Geçen ay tamamlanan ve kamuya duyurulan raporda “Alt Komitemiz basit ama son derece rahatsız edici bir sonuca ulaştı: Bugün antisemitizmin Stanford Üniversitesi kampüsünde yaygın ve zararlı şekillerde var olduğuna dair şüphe olamaz" ifadesi yer aldı. Söz konusu rapor, savaşın patlak vermesinden bu yana seçkin bir üniversitede antisemitizm hakkında yayınlanan ilk büyük ve ayrıntılı inceleme oldu.
Kampüsteki Yahudiler ve üniversite yetkilileriyle birçok dinleme oturumu gerçekleştiren komite, okulun Yahudi öğrenciler için güvenlik ve zihinsel sağlık kaynaklarını iyileştirmeye yönelik adımlar atması, DEI olarak bilinen çeşitlilik, eşitlik ve katılım yaklaşımını Yahudi kimliğini daha kapsamlı bir şekilde kapsayacak daha “çoğulcu bir çerçeveye” değiştirmesi önerisinde bulundu. ‘Ortalıkta Dolaşıyor: Stanford'da Antisemitizm ve İsrail Karşıtı Eğilim, Buna Nasıl Cevap Verilmeli?’ başlıklı 146 sayfalık rapor, 7 Ekim'den bu yana 300'den fazla öğrenci, personel ve öğretim üyesinin yaşadığı olayları içeriyor.
Stanford'un Yahudi öğretim üyesi ve aynı zamanda komitenin eşbaşkanı Larry Diamond yaptığı açıklamada "Bu rapor, bugün üniversite kampüslerinde yaşanan antisemitizm krizinin, kısmen, akademinin öğrencilere başkalarının bakış açıları hakkında hem eleştirel hem de açık bir şekilde düşünmeyi öğretmedeki başarısızlığının bir belirtisi olduğunu açıkça ortaya koyuyor" dedi.
Komite, California Üniversitesi'nin başvuru yapan Yahudi adayları dışlama geçmişini hesaba katması nedeniyle 7 Ekim'den çok daha önce, 2022 yılında kuruldu. Hamas'ın İsrail'e saldırmasının ardından, Gazze'de devam eden savaşa karşı protestolar sırasında Yahudi öğrencilerin kampüste yaşadıkları olayları incelemek amacıyla yeniden tasarlandı. Aralık ayında, ilk eşbaşkanlarından olan Yahudi araştırmaları profesörü, görüşlerinin antisemitizm sorununu doğru bir şekilde değerlendiremeyecek kadar ilerici olduğunu iddia eden İsrail yanlısı mezunların saldırısına uğradıktan sonra istifa etmişti.
Okulda bulundan Yahudi kuruluşu Hillel'in direktörünün yanı sıra okulda kayıdı olan Yahudi öğrencilerin de yer aldığı komite, kampüsteki pek çok Yahudinin hatta "İsrail siyasi yelpazesine göre merkezin oldukça solunda yer alanların" bile savaş sonucunda sosyal olarak dışlanmış veya ‘göstergeleştirilmiş’ hissettiklerini söyledi. Bazı Yahudi öğrenciler sınıflarında veya yurt odalarında, vandalizm ve kapılarına grafiti çizilmesi dahil olmak üzere doğrudan antisemitizmle karşılaşırken, diğerleri İsrail'i açıkça kınamak için sosyal medya baskılarıyla karşı karşıya kaldı.
Komite, karşılaştıkları durum ne olursa olsun, konu önyargılı habercilik, güvenlik veya Yahudi topluluğunun ruh sağlığı konusunda Stanford'un yeterince yardım kaynağı sunmadığı sonucuna vardı.
Perşembe günü farklı bir çalışma grubu tarafından Müslüman, Arap ve Filistinli öğrencilerin deneyimleri üzerine yayınlanan ayrı bir raporda, 7 Ekim'den bu yana Filistinlilerin haklarını ve insanlığını ileri sürdüklerinde "güvenliklerinden korktukları, üniversite yönetimi tarafından görülmediği ve duyulmadığı ve çeşitli resmi ve gayri resmi yollarla susturulduğu" sonucuna varıldı. Komite, Stanford'un Filistinliler için bir ifade özgürlüğü ‘istisnası’ yarattığını ve Filistin yanlısı öğrencileri hem kendilerini korkuttuğu bildirilen bazı İsrailli öğrenciler dahil olduğu akranlarından hem de Hamas'ı desteklediğini düşündükleri üniversite öğrencilerini sindirmek için çeşitli yöntemler kullanan Canary Mission gibi İsrail yanlısı grupların da dahil olduğu dışarıdaki saldırganlardan korumada başarısız olduğunu iddia etti.
Stanford rektörü raporları memnuniyetle karşıladı ve bunların okul yönetiminin ilgi alanlarında olduğunu söyledi.
Richard Saller komitelere teşekkür ederek yaptığı açıklamada, "Stanford'da her kökenden, inançtan, milletten ve bakış açısına sahip bireyleri hoş karşılayan bir kampüs ortamı olmasına kendimizi adadık. Son birkaç ayda yaşanan acı verici olaylar, bu hedefe ulaşmak için yapacak çok işimiz olduğunu açıkça ortaya koydu" dedi.
Stanford komitesi, kampüs liderliği için antisemitizm eğitimlerinin arttırılması ve üniversitenin Hillel ile bağlarının derinleştirilmesi çağrısı da dahil olmak üzere bir dizi somut öneride bulunurken, Saller, eğer varsa, bunların uygulanacağına dair ayrıntılı bilgi vermedi.
Raporların açıklanması, 7 Ekim'den sonra diğer bazı seçkin üniversitelerde kurulan antisemitizm çalışma gruplarıyla bağlantılı kargaşa sırasında oldu. Nihai raporun kısa süre içinde yayınlanmasının beklendiği Columbia Üniversitesi'nde, geçen hafta Yahudi öğrencilerin ortamı hakkında kampüs panelinde gönderilen aşağılayıcı kısa mesajlar nedeniyle üç yönetici açığa alındı.
Antisemitizm görev güçleri resmi olarak tavsiye niteliğinde olsa da çok büyük bir önem kazandı ve 7 Ekim'in ardından yakından izlenmekte. Birçokları Filistin yanlısı protesto hareketlerine sürüklenirken, antisemitizm çalışma grupları üniversitelerin Yahudi topluluklarıyla ilişkilerine nasıl yaklaştıklarını gösteren barometreler haline geliyor.
Harvard antisemitizm çalışma grubu üyeleri, okul yönetimiyle aralarındaki anlaşmazlıklar ya da üniversitenin kendi tavsiyelerini uygulayamayacağından korkmaları nedeniyle istifa etti. Bu çalışma grubuna liderlik eden profesör de görüşleri nedeniyle Yahudilerin eleştirilerine hedef oldu. Northwestern Üniversitesi'nin çalışma gücü, okulun Yahudi Başkanı Michael Schill'in okulun Filistin yanlısı kampını düzenleyenlerle bir anlaşmaya vararak Yahudi üyelerinin topluca istifa etmesine neden olmasının ardından kapandı.