Şalom ArtıOnsekiz ekibi bu hafta Bora Mizrahi ya da sahne adıyla test73´ü ve yeni parçası ´Mesele´yi ağırladı. Rap serüveninden ideallerine, Türkiye´de Yahudi olma durumunun ve kimliğinin işlerine etkisinden ilham aldığı sanatçı ve albümlere kadar çeşitli konuları konuştuk.
‘Mesele’ 15 Şubat’ta yayına girdi ve biz de zaman kaybetmeden sohbetimizi gerçekleştirdik.
Yeni parçan ‘Mesele’ çok yakın zamanda yayına girdi! Öncelikle tebrikler! Seni biraz tanıyabilir miyiz? Nasıl hissediyorsun ve rap serüvenini biraz bize anlatır mısın?
Teşekkür ederim bana ulaştığın için. Söylemeliyim ki, bir söyleşi tadında röportaj yapma fikri son zamanlarda aklımda olan bir fikirdi. İlk şarkımı yayınladıktan bu kadar kısa bir süre sonra, kontrolüm dışında gelişmesi, şansım oldu. Bunu başlıca istememin sebebi; kendimi tanıtmalıyım, nasıl bir içerik üretsem farklı olur gibi düşüncelerden bağımsız, ince işlediğim test73 karakterinin (bazen benim mi onu, onun mu beni yarattığını anlamadığım) özgün ve kendine has bir şekilde anlatacak şeyleri olduğuna en içten şekilde inanmam.
Manchester Üniversitesinden ekonomi ve finans mezunuyum. Manchester’da geçirdiğim üç senenin sanatçı kişiliğimin oluşmasında yadsınamaz bir payı var. Buna senelerdir emek vermeye devam ettiğim psikanaliz çalışması eklenince, zaten kendini kendine anlatmaya meraklı ve istekli bir profilin bana ait bir şekilde geliştiğine tanıklık ettim. Mesele’de bu yaşanmışlıkların bir ürünü. Küçük yaştan kitaplarda bulduğum kelimelerin büyüsünden ayrılmamış olduğumu görmek benim adıma sevindirici. Rap yapmaya yazarak başlamadım; eski ritmimde olmadığım bir gerçek ama kendimi hala bir freestyle’cı olarak görüyorum. Bilmeyenler için freestyle rap, yani serbest stil rap, daha önce belirli bir konu veya yapı üzerine yazılmamış sözcüklerin doğaçlama okumasına deniyor. Flow’u sürdürebilmenin püf noktası ne söylediğini bilmekle beraber üzerine çok düşünmemek. Ancak bu ‘araf’ sana kulağa cazip materyal üretme imkanı sunabiliyor. Sadece bu alanda değil, beat üzerinde kendimi yeni rahat hissetmeye başladığımı söyleyebilirim, bunu da altı seneye yakın bir çalışmaya borçluyum. Freestyle’lerimi en başından beri paylaştığım arkadaşlarıma ne kadar teşekkür etsem az. En sonunda kendimi, bir ekip tarafından desteklendikten sonra bu şekilde dinlemek çok şeye bedel; arkadaşlarıma da kendimi bilindik platformlardan dinletebilmek güzel gurur.
‘Mesele’ üzerinde ne kadar süredir emek veriyorsun?
Bu soruya bir kesinlikle cevap vermek zor. Hoşuma giden bir beat üzerine bir şeyler yazmaya başlamak işin kolay yanı diyebilirim; çalışmaları bir bütünlüğe erdirebilmekse daha uzun bir süreçten geçiyor. Üzerinde çalıştığım beatleri kendim üretmediğim için fikirlerimi aktarmak, flowu değiştirmek ve monotonluğu kırmak başlı başına bir sorun haline büründü. Beat’i doldurmanın yanında boş bırakabilmenin değerini biraz geç anladığımı söyleyebilirim. Bu kendimi geliştirmem gereken bir konu. Mesele’yi yazmaya sanırım iki sene önce başladım. Başka bir şarkı üzerinde çalışırken hoşuma giden verseler yeni bir şarkıya devşirdi. Bu kendi adıma fazlasıyla alışılmış bir durum. Tamamlanıp yayınlandığı için mutluyum.
test73 sahne adının hikâyesi var mı? Sendeki anlamı nedir ve neden bu ismi seçtin?
Arkadaşımla vakit geçirdiğim günlerden birinde spontane olarak bana küçük bir ‘stick and poke’ dövme yaptı; 3’ü böylelikle kazanmış oldum. Yanına 7’nin gelmesi epey bir zaman aldı. test73 isminin içime sinmesi iki buçuk seneyi aşkın bir süre sonunda oldu diyebilirim, bu süre boyunca sayısız mahlas düşündüm. 73 sayısını estetik bulmam bu isimde karar kılmamda etkili oldu ama tek sebebi bu diyemem. 73’ün 21. asal sayı oluşu ve 7 ile 3’ün çarpımının 21 olması, aynı zamanda bu sayının binary code’da yazımının bir palindrom oluşu (yani tersten ve düzden yazımının aynı oluşu) beni bu sayıya çeken etmenlerin başını oluşturuyor. 7 ve 3 sayılarının bir arada harmanlandığı en ilginç çalışmalardan biri Dante’nin İlahi Komedya’sıdır. Orada yedi ölümcül günah ve buna denk gelen yedi ilahi erdem cehenneme doğru bir iniş, arafa tırmanış ve cennet olmak üzere üç farklı mekanda incelenir. Bu sayıları içeren mistisizm dünyanın yedi harikası, haftanın yedi günü, dün, bugün ve yarından oluşan üçlü tamlamalarla başlar ve uzayıp gider. Ortaya koyduğum üründe bu tarz bir gizemi barındırır, yeri gelir neden rap yaptığımı anlamaya çalışırım. 73’ün başına test eklenmesi ise; bir sabah arkadaşım uzun bir geceden uyandığında hatırlamadığı hâlde telefon rehberinde ismimi test’e değiştirdiğini söyledi. test73 hoşuma gitti. Her teste tabi test73, bunu seneler geçtikçe daha iyi anlıyorum. Hayatın büründüğü zorlukları ifade eden bir tarafı var.
Şarkının bestesi ve sözleri sana mı ait? Öyleyse sana ilham veren ya da bu çalışmayı ortaya çıkarmanı sağlayan fikirlerin, duyguların ve yaşanmışlıkların oldu mu? Ya da çalışmalarından etkilendiğin bir sanatçı? İşlerini takdir ettiğin ve ileride şansın olsa beraber iş yapmak istediğin biri var mı?
Mesele ve ilerleyen zamanlarda yayınlamaya hazır hale getirdiğim şarkıların beatlerini internet üzerinden bulduğum yapımcılardan anlaşarak aldım. Bu beatleri oluşturan her bir alt sesi onlardan temin ettim ki mixing & mastering sürecinde daha temiz bir iş ortaya çıkarabilelim. Bütün şarkılarımın sözleri bana ait. Şarkılarım tamamlandıktan sonra ne anlatmak istediğimi daha kolaylıkla anlayabiliyorum çünkü yazarken tema seçerek ilerlemiyorum. Kelime oyunları ve gidişatın kendini yönlendirdiği bir süreç mevcut. Sözlerimi yaşantımdan ayırmak gerçekçi olmaz; üstü kapalı bir şekilde sürekli kendimden bir şey anlatma derdi olmadan hissettiklerimi ve gözlemlerimi yazmaya devam ediyorum. Türkçe rap bana iyi gelen bir mecra; buna emek vermiş insanların neyi nasıl yaptıklarına dikkat ediyorum tabii ki. No1, Şam, Da Poet, Ceza, Killa Hakan, Maestro, Ati242, Joker, Massaka, Defkhan, Hidra, Stap, Ceg ve Baneva sevdiğim sanatçılardan bazıları.
Sözleri nispeten ağır olan bir şarkı, şarkıyı seslendirirken seni de zorlayan kısımlar oldu mu?
test73 olarak vermeye çalıştığım olay, sözler ve tempodan bağımsız mesafeli ama telaffuzun yerinde olduğu serin bir okuma. Hızlı okumalarda nefesimi daha iyi kullanabildiğimi düşünüyorum, yavaş okumalarda nefes kontrolünü eski şarkılarımda daha iyi yaptığım söylenebilir.
Rap serüveninde şu ana kadar ne gibi zorluklar yaşadın?
Anlaşılma derdim olmadı ama yanlış anlaşılma pahasına yaptıklarımı insanlarla paylaşmak istedim. Duyduğun heyecan karşı taraf tarafından hissedilmediğinde, kısmen sen aktarmaya hazır olmadığından kısmense yanlış kişilerle paylaşmayı seçtiğin için, ortaya ziyan, şevk kırıcı bir durum ortaya çıkıyor. Bunu olabildiğince göz ardı etmeye ve tekrarlamamaya çalıştım. Eksikliğini en çok çektiğim unsurlar bir beatmaker ve collab yapabileceğim, tarzı tarzıma uygun, sanatçılar. Süreci tek başına yürütmek çalışmanın kalitesini ancak bir yere kadar getirebilir. Bu bir ekip işi ve ben kendi ekibimi oluşturmanın henüz çok başındayım.
Şu ana kadar nasıl geri dönüşler aldın? Yeni çalışmalar da var mı aklında?
Mesele’nin yayınlanmasıyla beraber güzel geri dönüşler bir ivme kazandı diyebilirim. Çok uzun süredir rap ile ilgilenmeme rağmen yayınladığım ilk şarkı. Yayınlamaya hazır hale getirdiğim şarkılar var; bunları yayınlama sürecinde daha güçlü ve salim dönebilmek adına biraz ara veririm diye düşünüyordum. Ama düşündüğümün aksine olmadığım kadar üretkenim diyebilirim. Güzel projeler var aklımda; şarkıları üretirken içinden geçtiğim öğrenim süreci nasıl bir yol izlemem gerektiği hakkında bana değerli fikirler ve mentorlar kattı. Rap’i minimal/progressive techno ile birleştirmek Manchester’da yaşadığım dönemden beri idealim; ama fikirlerim sadece bu doğrultu ile sınırlı değil.
Başka müzik türlerine ilgin var mı, yoksa rap çizgisinde mi devam etmek istiyorsun? Rape kariyer olarak devam etme planların var mı?
Sadece rap dinlemiyorum; ambient, classic, psychedelic rock, jazz, techno, eski Türkçe pop hoşuma giden türler. Rap türünde üretmeye devam etmek niyetim var, yeni yeni kendimi bulduğumu hissediyorum. Rap’e kariyer olarak devam etmeye gelince; hiçbir zaman çok dinlenecem niyetiyle üretmedim. Amacım, beni mutlu ve tatmin ettiğini bildiğim parçaları hem kalite hem de dinlenme açısından nereye götürebileceğimi görmek.
Müziğini beğenenler sana nasıl destek olabilir? Hangi platformlarda yayındasın? Eklemek istediğin başka bir şey var mı?
Önce çevrenin sana sahip çıkması gerekiyor; bunu reklam ve diğer yardımcı yollarla ancak bir yere kadar götürebilirsin. Nihayetinde beni tanıyan ve en iyi bilen onlar. Müziğimi beğenenlerin olması, benim kendi müziğimi beğenmem kadar büyük bir motivasyon; şarkılarımı onlarla paylaşmak farklı, tarifi zor ve özel bir duygu. Beni dinlemeye devam etmeleri ve şarkılarımı beğeneceklerini düşündükleri arkadaşlarına göstermeleri en doğal destek olacaktır. Mesele; Spotify, Apple Music, iTunes, Youtube Music, Amazon, iHeart Radio, TikTok ve Yandex Music ve daha birçok platformda. Diğer cevaplarımda da belirttiğim gibi, tarzımı anlayacak ve yansıtmama yardımcı olacak beatmaker başta olmak üzere diğer sanatçılarla tanışmaya ihtiyacım var. Bana bu konuda yol gösterici olabilecek biri varsa minnettar olurum.
Müziğin yoluyla vermek istediğin spesifik bir mesaj var mı?
Vermek istediğim bir mesajdan çok anlatmak istediklerim var; hissettiklerim, düşüncelerim, gözlemlerim ve inandıklarım ile ilgili yazıyorum. Bunlar bir nasihat özelliği taşımıyor; şarkılarımda belirgin ortak payda olan serzeniş ve haykırışı ifade etmeme aracılar. test73 benim en içten şekilde patlayıcı dışa vurumum.
Rap ve müzikte bakış açını değiştiren bir albüm veya sanatçı var mı?
Bu soru üzerine aklıma gelen ilk isim Killa Hakan. Rap’e ilk başladığım dönemlerde yaptığımı olduğu gibi göremediğimi kabul etmeliyim. Bu işe yıllarını vermiş, değerli sanatçılarla kendimi karşılaştırdığımı, aynı kefeye koyduğumu hatırlıyorum. O zamanlar müziği bana çok hitap etmiyordu, şimdi ne yaptığını daha iyi anlayabiliyorum. 140journos’un Killa Hakan üzerine çektiği bie bölüm var, ‘killa’ diye geçiyor kısaca. Almanya’da Türkiye’den bağımsız gelişen Türkçe rap kültürünü tanımama ve anlamama yardımcı oldu bu kısacık belgesel. Türkçe rap’e katkı yapma bilinci ve ihtiyacının oluşmasında ve bunun uğruna yapılan fedakarlıkları anlamam adına bana perspektif kazandırdı.
Rap ve müzik endüstrisinde işlerin eskisiyle değişim yaratmak istiyor musun?
Farklı olanı yapalım, olmayanı getirelim, olanlar kötü ben daha iyisini yaparım asla demiyorum. Üretmenin ne kadar sancılı ve meşakkat gerektiren bir olay olduğunu duyuyorum. Ben test73’ü yaratmak istiyorum, temennim bu.
Türkiye’de bir Yahudi olarak büyümüş olmanın müziğinde ve ‘Mesele’de etkileri oldu mu?
Mesele kadere, zulme, çileye bileniyor… Hepimizin yapmak istedikleri var; araya her zaman eksiksiz bir şeyler giriyor, bu bölünmenin bir sonu yok. Türkiye’deki Musevi cemaati, kimliğini kaybetmemeye, bölünmemeye gayret gösteren bir toplum. Bu birbirine sahip çıkarak, yardım ederek, bir arada vakit geçirerek ve ortak mutluluk ve üzüntüleri paylaşarak olur, aksi mümkün değil. Bu cemaatin kendi sesini bulan insanlara ihtiyacı var; insan hayatındaki bu bireysel ve toplumsal bölünmeler bunu olabildiğince zor kılıyor. İstanbul’da bu cemaatin içinde büyümüş biri olarak; geçmişimi, bugünümü ve yarınımı oluşturan bu derece bir aidiyetin bu tarz bir dış vuruma etki etmemesi söz konusu olamaz.