20. yüzyılın yetiştirdiği en büyük keman yapımcılarından biri olan lutiye Amnon Weinstein´ın ölüm haberi geçtiğimiz hafta, yüreklerde derin bir acıyla paylaşıldı. İlk haber eski dostu, ünlü kemancı Shlomo Mintz tarafından yayınlandı. Aynı gün, birlikte ´Umudun Kemanları´ projesini yarattıkları değerli keman sanatçısı Cihat Aşkın da Weinstein´ı yazdığı veda yazısıyla yad etti.
Keman sanatçısı Cihat Aşkın, Amnon Weinstein’ı şu sözlerle anlattı:
“Amnon Weinstein sadece bir lutiye değil büyük bir sanat insanıydı. Weinstein’ın müzik dünyasına olduğu kadar, insanlığa da büyük katkıları oldu. Sanatıyla birlikte insanlık için de bir köprü olmayı başardı. Sihirli elleriyle dokunduğu kemanlar, konuşur gibi dile gelirdi. Amnon, sadece enstrümanlara değil insanlara da dokundu. Onun özverili çalışmaları ve tutkusu, birçok insanın hayatına dokundu ve onlara ilham verdi. Gözleri ile geçmişi ve geleceği aynı anda yansıtabilen bu büyük usta, benim hayatıma da dokundu. Kariyerimin çok önemli bir bölümünde bana göstermiş olduğu yön, ufkuma açtığı her pencere hayatımda çok önemli bir basamak oldu. Onun sayesinde açtığım pencerelerden gördüm dünyayı. O, sadece bir enstrüman yapımcısı değil, aynı zamanda bir vizyoner ve önderdi.
‘Umudun Kemanları’ projesi, onun vizyoner bakışıyla yola çıkmış ve oluşmuş bir projeydi. Umudun güçlü sesi keman sesiyle hayat bulmuş ve insanlığa verilmesi gereken en büyük mesajlardan biri olmuştu. Amnon, gönlü zengin bir insandı. Onun fikirleri ile yaratılan her projede başarıya ulaşma kolaylığı vardı. Geniş ufuklu, zengin görüşlü, ileriyi görebilen muhteşem bir kalp gözü vardı. Onun sıcaklığını, şefkatini, duruşunu ve bakışlarını hiç unutmayacağım. Mirası ve eserleri, gelecek kuşaklara ilham vermeye devam edecek ve onun izinden gidenlere yol gösterecek.”
Amnon Weinstein İstanbul’a ilk kez 2001’de, iki yıldan beri İsrail Keshet Elion master course’larında birlikte çalıştığı Cihat Aşkın’ın önerisi ve Robert Schild’in katkılarıyla, Neve Şalom Kültür Merkezinde gerçekleştirdiği ‘Holokost’tan Kurtulan Kemanlar’ konulu konferans vesilesiyle gelmişti. Etkinlik gecesi, Amnon ve eşi Assi, beraberlerinde getirdikleri kemanların acı öykülerini izleyicilerle paylaştılar. İstanbul’da gördükleri ilgi üzerine Amnon, oğlu Avshi’nin yardımı ve kemancı dostları Shlomo Mintz ile Cihat Aşkın gibi virtüözlerin desteğiyle dünyanın birçok şehrinde, dev konser salonlarında, hep aynı konsept ile ‘Violins of Hope’ adı altında sayısız konserler düzenledi.
İki yıl önce, Tel Aviv’deki Fransız Kültür Merkezinde, onuruna verilen bir davette, Amnon ve kemanlarının hikâyesini aktaran ‘The Violins of Hope’ belgeseli, bu özel insana bir övgü niteliğinde olup her saniyesini sonuna kadar hakketmişti. Belgeselde sözü edilen ve Amnon Weinstein tarafından restore edilen bu kemanlar ise, getto veya ölüm kamplarındaki Holokost kurbanlarından geriye kalmıştı. Salonda, Amnon’u dinlerken duygulanamamak imkânsızdı.
1939, Tel Aviv doğumlu Amnon Weinstein, yıllarını Yahudilerden geriye kalan kemanları bulmaya adadı. Buna karar verdiği günden itibaren, onları tamir etmeyi ve canlı tanık olarak kabul edip hayat vermeyi amaç edindi. Anne ve babasının tüm ailesini toplama kamplarında kaybeden bu usta, gerçek bir hafıza mirası haline gelen bu kemanların bakımını her zaman sonsuz bir incelik ve sanatla yaptı. Amnon’a babasından miras kalan bu işi bugün de oğlu Avshi devam ettiriyor.
Amnon ile 2015 yılında, İstanbul Cemal Reşit Rey Konser Salonunda gerçekleşen ‘Dünyanın Kemanları Festivali’ sırasında tanıştım. Daha sonraları kendisine çeşitli ülkelerde gerçekleşen ‘Umudun Kemanları’ projesi konserlerinde, Virtüöz Cihat Aşkın solist olarak eşlik etti.
Bir keresinde Cihan-Nisan Aşkın çiftiyle, Tel Aviv’de Amnon’un atölyesini ziyaret ettiğimizde, laboratuvara benzeyen ve küçük bir müzeyi andıran bu mütevazı fakat sıra dışı mekânı tanıma şansına erişmiştim. Avrupa Yahudilerinin kültürel miraslarının bir parçası ve yaşadıklarının sessiz şahitleri olan kemanların onarıldığı bu atölyede, Amnon’un onlara nasıl sebatla ve büyük bir sevgi ile tekrar can verdiğine tanık olduk. O küçük atölyede Amnon’un çalışmalarını izlerken olaylar kendiliğinden bir filme dönüşüyordu.
İşte, zarafeti trajik kaderlerinden ve Amnon’un restorasyonlarına kattığı sevgiden gelen tüm bu özel kemanlar, ‘Umut Kemanları’ programını oluşturuyor. Proje, dünya çapında sahnelerde sahne alıyor. Berlin’de, Paris’te, New York'ta veya Tel Aviv'de günümüzün en büyük virtüözleri, bu kemanlarla klasik repertuardan önemli eserler icra ederken onları adeta tekrar konuşturuyor. Belgeselde dile getirilen bu cümleyi de paylaşmadan geçemeyeceğim:
“Her konser tılsımlı bir parantez, yas ile meditasyonun birbirine karıştığı bir duygu ama aynı zamanda inanılmaz bir kurtarıcı enerji, müziğin gücü ve barbarlık karşısında tekrar galip gelme hissidir.”
Amnon Weinstein'ı tek bir sözcükle tanımlamam gerekse bu kelime herhalde ‘tutku’ olurdu. Ailesine ve atalarına olan tutkusu, keman yapımı, hayatı boyunca yardım ettiği müzisyenler, fotoğrafçılık, seyahat etme ve hayatı dolu dolu yaşama tutkusu…
Keman sembolü aracılığıyla dünyayı Holokost konusunda eğitme mirasını sürdüren ve hayatları trajik bir şekilde kısalan müzisyenlerin bireysel hikâyelerini anlatan ailesine, yorulmak bilmez vizyonu için minnettarız.
Amnon Weinstein, 6 Mart günü toprağa verildi. Törende konuşma yapan ailesi, dostları ve sevenlerinin yanı sıra ünlü virtüöz Shlomo Mintz, Amnon Weinstein’a kemanıyla veda etti.
Foto: Mery Schild -Tel Aviv