10 Emir´in Şemot kitabındaki ilk bildiriminde, Şabat emri ´hatırla/ zahor´ olarak verilmiştir. Şimdi ise Tora, hem Şabat´ı koru diye farklı bir şekilde söylemekte, hem de sebep olarak onları Mısır köleliğinden kurtarmış olmasını belirtmektedir.
10 Emir’den dördüncüsü Şabat emrinin Devarim kitabındaki tekrarında, Şabat’ın korunması (şamor) ve bugünde hiçbir ‘melaha/iş’ yapılmaması gerektiği belirtilmiştir. Burada Şabat emrinin bünyesinde, ‘Mısır'da Bene Yisrael'in köle olduğunun’ ve ‘Aşem’in oradan onları zor kullanarak çıkardığının’ hatırlanması gerektiği ve bu nedenle ‘Şabat gününün korunması gerektiği’ de belirtilmiştir.
Bu vurgunun amacı nedir? 10 Emir’in Şemot kitabındaki ilk bildiriminde, Şabat emri ‘hatırla/ zahor’ olarak verilmiştir. Şimdi ise Tora, hem Şabat'ı koru diye farklı bir şekilde söylemekte, hem de sebep olarak onları Mısır köleliğinden kurtarmış olmasını belirtmektedir. Mısır’da Bene Yisrael, insanlık dışı bir baskıyla çok ağır bir kölelik yaşamıştır. Ağır işler yüzünden ve Mısır kültürü içinde yaşamaktan dolayı maneviyatlarını tamamen kaybetmek üzereyken, Tanrı onlara yine Şabat vesilesiyle bir nefes alma şansı vermiştir. Paro’nun sarayında büyüyen ve saray sorumlularından olan Moşe, saraydan çıkmaya başlayıp kardeşleri olduğunu bildiği Bene Yisrael'in ağır kölelik altında ezildiğini görünce, Paro’ya tavsiyede bulunmuş ve Bene Yisrael'in sürekli çalışmaktan randımanlarının düşük olduğunu, haftada bir gün izin verirse randımanlarının artacağını söylemişti. Paro’ya da bu mantıklı gelmiş, Moşe’nin tavsiyesiyle Şabat günleri Bene Yisrael'e dinlenme izni verilmişti. Tabii ki bu, Tanrı’nın tam istediği şekilde bir Şabat değildi, ama yine de en azından Şabat günü çalışmıyorlardı. Mısır'dan çıktıktan hemen sonra da, daha Sinay’da Tora alınmadan, ilk man yağdığı zaman, cuma günleri çift porsiyon man yağmasıyla birlikte Tanrı Şabat emrini diğer emirlerden önce ve ayrı bir şekilde vermişti. Bu arada Mısır Çıkışı, Şabat, Man ve Tora’nın verilişi, Yahudilikte her gün hatırlanması gereken ‘Eser zehirot/ 10 hatıradan’dır. Tanrı 10 bela ile ilgili Moşe aracılığıyla Paro’ya uyarılarını yaparken, her defasında “Halkımı bırak ki bana ibadet etsinler” demiştir. Burada ‘ibadet’ diye tercüme edilen kelime ‘avedut/ kulluk’ kelimesidir. Tanrı, onların fiziksel kölelikten serbest kalıp, manevi olarak kendisine hizmet etmelerini istemiştir. Ama Paro hiçbir şekilde buna yanaşmayınca, sonunda Tanrı onları pasukta dediği gibi ‘zor kullanarak ve büyük güç gösterileriyle’ oradan çıkarmıştır. Tanrı 10 Emir’in ilkinde, kendini ‘evrenin yaratıcısı olan Tanrı olarak’ değil, ‘sizi Mısır'dan çıkaran Tanrı’nız’ olarak tanıtmıştır. Bu tanım, aslında Tanrı’nın evreni de niye yarattığının bir ipucudur; Tora’yı verip, o çerçevede kendisine ibadet; kulluk edilmesini sağlamak… Nasıl ki Şabat’a bakmak, Tanrı’nın evreni altı günde yaratıp yedinci gün dinlendiğine tanıklık etmekse, Mısır Çıkışı’nı da anmak, Tanrı’nın evreni yaratıp geri çekilmediğini, aksine her ayrıntısı ile yakından ilgilenerek gerektiğinde doğa olaylarına dahi müdahale ettiğine tanıklık eder. 10 belada, Kızıldeniz yarılışında, Man’ın yağmasında olduğu gibi. Yaratılış, Mısır Çıkışı ve Şabat adeta kol kola gider. Bu bağlantıya gematriyal bir açı ile de bakalım; Tora’da Mısır'daki ezici işlerden bahsederken “Veyaavidu Mitsrayim et Bene Yisrael befareh/ Mısır Bene Yisrael'i ezici şekilde çalıştırdı” demektedir. Burada ezici şekil manasındaki ‘fareh’ sözcüğüne bakarsak, Bu kelimenin ‘Atbaş’ sistemine göre sayısal değeri 39 etmektedir. Tanrı Bene Yisrael’i Mısır'da onlara yaptırılan 39 sayısıyla bağlantılı ezici işlerden kurtarıp, onların yerine Mişkan’da yapılan kutsal amaçlı 39 melahayı (Mişkan’daki ibadetlerle bağlantılı özel işler) vermiş ve nasıl ki Mısır'da köle iken Bene Yisrael'i Şabat günü bu ezici işlerden dinlendirmişse, Mişkan zamanı da Şabat melaha yapmalarını istememiştir.
Raşa çocuk nasıl dönüştürülür?
Pesah Agadası’nda dört tip çocuktan bahsedilir. Ehad (bir) ‘Haham/ akıllı’, Ehad ‘Raşa/ Asi’, Ehad ‘Tam/ saf’ ve Ehad ‘Şeeno yodeya lişol/ soru sormasını bilmeyen’ çocuk. Dikkat edilirse, her bir çocuk için ‘Ehad/ bir’ sözcüğü de kullanılmıştır. Buradaki ‘ehad’, her çocuğun tek ve biricik olduğunu ve kendine uygun bir yolla eğitilmesi gerektiğini ima eder. Ayrıca ehad’ın gematriyası 13’tür. Dört çocuk için bu 4x13= 52 eder ki, bu da ‘Ben/ oğul’ kelimesinin gematriyasıdır. Bunların hepsi bizim çocuklarımızdır ve hepsinin ayrı ayrı eğitilmesi, ama Pesah’ta soframızda bir arada bulunması gerekmektedir. Ancak Agada’da bunlardan ‘Raşa/ Asi’ olana özel bir davranış şeklinden de bahsedilmektedir. Raşa’nın ‘dişinin çıkartılması- köreltilmesi gerektiği’ vurgulanmaktadır. Çünkü bu çocuk, “Bu ibadetin sizin için ne yararı var?” diyerek, kendisini tamamen bu ibadetin ve toplumun dışında tutmaktadır. Bu durumda, onun dişinin çıkarılması veya köreltilmesi gerektiği belirtilmiştir. O ‘sizin için’ dediğinden, Tanrı da Mısır Çıkışı sırasında yaptığı tüm mucizeleri ‘benim için yaptı’, ‘senin için değil’ veya ‘senin gibiler Mısır'dan kurtarılmayacaktı’ denmelidir. Peki, buradaki ‘dişini çıkartmak-köreltmek’ deyimi neyi ifade eder? Bir darbeyle çocuğun gerçekten dişini sökmek midir? Tabii ki değil! Bu sembolik bir kelimedir ve içinde eğitsel ipuçları gizlidir. Burada kullanılan kelime ‘Şinav/ dişini’dir. ‘Raşa’nın ‘şınav’ını çıkartmak şeklinde olaya baktığımız zaman, devreye gematriya girmektedir. Raşa’nın gematriyası 570'tir. Şinav'ınki ise 366'dır. Raşa’dan şinav'ı çıkartırsak, geriye 204 kalır ki, o da tsadik'in gematriyasıdır. Yani Raşa’nın dişini çıkartmak, onun tsadik bir kişi haline gelebilmesini sağlayabilecektir. Peki, bu nasıl olacaktır? Raşa’nın şinav’ını çıkartmak terimine geri dönersek, bu terim, Ra’Ş’a kelimesinin ‘şin’ harfini çıkartmak olarak da anlaşılabilir. Raşa kelimesinden ‘şin’ harfini çıkarırsak, geriye ‘rea; arkadaş’ kelimesi kalır. Raşa’ya bir yandan sert ve güçlü bir cevapla konuşmak gerekir, ama bir yandan da onunla dostluk ve samimiyetimizi koruyabilmemiz lazımdır. Adeta onu ‘gevura/yargı’yı simgeleyen sol elle iterken, bir yandan da ‘Hesed/ iyilik’i simgeleyen sağ elle kendimize çekmemiz gerekir. Ancak bu şekilde bir yandan onun bize gösterdiği dişini köreltip, bir yandan da onu kazanarak tsadik biri haline dönüştürebiliriz.
Bunları biliyor musunuz?
*Roş Aşana ile Kipur arasındaki ‘Aseret Yeme Teşuva/10 teşuva günleri’nin, aynı zamanda 10 Emir’le denkleştirildiğini. Bu bağlamda, Roş Aşana’nın iki gününün ilk iki emri; Tanrı’nın tekliği ve başka ilahların olmadığının kabulünü simgelediğini…
*Tora’ya kalkıldığında, Tora okumasından önce ve sonra okunan berahalarda toplam 40 harf bulunduğunu ve bunun da Moşe’nin Tora’yı alırken Sina Dağında geçirdiği 40 güne karşılık geldiğini.
*Uzun ve güzel bir yaşam isteyenlerin, Tora öğrenimine önem vermeleri gerektiğini. Bunun ipucunun, Tora’nın alındığı bayram olan Şavuot gününde okunan 68. mizmor olduğunu. Nitekim 68 sayısının ‘hayim / yaşam’ sözcüğünün gematriasına karşılık geldiğini.
*10 emrin ilki olan ‘Ben seni Mısır ülkesinden(Mitsrayim), köle evinden çıkarmış olan Tanrı’n Aşem’im’ emrinin, aslında Tora’da mitsvaların veriliş sırasına göre 12. emir olduğunu. Bu emirdeki ‘köle evinden’ sözcüğünün, ‘kölelerin kölesinden’ olarak da anlaşılabileceğini. Bu bakış açısıyla, Mitsrayim’in Ham’ın soyundan geldiği ve Ham’ın da, Noah tarafından kardeşlerinin kölesi olmakla lanetlendiği için, kardeşi Şem’in soyu olan Bene Yisrael’in, Mitsrayim’den kurtulmuş olmalarının ayrıca özel bir önemi olduğunu.
*Mişpatim peraşasında toplam 53 mitsva sıralandığını. 53’ün farklı bir gematria metoduyla 5+3=8’e denk geldiğini. Bu sayının da, peraşada sıralanan (göze karşılık göz, dişe karşılık diş vs gibi) 8 tane ‘mida keneged mida’ tazminat ödemesine vurgu yaptığını.
*Moşe’nin Tora’nın verilişini bir gün erteleyerek Şabat’a denk getirmek istediğini. Bu şekilde Tora’yı istekle ve sevgiyle almayı kabul eden Bene Yisrael’in, Tora emirlerini Tanrı korkusuyla da almalarını sağlamaya çalıştığını. Şabat’ın ‘Yirat Şamayim/ Tanrı korkusu’nun simgesi olduğunu. Bunun ipucunu Tanrı’nın, Tora’nın ilk sözcüğü olan Bereşit’in içinde gizlediğini. Nitekim Bereşit harflerinin yerini değiştirerek baktığımızda ‘yire, şabat/ korku, şabat’ sözcüğüne ulaştığımızı. Şabat gününü korumanın, Tanrı korkusu duymanın simgesi olduğunu.
*Şabat’ta evimize adeta Bet Amikdaş’ı getirdiğimizi. Nitekim,Aron Aberit’te bulunan 10 Emir tabletleri ve Tora rulosuna karşılık Şabat’ta Tora çalışması yapıldığını, yakılan menoraya karşı Şabat mumları yakıldığını, Şulhan’daki ekmeklere karşı Şabat seudasında ekmeklerle amotsi yaptığımızı, menoradaki kadehlere karşı şarap kadehiyle kiduş okuduğumuzu, tütsü mizbeahında yakılan tütsü kokusuna karşı avdalada güzel koku maddeleri kokladığımızı, Koen Gadollerin giydiği süslü giysilere karşı bizim de özel Şabat kıyafetleri giydiğimizi, korbanların yapıldığı mizbeahta korban olarak sunulan hayvanlara, un sunusuna ve nesehlere karşı Şabat soframızın tahıllı ekmek, tuz, et ve şarapla oluşturulduğunu.
*Yeni ayın ilan edildiği Roş Hodeşlerde ‘hata kurbanı’ getirildiğini. Bu hata kurbanının, hem ilk yaratıldıklarında güneşle aynı boy olan ayın, Tanrı’ya ‘iki kralın tek tacı paylaşması doğru değil’ demesinden dolayı küçülmesiyle sonuçlanan hatasının telafisi için, hem de ayın tekrar eski boyuna ancak Maşiah geldikten sonra dönebileceği ve Maşiah’ı daha çabuk getirme imkânı olan Bene Yisrael’in, bunu başaramaması nedeniyle oluşan hatanın telafisi için getirildiğini.
*Emori Kralı Sihon ve Başan kralı Og’un ikisinin de dev ve baba tarafından kardeş olduklarını. Babalarının düşmüş meleklerden Şemahzael olduğunu. Şemahzael’in düştükten sonra bir kadınla ilişkiye girip ondan Og’un doğduğunu. Sonradan Noah’ın oğlu Ham’ın karısıyla da ilişkiye girip onu hamile bıraktığını. Noah ve ailesi gemiye bindiklerinde karısının hamileliğini fark eden Ham’ın, bu durumu örtmek için yasak olmasına rağmen gemide karısıyla ilişkiye girdiğini ve sonuçta Sihon’un doğduğunu. Gemiye son anda Og’un da binmesiyle bu iki devin tufandan kurtulduklarını. Bu iki devin çok uzun süre yaşadıklarını. İlerde Emori ve Başan kralı olduklarını. Bene Yisrael’in, ülkelerinden geçerek İsrael topraklarına girmelerini engellemek için onlarla savaştıklarını ve savaşta öldürüldüklerini.
*Tora’da sadece iki pasukta ‘Moraşa/miras’ teriminin geçtiğini. Vaera peraşasında, Tanrı’nın Yisrael ülkesini ‘miras’ olarak vereceğini belirttiğini. Vezot Aberaha peraşasında da Tora’nın Yaakov topluluğu için ‘miras’ olduğunun vurgulandığını. Buradan, Bene Yisrael için miras niteliğinde olan iki şeyin ‘Tora’ ve ‘Yisrael ülkesi’ olduğunu ve Bene Yisrael’in ülkelerindeki devamlılığının, Tora öğrenimini sürdürmelerine bağlı olduğunun anlaşıldığını.
Bu Tora sözcükleri rahmetli sevgili babam Mordehay (Marko) Ennekavi Ben Roşanın ruhunun yükselmesi içindir.
Soru ve görüşleriniz için adresim; [email protected]