Yahudi kültürünü yaşatmak, yalnızca yemek, müzik, dans veya bayramları kutlamakla sınırlı değil; aynı zamanda dini metinleri inceleyip onların tarih boyunca nasıl yorumlandığını anlamayı ve etik değerlerin toplumsal ahlaka katkılarını keşfetmeyi de gerektirir. Böylesine derin bir Yahudi okuryazarlığı, kültürümüzün sadece yüzeyde kalan unsurlarını değil, köklü mirasımızın özünü de tüm karmaşıklığı ve zenginliğiyle geleceğe taşımamıza yardımcı olur. Peki, bu kadim bilgileri bugünün dünyasında nasıl daha erişilebilir hale getirebiliriz? Bu yazıda, dijital dünyanın sunduğu fırsatlardan birine odaklanacağız.
Sefaria.org, Yahudi kutsal metinlerini ve kültürel mirasını dijital ortamda tüm dünyaya açmayı amaçlayan yenilikçi bir platform. İsmini, İbranice ‘kitap’ anlamına gelen ‘sefer’ kelimesinden alan Sefaria, bir ‘kitaplar diyarı’ sunarak Yahudi okuryazarlığını yaygınlaştırmayı hedefliyor. 2011’de, Yahudi kültürüne ve bilime katkı sağlama amacı güden Brett Lockspeiser ve gazeteci-yazar Joshua Foer tarafından kurulan platform, Yahudi metinlerine erişimi kolaylaştırmanın yanı sıra bu metinleri koruma ihtiyacına da vurgu yapıyor. Kurucular, Yahudi kültürüne ilgilerini dijital çağın olanaklarıyla birleştirerek bu mirası geleceğe taşımada çığır açıcı bir yol açmayı amaçladı.
Sefaria’nın dijital kütüphanesi, 2013’te ilk büyük metin yüklemeleriyle hızla büyümeye başladı. Tora, Talmud, Midraş, Yahudi felsefesi ve hukuku gibi klasik metinler ilk etapta eklenen kaynaklar arasında yer aldı. Bu temel metinlerin dijital ortama aktarılmasıyla Sefaria, Yahudi kültürel mirasını herkes için erişilebilir kılmaya başladı. Gönüllü çevirmen ve araştırmacıların katkısıyla metinler İngilizce başta olmak üzere birçok dile çevrildi. Sefaria, böylece yalnızca İbranice bilenlerin değil, dünyanın dört bir yanındaki Yahudi mirasına ilgi duyanların erişimine açıldı.
Kuruluş amacı doğrultusunda, platform sadece bir metin arşivi olmaktan çok daha fazlasını sunmayı hedefledi. Yahudi metinleri arasında köprüler kuran Sefaria, okuma, anlama ve yorum yapma süreçlerini destekleyen araçlarıyla modern bir öğrenme ortamı olarak öne çıkıyor. Sefaria’nın vizyonu, genç nesillerin Yahudi metinlerini modern bir formatta tanımasını sağlamak ve bu bilgiyi geleceğe taşımak. Bugün, geniş bir kullanıcı kitlesine hitap eden platform; diaspora Yahudilerinden akademik araştırmacılara, Yahudi kültürünü öğrenmek isteyen genel okur kitlesine kadar pek çok kişiye zengin bir kaynak sunuyor.
Sefaria’nın dijital dünyada Yahudi kültürünü yayma misyonu, kurucularının amaçladığı gibi, Yahudi okuryazarlığını dijital çağın olanaklarıyla yeniden şekillendiriyor.
Sefaria’nın özellikleri
Sefaria, geniş özellikleriyle Yahudi metinlerini keşfetmeyi kolaylaştırarak hem bireysel kullanıcılar hem de eğitim kurumları için kapsamlı bir kaynak sunuyor. Platformun sunduğu en dikkat çekici avantajlardan biri, ücretsiz ve açık kaynak olması. Kullanıcılar, dünyanın her yerinden Yahudi metinlerine erişebiliyor. Gönüllü katkılar sayesinde içerik sürekli genişlerken metinlerin sürekli zenginleşmesini sağlıyor ve bilgi paylaşımını da teşvik ediyor.
Sefaria, mobil uyumluluğu ve offline erişim imkânıyla da öne çıkıyor. Platformun iOS ve Android uygulamaları sayesinde kullanıcılar, cep telefonu veya tabletlerle metinlere her an, her yerden ulaşabiliyor. İnternet bağlantısının olmadığı durumlarda bile kullanılabilen bu özellik, araştırmacılar ve öğrenciler için pratik bir çözüm sunuyor. Böylece Yahudi metinlerine kütüphanelere ihtiyaç duymadan ulaşılabiliyor; günlük yaşamda okuma, inceleme ve öğrenme süreçleri her an devam edebiliyor.
Kişisel hesap açma ve okuma geçmişini kaydetme özelliği de Sefaria’nın sunduğu işlevselliklerden biri. Kayıtlı kullanıcılar, okuma geçmişlerini ve kişisel notlarını kaydedebiliyor, böylece çalışmalarını düzenli bir şekilde takip edebiliyor. Not alma ve paylaşma özelliği, metinlere dair kişisel yorumların kaydedilmesini sağlıyor ve kullanıcılar arasında bilgi alışverişini kolaylaştırıyor. Bu etkileşim, özellikle grup çalışmaları ve ders ortamları için oldukça faydalı hale geliyor.
Platform, Yahudi metinlerinin geleneksel yapısını korurken kullanıcılarına modern araştırma araçları da sunuyor. Metinler arası bağlantılar ve gelişmiş arama özellikleri ile kullanıcılar, Tora veya Talmud gibi metinleri okurken konuyla ilgili diğer metinlere hızlıca erişebiliyor. Bu çapraz bağlantılar, Yahudi literatüründe köklü bir gelenek olan kaynaklar arası ilişkilendirmeyi dijital ortama taşıyor. Böylece kullanıcılar, aynı konuyu farklı kaynaklardan inceleyerek daha kapsamlı bir anlayış kazanabiliyor. Ayrıca, metinler arasında hızlı geçiş yapabilme ve ilgili kaynaklara anında ulaşabilme, araştırma süreçlerini daha verimli hale getiriyor.
Son olarak, sesli okuma özelliği sayesinde birçok temel metin dinlenebilir hale geldi. Sesli Tora okuması, Yahudi metinlerini sadece okumakla kalmayıp işitme yoluyla da deneyimlemeyi sağlıyor. Bu özellik, özellikle uzun metinler üzerinde çalışanlar için büyük bir kolaylık sunarken görme engelli kullanıcılar için de erişilebilirliği artırıyor. Aynı zamanda, sesli okuma, metinleri sindirme ve kavrama sürecine farklı bir boyut kazandırarak öğrenmeyi destekliyor.
Sefaria, Yahudi kültürünün dijital dünyada daha erişilebilir hale gelmesi için sürekli olarak kendini yeniliyor. Geniş kapsamlı özellikleriyle, Yahudi okuryazarlığına olan katkısı ve öğrenme süreçlerini kolaylaştıran araçlarıyla hem bireysel kullanıcılar hem de eğitim kurumları için dijital çağın sunduğu imkânları en iyi şekilde değerlendiriyor.
Kutsal metinlerin erişilebilirliğinin artırılması yolculuğu
Sefaria’nın son on yılda Yahudi metinlerini erişime açma konusundaki katkıları, bilgiye ulaşımı genişletmesi açısından biraz da Wikipedia’yı çağrıştırıyor. Tıpkı Wikipedia’nın herkesin bilgiye açık erişimini mümkün kıldığı gibi, Sefaria da kutsal metinlerin dijital ortamda ücretsiz olarak sunulmasıyla Yahudi kültürüne erişimi demokratikleştiriyor ve geniş kitlelere ulaşmasını sağlıyor. Gönüllü katkılarla büyüyen ve sürekli güncellenen bu model, bilgiye erişimin kolektif bir çabayla sağlanabileceğini gösteriyor.
Modern Ortodoks Yahudiliğin önde gelen düşünürlerinden Rabbi Joseph B. Soloveitchik (1903-1993), 11. yüzyılda yaşamış büyük Yahudi bilgin Rashi’nin (Rabbi Shlomo Yitzhaki, 1040-1105) Talmud üzerindeki yorumlarını ‘demokratikleştirici’ bir adım olarak nitelendiriyordu. Rashi'nin özellikle Talmud'un karmaşık dilini sadeleştirerek, her seviyeden Yahudi'nin bu metinleri çalışmasını mümkün kılması, bu demokratikleştirici etkiye en iyi örneklerden biri. Örneğin, Rashi'nin açıklamaları, metinlerin orijinal İbranice ve Aramice ifadelerinin anlaşılmasını kolaylaştırarak, sıradan insanların Talmud'u derinlemesine inceleyebilmesine olanak tanıdı. Soloveitchik’e göre Rashi, Talmud’u sadeleştirip halkın diline yakınlaştırarak Yahudi metinlerini yalnızca din adamlarının ve düşünürlerin değil, sıradan Yahudilerin de çalışabileceği bir hale getirmişti.
Metinleri sistematik hale getirip daha erişilebilir kılma çabaları, aslında Rashi’den önce ve sonra yaşamış birçok Yahudi düşünürün çalışmalarıyla da güçlenmişti. 11. yüzyılın başlarında yaşamış Rabbi Isaac Alfasi (1013-1103), Talmud’u daha sistematik bir hale getirerek Yahudi yasa çalışmalarını düzenlemişti. Özellikle, Talmud'un yalnızca halakhik (yasal) bölümlerine odaklanarak karmaşıklığı azaltmış ve günlük yaşamda pratik olarak uygulanabilir olan yasa kısımlarını vurgulamıştı. Bu yaklaşımı, Talmud'un hacimli tartışmalarını basitleştirerek, daha geniş bir Yahudi kitlesinin bu yasal bilgilere erişimini sağladı. Ardından gelen, Rambam olarak bilinen Maimonides (Rabbi Moses ben Maimon, 1138-1204), Tora’nın ve Yahudi yasalarının kapsamlı bir açıklamasını yaparak, hukuk ve etik öğretileri tüm Yahudi halkına daha ulaşılabilir bir biçimde sunmuştu. 16. yüzyılda ise Rabbi Yosef Karo (1488-1575), Şulhan Aruh adlı eseriyle Yahudi yasalarını sistematik bir şekilde düzenleyip Yahudi halkının günlük yaşamda kolayca başvurabileceği bir kaynak yaratmıştı. Örneğin, Şulhan Aruh'un sunduğu basit ve net kurallar, yemek kuralları, Şabat uygulamaları ve günlük dualar gibi konularda Yahudilerin yaşamlarını kolaylaştırdı. Bu sayede, Yahudi halkı karmaşık yasal tartışmalara girmeden, günlük dini pratikleri nasıl yerine getireceklerini kolayca öğrenebildi ve uygulayabildi. Her biri, Yahudi hukukunu ve metinlerini geniş kitlelerin anlayabileceği ve uygulayabileceği bir hale getirerek, Yahudi bilgisinin halk arasında kökleşmesine katkıda bulundu.
Bu büyük bilginlerin açtığı yolda ilerleyen Sefaria, dijital dünyada Yahudi metinlerine erişimi yaygınlaştırarak bu vizyonu modern çağa taşıyor. Yahudi metinlerini sadeleştirip herkesin kullanımına sunarak, Rashi, Alfasi, Rambam ve Yosef Karo’nun yaptıkları katkılara dijital bir boyut kazandırıyor. Bilgi artık yalnızca kitaplarda değil, dijital çağın olanaklarıyla dünya çapında anında erişilebilecek bir konuma geliyor.
Sefaria’nın sunduğu bu erişim yalnızca bir başlangıç. Önümüzdeki yıllarda, yapay zekâ destekli içerik analizleri, otomatik çeviriler ve bireysel öğrenme rehberleri gibi özelliklerle bu platformun çok daha interaktif ve derinlemesine bir öğrenme aracı haline geleceği öngörülüyor. Bu tür yenilikler, kullanıcıların metinlerle daha kişisel ve kapsamlı bir ilişki kurmasına olanak tanıyacak. Yapay zekânın sunduğu çeviri, içerik analizi ve kişiselleştirilmiş öğrenme olanakları sayesinde, bu tür platformların Yahudi metinlerini ve kültürel mirası keşfetmek isteyenlere daha fazla imkân sunması kaçınılmaz görünüyor. Rabbi Soloveitchik’in ‘herkes için erişilebilir’ dediği Talmud ve diğer Yahudi metinleri, yapay zekâ ile daha da genişleyerek yeni nesillere çok yönlü bir öğrenme deneyimi sunabilir. Örneğin, yapay zekâ destekli sesli okuma özellikleri, kullanıcıların metinleri dinleyerek öğrenmesini sağlarken; otomatik yorumlama araçları ise Talmud gibi karmaşık metinlerdeki sembolik ve derin anlamları açıklayarak bu bilgiyi daha anlaşılır hale getirebilir. Bu tür araçlar, Yahudi kültürüne ve metinlerine erişimi çok daha geniş bir kitle için mümkün kılacaktır. Önümüzdeki on yılda, Yahudi kültürünü daha derinlemesine anlamamıza olanak tanıyan çığır açıcı yenilikler görebileceğimiz ihtimali bile heyecan verici.
Dijital imkânlarla Yahudi okuryazarlığını yeniden şekillendirmek
Sefaria gibi açık kaynak ve ücretsiz platformların çalışmaları yapay zekâ araçlarıyla güçlendikçe, her yaştan insanın kutsal metinlere erişimi kolaylaşacak ve eğitim olanakları genişleyecek. Ancak bu noktada sadece erişim sağlamak yeterli değil; anlamlı bir öğrenme deneyimi için kişiselleştirilmiş rehberlik kritik bir rol oynuyor. Yapay zekâ, bireylerin okuma ve anlama hızlarına, bilgi seviyelerine ve ilgilerine göre uyarlanmış içerikler sunarak, kullanıcıların bu metinlere daha etkili bir şekilde bağlanmasını sağlayabilir. Örneğin, yapay zekâ destekli bir platform, belirli bir konuya ilgi duyan bir kullanıcıya o konuyla ilgili derinlemesine bilgiler, önerilen yorumlar ve bağlantılı metinler sunabilir. Bu kişiselleştirilmiş deneyim, her kullanıcının kendi öğrenme yolculuğunu oluşturarak Yahudi kültürü ve metinlerini keşfetmesine olanak tanıyacak.
Bununla birlikte, Yahudi öğrenme geleneğinde topluluk halinde öğrenme büyük bir öneme sahiptir. Yapay zekânın sunduğu interaktif araçlar, kullanıcıları sanal ortamda bir araya getirerek bu geleneksel öğrenme yöntemini dijital platformlarda sürdürebilir. Platformlar, bireylerin aynı metin üzerine tartışmalar yapabileceği, sorular sorabileceği ve kendi görüşlerini paylaşabileceği çevrimiçi öğrenme toplulukları oluşturmaya elverişli hale gelecek. Bu tür topluluk tabanlı öğrenme, bireylerin yalnızca kendi deneyimleriyle sınırlı kalmayıp, farklı kültürel ve tarihî perspektiflerden beslenmesini sağlayacak. Dolayısıyla, yapay zekâ destekli platformlar, kullanıcıları kolektif bir öğrenme deneyimine dâhil ederek bilgi ve anlam paylaşımını artıracak.
Yapay zekânın bu tür topluluklara rehberlik etme yetisi ise öğrenme sürecini daha da derinleştirebilir. Platformlar, bireylerin daha önceki tartışmaları, paylaşımları ve eğilimlerini analiz ederek, topluluk içinde uyumlu ve zenginleştirici etkileşimler sunabilir. Örneğin, benzer ilgi alanlarına sahip kullanıcıları bir araya getiren veya belirli metinleri birlikte çalışmaları için yönlendiren yapay zekâ algoritmaları, öğrenme ortaklıkları kurma konusunda yol gösterici olabilir. Böylelikle, kullanıcılar sadece bilgi tüketicisi olarak kalmaz; aynı zamanda kendi katkılarını toplulukla paylaşarak aktif birer bilgi üreticisi haline gelirler. Bu şekilde, yapay zekâ, kişisel ve kolektif öğrenme arasındaki dengeyi sağlarken, bireylerin anlamlı bir Yahudi okuryazarlığı geliştirmesine katkı sağlar.