İsrail Yüksek Adalet Mahkemesi pazar günü, uzun süredir gündemde olan, Haredilerin askerlik görevinden muaf tutulmalarını ele alan bir oturum gerçekleştirdi.
Oturumda ele alınan kritik iki başlıktan ilki, Haredi erkeklerine askeri görevin zorunlu olmamasını sağlayan yasanın geçerlilik süresinin geçen yıl sona ermesinin ardından hükümetin Haredi erkeklerine askeri görevi zorunlu tutmamaya devam edebilip edemeyeceği oldu. Oturumun dikkat çeken ikinci konusu ise, artık hukuken askerlikten muaf olmadıkları halde yeşivada eğitim alan askerlik yaşına ermiş Haredi gençlerin eğitimlerine hükümetin verdiği maddi desteğe devam edip etmeyeceği idi.
Bu konuları görüşme amacıyla mahkeme heyeti ilk 28 Mart tarihinde toplanmıştı.
Mahkeme o tarihte devletin Haredi erkeklerini askerlikten daha fazla muaf tutamayacağı gibi, artık eğitimlerine maddi destek sağlanamayacağı kararına varmıştı. Geçici olan bu kararın kalıcı hale getirilmesinin görüşüldüğü toplantıya pek çok sivil toplum hareketi ve sivil vatandaş da katılarak söz aldılar.
Yüksek Adalet Mahkemesi 1998’de aldığı kararda, hükümetin ayrımcılık yapamayacağını ve bu yüzden tüm bir grubu orduya hizmet etmekten muaf tutacak bir karar alma yetkisine sahip olmadığını belirtmişti. Bu karardan beri konuyu yasal bir çerçeveye oturtmak için önerilen pek çok yeni kanun arasında sonuncusu, Haredi erkeklerine 26 yaşına gelene dek her yıl askerlikten muafiyetlerini uzatmaları, 26 yaşında da sürekli geçerli bir muafiyet kazanmalarını sağlayan yasa 1 Temmuz 2023 yılında geçerliliğini yitirmişti. Dönem hükümeti konuyla ilgili yeni bir kanunu en geç 1 Nisan 2024 tarihine dek çıkartma vaadinde bulunmuş fakat halen böyle bir yasa çıkarmadığından konu görüşmeye açık şekilde beklemede kalmıştı.
Hükümeti temsilen oturuma katılan Avukat Doron Taubman, Haredi erkeklerinin askere alınmalarının yasal olarak gerekli olduğu ve bunu yapmaktan kaçınmanın yasa dışı olduğunu savundu. Diğer yandan Taubman, Savunma Bakanlığı’nın Haredi erkeklerini İsrail ordusuna ne zaman ve nasıl alacağına karar verme yetkisine sahip olduğuna dikkat çekerek, mahkemenin bu sürece müdahale etmemesi gerektiğini savundu.
Finansman konusunda Taubman, yeşivalarda okuyan ve askerlik çağrısını dikkate almayan öğrencilere devlet yardımının kesilmesi konusuna ılımlı yaklaşırken, Haredi erkeklerinin kanun geçerliliğini yitirmiş olmasına rağmen henüz resmen askere çağrılmadıklarından herhangi bir yasayı ihlal etmediklerini, yasa ihlali gerçekleşene dek maddi desteğin devam etmesi gerektiğini savundu.
Hükümetin bu tip davalardaki yasal temsilcisi olan Başsavcılık, hükümetin bu konudaki duruşunu desteklemeyi reddettiğinden mahkemede devleti temsil etmeyeceğini belirtmiş, bu sebeple hükümet özel sektör avukatı Taubman’ı kendisini temsil için tutmuştu.
Oturum, dolu bir mahkeme salonunda, dokuz yargıçtan oluşan genişletilmiş bir hakim kürsüsünün önünde yapıldı. Avukatlar ve hakimler arasındaki bazı konuşmaları gergin geçti. Görüşmelerin bir noktasında, askerlik görevi yapmaktansa ölmeyi yeğleyeceğini söyleyerek bağıran bir Haredi, salondan çıkartıldı.
Geçici Başyargıç Uzi Vogelman liderliğindeki dokuz kişilik kürsüdeki hakimler, Savunma Bakanlığı'nın muafiyeti süresiz olarak ertelemeye devam edip edemeyeceği konusunda Taubman'a sorular sordular. Başsavcılık tarafından geçtiğimiz hafta mahkemeye iletilen belgede, İsrail Ordusu’nun 2024 yılı sonuna kadar 3000 Haredi erkeği askere alma planını uygulamaya hazır olduğu bilgisi verilmişti. Yargıçlar Taubman’a Savunma Bakanlığı'nın bunu yapmaktan kaçınmak için yasal olarak yetkiye sahip olup olmadığı konusunda sorular yöneltti.
İsrail Kaliteli Hükümet Hareketi Başkanı Avukat Eliad Shraga ise 2024 yılı boyunca sadece 3000 Haredi erkeğinin askere alınmasının çok düşük bir sayı olduğunu, bunun yeni yasanın uygulanmasını geciktirme girişiminin bir parçası olduğunu savundu. Shraga, mahkemeyi kararının arkasında durmaya ve devletin daha büyük rakamlarda Haredi erkeğini askere almak için acil harekete geçmeye zorlamaya çağırdı.
240 asker annesinden oluşan bir grubu temsil eden Avukat Dafna Holtz-Lechner, Yüksek Mahkeme’den devletin görevlerini uygulaması için net bir takvim belirlemesini ve devletin gerekli zamanlarda görevlerini yerine getirmediği takdirde sorumlu tutulabilmesini istedi.
Ayalon İnsan Hakları Forumu’nun temsil eden Avukat Moshe Shapira da Yüksek Mahkeme tarafından alınacak belirleyici bir kararın, Haredi toplumunun İsrail halkına daha fazla entegre olmasını sağlayacak bir etki yaratacağını belirtti.
Shapira, Alice Miller adlı kadın askerin hava kuvvetlerinin en prestijli bölümü sayılan pilot eğitim programına katılan ilk kadın olmasını sağlayan 1995 yılındaki ünlü Yüksek Mahkeme kararını örnek gösterdi. Bu karar sadece Miller ile birlikte, orduda görevli binlerce kadının önünü açmış, kadın askerler daha önce kendileri için uygun olmadığı söylenen görevlerde orduda konumlanabilmişlerdi. Shapira mahkemede, Haredi erkeklerle ilgili alınacak bir kararın aynı etkilere sahip olacağını savundu.
Ülkede uzun zamandır gündemi meşgul eden meselenin sonucunda ciddi politik sonuçlar doğacağına inanılıyor. Hükümeti oluşturan koalisyonda bulunan iki Haredi siyasi partiden sadece birinin bile koalisyondan ayrılması, hükümetin matematiksel olarak meclisteki çoğunluğu kaybetmesi anlamına geliyor. Şas Partisi 9, Birleşmiş Tevrat Yahudiliği Partisi ise 7 milletvekiline sahip olduğundan birinin koalisyonu terk etmesi, 64 koltukla mecliste çoğunluğu sağlamış hükümeti tehlikeye atıyor.