Geçtiğimiz ay şehirdeki nefret suçlarının 45 adedinin antisemit saldırılardan oluştuğu ve bunun şehirde işlenen nefret suçlarının yüzde 57´sini oluşturduğu kayda geçti.
7 Ekim’den beri durulmayan olaylardan kayda geçen ve soruşturulması halen devam edenlerinden birinde, iddialara göre bir şüpheli Times Meydanı’nda Yahudi bir İsrailliyi antisemit hakaretler ederek yumrukladı.
Haziran ayında New York’ta gerçekleşen 45 antisemit nefret suçu, 7 Ekim’de Hamas’ın İsrail’e girdiği terör olaylarından beri gözlenen artışla paralel oldu.
Geçtiğimiz yıl aynı zamanda 19 adet antisemit olay kayda geçmişti. İki katından fazla artan antisemit suçlar, New York Polis Departmanı (NYPD) verilerine göre şehirde işlenen nefret suçlarının yüzde 57’lik kısmını oluşturdu.
7 Ekim sonrası tüm dünyada tırmanışa geçen antisemit saldırılar sonucu, New York’ta, geçtiğimiz ekim ayında 69 ve kasım ayında da 62 antisemit saldırı bildirilmişti.
Sonrasında hafif fakat istikrarlı bir düşüş eğilimi gösteren saldırılar, şubat ayında 17, mart ayında 43 ve nisan ayında 32 olay olarak kaydedilmişti. Sonra mayıs ayında gerçekleşen 55 olay, geçen altı ayın en yüksek rakamı olmuş, haziran ayındaki trajik olay sayısı dahi mayısta yaşananların sayısının altında kalmıştı.
New York şehrinde Yahudiler, her ay nefret suçlarına en çok maruz kalan grup olarak kayda geçiyor.
Yahudi güvenlik yetkilileri, şehirde sürekli yer alan İsrail karşıtı gösterilerin saldırı sayısındaki artışa sebep olabileceğini söylediler. Belediye başkanının ofisinden bir yetkili, 7 Ekim tarihinden beri şehirde kayıtlı 1000’den fazla İsrail karşıtı protesto gösterisi düzenlendiğini açıkladı.
Geçtiğimiz ay polise bildirilen toplam 79 nefret suçu içinde 17’sinin cinsel yönelimlerle ilgili suçlar olduğu, üçünün Asyalılara, ikisinin siyahilere, dördünün diğer etnik gruplara, üçünün Hispanik cemaatlere, üçünün İslamofobik ve diğer ikisinin de diğer dinlere karşı işlenmiş suçlar olduğu bildirildi.
Açıklanan rakamlar polis kayıtlarına geçen ve takip süreci başlamamış olaylara dair olan bilgilere dayanılarak veriliyor. Yobazlık veya ırkçılık içermediği kararına varılarak nefret suçu kapsamı dışında değerlendirilerek takip edilen olaylar sonrasında, açıklanan nefret suçu sayısı değişiklik gösterebiliyor.
Bildirilen her bir nefret suçu bir tutuklanma veya mahkumiyetle sonuçlanmıyor. Bu yüzden de takip süreci sonrası aylık olay sayılarında daha sonra bazı değişiklikler gözlenebiliyor zira işlenen suçun nefret içerdiğini ispatlamak için gerekli hukuki kriterler zorlayıcı olduğundan, her olayın yargılama sürecine girmesi gerçekleşmiyor.
Yahudi güvenlik yetkilileri ayrıca İsrail karşıtı göstericiler arasında yaygın olan maske kullanımının da bazı davaları yargı aşamasına taşımayı özellikle zorlaştırdığını da bildiriyorlar. New York’taki kolluk kuvvetleri ve yasa yapıcılar olayların artış sayısının önüne geçmek ve sorumluların yargılanmasını kolaylaştırmak amacıyla, gösterilerde maske kullanımını yasaklayan yeni kuralları yürürlüğe sokma konusunda çalışmalarına devam ediyorlar.
7 Ekim’den beri durulmayan ve savcılar tarafından takip altında olan iki olaydan birinde, iddialara göre bir şüpheli Times Meydanı’nda Yahudi bir İsrailliyi antisemit hakaretler ederek yumruklamış, nisanda yaşanan bir başka olayda ise bir adam nefret içeren söylemlerde bulunarak arabasını Brooklyn’de Ortodoks Yahudilerin üzerlerine sürmüştü. İsrail-Hamas savaşı sebebiyle takipte olan davalardan geri kalanı ya nefret suçu kapsamına alınmadı ya da sonuçlandırıldı.
Geçtiğimiz ay NYPD İsrail karşıtı bir protestocuyu, bir metro trenindeki yolculardan bazılarını ‘Siyonist’ olmakla suçladığı halde nefret suçuyla değil, trendekileri tehdit ettiği gerekçesiyle tutuklamıştı. Yine geçtiğimiz ay, Columbia Üniversitesi’ndeki bir İsrailli öğrenciyi darp eden bir kadına yönelik nefret suçu işlediği suçlaması kaldırılmıştı.