Levent Taşkıran/Köln
AÇIK MEKTUP
Almanya'daki üniversitelerde öğretim görevliler üniversitelerdeki Yahudi nefretine karşı açık mektup yayınladı. Onlarca akademisyen Almanya'daki üniversitelerde antisemitizme karşı açık bir mektup imzaladı. Mektubun başlığında "Güncel olaylar nedeniyle: Üniversitelerde antisemitizme yer yok!" ifadesi yer alıyor. Mektupta, "Bizler, Alman üniversitelerinde ve uygulamalı bilimler yüksekokullarında görev yapan öğretim üyeleri ve üniversite dışı araştırma kurumlarında çalışan araştırmacılar olarak, Yahudi öğrencilerimizin ve meslektaşlarımızın önünde amasız ve fakatsız duruyoruz. Onların kurumlarımızda zarar görmeden ve güven içinde eğitim görmelerini ve çalışmalarını ve Yahudilerin Almanya'da kendilerini güvende hissetmelerini sağlamak için elimizden gelen her şeyi yapacağız" ifadeleri yer alıyor.
Mektubu imzalayanlar, "Antisemit ötekileştirmeyi, terör sembollerinin kullanımını, İsrail'in var olma hakkının sorgulanmasını, üniversite binalarındaki her türlü şiddet ve vandalizmi" kınıyor.
Profesörler şu açıklamayı yapıyor: "Bu nedenle kurumlarımızda Yahudilere yönelik nefretin dışlanması ve gerekirse cezalandırılması bizim de menfaatimizedir."
BİNA İŞGALLERİ VE "PROTESTO KAMPLARI"
Akademisyenler, "İsrail üniversitelerinin boykot edilmesi ve İsrailli meslektaşlarımızın akademik konferanslarda ve akademik yayınlarda marjinalleştirilmesiyle ilgili gelişmeleri de büyük bir endişeyle izliyoruz. Bu tür ötekileştirmelere açıkça karşı çıkıyor ve İsrail üniversitelerindeki meslektaşlarımızla veya İsrail vatandaşı araştırmacılarla iş birliğini savunmaya devam ediyoruz" dedi.
İmzacılar arasında, son haftalarda "protesto kampları" ve bina işgallerinin yaşandığı 'Freie Universität Berlin' gibi üniversiteler de dahil olmak üzere Almanya genelindeki üniversitelerde görev yapan profesörler de yer alıyor. Bu bağlamda, katılımcıların çoğu Filistin terörünü yüceltmiş, yeni bir intifada çağrısında bulunmuş ve İsrail'in yok edilmesini talep etmişti. Göstericiler ayrıca Yahudi devleti ve onun terörle savaştaki eylemleri hakkında komplo teorileri yaymışlardır.
TEŞVİK VE KORUMA
İmzacılardan Georg Weizsäcker (Bölüm: Mikroekonomi Teorisi ve Uygulamaları) Judische Allgemeine gazetesine şunları söyledi: "Almanya'daki Yahudi yaşamını sadece genel olarak değil, aynı zamanda özel olarak Yahudi öğrencileri de desteklediğimizi ve gerektiğinde onları koruduğumuzu söylemeye gerek yok. Burada oldukları için mutluyuz!"
FU Berlin'de Siyaset Profesörü olan Bernd Ladwig ise şunları söyledi: "Tüm üniversite mensupları kampüste bulunabilmeli ve kendilerini korku ve tehditten uzak bir şekilde ifade edebilmelidir. Yahudi ve İsrail yanlısı üniversite mensupları arasındaki haklı tehdit hissini pekiştiren eylemler bununla bağdaşmamaktadır. İsrail devletini yıkma ve İsrailli meslektaşlarını boykot etme çağrılarına karşı çıkmaktadır."
İfo Enstitüsü'nden vergi ve mali politikalar uzmanı Clemens Fuest bu gazeteye yaptığı açıklamada açık mektubu imzaladığını çünkü antisemitizmin bilim ve araştırma alanında ortaya çıkmasını kabul edilemez bulduğunu ifade etti.
Fuest, "Bunun toplumun geri kalanında da yeri yoktur, ancak özellikle bilimin ötekileştirme ve ayrımcılığa karşı çıkma konusunda özel bir yükümlülüğü vardır" dedi. Bilim aydınlanma, rasyonalite ve diyalog demektir. Antisemitizm bununla bağdaşmaz. Almanya'nın da antisemitizmle mücadele konusunda özel bir sorumluluğu olduğunu söylemeye gerek yok" ifadelerini kullandı.
Kaynak: Jüdische Allgemeine Zeitung 07.07.2024