduğum birçok lise ve üniversite öğrencisi Don Kişot, Cervantes duymamış. Bırakalım da bari ChatGPT ile en azından ödevlerini hazırlasınlar, biraz tembellik de olsa kültürel ve bilimsel zenginliğe yapay zekâ katkı koysun. Üç satırla üç dakika da olsa klasiklerden insanların haberi olsun. Fakat bu sefer de başka bir sorun ortaya çıkıyor. Kitap satışları ne olacak, telif hakları peki? Ya da yazar bu durumda aynı motivasyonla yazmaya devam eder mi? İşte bu sefer karşımıza makine öğrenmesi çıkıyor. Belki de bir sonraki klasikleri yapay zekâ üretecek. O zaman başa dönersek yapay zekânın bugün makale yazmasında sorun ne? Böylece yazıyı Pink Floyd The Wall ile bitirdik. Hey Teacher…

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün