BİFO´nun genel sanat yönetmeni Maestro Carlo Tenan oldu. Tenan, dünyaca ünlü bir şef olmanın yanı sıra, besteleri, çağdaş müziğe ve operaya olan tutkusuyla, konserlerinde müzikseverleri heyecanlandıran bir isim. Kasım ayında ünlü soprano Fatma Said´in ağırlandığı ve oldukça ses getiren dinletiden sonra 11 Ocak´ta Zorlu´da yer alacak BİFO´nun geleneksel yeni yıl konseri de, müzik gündemindeki yerini alacak. Soprano Nino Machaidze ve tenor Jonathan Tetelman´ın solist olarak sahne alacağı bu gecede, başrolde yine Carlo Tenan olacak.
Carlo Tenan sorularımızı samimiyetle yanıtladı.
Maestro Tenan, öncelikle Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası'nın 2024-2026 sezonu içerisinde sanat yönetmeni olarak Türkiye'ye gelmenizden dolayı büyük onur duyduğumu belirtmek isterim.
Nazik sözleriniz için çok teşekkür ederim. Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası'nın sanat yönetmeni ve önümüzdeki 2024-2026 sezonunun sürekli şefi olmaktan büyük onur duyuyorum.
Sir Antonio Pappano, Maestro Mstislav Rostropovich ve Maestro Lorin Maazel gibi efsane isimlere asistanlık yaptınız. Bunlar benzersiz deneyimler olmalı. Şeflik yolunda bir şef yardımcısı ne yapar?
Sir Antonio Pappano, Maestro Mstislav Rostropovich ve Maestro Lorin Maazel gibi ünlü şeflerin asistanı olmak gerçekten de benzersiz ve zenginleştirici bir deneyim oldu. Şef olma yolunda bir şef yardımcısı olarak bu rol, şef ve orkestra ile yakın çalışmayı, repertuar öğrenmeyi, incelikli yorum üslubunu ve şeflik sanatına ilişkin pratik bilgiler kazanmayı içerir. Bir orkestra şefinin kariyerinin temelini oluşturan değerli bir çıraklıktır.
Roma'daki Accademia Nazionale di Santa Cecilia, Tokyo Filarmoni Orkestrası, Konzerthaus Berlin, Teatro del Maggio Musicale Fiorentino orkestraları, Teatro Comunale di Bologna, Orchestra Verdi di Milano ve daha birçokları dâhil olmak üzere en prestijli uluslararası orkestralardan bazılarını yönettiniz. Ayrıca Mozart'ın ‘Die Entfuhrung aus dem Serail! ve ‘Don Giovanni’, Puccini'nin ‘Tosca’ ve ‘La Bohème’ gibi operalarını da yönettiniz. Ewa Podleś ile Rossini Opera Festivali, Uri Caine ve Paolo Fresu ile bir tur, Sir Peter Maxwell Davies'in ‘The Turn of the Tide'ın İtalya prömiyeri, Kyoto Opera Festivali'nde ‘Madama Butterfly’ ve daha birçokları… Bir orkestra şefi olarak bir senfonik ya da filarmonik orkestra şefliği yapmakla opera yönetmek arasındaki farkı nasıl tanımlarsınız?
Hem orkestra eserlerini hem de operaları yönetmenin farklı zorlukları vardır. Bir orkestrayı yönetmek, enstrümantal eserleri yorumlamaya ve dengeli bir ses elde etmeye odaklanırken, opera şefliği, şarkıcılarla koordinasyonu, teatral yönleri yönetmeyi ve orkestra ile vokalistler arasında uyumlu bir iş birliğini sağlamayı içerir.
İş birliği yaptığınız müzisyenler arasında trompet sanatçısı Paulo Fresu'nun da ismine rastladım. Kişisel olarak onun büyük bir hayranıyım. Kendisinin bir caz müzisyeni olduğunu biliyoruz. Sizin de müzisyenliğinizin başka birçok yönü var ve çağdaş müzik ile çok ilgilisiniz. Çağdaş bir eserde bir caz müzisyeniyle çalışmak nasıldı?
Caz müzisyeni Paolo Fresu ile çağdaş bir eserde çalışmak büyüleyici bir deneyimdi. Farklı müzik türlerini harmanlamak, klasik ve caz deyimleri arasındaki iletişimi ve anlayışı vurgulamak esnek bir yaklaşım gerektiriyordu. Bu iş birliği hem orkestra şefi hem de besteci olarak bakış açımı zenginleştirdi.
Aynı zamanda çok parlak bir bestecisiniz. Eserleriniz birçok uluslararası yarışmada ödüle lâyık görüldü. Bakır nefesliler için yazdığınız ‘Sextet için '4.0' adlı eseriniz, Santa Cecilia Ulusal Akademisi ve Leipzig'deki Gewandhaus gibi prestijli orkestraların müzisyenlerinden oluşan Wonderbrass Ense tarafından, Kanada Bakır Nefesli Beşli’sinin baş trompetçisinin de katılımıyla seslendirildi ve kaydedildi. 2018 yılının Nisan ayında ise ‘Musica per Quartetto d'Arpe’ eseriniz Tactus etiketiyle müzik severlerle buluştu. Sagra Musicale Malatestiana'nın 2019 edisyonlarında ve Lugo Caz Festivali'nde sahnelenen Piyano ve Big Band için yazdığınız ‘Kammerkonzert’ adlı eseriniz, 2019 yılında Sagra Musicale Malastrina’da ve ayrıca Lugo Jazz Festivali’nde seslendirildi. Besteci olmak aynı zamanda tüm enstrümanların tüm olanaklarını derinlemesine bilmek anlamına da gelir. Şefliğin besteciliğe, besteciliğin şefliğe etkilerinden biraz bahseder misiniz?
Bir besteci olarak çağdaş ve caz da dâhil olmak üzere çeşitli türleri keşfetmek, şeflik stilimi etkiledi. Bütün enstrümanların olanaklarını hem bir orkestra şefi hem de bir besteci olarak yakından bilmek, müzisyenlerle etkili iletişim kurma yeteneğimi geliştiriyor. Şeflik ve bestecilik arasındaki sinerji, birbirlerine sürekli bilgi taşıma yoluyla birbirlerini zenginleştiren ve sürekli bir ilham ve büyüme döngüsüdür.