Netanyahu ve Hamaslı liderlere tutuklama talebi

Netanyahu ve Gallant

UCM Başsavcısı, elde edilen kanıtlar ışığında, İsrail Başbakanı Netanyahu ve Savunma Bakanı Gallant’ın savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan cezai sorumluluk taşıdığına inanmak için makul gerekçeleri bulunduğu belirtildi.

İsrail’in kasıtlı olarak sivil nüfusu hedef aldığını vurgulayan başsavcı, “İnsanlığa karşı suçların, Filistinli sivil nüfusa yönelik yaygın ve sistematik bir saldırının parçası olarak işlendiğine inanıyoruz. Bu suçların bugün de devam ettiğine inanıyoruz" dedi.

Cinayet, işkence, cinsel şiddet

UCM Başsavcısı, savaş suçu işledikleri gerekçesiyle Hamas'ın Gazze’deki lideri Yahya Sinvar’ın yanı sıra Hamas'ın siyasi lideri İsmail Haniye ve askeri kanadı olarak bilinen İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın lideri Muhammed El Masri'nin tutuklanmalarını istedi.

Hamas liderleri, 7 Ekim’deki saldırılar başta olmak üzere, sivillere yönelik cinayet, işkence, tecavüz ve cinsel şiddet uygulamakla suçlanıyor.

Başsavcı, Hamas liderlerinin, “7 Ekim saldırılarını planlayıp kışkırttıkları ve kaçırılmalarından kısa bir süre sonra rehinelere kişisel ziyaretler yapmak da dahil olmak üzere kendi eylemleriyle bu suçlara ilişkin sorumluluklarını kabul ettiklerini” belirtti.

Netanyahu: “Yeni antisemitizm”

İsrail Başbakanı Netanyhu, tutuklama talebini ‘saçma ve yanlış’ olarak nitelendirdi.

Netanyahu, konuyla ilgili açıklamasında “Lahey'deki savcının saçma ve yanlış talebi yalnızca İsrail başbakanı ve savunma bakanına değil, tüm İsrail’e yöneliktir. Hamas canavarlarını, dünyanın en ahlaklı ordusu olan İsrail Savunma Kuvvetleri askerleriyle kıyaslamaya nasıl cüret edersiniz? Kardeşlerimizi öldüren, yakan, katleden, tecavüz eden ve kaçıran Hamas ile eşi benzeri olmayan bir ahlakla savaşan askerlerimizi hangi cüretle kıyaslıyorsunuz? Bu kıyaslamayı reddediyorum” dedi. Netanyahu tutuklama talebinin üniversite kampüslerinden Lahey'e taşınan "yeni antisemitizmin" bir örneği olduğunu belirtti.

Biden: “Soykırım iddiasını reddediyoruz”

ABD Başkanı Biden da talebe tepki gösterdi. Beyaz Saray'da Yahudi Amerikan Mirası Ayı etkinliğinde konuşma yapan Biden, kararı kabul etmediğini ve kınadığını belirtti. Biden İsrail’in Gazze’de “soykırım yapmadığını” savundu. Başsavcının talebini “çirkin” olarak nitelendiren Biden, “Gazze’de yaşanan soykırım değil, bunu reddediyoruz” dedi.

Başsavcının İsrail ile Hamas arasında yanlış bir ahlaki denklem kurduğunu söyleyen Biden, “Her zaman İsrail’in güvenliğine yönelik tehditlere karşı onlarla birlikte duracağız” diyerek İsrail’e desteklerinin sarsılmayacağının altını çizdi.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ise, “Başsavcının İsrail'i Hamas'la eşdeğer tutmasını reddediyoruz. Bu adım ateşkes çabalarını tehlikeye atabilir” açıklamasında bulundu.

Avrupa ne dedi:

Belçika Dışişleri Bakanı Hadja Lahbib: "Gazze'de işlenen suçlar, failleri kim olursa olsun en üst düzeyde yargılanmalıdır."

Fransa Dışişleri Bakanlığı: "Fransa Uluslararası Ceza Mahkemesi'ni, bağımsızlığını ve her durumda cezasızlıkla mücadeleyi desteklemektedir. Aylardır uluslararası insancıl hukuka sıkı sıkıya uyulması gerektiği ve özellikle Gazze Şeridi'ndeki sivil kayıpların kabul edilemez olduğu ve insani erişimin yetersiz olduğu konusunda uyarıda bulunduk."

Çekya Başbakanı Petr Fiala: "UCM Başsavcısının demokratik yollarla seçilmiş bir hükümetin temsilcileri ile İslamcı bir terör örgütünün liderleri hakkında tutuklama emri çıkarma önerisi dehşet verici ve tamamen kabul edilemez."

“Gecikmiş bir karar”

Adalet Bakanı Tunç, sadece Netanyahu için yapılan tutuklama talebini değerlendirdi.

Tunç açıklamasında, "Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısının, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant için işledikleri savaş ve insanlık suçları nedeniyle yakalama kararı başvurusunda bulunması, gecikmiş ancak olumlu bir karardır" dedi. Tunç, “Masum insanları hedef alan İsrailli yetkililer, en kısa sürede hukuk önüne çıkarılmalıdır ve hesap vermeleri sağlanmalıdır” dedi.