Üçüncü türden yakınlaşmalar

Bir Selin Kandiyoti yazısı olmasa da konuya bilimsel yaklaşmaya çalışacağımız bir yazı olacak. Magazinsel görünse de konu gayet ekonomik. Uzaylılara dair harcanan paraların hesabı soruluyor özetle. Sting şarkısı “Oh, oh, I am an alien, I am a legal alien” ile ilgisi var bile denebilir. Trump malum kaçak göçmenleri sınır dışı edeceğim demişti. Para bulmak lazım. Elon Musk bu yüzden DOGE (Department of Government Efficiency) ile kamuda verimlilik çalışmalarının başına geçiyor. Ukrayna Zelensky’e kadar uzanan bir konu bu. Spielberg ile başladık, Selin ve Sting ile devam ettik, Elon ve Zelensky ile bitirdik. Nasıl bir ortama düştük diyorsanız o zaman buyurun konuya. Gaz ve toz bulutundan başlayalım kâinattaki yolculuğumuza.

Trump gitmeden evvel son bir başkanlık kararı imzalamıştı. Pentagon ve savunma bütçesi aslında esas konu. “Para nerede Süpermen, yok. O zaman araba nerede Süpermen, araba yoksa para nerede Süpermen” konusu. Pentagon yedinci denetimden de başarılı geçemedi. Bu seneki kayıp para 800 milyar dolar. Daha önce 4 trilyon dolara yakın paranın ne olduğunu açıklayamamışlardı. Uzaylı ve tehditlerine karşı yani tanımlanamayan gök ve deniz cisimlerine karşı araştırmalara da bu paraların harcandığı düşünülüyor. Haliyle Kongre bu paraların peşine düştü. “The Hou­se Committee on Oversi­ght and Accountability” 2. oturumunda uzaylı (UAP ve UFO) iddiaları dinlendi. Eski bir deniz amirali dâhil dört kişi konuştu. Savunma bakanlığı eski çalışanı Luis Elizondo ilk oturumdaki iddiaları destekler nitelikte “kâinatta yalnız değiliz” dedi. ABD’nin elinde uzaylı ve uzay gemisi olduğu iddialarını teyit etti. İlk oturumda David Grusch, Lockheed Martin bu gemileri tersine mühendislikle bugüne kadar kullandı, uzaylılar yüzünden (üçüncü türle yakınlaşmada) yaralanan insanlar oldu demişti.

Uzaylın mı var derdin var

Christopher Nolan filmi ‘Interstellar’ 10. yılını kutladı. ABD bütçesinde devasa bir açık var ve filmdeki kara delik gibi her şeyi yutuyor. Sadece bu sene faiz ödemesi 1,1 trilyon dolar. Bir Türkiye ekonomisi kadar. Bütçe açığı ise 1,83 trilyon dolar. Bütçedeki harcamaları sorguluyorlar. Uzaylı diye bir şey yoksa o zaman bu paraları niye harcıyoruz sorusuna cevap arıyorlar. Yok, harcıyorsak da elimizde uzaylılara dair kanıtlar varsa çıkarın görelim diyorlar. İşte Trump’ın karara attığı imza bizleri bu sürece soktu ve bu noktaya getirdi. Ve eğer varlarsa tehdit mi, tehditse ne boyutta onu anlamaya çalışıyorlar. Geçen haftaki toplantıda ABD’nin elinde UAP, UFO binlerde doküman, kayıt, video olduğu söylendi ve yürütülen bir gizli proje olan “Immaculate Constellation” için 12 sayfa yayınlandı.

Avi Loeb’i tanırsınız. İşte Selin burada devreye giriyor. Kendisi ile Pulitzer adayı olacak bir röportaj yapmıştı hani. Prof. Abraham Avi Loeb ‘The Galileo Project’ ile Pasifiğe düşen kürelerin uzaylı olduğu konusunda ısrarcı. Aynen Güneş Sistemimize ilk defa dışarıdan giren ‘Oumuamua’ için uzaylı yelkenlisi olduğunu ısrar etmesi gibi. Loeb komiteye açık mektup yazarak “Uzaylı olasılığını dışlamayın, biz makine öğrenmesi ile bu bulguları analiz ediyoruz, fonları bize aktarın, uzaylıların varlığının ispatının yeri siyaset değil bilim” dedi. Herkes para derdinde. Uzaylılar daha resmi olarak kanıtlanmadan para yüzünden aramızı açtı iyi mi? Görümce, elti misali para yüzünden birbirimize düştük. Uzaylılardan gelin almayın, ama iki doz Selin yazısı alın, yumuşacık olur bu yazıyı bağrınıza basarsınız desek, sabah kuşağı magazin programı gibi olur muyuz Selin?

Be yourself no matter what they say

Sting bu işin neresinde derseniz, gelelim Elon Musk ve Zelensky’e. Trump kendisi için “Dünyanın en çok kazanan aktörü, ne zaman ABD’ye gelse milyar dolarlar alıp gidiyor, başkan seçilirsem savaşı bitireceğim” demişti. Geçenlerde Zelensky “Ukrayna özgür bir ülke savaşıp savaşmayacağına kendisi karar verir” deyince Elon Musk “Çok iyi bir mizah anlayışı var” diye X’te paylaştı. ABD kaçak göçmenleri göndermek için ciddi bir lojistik operasyon yapmak durumunda. Bu da para demek. Hazinenin açıkları malum. Kaynağı nereden bulacak? Ya Ukrayna gibi ülkelere yardımları kesecek, ya NATO’ya geçmişteki gibi siz elinizi taşın altına koyun diyecek. Veya Elon Musk, Milei gibi “Afuera Fed, Afuera Powell” diyerek kamuda büyük bir kesinti operasyonu ile verimlilik sağlayacak ki DOGE bu yüzden var, ya da Fed hızla faizleri düşürerek hem ekonomiyi canlandıracak hem hazinenin borç yükünü azaltacak.

Bütçede uzaylılar için harcanan paraların sorgulanması da bu yüzden. Gerekli mi gereksiz mi anlamaya çalışıyorlar. Ve eğer iddialar doğruysa bu niye vatandaşlardan ve kongreden saklandı onu ortaya çıkarmaya çalışıyorlar. AARO ve Pentagon henüz konuda bir kabul noktasında değil. Bunların bir iddia olduğunu söylüyor. Ancak yeminli ifade oturumlarında bu iddiaların eski istihbarat, ordu ve savunma personelleri tarafından verildiğini unutmamak lazım.

Şu ana kadar en net görüntülerden birinin de Kumburgaz videosu olduğunu hatırlatalım. Hatta UFO meraklıları arasında bu video açık ara en somut delil olarak kabul ediliyor. Gördüğünüz gibi her masada varız. Ya Elon Musk’ın Mars’ta koloni hayali için, “geçmişte Sümerler bunu başarmıştı, biz niye yapmayalım” demesi. Hatırlayın Cem Yılmaz da GORA’da uzaylılara taşı bu coğrafyada ilk olarak atmıştı. Aksaray Kapadokya balonları kadar UFO’ları ile meşhurdur ve yer altı şehirleri ile.

Gökyüzünde Yalnız Gezen Yıldızlar

Anadolu’da Göbeklitepe, Karahantepe piramitlerden önce. İlk yerleşim yeri Çatalhöyük’ten yola çıkarsak, tarihte en uzak gidebildiğimiz yer 12.000 yıl kadar. Güneşe baktığımızda 8 dakika, Mars’a baktığımızda 4,2 dakika önceki halini görüyoruz. Proxima Centauri’de dört yıl öncesine, Sirius için 8,5 yıl öncesine bakıyoruz. Çarpışacağımız Andromeda Galaksisinde 2,2 milyon yıl öncesine bakıyoruz. İnsanlık tarihinin 200 ila 300 bin yıl önce başladığı şimdilik biliniyor. Yani Andromeda’dan bize bakan birileri varsa bizi bırakın dinozorları bile görmüyor, ikimizin arasındaki bir zamana bakıyor. Dinozorlar 233 ila 60 milyon yıl önce yaşamıştı. Dünyamız 4,5 milyar yıl önce oluştu, büyük patlama ise 13,5 milyar yıl önce gerçekleşti. Şimdi bu büyük boşluklara bakıp uzaylılar yoktur dersek, var demekten çok daha büyük bir iddiayı aslında ortaya koymuyor muyuz?

O zaman soru soruyu açıyor. Uzaylıların varlığını, 51. Bölgeyi, Roswell olayını kabul ediyorsak şunun şurasında 70-80 yıldır mı uzaylılar ile temas halindeyiz? Her durumda uzaylıların varlığından daha çok korkutucu değil mi bu süreler. Ya 2700 yıl öncesine sinyal gönderen bir uzaylı uygarlık, “Durun parayı icat etmeyin, başınıza ileride çok iş açacak” deseydi veya derse... Zamanda yolculuk ancak ileriye mümkün dense de solucan delikleri ve çoklu paralel evren teorilerinin tüm açılımlarına henüz vakıf değiliz. Malum ilk iddialar arasında ele geçirilen gemilerden birinin dışarıdan 9 metre ancak içeriden futbol sahası kadar büyük olduğu şeklindeydi. Yani görelilik devreye giriyor. Ve uzay zamanda gezinen zaman lordu BBC dizisi Dr.Who karşımızda. Gemisi Tardis malum bir telefon kulübesi kadardı. Tardis uzay gemisi olduğu kadar yapay zekâ idi. Luis Elizondo kongrede bir soruya, uzaylılar için yapay zekâ dâhil farklı boyutlardaki varlıklar da olabilir, araştırılması lazım cevabı vermişti. Konu gittikçe karışıyor. O zaman yapay zekâya sorarak yazımıza şimdilik son verelim. ChatGPT kısaca var veya yok teorilerini ve niye temas olmadığını anlatsın.

Fermi Paradoksunu ve Drake Denklemini anlatır mısın?

Fermi Paradoksu

Fermi Paradoksu, evrende milyarlarca yıldız ve muhtemel gezegen olmasına rağmen neden başka zeki yaşam formlarıyla hiç temas kurulamadığını sorgular. Eğer uzaylı uygarlıklar varsa, neden şimdiye kadar bir izine rastlanmadı? Bu, evrenin büyüklüğü ve yaşına kıyasla şaşırtıcı bir sessizlik olarak nitelendirilir.

Drake Denklemi

Drake Denklemi, evrende tespit edilebilir zeki uygarlıkların sayısını tahmin etmek için geliştirilmiştir. Denklem şu faktörleri içerir:

- Yıldız oluşum hızı,

- Gezegenlerin yaşam destekleme olasılığı,

- Zeki yaşamın gelişme ve iletişim kurma süresi.

Bu araç, galaktik yaşam olasılığını anlamaya yönelik bir çerçeve sunar.

Uzaylılarla temas kuramamamızı açıklayan hipotez ve görüşler nelerdir

Uzaylılarla temas kuramamamızı açıklayan birkaç temel hipotez ve görüş şunlardır:

1. Nadir Dünya Hipotezi: Yaşamın gelişmesi için gereken koşullar evrende son derece nadirdir.

2. Büyük Filtre: Yaşamın ya da zeki uygarlıkların oluşumunu durduran aşılması zor bir engel olabilir.

3. Sessiz Evren: Zeki uygarlıklar bilinçli olarak sessiz kalmayı tercih edebilir ya da birbirlerini yok etmiş olabilirler.

4. Mesafeler ve Teknoloji Sınırlamaları: Galaktik mesafeler ve teknolojik kısıtlamalar iletişimi imkânsız hale getirebilir.

5. Simülasyon Hipotezi: Evren bir simülasyon olabilir ve başka uygarlıklar eklenmemiş olabilir.

6. Hayvanat Bahçesi Hipotezi, uzaylı uygarlıkların var olabileceğini ancak bizi bilinçli olarak gözlemleyip müdahale etmediklerini öne sürer. Bu hipoteze göre, daha gelişmiş uygarlıklar, tıpkı bir hayvanat bahçesindeki hayvanları izler gibi, insanlıkla doğrudan temas kurmaktan kaçınarak doğal gelişimimizi gözlemliyor olabilir.

Bu, Fermi Paradoksuna yanıt olarak, uzaylıların iletişim kurmamalarının ahlaki, etik ya da bilimsel nedenlere dayandığını savunan bir yaklaşımdır.