Sally Kornbluth, birlikte mercek önüne alındığı diğer üniversite rektörlerinden farklı görülüyor.
Kornbluth, birlikte ifade verdiği diğer rektörlerin aksine, Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (Massachusetts Institute of Technology-MIT) Rektörü olarak hala görevine devam ediyor.
Aralık ayında Amerikan Kongresi önünde ifade verme faciası sonrası, konuşan rektörlerden Harvard Üniversitesi Rektörü Claudine Gay ve Pennsylvania Üniversitesi Rektörü Liz Magill, istifa etmişlerdi.
Geçtiğimiz ocak ayından beri MIT’de rektörlüğü sürdüren Kornbluth, söz konusu meslektaşlarından farkını ortaya koyuyor.
Kendisi de Yahudi olan Kornbluth, ifade verip de görevde kalan tek rektör olarak, kampüsteki antisemitizmle mücadele planına ekleyecekleri yeni adımları belirten bir açıklama yapmıştı.
Diğer iki rektörün istifalarının ardından, üstelik muhalefet sesini yükseltmişken, yapılacak değişikliklerin MIT’nin itibarını ve rektörü kurtarıp kurtarmayacağı merak ediliyor.
JTA’ya konu hakkında konuşan MIT mezunu ve bir biyoteknoloji firmasında yönetici Matt Handel, “Net olmak istiyorum, değişimin anlamı illa Rektör Kornbluth’un istifa edeceği manasına gelmez,” dedi. Handel, kampüste öğrencilerin yaşanan kriz süresince emniyetlerini sağlamak için çalışan ve Yahudi MIT mezunlarından oluşan bir grubun kurucularından. MIT Yahudi Mezunlar Birliği, kasım ayında kampüsteki İsrail protestolarına karşı yönetimin aldığı tartışmalı tavır sonrası kuruldu. Gösteriler sırasından Kornbluth, gösteriye katılan öğrencilerin ancak kısmen uzaklaştırılacaklarını çünkü tamamen uzaklaştırıldıkları takdirde gösteride yer alan yabancı öğrencilerin öğrenci vizelerinin iptal olarak sınır dışı edilme tehlikesi yaşamalarını istemediklerini söylemiş, Yahudi yetkililer ise bu cezayı yetersiz buldukları gerekçesiyle kararı kınamışlardı.
5 Aralık’ta gerçekleşen meclis toplantısında, ifade vermeye çağrılan rektörler Kornbluth, Gay ve Magill, konunun içeriğine bakıldığında, Yahudi soykırımı çağrısı yapmanın tam olarak üniversitelerinin kurallarına aykırı olmadığını söylemişlerdi.
MIT Yahudi Mezunlar Birliği, henüz Kornbluth’un istifası yönünde bir çağrıda bulunmazken, aralarında Yahudi aktivist ve yatırımcı Bill Ackman, Cumhuriyetçi Temsilci Elise Stafanik gibi isimlerinde aralarında bulunduğu bazı isimler, rektörün ifade veren diğer rektörler gibi istifa etmesi gerektiğini savunuyor.
Handel ise, “Bireysel olarak aramızda rektörün istifa etmesini isteyenler olmakla birlikte, bir grup olarak rektörümüz ile iş birliği yaparak kendisini desteklemeye karar verdik,” diyor.
Handel, liderlerinden olduğu grubun, istifa etmek yerine, Kornbluth’tan bir özür açıklaması beklediğini, kampüsteki gösterilerde yapılan Yahudi soykırımına çağrılara etkin müdahele etmesi gerektiğini ve antisemitizmin kampüste destek bulmayacağını sert bir dille belirtmesini istediğini söylüyor.
Magill ve Gay’in aksine Kornbluth, meclisteki ifadesi sonrasında bir özür açıklaması yayınlamamış fakat MIT’nin Habad Merkezi’nde yapılan 47 dakika süren ve Hamas vahşetine ışık tutan bir filmin gösterimine katılmıştı. Kornbluth’un gösterimine engel olmak istediği dedikoduları yapılan filmin gösterimine ev sahipliği yapan BM İsrail Elçisi Gilad Erdan, gösterim sonrası rektöre istifa çağrısında bulunmuştu.
Geçtiğimiz hafta tüm kampüse, antisemitizmle mücadele anlamında yeni atılacak adımlarla ilgili bir e-posta yollayan Kornbluth, bundan sonra öğrencilerle ilgili yapılan şikayetlere okulun yaklaşımında değişiklikler olacağını, okulun Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık (DEI) konusunda çalışan grubunun başkanının İslamofobi ve antisemtizmi görev tanımı içini almasının sağlanacağını, öğrencilere antisemitizm deneyimleriyle ilgili net bir anket uygulanacağını ve tüm kampüs halkının ifade özgürlüğü ile ilgili hak ve sorumluluklarını tam olarak kavrayacakları yeni bir anlayış getirileceğini anlattı.
Üniversitenin konuşma kuralları 2021 yılında, ziyaretçi bir profesörün yaptığı bir konuşmasında üniversitelerdeki DEI programlarını Nazi Almanyası ile benzetmesi sonrasında yenilenmişti.
Diğer yandan bir MIT sözcüsü, JTA’ya Kornbluth’un yönetim kurulunun koşulsuz ve tam desteğine sahip olduğunu, kampüsteki tüm lider kimlikli kişilerin İslamofobi ve antisemitizm konularında ciddi bir eğitim almalarının planlandığını belirtti.
1994-2022 yılları arasında görev aldığı Duke Üniversitesi’ndeki Yahudi topluluğun sevilen üyelerinden olan Kornbluth’u o dönemden tanıyan çalışma arkadaşları, rektörün Yahudiliğe yaklaşımın sorgulanmasının kendilerini üzdüğünü ve şaşırttığını söylüyor. Duke döneminde Kornbluth’un çalışma arkadaşlarından ve Duke Yahudi Çalışmaları Merkezi Başkanı Laura Lieber, “Kornbluth sadece meclisteki ifadesiyle yargılanmamalı. 7 Ekim sonrasında herkesin olayları sindirme ve yas tutma süreçlerine ihtiyacı oldu. Görevi sebebiyle Kornbluth’un böyle bir zamanı ve lüksü olmadı,” diye konuştu.
Hamas’ın 7 Ekim saldırısından önce, Kornbluth’un etkin şekilde kampüsle antisemitizmle savaştığı biliniyordu. MIT, üniversite yöneticilerine antisemitizmle mücadele konusunda eğitim veren Uluslararası Hillel Kampüs İklimi Girişimi’ne (CCI) üye 13 okul arasında bulunuyor. Hillel Başkanı Mark Rotenberg de JTA’ya konuşarak değişimin bir günde gerçekleşmeyeceğini fakat MIT’nin bu programa dahil olmasınının bir anlamı olduğunu söyledi. Rotenberg, “CCI programımızda bir eğitim sonrası, bir öğleden sonrada her şeyin tümüyle değişmesini beklemiyoruz. Ciddi bir değişimin zamana ihtiyacı vardır. CCI programı, tüm ABD çapında pek çok kampüste, pek çok öğrencide harika sonuçlar almaktadır. Programımız, rektörleri meclis karşısında ifade vermeye hazırlamak üzerine kurulmamıştır,” diye ekledi.