Sheryl Sandberg´in 7 Ekim´deki cinsel şiddeti anlatan belgeselinin Beyaz Saray´daki gösteriminin ardından Başkan Yardımcısı Harris "Görmezden gelemeyiz" dedi.
ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris geçtiğimiz pazartesi Beyaz Saray'da ‘Sessizlikten Önceki Çığlıklar / Screams Before Silence’ belgeselinin gösterimini gerçekleştirdi. Bu gösterimin amaçlarından biri Sheryl Sandberg'ün yapımcılığını üstlendiği belgeselde açıkça ortaya koyulduğu şekliyle Hamas'ın gerçekleştirdiği cinsel şiddetin inkarını engellemekti.
Harris gösterimden önce salonu dolduran kadın ve insan hakları kuruluşlarının temsilcilerine seslenerek "Görmezlikten gelemeyiz ve sessiz kalmayacağız. Tüm kurtulanlar ve aileleri için, İsrail ve Gazze'de son sekiz ayda yaşanan tüm acı ve ızdırap için kalbim parçalanıyor" dedi.
Sosyal medya devi Meta'nın eski genel müdürü Sandberg bu belgeseli, Hamas’ın İsrail'de 1200'den fazla kişiyi katlettiği ve kaçırdığı rehinelerin katlanmak zorunda kaldığı cinsel saldırıların inkarının karşısında durmak için çekti.
Sandberg belgeselin gösteriminden sonra yaptığı açıklamada, "Ana akım medyadan oldukça yetkili kişiler bunun olduğunu ya görmezden gelmekte ya da daha kötüsü inkar etmekte. Bence [belgeselin] bu yönü insanların neye inanmaları gerektiğinin ve bu tür terörün gerçekte ne olduğunun özüne iniyor" ifadelerini kullandı.
Sandberg'ün kasım ayında bir savaş eylemi olarak tecavüzü kamuoyu önünde kınaması ve sonrasında yapımcılığını üstlendiği belgesel, 7 Ekim ve sonrasında kullanılan ve savaş suçu olan cinsel şiddete dikkat çekmeyi amaçlıyor. Yahudi savunucuların Birleşmiş Milletler’in aylarca Hamas'ın cinsel şiddet uyguladığını kabul etmesi istemiş, kuruluş ancak geçtiğimiz mart ayında bunu yapmıştı. Gösterimde bulunan ve salonda Yahudi olmayan kaç kuruluşun olduğuna dikkat çeken Yahudi Kadınlar Ulusal Konseyi (NCJW) CEO'su Sheila Katz, birçok uluslararası kadın hakları kuruluşunun da 7 Ekim'deki cinsel şiddeti tanımakta geç kaldığını belirtti.
Katz verdiği söyleşide, "Sheryl bize, daha fazla kişinin bunu dile getirebilmesini ve daha fazla kişinin bu konuyla ilgilenebilmesini sağlamak için, orada olup bitenlerle ilgili söyleşileri gösterebileceğimiz bir platform verdi" dedi.
Eski rehine ve cinsel saldırı kurtulanlarından biri olan ve filmde uzun bir söyleşisi bulunan Amit Soussana da etkinlikte yer aldı. Soussana, "Tutsak olmak zihniniz, bedeniniz veya ruhunuzu hiçbir şekilde kontrol edememeniz demek. Size olanlar üzerinde hiçbir kontrole sahip değilsinizdir. Tüm en temel insani haklarınız sizden alınmıştır. Duygularınız bile tamamen başkası tarafından kontrol edilmektedir" ifadelerinde bulundu.
Soussana salıverilmesinin ardından yaşadıklarını anlattığı ifadesinde, "Yaşadığım cinsel taciz hiçbir koşulda hiçbir insanın başına gelmemeli. Hiç kimse cinsel tacize maruz kalmamalı. Bu suçları haklı kılacak hiçbir sebep yok" dedi. Soussana izleyicilere iyileşmekte olduğuna dair güvence vermek ister bir şekilde, "Kendimi bir kurban olarak görmüyorum, güçlü ve bağımsız bir kadınım ve kimse bunu değiştiremez. Bu her zaman hikayemin bir kısmı olacak, fakat zamanla travma hafifleyecek" dedi.
Hem Harris hem de Sandberg konuşmalarında savaşın bitmesi ve yaklaşık 80'inin hala hayatta olduğu düşünülen rehinelerin serbest bırakılmaları için çağrıda bulundu. Daha fazla rehine serbest bırakıldıkça daha fazla cinsel şiddet olayının ortaya çıkacağından korktuğunu belirten Harris, "Başkan Biden ve ben Hamas'ın masadaki, rehineleri evlerine döndürecek ve çatışmaların kalıcı olarak sona ermesini sağlayacak ateşkes teklifini kabul etmesi gerektiğini açıkça belirttik.
Başkan Joe Biden ABD'nin teklif ettiği, geçici bir ateşkes ve rehinelerle Filistinli mahkumların değişimlerinin sağlanmasıyla başlayacak, sonrasında muhtemelen savaşı sona erdirecek anlaşmanın mevcut çıkmazı konusunda Hamas'ı suçladı. Netanyahu yönetimi şartları kabul edip etmediklerini henüz açıkça belirtmedi.