Aşil'in son direnişi

Sami ASA Sanat
30 Ekim 2024 Çarşamba

Sahra Çölünde ve heybetli Atlas Dağlarında dolanmaya devam ederek müzik yolculuğumuzu kaldığımız yerden sürdürüyoruz. Bu coğrafyanın ünlü rock topluluğu Led Zeppelin’in iki efsane rock parçasını bestelemesine vesile olduğunu kaleme almış, bunlardan ‘Kashmir’in hikayesini aktarmaya çalışmıştım. Diğeri ise onun kadar popüler olmamasına rağmen, hayranlarınca en tepede görülen, topluluğun her üyesinin hünerlerini cömertçe gösterdikleri, bence bir rock zirvesi olan ‘Achilles Last Stand’ adlı şarkı. Müziğinin oluşmasının ilginç bir hikayesi var. Ancak uyarmış olayım, bu kez konumuz hızlı ve güçlü rock müziği; bu tür müziği sevenler veya deneyimlemek isteyenler seçkiye kulak versin!

1975’in baharında Led Zeppelin İngiltere ve Amerika’daki turnesini tamamlamış, konserlere bir süreliğine ara vermişti. Müzisyenler zamanlarını, yeni besteler hazırlamakla değerlendiriyordu. Gitarist Jimmy Page ve vokalist Robert Plant’ın zaten sevdikleri yolculuk yapma deneyimlerini yerine getirmeleri için somut ve zorunlu bir neden bulunuyordu. Mali müşavirleri, vergilendirme ile ilgili konulardan dolayı uzunca bir süre İngiltere dışında olmalarını salık vermişti. Bunu da şarkı sözlerinin başında muzipçe dile getirdiler:

"It was an April morning when they told us we should go, and as I turned to you, you smiled at me, how could we say no! / Gitmemiz gerektiğini söylediklerinde bir Nisan sabahıydı ve ben sana döndüğümde gülümsedin, nasıl hayır diyebilirdik ki?”

Çölün etkileri ve mitolojik kahramanlar

Page ve Plant birlikte yola koyulup daha önce etkilendikleri Sahra Çölünü tekrar ziyaret ettiler ve burada yeni albümleri için besteler geliştirdiler. Nitekim Kuzey Afrika, Ortadoğu ve hatta flamenko müziğinin etkileri Page’in bu parçadaki gitarına yansıdı ve ilk ezgiler bu yolculuk esnasında oluştu.

Plant’in ayrıca İspanya ve Kaliforniya’ya yaptığı yolculuklardaki gözlemleri ve iç dünyasında hissettikleri sözlere yansıdı. Bir yandan o sıralarda okumakta olduğu İngiliz şair William Blake’in eserlerindeki mitolojik sembollere atıf yaptı, ayrıca mitolojiye göre Zeus tarafından gökkubbeyi taşımakla cezalandırılan Atlas’a (ve aynı zamanda Sahra Çölünden de geçen kuzeybatı Afrika’daki sıradağlara adını veren Atlas’a) sözlerinde değindi.

Mitolojide ünlü diğer bir kişilik olan Aşil’in şarkıya adının verilmesinin ise bir hikayesi var. Robert Plant, Sahra’dan sonra yaz aylarında eşiyle birlikte Rodos’a yaptığı seyahatte, kullandığı arabayla ciddi bir kaza yaptı. Araba kullanılmaz hale gelirken Plant ve eşi ise şans eseri hayati yaralar almadan kurtuldular. Ancak, Plant ayak bileğinden yaralandı, aşil tendonuna müdahale edildi ve bir yıla yakın yürüyemedi. Kendisi, ailesi ve topluluk üyeleri bir daha yürüyemeyeceği endişesini o yıl boyunca taşıdılar. Şarkının son haline evrilmesi bu sürece rastladı. Plant şarkının gelişimini ve kaydını tekerlekli sandalyeyle yaşarken tamamladı. Hatta kayıt sırasında şarkıyı söylerken heyecanlanıp tekerlekli sandalyeden düştüğü söyleniyor. Bu nedenle, şarkının adı önceleri ‘Wheelchair Song’ iken, sonra mitolojiye atıf yapılarak ve Plant’in bir daha ayağa kalkamayacağı endişesiyle ‘Achilles Last Stand’ oldu. Malum efsaneye göre, mitolojinin en büyük savaşçısı kabul edilen Aşil’in (Akhileus) su tanrıçası annesi Thetis, bebek oğlunu ölümsüzlük nehri Stiks’te yıkarken elini suya değdirmemesi öğütlendiği için onu sol topuğundan tutup suya batırmış ve yalnızca oradan vurulursa öleceğine inanılmıştır. Troya Savaşı’nda Aşil, Truvalı Prens Paris tarafından sol topuğundan okla vurularak ölmüş.

Yaklaşık 10,5 dakikalık uzun şarkı, Jimmy Page’in Arap müziği etkili arpeji ile açılıyor. Sonrasında John Bonham ‘Bonzo’ bir atın dört nala koşturmasını çağrıştıran güçlü davul temposuyla, John Paul Jones ise ona eşlik eden müthiş bas yürüyüşleriyle müziğe giriyorlar. İkilinin oluşturdukları mükemmel uyumun ortaya çıkardığı etkili ve değişkenlik gösteren ritim tüm parçaya hakim. Birkaç tekrardan sonra Robert Plant eşsiz rock ses stiliyle şarkıyı seslendirmeye başlıyor. Page bu arada farklı zaman ve kanallarda kaydedip üst üste bindirdiği gitar cümleleri ile eşlik ediyor ve bu şekilde güçlü orkestral bir yapı yaratıyor. 3:40’ta başlayan, 4:20’de zirve cümlelerine ulaşan, 5:00’te sonlanan enfes gitar solosunda Page yeteneğini konuşturuyor. Sonrasında Plant’in vokali tekrar devreye giriyor ve parçanın en coşkulu yerinde şu sözleri dile getiriyor:

“Wandering and wandering, what place to rest the search, the mighty arms of Atlas, hold the heavens from the earth / Arayışı sonlandıracak yeri bulmak üzere geziniyoruz ve geziniyoruz. Atlas’ın kudretli kolları yeryüzünden gökkubeyi tutuyor.”

Devamında Plant’in Ortadoğu ezgilerini çağrıştıran haykırışları, Bonzo’nun benzersiz davulu ve Jones ile yakaladıkları tempo şarkıyı hep zirvede tutuyor. Yerinde duramayan ve sürekli bir devinim içindeymiş hissini veren şarkı başlangıçtakine benzer sakin bir arpej ile sonlanıyor.

Jimmy Page burada 6-7 farklı gitarı kaydedip üst üste bindirerek (overdubs) güçlü gitar tonunu oluşturuyor. Böyle karmaşık bir kaydın konserde canlı çalınması çok zor olduğu için, konser performanslarının ve kayıtlarının hiçbir zaman orijinal kaydın seviyesine ulaşamadığı söyleniyor. 1976’nın başında, topluluğun ‘Presence’ albümünde yayınlanan parçada uygulanan gitar ve davul teknikleri sonradan diğer topluluklar tarafından kullanılmış.

Yıllar sonra, Jimmy Page’in o dönemi tarifi ise çarpıcı: “Yoğun kaygı içinde olduğumuz bir zaman diliminde, kısa sürede nadir bir mükemmeliyete ulaştık. Onca endişemize rağmen performansımız bana çok iyi geldi. Achilles Last Stand’deki gitar solosunun üst düzey olduğunu, ‘Stairway to Heaven’ solosu ile aynı seviyede olduğunu düşünüyorum.”

Bu bağlamda, bir bilgi paylaşmak isterim. En iyi rock gitar soloları için yapılan anketlerde ‘Stairway to Heaven’ solosu (seçkide 6:20 ile 9:10 arası) ile Pink Floyd gitaristi David Gilmore’un ‘Comfortably Numb’ parçasının sonundaki solosu çoğunlukla ilk iki sırayı alırlar.

Ancak, Page’in ‘Achilles Last Stand’ solosunun aşağı kalır bir yanı yok, zaten bu bizzat besteci ve icraatçısının görüşü. Kulaklıklarınızı takın, kendinizi güçlü ve gerçek bir rock müziğe odaklayın. Seçkide dinleyebileceğiniz iki Page solosunu karşılaştırdığınızda hangisini tercih edersiniz?

Bu güçlü rock bana fazla geldi, klasik müzik dinlemek istiyorum derseniz ise, Londra Senfoni Orkestrasının ‘Stairway to Heaven’ yorumuna kulak verin!

KAYNAKÇA:

SEÇKİ:

 

  • Achilles Last Stand & Nobody’s Fault but Mine, Led Zeppelin / “Presence”
  • Stairway to Heaven & No Quarter, Led Zeppelin / “The Song Remains the Same – Live at MSG”
  • Friends & Nobody’s Fault but Mine, Jimmy Page & Robert Plant, “No Quarter, Unledded”
  • Stairway to Heaven, London Symphony Orchestra – Peter Scholes
  • Ten Years Gone, Led Zeppelin, “Physical Graffiti”

Link’e ulaşmak için:

Spotify / Sami Asa, Playlist adı: MY_22_Achilles Last Stand_241030

https://open.spotify.com/playlist/3Mdde7o9ifbSTBAPr96bUz

Led Zeppelin’in hayattaki üyeleri 2012 yılında Beyaz Saray’a konuk edilmeleri sonrasında Kennedy Center ödüllerini aldıkları gece, ABD Başkanı Obama ile sohbet ederken

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün