Napolyon´dan Nazilere bir kokunun serüveni

Geçen ayki yazımda dünyanın en eski pastel atölyesi La Maison du Pastel´den bahsetmiştim. Yaz mevsiminin bu son yazısında dünyanın en eski ve ikonik parfümlerinden biri olan Eau de Cologne No 4711´in öyküsüne ve nasıl bir kültür fenomenine dönüştüğüne bakalım istedim

Bahar AKPINAR Perspektif
28 Ağustos 2024 Çarşamba

Eau de Cologne No 4711’in hikayesi 1792 yılında Köln’de başlıyor. Rivayete göre Wilhelm Mülhens adında genç bir adam, Katolik Kilisesine bağlı bir Kartuziyen keşişinden düğün hediyesi olarak özel bir ‘aqua mirabilis’ (mucizevi su) formülü alır. Bu aslında bir tür kolonya yapmak için bir reçetedir. Mülhens, Köln şehrinde küçük bir dükkan açarak üretime başlar. Keşişin bu formülü nereden bulduğuna dair pek çok rivayet var, ama en popüler olanı, belki de biraz masalsı olanı, formülün uzak diyarlardan, egzotik baharatlarla dolu bir sandıkta Köln’e geldiği yönünde. Ancak bu öykünün gerçek dışı olup markanın daha mistik ve daha değerli görünmesini sağlamak amacıyla kurgulanmış bir pazarlama stratejisi olduğu yönündeki genel kanı hayli güçlü. Zira 18. ve 19. yüzyıllarda parfümler sadece hoş bir koku vermesi amacıyla değil, aynı zamanda baş ağrısını hafifletmekten serinlemeye ve hatta bazı hastalıkları önleme amacıyla tıbbi olarak da kullanılıyordu.

Mülhens’in kokuyu diğerlerinden ayıracak gizemli bir hikaye ile pazara sunma stratejisi tutar. Mülhens bu formülü ticarileştirmek için hızlı adımlar atarak markalaşmaya gider ve kokusuna ‘Eau de Cologne’ adını verir. Böylece sadece kendi kokusuna isim vermekle kalmaz, kolonyanın da isim babası olur. Limon, bergamot, portakal çiçeği gibi narenciyelerle lavanta ve biberiye gibi kokulu otlar ve çeşitli baharat notaların olduğu ferahlatıcı kokusu kısa süre içinde Avrupa'da yayılır. No 4711, aristokratlar ve burjuva sınıfı tarafından büyük beğeniyle kullanılarak zengin ve soylu sınıfa ait bir statü simgesine dönüşür. 19. yüzyılda Avrupa’daki birçok saraydan 4711 kokusu yükselir.

Parfüme adını veren No 4711’in ilginç bir hikayesi vardır. Napolyon Bonapart, 1794 yılında Köln’ü işgal edince evlere ve iş yerlerine numaralar verilmesini emreder. İşgal altındaki şehirde daha etkili bir yönetim sağlama; vergilendirme, güvenlik, nüfus kaydı gibi idari işlemlerin kolaylıkla yapılabilmesini amaçlayan bu uygulamada Mülhens’in iş yerine 4711 numarası verilir. Böylece Napolyon’un düzen takıntısı kokunun marka kimliğinin bir parçası haline gelir ve zamanla tüm dünyada tanınan bir simge olur. Ancak 4711 ile Napolyon arasındaki ilişki bununla sınırlı kalmaz, parfümün anavatanının imparatoru bir Alman kolonyasının müdavimi olur. Almanya işgali sırasında Napolyon’un 4711’e takıntılı biçimde hayran olduğu ve her gün yeni bir şişe açtığı söylenir.

20. yüzyıla gelindiğinde, 4711 markası küresel bir fenomene dönüşür. İki dünya savaşı sırasında, hem cephedeki askerler, hem de barınaklarda saklanan sivil halk tarafından kişisel hijyen ürünü ve moral verici bir araç olarak kullanılır. 4711, Patrick Süskind’in Kokuda dediği gibi, ‘bir anının anahtarına’ dönüşerek savaş öncesi günlerin ferahlığını getiren, eve duyulan özlemi hafifleten, geçmişin anılarını canlandıran bir zaman makinası haline gelir.

II. Dünya Savaşı sırasında 4711’in üretimine ve dağıtımına yönelik birtakım zorluklar yaşanır. Savaşın getirdiği kısıtlamalar hammaddelerin teminini zorlaştırdığından, bazı formüllerin değiştirilmesi gerekir. Köln’ün savaş sırasında yoğun bombardımanlara maruz kaldığı günlerde 4711’in üretim tesisleri büyük zarar görse de üretime devam edilir. Diğer taraftan 4711, Alman kökenli olmasına rağmen ve uzun tarihi boyunca, mevcut tarihsel kayıtlara göre Nazi rejimi ile doğrudan bir bağlantısına rastlanmaz. II. Dünya Savaşı sırasında, marka birçok diğer işletme gibi aksamalar yaşamış, ancak Nazi hükümeti ile iş birliği veya bağlantıya girmemiştir. Bununla birlikte Nazi Almanya’sının Kriegsmarine güçleri uzun süre yüzeye çıkmayan denizaltılarında yaşam koşullarını iyileştirmek ve kokuyu bastırmak amacıyla 4711’i yaygın olarak kullanır. Böylece bir zamanlar saraylardan yükselen koku, denizaltılarına sıkışıp kalır. 

Zaman içinde 4711, üretim metotları ve içerdiği esanslar açısından evrilir. Ancak marka, orijinal reçetesine bağlılığını ve kalite anlayışını korumayı başarır. Günümüzde 4711, Köln şehrinin simgelerinden biri olarak kabul ediliyor. Yolu Köln’e düşenler şimdi bir müze ve mağaza olarak hizmet veren orijinal dükkanı Glockengasse No: 4711 adresinde ziyaret edilebilir. Hayat ne garip. Bazen bir kolonya şişesine yüzyıllar sığabiliyor.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün