Avrupa Yahudi Kültür Günleri (The European Days of Jewish Culture - EDJC), Yahudi mirasını kutlamak ve paylaşmak için Avrupa’nın dört bir yanındaki toplulukları buluşturan özel bir etkinlik. Bu yılın teması olan ‘aile’, bizi Yahudi aile yaşamının derinliklerine doğru keyifli bir yolculuğa çıkarıyor. Gelenekler, değerler ve nesilden nesle aktarılan hikayeler aracılığıyla, ailenin Yahudi kimliği üzerindeki etkisini keşfetmeye davet ediliyoruz. EDJC 2024, bu tema etrafında düzenlenen etkinlikler, sergiler ve atölyelerle, hepimize ailenin kültürel mirasımızdaki yerini yeniden hatırlatmayı hedefliyor. Avrupa genelindeki etkinlikler hakkında bilgi edinmek için bu sayfayı ziyaret edebilirsiniz: https://jewisheritage.org/edjc/2024-family
Bu yazının odak noktası ise aile yapılarından ziyade, hayatında bir eş, partner veya hayat arkadaşı arayan kişiler. ‘Eş’, ‘partner’, ‘hayat arkadaşı’, ‘kız arkadaş’, ‘erkek arkadaş’, ‘ruh eşi’, ‘can yoldaşı’, ‘hayat yoldaşı’ gibi terimlerle ifade edilen bu arayış, insanların hayatlarında yeni birini bulma çabalarını tanımlıyor. Aile ve ilişki kavramları, toplumsal değişimlerle birlikte sürekli bir evrim geçiriyor. Geleneksel geniş aile ve çekirdek aile modellerinin yanı sıra, günümüzde çok daha çeşitli aile yapıları ve ilişki türleri ortaya çıkmış durumda. Tek ebeveynli aileler, eşcinsel çiftler, çocuksuz çiftler, evcil hayvanlarıyla yaşayanlar, uzaktan ilişkiler, poliamoröz ilişkiler ve daha birçok farklı yapı, modern toplumun zengin ilişki yelpazesini oluşturuyor.
Mobil uygulamalar öncesinde, çevrimiçi tanışmalar web siteleri üzerinden başlardı. 1990’lardan, 2000’lere, 2010’lara derken, şimdi 2020’lerin ortalarına yaklaştık. Bugün, aile kurmak isteyenler, kısa veya uzun süreli ilişkiler arayanlar ya da sadece yeni insanlarla tanışmak isteyenler için mobil uygulama seçenekleri hiç bu kadar çok sayıda olmamıştı. ‘Damdaki Kemancı’ müzikalinde gördüğümüz geleneksel çöpçatanların yerini artık dijital versiyonları mı aldı? Bu soruya kesin bir evet ya da hayır cevabı vermek zor olsa da şurası kesin ki ilişkiler dünyası da diğer pek çok alan gibi büyük bir dönüşüm geçirdi. Çeşitlilik ve erişilebilirlik arttı; kapitalizm ve girişimcilik, bu alanda da kendine yer buldu.
JDate, JSwipe, Bumble, Hinge ve daha niceleri
“Yalnız mısınız? Artık dert etmeyin, hemen uygulama indirin!” gibi dikkat çekici reklamlarla, mobil uygulamalar yerel ve küresel ölçekte kullanıcı kazanmaya odaklanıyor. İnsanların tanışmasını ve sosyalleşmesini kolaylaştırmayı vadeden bu platformlar, sundukları çeşitli özelliklerle geniş bir kitleye hitap ediyor.
Yahudi bekarlar da bu dijital dünyada kendilerine yer buluyor. Eskiden özellikle Amerika'daki Yahudi bekarlar için popüler olan JDate, bugün daha geniş bir çevrimiçi buluşma yelpazesinin bir parçası haline geldi. JDate'in yanı sıra JSwipe ve JWed gibi Yahudi odaklı platformlar, Bumble, Hinge, Match gibi genel kitleye hitap eden uygulamalarla birlikte, Yahudi bekarlar için zengin seçenekler sunuyor. Bu sayede Yahudi topluluğundaki bekarlar, aradıkları ilişkiyi bulmak için artık daha fazla fırsata sahip.
Ancak, bu çeşitlilik beraberinde yeni zorlukları da getiriyor. Seçeneklerin çokluğu, kullanıcıların karar verme sürecini karmaşıklaştırıyor ve ‘seçim paradoksu’ olarak bilinen duruma yol açabiliyor. Birçok platform arasında gezinmek, profilleri incelemek ve potansiyel eşleşmeleri değerlendirmek, zaman alıcı ve duygusal olarak yorucu bir süreç haline gelebiliyor. Kullanıcılar, hangi uygulamanın veya platformun kendileri için en uygun olduğunu belirlemekte zorlanabiliyorlar. Ayrıca, çok fazla seçenek olması, kullanıcıların sürekli "daha iyi bir eşleşme" arayışına girmesine ve mevcut ilişkileri derinleştirmekte zorlanmalarına neden olabiliyor. Bu nedenle, Yahudi bekarlar için artan dijital fırsatlar bir yandan olumlu gelişmeler sunarken, diğer yandan bilinçli ve dengeli bir yaklaşım gerektiriyor.
Tanışma uygulamaları pazarının geleceği
Mobil uygulama pazarı, tüketici davranışları, bölgesel ve küresel trendler ile yapay zeka teknolojileri gibi gelişmelerden sürekli etkileniyor. İlginç bir şekilde, ilk bakışta birbirlerine rakip gibi görünen uygulamaların çoğu zaman aynı şirketlere ait olduğunu göreceksiniz. Örneğin, tanışma uygulamaları dünyasında dev bir oyuncu olan Match Group, Tinder, Hinge, OKCupid ve Match gibi popüler uygulamaların sahibi. Bu durum, ilaç endüstrisindeki konsolidasyonları andırıyor; büyük şirketler, pazar paylarını artırmak için rakiplerini satın alarak büyümeyi tercih ediyorlar.
Yahudilere yönelik uygulamalarda da benzer bir durum söz konusu. Birbirlerine rakip olarak bilinen JDate ve JSwipe, uzun yıllardır aynı şirketin çatısı altında faaliyet gösteriyor. Bu konsolidasyon trendi, pazarın dinamiklerini değiştirirken, kullanıcılara sunulan hizmetlerin çeşitliliğini de etkiliyor.
Bu arada, tanışma uygulamaları sektörü hukuki zorluklarla da karşı karşıya. Amerika'da bazı kullanıcılar, bu uygulamaların bağımlılık yarattığı iddiasıyla dava açmış durumda. Öte yandan Z kuşağının değişen beklentileri ve yapay zeka teknolojilerinin gelişimi, uygulamaların evrimleşmesini sağlıyor. Örneğin, Bumble ve Hinge gibi platformlar, kullanıcı deneyimini iyileştirmek ve daha anlamlı eşleşmeler sunmak için yapay zeka destekli özellikleri entegre etmeye başladı. Bu müdahalelerin ne derece etkili ve anlamlı olduğunu söylemek için henüz erken.
Yahudi bekarlar için JSwipe, JDate, Bumble ve Hinge gibi uygulamaların öne çıktığını söyleyebiliriz. Aynı anda tüm bu uygulamaları kullanmak mümkün olsa da gerçekten fayda sağlamak için ücretli paketleri tercih edip etmeyeceğiniz ya da hangi uygulamanın ücretli versiyonunu seçeceğiniz önemli bir karar noktası olarak karşınıza çıkıyor. Yaşadığınız şehir, konuştuğunuz dil, aradığınız partnerin Yahudi olup olmaması, cinsiyet tercihleri ve hedeflediğiniz yaş grubu gibi unsurlar, bu seçimi derinden etkileyen faktörler arasında yer alıyor.
Uygulamaları ellerinde tutan firmalar, kullanıcı havuzlarındaki hızlı yükseliş ve düşüşlerle birlikte piyasada tutunmaya ve alanlarını genişletmeye çalışıyor. Ancak bu uygulamaların kızışan rekabet ortamında yatırımcılarına mı yoksa kullanıcılarına mı daha fazla fayda sağlayacağı büyük bir merak konusu. Duygu ve düşüncelerin veriye, duygusal tepkilerin ise algoritmalara dönüştüğü bu dönemde, ‘yeni’ tanışma uygulamalarının nasıl şekilleneceğini ve insan-robot etkileşiminin insan-insan etkileşimini nasıl dönüştüreceğini hep birlikte göreceğiz.