YOM KİPUR

“…Tüm bunlar sizin için ebedi bir kanun olacaktır. Her yıl yedinci ayda, ayın 10´unda oruç tutmalı, hiçbir melaha yapmamalısınız.” (Vayikra 16:29) Roş Aşana ile başlayan Aseret Yeme Teşuva- On Tövbe Günü´nün doruk noktası Yom Kipur, bu yıl 11 Ekim Cuma akşamüstü başlayıp 12 Ekim Cumartesi akşamı yıldızlar çıkınca sona eriyor (Şofar 18.55).

Nazlı DOENYAS Kavram
9 Ekim 2024 Çarşamba

Elul ayından başlayarak tüm sene yaptığımızdan daha yoğun bir şekilde kendi içimize dönüp kendimizi, hareketlerimizi, yaşantımızı sorgular, gün gün kendimizi geliştirmeye çabalarız. Yeni yılın başı Roş Aşana’da Tanrı’yı Kralımız olarak taçlandırır, şofar sesi ile kalplerimizin titrediğini hisseder, kendimizi benzersiz bir spiritüel deneyimin içinde buluruz. Bayram masalarında yeni yıl için umut ve dileklerimizi simgeleyen yemekler yiyerek Tanrı’ya ve birbirimize, yeni başlayan senenin nasıl bir sene olmasını istediğimizi farklı sembollerle ifade ederiz.

Roş Aşana ile On Teşuva Günü - Aseret Yeme Teşuva başlar. Bu özel dönemde Yom Kipur’a adım adım yaklaşırken hareketlerimizdeki, yaşantımızdaki farkındalığı arttırmaya, daha fazla mitsva yapmaya, kırdıklarımızdan özür dilemeye çalışırız. Olabileceğimiz kişi olabilmek için kendi çabalarımıza ek olarak Tanrı’nın yardımını dileriz.

Tora’da açık olarak belirtilen tek oruç günü olan Yom Kipur’da geleneklerimize göre Moşe Rabenu ikinci On Emir tabletleri ile Sina Dağından iner ve böylece İsraeloğulları Tanrı’nın onları altın buzağı günahından dolayı affettiğini anlar.

Bu şekilde Yom Kipur’un Tanrı’nın Huzuru’nda bir Onarım Günü olması, ebedi bir kanun olarak Tora’da yerini alır. (Vayikra 16:29-34, 23:26-32)

Yom Kipur orucu bu yıl 11 Ekim Cuma akşamüstü başlayıp 12 Ekim Cumartesi akşamı yıldızlar çıkınca sona eriyor (Şofar 18.55).                                       

YOM KİPUR: YILIN EN MUTLU GÜNÜ

Güney Afrika Başhahamı R. Dr. Warren Goldstein*, Aseret Yeme Teşuva’nın doruk noktası olan Yom Kipur’u yılın en mutlu günü olarak şöyle tanımlıyor: “Yom Kipur’u nasıl tanımlarsınız? Ciddi bir gün mü? Dua ve yakarış günü mü? Yoksa imtina etme günü mü? Mişna, farklı bir tanım sunar. Yom Kipur’u bir sevinç günü olarak tanımlar; hatta yılın en mutlu iki gününden biri. En basit ifadeyle, bu tanım, şaşırtıcı olarak yorumlanabilir. Çünkü Yom Kipur, dua ederek ve oruç tutarak geçirilen, genellikle fiziksel zevklerimizden uzak durduğumuz bir gündür.

Ancak Talmud, günün sevinç ve mutluluğunun sebebini açıklarken, Yom Kipur’un yanlışlarımızın affedildiği, geçmiş hatalarımızdan ve kötülüklerimizden arınarak hayatımıza yeniden başlayabileceğimiz bir gün olduğunu söyler. Bir anlamda, zamanda geriye gidip bize tarihi, tarihimizi değiştirme olanağı veren mucizevi bir fırsattır.”

Teşuva-Dönüş, dönüşüm

“Tövbe anlamına gelen İbranice teşuva, kelimenin tam anlamıyla ‘geri dönüş’ demektir. Teşuva sayesinde, Yaratıcımızla ve diğer insanlarla olan ilişkilerimizde hiçbir mesafe ya da kopukluk olmayan o ilk, bozulmamış, saf duruma geri döneriz.

Elbette, bu dönüşüm kendiliğinden gerçekleşmez. Gerçek tövbe, yürekten gelen bir çaba ve kararlılık gerektirir. Rambam (Maimonides), Teşuva Kurallarında (Teşuva Kanunları, 2:2), tövbe sürecini tanımlar ve çeşitli bileşenlerini açıklar; geçmişte yapılan hatalardan pişmanlık duymak, şimdiki zamanda o yanlışı yapmaktan vazgeçmek, gelecekte bu hataları tekrarlamamaya niyet etmek ve nihayetinde, tüm günahlarımızı açık bir şekilde sözlü olarak itiraf etmek.

Teşuva, yılın herhangi bir zamanında bağışlanmaya yol açar, ancak Yom Kipur’da özel bir gücü vardır. Rambam, ‘Yom Kipur, her birey ve topluluk için bir teşuva zamanıdır ve bağışlamanın doruk noktasıdır. Bu yüzden herkes Yom Kipur’da teşuva yapmak ve günahlarını itiraf etmekle yükümlüdür’ diye yazar (Teşuva Kanunları, 2:7). Yom Kipur'da İlahi affın gücü zirveye ulaşır ve bağışlanma için yürekten gelen yakarışlarımız hem daha güçlü hem de daha kolay kabul edilebilir hale gelir.”

Tanrı ile ilişkimizde Teşuva, insanlarla ilişkimizde telafi

“Rambam tarif ettiği teşuva sürecinin Tanrı ile olan ilişkimize zarar veren hatalarımız için yeterli olduğunu, ancak başkalarına zarar veren sözler ve eylemler için ekstra bir adım atmamız gerektiğini vurgular. Başkalarına verdiğimiz zararı telafi etmek için kişisel olarak onlardan af dilemeli ve eğer maddi kayba sebep olmuşsak, bu maddi tazminatı ödemeliyiz. Rambam, Talmud’a dayanarak, Yom Kipur’un, bir kişiyle diğeri arasındaki günahları, ancak ona karşı hata işlenen kişinin bunu affetmesi sonrasında bağışlayabileceğini belirtir. Bu nedenle, Yom Kipur’dan önceki günlerde, geçen yıl içinde haksızlık ettiğimiz kişilerden af dilemek yaygın bir gelenektir; böylece Yom Kipur'da İlahi bağışlama armağanına ulaşabiliriz.

Ayrıca, Rambam, haksızlığa uğrayan kişinin de merhametle davranıp affetmesinin önemini vurgular. Bu şekilde, yaptığımız yanlışlar yüzünden zarar gören ilişkiler tam anlamıyla onarılabilir.”

Viduy-Günahların itirafı neden gerekli?

“Yom Kipur’un arındırıcı ve kurtarıcı gücüne, ancak gerçek eylem ve samimi, kalpten iyi niyetle, yani derin ve anlamlı bir teşuva (tövbe) süreciyle ulaşılabilir. Bu, aynı zamanda neden Yom Kipur dualarının önemli bir bölümünün viduy’a (günahların itirafı) ayrıldığını da açıklar. Yom Kipur Amidalarının her birinde itirafları içeren bir bölüm bulunur. İtiraf ifadelerinin en içten ve en kişisel dualarımızdan biri olan Amida’nın içine yerleştirilmiş olması, bu itirafların Tanrı’yla doğrudan bir karşılaşma niteliğinde olduğunu, bu anın, Yaratıcımızın huzurunda, savunmalarımızı indirerek, masumiyet iddiamız olmaksızın durduğumuz bir hakikat anı olduğunu gösterir.

İtiraf ve teşuva sürecinin diğer bileşenleri arasındaki ilişkiyi anlamak da önemlidir. Teşuva, büyük ölçüde kişinin kalbinde, zihninde ve ruhunda gömülü bir içsel dönüşüm sürecidir. Geçmiş için duyulan pişmanlık ve gelecek için alınan karar bir zihin halidir. Kişisel değişim ve pişmanlığın içindeki derin psikolojik ve duygusal sürece sözel olarak ifade veren ise, itiraf sürecidir. Viduy'un sözleri, geçmişe dair derin pişmanlık duygularımızı ve geleceğe yönelik kararlılığımızı dile getirmemize ve somutlaştırmamıza yardımcı olur. Hatalarımızı sesli olarak dile getirmek, yüzeyin altındaki derin süreçleri güçlendirir ve onlara şekil verir.”

Yom Kipur deneyimi

“Yom Kipur deneyimine hazırlık yapmadan öylece giremeyiz. Yom Kipur’da Tanrı’nın huzurunda çeşitli itiraflarımızı okurken, daha önce gerekli ruhsal ve fiziksel çalışmaları yapmış olmamız gerekir. Yom Kipur’un takvimde tek başına yer almamasının nedeni budur. Roş Aşana ile başlayan ve Yom Kipur ile sonuçlanan On Tövbe Günü’nün bir parçasıdır. Teşuva’nın sıkı çalışması aslında, Yom Kipur ve Roş Aşana’dan önceki ay olan Elul ayının başından itibaren başlar.

Yom Kipur’da söylediğimiz itiraflardan biri de, bazı zamanlarda anlam ve niyetten yoksun olarak itiraf ettiğimizi kabul etmektir. Böyle bir durum olduğunda bunu yakalayabilmemiz ve bunu içtenliğe çevirmeye çalışmamız gerekir. Sadece kelimeleri söyleyip otomatik olarak bağışlanma ve kefaret beklemek kritik bir hatadır. Yom Kipur, affetme, kefaret ve ruhsal temizlik güçleri nedeniyle yılın en mutlu günü olabilir; ancak bu, kişisel dönüşümün gerçek çalışmasıyla elde edilebilen bir armağandır.”

Rabi Dr. Warren Goldstein

İTİRAF - KENDİNİ AŞMA

İtiraf aynı zamanda bir başka dinamiği de harekete geçirir: kendini aşma. Rav Chaim Friedlander, dünyadaki çoğu kişilik kusurunun ve yanlış davranışın kaynağının bencillik ve benmerkezcilik olduğunu açıklar. Bilgelerimiz bizi egomuzu aşmaya ve başkalarını önemsemeye, onlar için bir şeyler yapmaya teşvik eder. Gemara, başkalarına karşı merhametli ve bağışlayıcı olduğumuzda Tanrı’dan da bağışlanma ve merhamet bulabileceğimizi söyler. Basit bir seviyede, Gemara, Tanrı’nın ‘kısasa kısas’ ilkesi ile davrandığını söyler. Başkalarına anlayış, bağışlama ve merhamet gösterirsek, O da bize aynı şekilde davranabilir. Ancak Rav Friedlander, işin daha da derine indiğini belirtir. Başkalarına anlayış, bağışlama ve merhamet gösterme kapasitesi, egomuzu aşma kapasitesinden kaynaklanır. Bu kendini aşma, bizi kutsallık, saflık ve yücelik ile donatır ve bu, İlahi bağışlamayı sağlayan da budur.

Yani Yom Kipur, kendimizi aşmanın gerçekleştiği bir gündür. Bunu itiraflarımız aracılığıyla yaparız; egomuzdan bir adım geri atar ve kendimize objektif bir şekilde bakarız. Hatalarımızı, nasıl daha iyi bir insan olabileceğimizi Tanrı’nın huzurunda dürüstçe ve sözlü olarak kabul ederiz. Bu, kendini aşmanın çok güçlü bir eylemidir.

Yom Kipur’daki kendini aşmanın bir diğer boyutu da yemek ve içmekten kaçınmak, deri ayakkabı giymemek, yıkanmamak, yağlarla kendimizi yağlamamak, evlilik ilişkilerine girmemek ve bu şekilde fiziksel dünyanın ötesine geçmektir.

Bu da bir kendini aşma eylemidir; bazen üzerimize yük olabilen ve Yom Kipur gününün esas olduğu kendi kendine hâkim olma görevinden dikkatimizi dağıtabilen kişisel fiziksel tatmin arayışının ötesine geçme eylemidir.

Her şeyden önce, Yom Kipur, İlahi affın günü, hatalarımızdan ve yanlışlarımızdan kurtuluş ve özgürlük günüdür. Kısacası, yılın en mutlu günüdür.

* Not: Yazı, Rabi Dr. Warren Goldstein’ın www.aish.com sitesindeki Yom Kippur: The Happiest Day of the Year- Yılın En Mutlu Günü yazısından alıntılanmıştır. Rabi Warren Goldstein, 2005'ten beri Güney Afrika'nın baş hahamı olarak görev yapmakta, nitelikli bir dayan (Yahudi hukuku hâkimi) olup, aynı zamanda Güney Afrika Ulusal Dini Liderler Konseyi'nin kıdemli bir üyesidir.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün