Almanya´nın kuzeyinde 2. Dünya Savaşı sırasında yüzlerce Yahudi´nin yaşadığı Villa Buth yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya…
Yahudi mirasının değerli bir parçasını korumaya çalışanlar ile onu yıkmaya niyetli olan villanın sahibini karşı karşıya getiren amansız mücadele devam ediyor.
Kuzey Rhine-Westphalia’nın Jülich kentindeki tarihi Villa Buth binası, savaş sırasında yüzlerce Yahudi'ye ev sahipliği yapmıştı. Orada kalan Yahudilerin çoğu daha sonra toplama kamplarına gönderildi ve hayatlarını kaybetti.
1938'de Naziler tarafından istimlak edilen bina, daha sonra Jülich bölgesini "Yahudilerden arınmış" olarak ilan etme yönündeki daha geniş bir çabanın parçası olarak yeniden tasarlandı.
30 yılı aşkın bir süre koruma altında olan yapı, şu anda bakıma muhtaç bir durumda.
Bina, orada yaşayan Yahudilerin anılarını korumaya kendini adamış yerel tarih derneği ‘Jülich Unutmaya Karşı ve Hoşgörü Derneği’ni harekete geçiren amansız bir çekişmenin merkezinde yer alıyor. Ancak, villanın sahibi, restorasyon için mali gücü olmadığını gerekçe göstererek villayı yıkmaya kararlı.
Alman Anıtları Koruma Vakfı (DSD), binayı yıkılmaktan kurtarmak için mali destek sunmaya hazır olduğunu açıkladı. Açıklamada, “Bina, Yahudi nüfusuna karşı işlenen suçları hatırlamak için önemli bir anıt ve anma alanıdır. Koruma altındaki bina ve anıt şu an tehlike altında. Sahibi ekonomik nedenlerle yıkmak istiyor. Rheinland Anıtları Koruma Ofisi (LVR), daha önce yaptığı bir açıklamada, sunulan nedenlerin yıkım için haklı gerekçeler olmadığını belirtmişti” denildi.
Her ne kadar tahta kalaslarla örtülmüş pencereleri ve yabani otlarla dolu bakımsız bahçesi ile içler acısı bir durumda olsa da, bina birçokları için derin bir duygusal anlam taşıyor. Bu kişilerden biri de 1941 - 1942 arasında, 9 yaşında küçük bir kız çocuğuyken, yaklaşık 150 Yahudiyle birlikte burada geçici olarak yaşamış olan Friederike Goertz.
Karanlık bir tarihi döneme tanıklık etmiş olmasına ve amcasını burada trajik bir şekilde kaybetmesine rağmen Goertz, Villa Buth’taki anılarını sevgiyle andığını söylüyor.
Ancak bir uzmanın hazırladığı rapora göre, villanın yeniden kullanılabilir duruma getirilmesi için yaklaşık 9,5 milyon Euro’luk bir yatırım gerekiyor. Bu da, villanın sahibinin binanın bakım ve onarımı için böylesine büyük bir mali yük altına girmesini beklemenin mantıklı olup olmadığı sorusunu akıllara getiriyor.
Kent yetkililerinin anıt koruma tanımı çerçevesinde öncelikle villanın yerel kağıt sanayi bağlamındaki önemi vurgulanıyor. Villa, onlarca yıl ünlü kağıt üreticileri Eichhorn ailesinin ikametgahı olarak kullanıldı. Nazi rejiminin yıkılmasından sonra da kağıt fabrikasındaki işçilere ev sahipliği yaptı.
Villa Buth ile ilgili önemli kararın Şubat ayı içinde alınması bekleniyor.
Şu ana kadar Jülich kent yetkilileri yıkım başvurusunu resmi olarak onaylamadı. Bunun yerine villanın alternatif kullanım seçeneklerini araştırmak için bina sahibiyle görüşmelerde bulunmaya devam ediliyor.
Görüşme masasındaki öneriler arasında binanın belirli bölümlerinin korunması, bir anma alanı kurulması veya bir anma merkezi oluşturulması yer alıyor.
Jülich Unutmaya Karşı ve Hoşgörü Derneği’ne göre binayı 1.700 yıllık Yahudi yaşamına ve İkinci Dünya Savaşı sırasında çekilen acılara saygı duruşunda bulunan bir yer haline getirmeye yönelik çalışmalarının başarılı olabileceğine dair hala bir umut ışığı var.
Alman Anıtları Koruma Vakfı (DSD), Holokost Anma Günü'nde bir yurttaş girişimi olan “Villa Buth, Ömür Boyu Çürümeye Karşı” tarafından düzenlenen anma yürüyüşüne destek verdi.
Villa Buth'un "Holokost'a giden bir ara durak" olarak tarihi, daha önce DSD'nin "denkmal aktiv" (aktif anma) programı kapsamında Heilig-Geist-Gymnasium Würselen'deki bir okul projesinde araştırılmıştı.