Zambiya´nın Yahudi tarihine adanan müze

Dünya
18 Temmuz 2024 Perşembe

Victoria Şelalelerinden yaklaşık yedi mil uzakta, bir sınır kasabasının eteklerinde, 100 yıllık buharlı lokomotifler ve ülkenin demiryolu endüstrisini sergileyen vintage vagonların sergilendiği tahta bir binanın kapısında Gateway Yahudi Müzesi tabelası yer alıyor. Zambiya'nın kalkınmasında demiryollarının anahtar rol oynadığına şüphe yok. Peki ama Yahudiler?

Oxford tarihçisi Hugh Macmillan, en kalabalık oldukları savaş sonrası dönemde sayıları 1.200'ü geçmeyen bu topluluğu "Sayılarının ötesinde etkili küçük bir nüfus" olarak tanımlıyor.

1999 tarihli ‘Afrika'da Zion: Zambiya Yahudileri’ kitabının ortak yazarı Macmillan, "Yahudiler Zambiya tarihinde önemli bir rol oynadılar. Ticari gelişmeler başta olmak üzere ülkenin siyasi ve entelektüel yaşamında da etkileri büyüktü” sözleriyle, Yahudilerin ülke tarihindeki önemini vurguluyor.

Orta Afrika'da yaklaşık 20 milyon nüfuslu Zambiya'da bugün neredeyse hiç Yahudi yaşamıyor. Ancak Yahudilerin tarihi varlıklarının etkisi gelişmekte olan ülkeyi şekillendirmeye devam ediyor, özellikle tıbbi altyapısını oluşturmaya yardımcı oluyor...

Avrupalı Yahudiler ülkeye ilk kez 19. yüzyılın sonlarında, ülkenin hâlâ Kuzey Rodezya olarak bilindiği dönemde geldi. Çoğu Doğu Avrupa’dan gelen Yidiş konuşan, daha iyi bir yaşam arayan, fakir göçmenlerdi. Seyyar satıcı, esnaf ve tüccar olarak başladılar. Sonraki birkaç on yılda çiftçilik, büyükbaş hayvancılık, kereste ve madencilik alanlarına yöneldiler. 1920'lerde ülkede yaklaşık 100 Yahudi yaşıyordu; bunların neredeyse yarısı zamanın başkenti Livingstone'daydı.

Yahudi göçünün ikinci dalgası, 1930'ların sonlarında, Almanya ve Avusturya'dan geldi. Onları Letonya, Litvanya ve Rodos adasından gelenler takip etti. Gelenler İngiliz sömürge rejiminden vize alarak geldi ancak Nazi zulmünden kaçan çok daha fazla Yahudi’nin girişine izin verilmedi.

Zambiya kuzeydeki bakır madenlerini geliştirirken Yahudi nüfusu da arttı; Copperbelt diye anılan kasabalarda, Kitwe, Ndola, Mufulira ve yeni başkent Lusaka’da topluluklar gelişti. Bu şehirlerin her birinin kendi sinagogu vardı, dini bayramlar kutlanıyordu ve Yahudi mezarlığı mevcuttu.

Zambiya'nın İngiliz kolonisi olarak kaldığı 1960'ların başında Copperbelt bölgesinde yaklaşık 300 Yahudi yaşıyordu. 1964'teki bağımsızlığın ardından ülkenin yeni lideri, yalnızca yerli Zambiyalıların çalışma izni alabileceğini açıkladı ve yabancıların Zambiyalıların doldurabileceği pozisyonlarda çalışmasını yasakladı. Bu karar üzerine pek çok Yahudi ülkeyi terk etti.

Bugün Zambiya, yalnızca 11 Yahudi'ye ev sahipliği yapıyor. Zambiya Yahudileri Konseyi, topluluk mülklerinin satışından ve yatırımlardan yaklaşık 2 milyon doları elde etti. Bu miktarın yarısı, 2014 yılında Ndola'daki Copperbelt Üniversitesi'nde bir tıp fakültesi kurmak için bağışlandı. Geri kalanı, sağlık uzmanlarının ziyaretleri ve öğrenci değişimleri de dahil olmak üzere Copperbelt Üniversitesi ile iş birliği için ayrılan Tel Aviv Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne gitti.

Livingstone Müzesi, Yahudi öncülerin soyundan gelen David Sussman ve topluluktan diğer kişilerin bağışlarıyla kuruldu. Müze, paneller, metinler, fotoğraflar, mektuplar ve Yahudi ritüel objeleriyle Zambiya Yahudilerinin 130 yıllık tarihini vurguluyor. Zambiya Eğitim Bakanlığı, Yahudi mirasını müfredatına dahil ediyor ve okullar öğrencileri müzeye getiriyor.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün