2030 Ajandası: Kurtuluş mu? Kölelik mi?

Arda EŞBERK Perspektif
18 Eylül 2024 Çarşamba

Son zamanlarda dünya genelinde bir şeylerin kökten değiştiğini hissediyor musunuz? Pandemiler, yükselen şiddet, kültürel yozlaşma, iklim değişikliği, teknolojik devrimler ve büyük liderlerin geleceğe dair öngörüleri bir araya geliyor. Peki tüm bunlar sadece rastlantı mı? Yoksa daha derin bir plan mı var? Komplo teorilerine meraklı olanlar için, Bill Gates'in salgınlar ve 3. Dünya Savaşı'na dair açıklamaları, Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) 2030 Ajandası ve Great Reset projesiyle doğrudan bağlantılı.  Şimdi kemerlerinizi sıkıca bağlayın  ve gerçeğin çölünde heyecan verici bir yolculuğa çıkalım!

Dünya Ekonomik Forumu'nun Great Reset projesi, küresel bir ekonomik yeniden yapılanma süreci olarak tanımlanıyor. 2030'a kadar sürdürülebilir kalkınma, eşitsizliklerin azaltılması ve dijitalleşme üzerine inşa edilmiş bu ajanda, daha iyi bir gelecek (!) için dünya ekonomisini sıfırlamayı amaçlıyor. Ancak, bazı komplo teorisyenleri, bu projenin aslında dünya elitlerinin toplumu tamamen kontrol altına almak için planladığı bir operasyon olduğunu iddia ediyorlar.

Great Reset ve 2030 Ajandası: Neden Tepki Çekiyor?

WEF’in 2030 Ajandası, daha kapsayıcı bir dünya yaratma hedefiyle kulağa ne kadar güzel gelse de, projedeki bazı başlıklar, dünya genelinde ciddi bir endişe yaratıyor. Özellikle şu maddeler oldukça tartışmalı:

  1. Dijital Kimlikler ve Bireysel Özgürlüklerin Sınırlandırılması
    2030 Ajandası’nda dijital kimliklerin yaygınlaştırılması fikri, küresel sağlık krizleri ve kriz yönetimi için oldukça faydalı olarak öne sürülüyor. Ancak, bu dijital kimliklerin gözetim ve kontrol mekanizması haline dönüşeceği korkusu, büyük bir endişe kaynağı. İnsanlar, bu dijital kimliklerin hükümetler ve büyük şirketler tarafından bireylerin hayatlarını izlemek ve kontrol etmek için kullanılabileceğinden korkuyor. Teknolojik gözetim korkusu, bu projeye karşı çıkanlar için büyük bir sorun.
  2. Sahip Olmama Kültürü: “Hiçbir Şeye Sahip Olmayacaksınız ve Mutlu Olacaksınız”
    Bu cümle, 2030 vizyonunu özetleyen sloganlardan biri olarak büyük tepki çekiyor. Gelecekte bireylerin ev, araba gibi kişisel mülkiyete sahip olmayacağı, bunun yerine her şeyin kiralanacağı bir dünya öngörülüyor. Ancak, bu durum bireysel mülkiyetin ortadan kalkması anlamına mı geliyor? Mülkiyetsiz bir toplum, gerçekten insanları mutlu edebilir mi? Yoksa bu, insanların zenginlikten uzaklaştırıldığı ve elit sınıfın tüm varlıkları kontrol ettiği bir dünya düzenine mi işaret ediyor?
  3. Teknolojik ve Yapay Zeka Devrimi: İşsizliğin Gölgesi
    2030 Ajandası, yapay zekanın iş dünyasında daha fazla yer alacağı, otomasyonun hızla artacağı bir gelecekten bahsediyor. Bu, teknolojik gelişmelerin iş gücü üzerinde büyük etkileri olacağı anlamına geliyor. Bir yandan daha verimli bir ekonomi yaratılırken, diğer yandan milyonlarca işçinin yerini robotlar ve yapay zeka alabilir. Büyük işsizlik dalgaları ve ekonomik eşitsizliklerin artacağı bir geleceğe doğru mu gidiyoruz?

Bill Gates ve Yeni Salgınlar

Bill Gates, 2020 yılında COVID-19 pandemisinin ardından ve yakın zamanda 3. Dünya Savaşı ve daha büyük salgınların geleceğini, bunlara hazırlıklı olmamız gerektiğini açıkladı. Gates’in bu açıklamaları, birçok kişi tarafından bir uyarıdan ziyade, küresel bir elitin planlarının bir parçası olarak algılandı. Özellikle dijital kimlikler, sağlık pasaportları ve aşılama programlarıyla ilgili tartışmalar, Gates'in WEF'in ‘Great Reset’ planının bir parçası olduğunu öne süren komplo teorilerini tetikliyor.

Gates'in öngördüğü gelecekteki salgınlar gerçekten bir biyolojik savaşın habercisi mi? Ya da dijital çağın başlangıcıyla, dünya tamamen ‘kontrol altında’ mı olacak? Bu noktada, 2025-2030 arasındaki astrolojik döngüler dikkat çekici hale geliyor. Pluto’nun Kova burcuna geçişi (2023'ten başlayarak 2044'e kadar devam edecek) dijital devrimler, büyük toplumsal değişimler ve teknolojiyle ilgili önemli olayları tetikleyebilir. Pluto’nun dönüşüm ve yeniden doğuş temaları, Gates’in ve WEF’in öngördüğü büyük toplumsal değişimlerle örtüşüyor.

Astrolojik Döngüler ve Küresel Değişimler

Astrolojiye göre, 2025’ten itibaren özellikle dijitalleşme ve teknoloji alanında büyük değişimler yaşanacak. Neptün'ün Koç burcuna geçişi(2025) yenilikçi idealleri ve dijital dünyada cesur adımları işaret ederken, Jüpiter-Uranüs kavuşumu (2026) ani teknolojik gelişmeler ve toplumsal yeniliklerle dolu bir döneme girileceğini öngörüyor. Bu noktada WEF'in 2030 vizyonu, dijitalleşme, yapay zeka ve büyük teknolojik sıçramaları içeriyor. Peki bu tesadüf mü? Yoksa bu tür astrolojik döngülerden esinlenmiş bir plan mı? Belki de tüm bu olaylar, insanlığın kaçınılmaz bir teknolojik devrimden geçtiği doğal bir sürecin parçasıdır. Ancak bazı teorisyenler, bu astrolojik döngülerin elit sınıf tarafından dikkatle takip edildiğini ve planların buna göre yapıldığını iddia ediyor. Bu, bir tür astrolojik yol haritası mı

Tüm bu bilgiler ışığında sormamız gereken asıl soru şu: Dünya gerçekten büyük bir plan dahilinde mi hareket ediyor? WEF'in 2030 Ajandası ve Great Reset Projesi, dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için mi tasarlandı, yoksa toplumu tamamen kontrol altına almak için mi?

‘Great Reset’, toplumsal ve ekonomik yapıları dijital bir distopyaya çevirmek için kullanılan bir örtü mü? Burada işin içine Matrix gibi filmler giriyor. Matrix'te insanlar, bir simülasyon içinde yaşadıklarının farkında değillerdi. Belki de hepimiz, dijitalleşme ve kontrol yoluyla yaratılan yeni bir dünya düzenine doğru itiliyoruz. Ama esas soru şu: Kırmızı hapı mı yoksa mavi hapı mı tercih edeceğiz?

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün