New York Valisi Kathy Hochul, olası nefret suçları kapsamına kundaklama dahil otuz bir farklı madde eklemeyi hedeflerken, yetkililer küçük boyutlu suçların bu değişimin farkına varmayacaklarını ve yeni tanımın caydırıcı olmadığını söylüyor.
Geçtiğimiz ay Queens Koleji’nin tuvalet duvarlarında aralarında, “Hitler, geri gel,” gibi ibarelerin de bulunduğu antisemit grafitiler görülmüş, New York Polisi, grafitinin nefret suçu olarak addedilen altmış altı cürüm arasında bulunmamasına rağmen ‘Nefret Suçları Özel Timi’ni göreve çağırmıştı.
Vali Kathy Hochul, bu durumu değiştirmeyi amaçladığını belirtti.
Vali, ocak ayında, yıllık Eyalet Konuşması’nda olası nefret suçları tanımı kapsamına otuz bir ayrı madde eklemek istediğini söyleyerek giderek artmakta olan antisemit ve İslamofobik olaylara dikkat çekmişti.
Pazartesi günü bir basın açıklaması yapan merkez Demokrat politikacı, eyalet bütçesi görüşmelerinde liderlerle yaptığı pazarlıklarda nefret suçları tanımının genişletilmesi konusunda anlaşmaya vardıklarını açıkladı.
Perşembe günü Eyalet Meclisi’nden geçen yeni tanım tasarısı, şimdi oylanmak üzere Eyaletler Senatosu’na doğru yola çıktı.
Ocak ayındaki konuşmasında Hochul, “Nefret dalgasındaki artış tiksindirici ve kabul edilemezdir. New York halkının güvenliği için gücümün yettiği her şeyi yapmaya kararlıyım. Kim olursa olsun, kimi severse sevsin, nasıl ibadet ederse etsin her bir New Yorklu kendini güvende hissedene dek durmayacağız,” demişti.
7 Ekim’de Hamas liderliğinde İsrail’in güneyine giren ve 1200 kişiyi öldürüp 253 kişiyi Gazze’ye götürerek esir alan terörist eylemlerin ardından hızla artan antisemit eylemlerin sonucunda idareyi göreve çağıran Yahudi organizasyon ve yasa yapıcıların çoğu, nefret suçu tanımının genişletilmesinden memnuniyet duydukları bildirildi.
Diğer bir kesim ise bu şekilde tanım genişletilmesinin daha çok insanın hapise girmesine sebep olacağını, nefretin artacağını ve bunun caydırıcı bir karar olmadığını söylediler.
Tanım genişlemesini destekleyenlerden Yahudi politikacı ve Bronx’tan meclis üyesi Jeffrey Dinowitz, “Aslında yaptığımız, nefret suçlarının cezalarını arttırmak. Son zamanlarda gördüğümüz nefretin miktarına bakacak olursak bence bu doğru hareket. 7 Ekim öncesinde de rakamlar yüksekti fakat 7 Ekim sonrası problemin boyutu başka bir boyuta geçti,” dedi.
Kolluk kuvvetleri ve gözlemciler, 7 Ekim’den beri süregelen İsrail - Hamas savaşından beri gerek New York’ta, gerekse tüm ABD’de antisemitizmin zirveye ulaştığını belirtti. New York Polis Departmanı’ndan paylaşılan verilere göre, ekim ayı başı ile 1 Nisan arasında polise bildirilen 253 antisemit olay kaydedildi. Bu rakamın bir sene evvel aynı dönemde gerçekleşen olayların iki katı olduğu da paylaşılan bilgiler arasında oldu. İnkar ve İftira ile Mücadele Birliği (ADL- Anti Defamation League) de geçtiğimiz yayınladığı raporda, son bir senede görülen antisemit olayların miktarının geçtiğimiz yıla göre iki katından fazla arttığını bildirdi.
Kasım ayında, Dinowitz ve bir grup hukuk insanından oluşan ekip, Eyalet Meclisi ve Eyalet Senatosu’na toplu saldırı, tecavüz ve cinayet gibi suçların da nefret suçu olarak ele alınmalarını sağlayacak bir tasarı sundular. Ekip tasarımın kapsamına grafiti ve itiş kakış gibi daha hafif suçları da dahil ettiler. Düzeltilen tasarıda, “Nefret suçları sadece kurbana değil tüm camiaya zarar verir. Tanımın düzeltilerek bu tip oldukça yaygın suçların engellenmesi için çalışılması son derece önemlidir,” diye yazıldı.