ABD seçimlerine sayılı günler kala, her iki partinin de önemli yurtdışı oylarını hedeflediği bir dönemde; Cumhuriyetçiler artan tehditleri vurgularken, Demokratlar artan antisemitizm konusunda uyarıda bulunuyor.
ABD başkanlığı mücadelesi Amerika sınırlarının dışına taşındı. Başkanlık kampanyaları, 5 Kasım seçimlerinde oy kullanma hakkına sahip yaklaşık 9 milyon yurt dışında yaşayan Amerikan vatandaşına odaklanıyor.
Her oyun dengeyi değiştirebileceği bir yarışta, sınırlar dışında yaşayan Amerikalıların oyu yeni bir önem kazandı. Bu durum, hem Demokrat hem de Cumhuriyetçi Partiyi küresel çapta kapsamlı tanıtım çalışmalarına yöneltti.
Amerikalı seçmenler dünyanın dört bir yanında olsa da, kampanya çalışmalarında dört bölge öncelikli hedef olarak belirlendi: Almanya, Birleşik Krallık, İskandinav ülkeleri ve beklenmedik bir şekilde İsrail. ABD pasaportuna sahip kişilerin bu bölgelerde yoğunlaşmaları, her iki partinin de önemli örgütsel yatırımlar yapmasını haklı çıkardı.
Demokrat Parti, Amerikalı göçmenlerin geleneksel olarak büyük ölçüde Demokrat eğilimli olduğu Almanya ve Birleşik Krallık'da etkili çalışmalarını sürdürüyor. Ancak İsrail'deki dinamikler farklılık gösteriyor. Demokratlar İsrail'de varlıklarını sürdürmelerine rağmen, kampanyaya Cumhuriyetçi Partisi hakim gibi görünüyor. Partisinin İsrail kampanyasını yöneten Cumhuriyetçi Kampanya Direktörü Ariel Sender, "İsrail, yarım milyondan fazla Amerikalı seçmene ev sahipliği yapıyor" dedi.
Sender yaptığı açıklamada "Buradaki oy verme örüntüsü, Amerikalı Yahudilerin oylama davranışlarının bir aynası niteliğindedir. Amerika yaşayan Yahudi oylarının genellikle yüzde 75 ila 80'ini Demokratlar alırken, İsrail'de yaşayanların yüzde 85'ten fazlası Cumhuriyetçi Parti'yi ve başkan adayını destekliyor" dedi.
Sender sözlerine, "Bu seçim döngüsünde benzeri görülmemiş bir coşku görüyoruz. Mesajımız doğal olarak ilgi çekiyor çünkü seçmenler tehlikeli olanın ne olduğunu anlıyor: İsrail'e düşman ilerici güçler tarafından desteklenen dört yıllık bir Kamala Harris yönetiminin önlenmesi. Bu endişe toplumun her kesimini kapsıyor ve hem Amerika doğumlu İsraillileri hem de hayatlarının ilerleyen dönemlerinde ABD vatandaşlığı alan kişileri birleştiriyor. Harris'in başkan olma ihtimali gerçek bir kaygı yarattı" diyerek devam etti.
Demokrat Parti İsrail arenasında teslim olmasa da, operasyonu çok daha küçük bir ölçekte yürütülüyor. Kampanyalara aşina kaynaklar, İsrail'deki Demokrat bütçesinin Cumhuriyetçi harcamalarının onda biri kadar olduğunu tahmin ediyor.
İsrail'deki Yurt Dışı Demokratlar Topluluğu'nun Başkanı Ethan Kushner, seçmenlerin kayıt işlemlerine yardımcı olmak, yerel bölgelerden gelen oyların zamanında alınmasını sağlamak ve oy kullanma işlemlerini kolaylaştırmak için çabalarının sürdüğünü teyit etti.
Kushner, "Harris başkan yardımcılığı sırasında, İsrail'e yardım sağlayan belirleyici Senato oyu kullandı," diye belirtti. "Amerika'nın küresel liderliğe olan tarihi bağlılığını sürdürecek," iddiasında bulunurken "Amerikan Yahudilerinin, antisemitizm ticareti yaptığı göz önüne alındığında Trump konusunda uyanık olmaları gerektiği" uyarısında bulundu.