Uluslararası ünlü Fransız filozof, yazar ve film yapımcısı Bernard-Henri Levy, 8 Mayıs´da Netanya Collège Académique´in misafiri olarak yeni çıkan kitabını tanıtan bir söyleşi gerçekleştirdi.
Bernard-Henri Levy, 7 Ekim saldırısından birkaç gün sonra İsrail'e ayak bastığında ‘bu topraklarda çok büyük bir olayın gerçekleştiğini’ fark etti. O andan beri büyüyen Yahudi karşıtlığına karşı entelektüel bir savaş yürütüyor. ‘İsrail'in varoluşsal tehlikede olduğunu anlamayanlar’ açısından yeni kitabı ‘İsrail'in Yalnızlığı’nda (La Solitude d’Israel) Fransa ve ABD'deki siyasetçileri, profesörler ve protestocuları, savundukları tarihi hatalarıyla yüzleştirdi. Levy, “Bu, Spinoza ve Freud'dan beri bildiğimiz bir olgudur” diyerek ‘gönüllü cehalet’ terimini kullanarak eleştirdi.
Levy, “Şu anda yaşanan, İsrail'in bir dakika bile istemeyeceği bir savaştır. Bu İsrail'in hayatta kalmasıyla ama aynı zamanda adaletle, özgürlükle ve insan haklarıyla da ilgilidir” diyor. Kitapta 7 Ekim 2023 katliamların analizini, İsrail’in Gazze’de verdiği karşılığı ve bunların dünyadaki yankılarını ele alıyor. Batı’nın yanı sıra antisemitizmin yeni yüzlerini ve İbrani devletinin uluslararasındaki yalnızlığını da belirtiyor.
Levy, 23 Ekim'de Avrupa'daki okuyucularına “İsrail'e giden ilk uçağa atladım; Sderot, Berşeva, Kfar Gazze ve bölgedeki izlenimlerimi tüyler ürpertici ayrıntılarla anlattım” diye açıkladı. Ancak dünyadaki diğer önderlerinin aksine Levy’nin, İsrail'le dayanışması haftalar geçmesine rağmen azalmadı. Tam tersine, basın sayfalarında ve röportajlarında tutarlı ve net bir çağrı yaparak “İsrail, Hamas'a karşı savaşta asla yalnız bırakılmamalıdır” dedi.
BHL, İsrail nefreti ve antisemitizmin yükseldiği günlerde, ‘İsrail'in Yalnızlığı’ kitabını yazmaya koyuldu. Kitap birkaç haftadır Fransa'da en çok satılan kitap olarak yer alıyor. Yakında ABD'de de basılması bekleniyor.
Parlak bir kariyere sahip BHL, uzun yıllar gazete yayınları, kitap ve dokümanter film serileri de hazırlamış, hiçbir zaman zamanının entelektüel tarzına bağlı kalmamış bir kişilik. Ayrıca yeni sol ruhuna meydan okuyan bir filozof olarak, 1960'ların sonlarında ‘Yeni Filozoflar’ grubunu kurdu.
“İsrail tamamen yalnız”
Levy, Netanya Akademik Kolejinde onuruna düzenlenen, yeni kitabını tanıtan söyleşide, “Evet, İsrail tamamen yalnız, hem de her zamankinden daha fazla. Dünya onu anlamıyor, herkes tarafından küçümseniyor. İsrail Devletinin tarihi hakkında tam bir bilgisizlik var. Yahudi tarihi yeterince bilinmiyor. Kitabımı da bu yüzden yazdım. Kitap, birçok soruya cevap veriyor. İsrail Devleti'nin kuruluşuna kadar uzanıyor ve hakkında cehaletle sorulan en basit soruları da cevaplıyor: İsrail neden var? 3000 yıldır aynı yerde bulunan bir millet nasıl fetheden bir millet olabilir? Nasıl bununla itham ediliyor? Avrupa'daki insanların tüm bunlardan haberi ve bilgisi yok. En temel olguya meydan okuyan bir dünyadan bahsediyoruz: İsrail'in bir Yahudi devleti olarak var olma hakkı.
Paris ya da New York sokaklarında 'Denizden nehre, Filistin özgürleşecek' şarkısını söylerken İsrail’in var olma hakkını siliyorlar. Var olan bu Yahudi ülkesini silip atıyorlar.”
Levy'nin ‘İsrail'in yalnızlığı’ konusundaki fikirleri dünyanın Hamas'la pazarlık yaptığı, Hamas'ın bazı taleplerini nasılsa kabul ettiği ve Hamas'ın ortadan kaldırılmasına kararlı olmadığı bu haftada özellikle anlamlı. "Haklı olmaktan nefret ediyorum ama kitabımın adı hâlâ geçerli" diyor üzüntüyle. "İran'ın saldırısının ardından İsrail'le oluşan dayanışma dalgasına rağmen yalnızlık daha güçlü bir şekilde geri döndü. İsrail'in müttefikleri aslında şunu söylüyor: Yahudilerin güçlü olmalarına izin var ama çok güçlü olmalarına izin yok. Kendilerini savunabilirler; ama belli bir sınıra kadar. Hangi ülke vatandaşlarının bu şekilde saldırıya uğramasına izin verir? Tabii ki hiçbir ülke! Ama yine de İsrail'in bunu yapmasını talep ediyorlar. İsrail Devleti demokrasi ve özgürlük değerleri içinde yaşam mücadelesi veriyor. İsrail’in zaferi demokrasinin, doğru ve adil olanın zaferidir.
Hamas’ın zaferi ise terörizmin, barbarlığın, cinayetin ve tecavüzün zaferi olur. Tarihsel olarak dünya, İsrail olarak bilinen bu küçük toprak parçasını Yahudilere verdiyse amacının da İsrail’e karşı bir duvar örmek değil bir kale inşaat etmesi gerektiğini unuttu. Binlerce yıldır nefretle, Holokost’la ölüme sürüklenen Yahudilerin bugün hâlâ İsrail’de bir varoluşsal savaşı verdiğini anlamıyor.
Bu hükümetteki aşırılık yanlısı bakanlara karşı temel argümanımım, Yahudi ruhunun güzelliğini, asaletini, kırılganlığını ve gücünü unutmuş olmalarıdır.”
Levy, Tel Aviv sokaklarında her cumartesi düzenlenen, seçim isteyen on binlerce protestocunun hemen ilerisinde bulunan ve ismi Rehineler Meydanına dönüşen Tel Aviv Müzesi avlusunda, rehinelerin ailelerinin de yer aldığı meydanda kısa bir konuşma yaparak “Onları evlerine şimdi, hemen geri getirin” çağrısında da bulundu.
