Zorlu, heyecanlı, adrenalini yüksek, duyguların değişken olduğu bir seneye veda ediyoruz.
Olaysız günü pek olmayan 2023, ekonomik fırtınayla herkesi bezdirdi. Depremle yüreğimizi dağladı. Savaşla insanlığın tek akıllı varlık olarak hala barışı sağlayamadığı acı gerçeğini ortaya koydu.
Biz çocukken senede birkaç büyük olay olurdu sanki. Sanırım bizlerin tüketime dayalı yaşamlarına evren de ayak uydurdu. Gün yok ki yeni bir olay olmasın.
Ardı ardına zorluklar, ardı ardına kötü haberler hepimizi yordu bu sene.
Neye karşı önlem alacağımızı şaşırır olduk. Deprem çantası mı yapalım, su deposu mu alalım, paramızı altına mı dolara yatıralım, zam gelmeden stok mu yapalım, mum mu alalım, virüslerden nasıl korunalım???
Tam da yılbaşına geri sayım başlamışken, 27 Aralık günü Yengeç ayındaki dolunay, aileye evimize önem vermeye, yakınlarımızla duygusal anları paylaşmaya bizi davet ediyor.
Sene sonu muhasebesi yapma zamanı geldi. Yengeç’teki bu dolunay her şey boş aslında diyor sanki. Sağlıkla ailemiz ve sevdiklerimizle anın tadına varmanın en güzeli olduğunu ve şükürü hatırlatıyor adeta.
Empati yeteneği en güçlü burç olan Yengeç’teki dolunay hepimize biraz birbirimizi anlamamız konusunda uyarı veriyor.
Bu hafta yaralı şifacı Kiron’un düz harekete geçişi ile son birkaç aydır, yaşadığımız her türlü sorunu şifalandırma ve acılarla başa çıkmayı becerdiğimiz zamana geldiğimizi gösteriyor.
Seneye retro Merkür ile girmek ise, dur ve tekrar düşün, gerekenleri tamamla, harekete geçmeden kontrol et, acele etme diyor.
Ayrıca seneyi kapatırken; Mars ve Neptün arasındaki sert açı bağışıklığımıza çok dikkat etmemiz ve salgınlara karşı korunmamız ve alkol tüketimi ve yeme içmemizde aşırıya kaçmamamız gerektiğini vurguluyor.
Ama aynı zamanda Güneş ve Jüpiter’in çok güzel bir açısı, Venüs’ün neşeli iyimser Yay burcuna geçişi, Jüpiter’in yeni seneye retrosunu bitirip girmesi ise tüm bunlara rağmen yeni seneye girerken adeta güzel şeylerin de olacağını müjdeler gibi bize göz kırpıyorlar.
Tüm sene devam edecek Terazi-Koç aksındaki tutulmalar da, ilişkileri, anlayışı, alma verme dengesini, uzlaşma mı, ayrılık mı gibi kararları her birimize deneyimletecek gibi. Ama maalesef dünyada da savaş mı barış mı sorusunun cevabını da verecekler.
Plüton’un 22 Ocak günü Kova’ya geçişi yeni bir yirmi senelik dönüşümü vurguluyor.
Hazirandaki Jüpiter’in İkizlere geçişi de Plüton Kova’yı körükleyerek teknolojik gelişimi tutabilene aşkolsun dedirtecek.
Teknolojik gelişmelerin madalyonun iki yüzü gibi olumlu olumsuz yönlerine tanık olacağız. Uranüs’ün de Algol Yıldızı ile kavuşumu mevcutken dünya üzerinde yozlaşmanın da arttığını göreceğiz.
Satürn Balık ve Plüton Kova kombinasyonu ise yanlışlara karşı direnci hatta devrim olasılığını destekleyecek.
Bir de şimdi Güneş patlamaları ve dünyada yaratabileceği ihtimallerden bahsediliyor.
Sen de mi Güneş??
Her gecenin bir sabahı vardır.
Dünya döner neler neler düzelir.
Yeter ki biz enerjimizi yükseltelim. Biraz daha birbirimize anlayışlı olalım.
Yeni yıla geçerken, eski defterleri kapatalım. Zorlukları üzüntüleri geride bırakalım. Yeni bir defter alalım. Her sayfasını güzelliklerle, mutlulukla, sevgiyle dolduralım.
Herkese gönlünden geçen her şeyin gerçekleştiği güzel bir sene dilerim.
2024’te tekrar görüşmek üzere…
