Alman Federal Meclisi, 9 Kasım´da antisemitizm konusunda yıllardır süregelen perde arkası tartışmalarının ardından önemli bir karar tasarısını oylayacak.
"Bir daha asla, şimdi: Almanya'daki Yahudi yaşamını korumak, muhafaza etmek ve güçlendirmek" başlıklı dört sayfalık karar metni, Almanya'da antisemitizmle mücadelede daha güçlü adımlar atılması gerektiğini vurguluyor.
SPD, CDU, Yeşiller ve FDP partilerinin desteklediği bu karar tasarısı, Yahudi nefreti ve İsrail karşıtı antisemitizmin son dönemde endişe verici seviyelere ulaştığını belirtiyor. Hamas’ın İsrail’e yönelik 7 Ekim saldırısı sonrasında Yahudi düşmanlığının hızla arttığı gözlemleniyor.
Karar tasarısında, IHRA’nın (Uluslararası Holokost Anma İttifakı) antisemitizm tanımına atıfta bulunuluyor ve bu tanım çerçevesinde İsrail ve Yahudi karşıtı söylemlerle mücadelede yasaların daha katı uygulanması öneriliyor. Kararda, Hamas’a bağlı Samidoun gibi aşırılık yanlısı örgütlerin yasaklanmasının ardından benzer oluşumların da yasaklanması çağrısı yapılıyor. İsrail'i boykot eden BDS hareketine karşı alınacak önlemler, antisemitizmle mücadelenin odak noktalarından biri olarak gösteriliyor.
Karar özellikle üniversitelerde Yahudi öğrenciler için güvensiz bir ortam yaratan radikal Filistin yanlısı grupların faaliyetlerine karşı daha sert önlemler alınmasını amaçlıyor. Ancak akademik çevrelerden bu kararın, ifade özgürlüğüne yönelik olası etkileri nedeniyle eleştiriler de geliyor. Geçtiğimiz ay, tarihçi Miriam Rürup ve sosyolog Armin Nassehi tarafından kaleme alınan bir yazıda, kararın İsrail'e yönelik eleştirilerin meşruiyetini zedeleyebileceği uyarısında bulunulmuştu.
Yeni karar tasarısının, kamu fonlarının antisemit söylemleri destekleyen kuruluşlara verilmemesi gerektiğini vurgulaması dikkat çekiyor. Bu yaklaşım, antisemitizmle mücadelede yasal güvencelerin önemine işaret ediyor.
Federal Meclis’in bu adımı, antisemit saldırıların artış gösterdiği bir dönemde sembolik bir önem taşıyor. Almanya’daki Yahudi yaşamını koruma hedefiyle hazırlanan bu karar, toplumun farklı kesimlerinden gelen eleştirilere rağmen, geniş bir destekle oylanması beklenen bir girişim olarak öne çıkıyor.
Kaynak: Die Welt Gazetesi / Boris Pofalla / 07.11.2024