Yeni tiyatro mevsimine girerken - 1

Erdoğan MİTRANİ Sanat
11 Eylül 2024 Çarşamba
İstanbul Fringe Festival 2024

İsmini aldığı Latince ‘fringere’ eyleminden hareketle her yıl sınırları sorgulayan, alternatif ve yenilikçi işler üreten genç sanatçılara işlerini uluslararası platformda sergileme imkânı sağlayan uluslararası performans sanatlar festivali İstanbul Fringe Festival, bu yıl 13-21 Eylül tarihleri arasında altıncı kez gerçekleşecek.

İstanbul Fringe Festival 2024, Yunanistan’ın ‘The Kitchen Dance - A House Trance Vocabulary’ dans gösterisiyle 13 Eylül’de Alan Kadıköy’de başlayacak, ardından da açılış partisi yapılacak. Mutfağındaki bir kadının geçmişinin, bugününün ve geleceğinin çağrışımlarla gözlerinin önünden geçtiği anlatı 18 Eylül’de Galata Eksibir’de bir kez daha sahnelenecek.

Alan Kadıköy beş farklı gösteriye daha ev sahipliği yapacak: 16 Eylül’de, tavuğun yaşamından ilham alarak, insanlarla arasında çarpıcı benzerlikler bulan Belçika’dan ‘Cage-Free’, 17 Eylül’de yaşam tarzımıza dönüşmüş sallantılılığa odaklanan Ekin Tunçeli’nin dans gösterisi ‘Heartquake’, 18 Eylül’de Hollanda’dan kukla ve nesne tiyatrosunu ustalıkla bağdaştıran ‘Flood’, 19 Eylül’de klasikleşen ‘Fringe Kısalar’24’ burada izlenebilecek.

20 Eylül’de gece etkinliğine açılacak mekânda Singapur’dan Decadance Company’nin ölüm konusu ve sonrasında ne olacağına dair karanlık dans komedisi ‘The 11th Hour’un tematik çiftli gösterisi ‘Death to Duets’  sahnelenecek.
DasDas Sahne’de 14 Eylül 19.00’da ABD The How Company’nin Obsesif Kompulsif Bozukluğu olan queer, demiseksüel bir kadının mantıksız korkularını aşmaya çalışmasını anlatan otobiyografik performatif işi ‘Untethered’, 21.00’de Fransa’dan el (hand), kalp (heart) ve kafa (head) arasındaki sürekli faaliyet üzerine bir dans gösterisi olan ‘HHH’ gösterilecek.

Geçen sezondan ‘Parrhesia 2’, festival kapsamında Sahne Kadir Has’ta bir gösterim yapacak.

İstanbul Fringe Festival 2024’ün en geniş katılımlı etkinliği, Tayvan Shinehouse Theatre’dan sosyal meseleler ve teatral şiirsellik arasında güzel bir denge kuran ‘The Whisper of the Waves’, 15 Eylül’de Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahne’de gösterilecek.

Ortaköy Kültür Merkezi’nde iki farklı gösteri var. 16 Eylül’de interaktif ve meta-teatral solo ‘Be My Guest’ , 17 Eylül’de GONG performansı sahnelenecek.
Ünlü Japon ressam Katsushika Hokusai’nin hayatındaki iç çatışmalar, ‘The Life of Hokusai’de dans ve dövüş sanatlarının karışımı ‘geibu’ aracılığıyla 17 Eylül’de ENKA Oditoryumunda olacak.

18 Eylül’de sanat galerisi Öktem & Aykut’ta gerçekleşecek Esme Madra ve Büşra Albayrak tarafından yaratılan disiplinler arası ortaklık ‘Tropikal Kapısı’, BeReZe Gösteri Evi’ndeyse Kadro Pa imzalı ‘Heybesini Çiğneyen Katır’ izlenilecek.

 Çehov’un ‘Üç Kız Kardeş’ini oyunun bıraktığı yerden dört yıl sonra İstanbul’da bir bar masasına taşıyan ‘İki Kent Arasında Bir Bar Masasında’ 19 Eylül’de, BOVA Sahne’de. Ga Kolektif’ten üç başka kadının hikâyesi ‘Köprüden Önce Son Çıkış’ıysa, 20 Eylül’de Barış Manço Kültür Merkezinde olacak. Aynı gün SBCS Studio’da Fiziksel Tiyatro Araştırmaları buluşma ve açık sahne deneyimi ‘Clown Jam’ var. 
Festivalin son günü 21 Eylül’de Arter’de üç farklı etkinlik gerçekleştirilecek.16.00’da Mairi Pardalaki’nin Karamanlıca yazılmış iki dilli şarkılar ve mezar yazıtlarından esinlenen Türk-Yunan performansı ‘Dünya Maskara’ Açık Alan’da gösterilecek. 18.00’de Sevgi Gönül Oditoryumu’nda ‘Fringe Kısalar ‘24’ün farklı bir programı izlenecek. Festivalin son gösterisi 20.00’de, iki hareketli varlık aracılığıyla toplumdaki bireysel bedenlerin imajlarını/algılarını araştıran BLUFF olacak.

Festival kapsamında, 14 Eylül 12.00-14.00 arası Arnavutköy Studio Dès Vu’da ‘Ses ve Beden Rezonansı-Jitong’, aynı gün 17.00-19.00 arası Fikirtepe TanzLab’da ‘Pole Danace 101’, 18 Eylül 16.00-18.00 arası HOPE Alkazar’da ‘Geibu - Movement, Rhythm and Spirituality’, 20 Eylül 12.00-14.00 arası Çıplak Ayaklar Stüdyosu’nda ‘İnner Globe’ ve aynı gün 17.00’de Akbank Sanat’ta ‘Bedenlenmiş Uyum: kolektif hareket yoluyla ruh sağlığının iyileştirilmesi’ atölyeleri de yapılacak.

İstanbul Fringe Festival 2024 biletlerinin tiyatrolar.com üzerinden satışta olduklarını ve ikinci biletin yüzde 50 indirimli olduğunu belirtelim.

İKSV 28. İstanbul Tiyatro Festivali -1

İlk kez 1989’de, yurt içinden ve dışından tiyatro ve dans topluluklarını izleyiciyle buluşturan İKSV İstanbul Tiyatro Festivali 1991 yılında Uluslararası İstanbul Festivali’nden bağımsız uluslararası bir festival olarak düzenlenmeye başlamış, Zehra İpşiroğlu (1991-93), Dikmen Gürün (1993-2012) ve Leman Yılmaz’ın (2013-21) direktörlüklerinin ardından küratoryal yaklaşım benimsenmiştir. Bu yıl 28’incisi yapılacak olan festivalin küratörü görevi iki yıllığına devralan ödüllü oyuncu, yönetmen ve akademisyen Prof. Mehmet Birkiye.

Yazımın bu bölümünde festivalin Uluslararası Yapımlarını ele alacağım.

En önemli haber, Molière’e kadar uzanan kökleriyle günümüzde faaliyetini sürdüren en eski tiyatro topluluğu Comédie-Française’in ilk kez Türkiye’ye gelişi. Dünyanın en köklü tiyatro topluluğu prömiyerini bu yaz Avignon Festivali’nde gerçekleştirdiği en yeni yapımıyla, Avignon’un ünlü direktörü, oyuncu, yazar, yönetmen Tiago Rodrigues’in sahneye koyduğu

‘Hécube, pas Hécube / Hekabe, Hekabe Değil’ ile İstanbul Tiyatro Festivali’ne geliyor.

02 ve 03 Kasım’da Harbiye Muhsin Ertuğrul’da olacaklar.

Bunun kadar önemli bir diğer haber de çağdaş tiyatronun dehalarından, sahneye koyduğu her eserle tiyatro tarihinde de yeni bir sayfa açan Thomas Ostermeier ile topluluğu Schaubühne Berlin’in 10 yılın ardından festivale bir başyapıtla dönüş yapması. Alışılmış kuralları yıkmayı ve ezber bozmayı seven Ostermeier, Shakespeare’in ölümsüz klasiği ‘III. Richard’da, psikopat ve şeytani bir seri katili, içsel çatışmalarıyla paramparça sapkın bir diktatöre evrilen bir iktidar elitine dönüştürüyor. 2012’de Hamlet rolündeki unutulmaz performansıyla İstanbullu tiyatroseverlerin kalbinde taht kuran Lars Eidinger ise bu defa tüyler ürperten bir baştan çıkarıcılıkla canlandırdığı III. Richard rolüyle karşımıza çıkıyor. Eleştirmenlerin “Karanlıkta bile parlıyor” sözleriyle övdüğü Lars Eidinger, olağanüstü Hamlet’inden 12 yıl sonra tüyler ürperten bir baştan çıkarıcılıkla canlandırdığı III. Richard olarak karşımıza çıkıyor. 17 ve 18 Kasım’da Zorlu PSM’de izlenebilir. Yaz ortasında ön satışa çıkmış olduklarından kalan yerlerin epey azaldığını belirteyim.

Japon-Türk diplomatik ilişkilerinin 100. yıldönümü vesilesiyle ilk kez ülkemize gelecek olan Sankai Juku, Japonya’nın evrensel kültür mirasına en çarpıcı armağanlarından butoh dansının büyüleyici, şaşırtıcı ve insanı derinden etkileyen dünyasını yansıtıyor. Koreografi ve tasarımı butohu insanlığın ortak bir duygusuna, evrensel huzura kavuşmak için bedensel bir ifade biçimi olarak ele alan Ushio Amagatsu’ya ait olan ‘Utsushi’, dünyayla ilişki içinde, yaşama, ölüme ve evrenselliğe dair tutku dolu bir anlayışı açığa vuruyor.

24 ve 25 Ekim’de Zorlu PSM’de.

Sadece Romanya’nın değil, dünyanın önde gelen topluluklarından Marin Sorescu Ulusal Tiyatrosu, İrlanda kökenli, İngiliz eğitimine, Avrupa kültürüne, evrensel düşünce yapısına sahip, çağımızın en orijinal yönetmenlerden Declan Donellen’ın yönettiği ‘Hamlet’le 7 ve 8 Kasım’da DasDas’ta olacak. Günümüze taşıdığı yorumunda Donnellan, inanılmaz incelikli müdahalelerle ‘Hamlet’in tüm özünü iki saatte damıtıp kristal berraklığında sunuyor.

30 yılı aşan kariyeri boyunca ülkesinde almadığı tiyatro ödülü neredeyse kalmamış yönetmen Nikita Milivojević’in Sırbistan Ulusal Tiyatrosu’nda sahnelediği müthiş etkileyici, yoğun, rüya gibi, ‘Macbeth’te kabare, pantomim, gölge tiyatrosu öğelerini müzikle de ustalıkla iç içe geçirerek hem zamansız hem çağdaş olabilen gerçeküstü bir dünyayı incelikle yaratıyor, şekillendiriyor. 12 ve 13 Kasım’da CRR’de.

Festival biletleri 13 Eylül’de satışta.

Festivalin yerli yapımlarına gelecek yazımda değineceğim.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün