17 Kasım Pazar sabahı Göztepe Kültür Derneği´nde düzenlenen Sefarad kahvaltısı ve söyleşi etkinliği, sıcacık bir atmosferde, zengin bir kültürel mirasla dolu keyifli bir buluşma yaşattı.
Rana Halet/Lizet Papo
‘Kahvaltı bahane, birliktelik şahane!’ mottosuyla başlayan, katılımcılara unutulmaz bir deneyim sunan etkinlik Lazar Leon’un moderatörlüğünde, konuşmacılar Avi Alkaş ve Berta Penso’nun katılımıyla başladı. Kahvaltı menüsünde yer alan Sefarad mutfağının özel lezzetlerinin yanı sıra, Çanakkale’ye özgü geleneksel kahvaltı sunumları da konuklara nostaljik bir tat sundu. Çanakkale’ye özgü ‘mantikoz’ çeşitleri ve bademli muhallebi gibi unutulmaya yüz tutmuş tarifler, büyük ilgi gördü.
Avi Alkaş’tan Hayat Dersleri
Günün ilk konuşmacısı Avi Alkaş, içten ve samimi bir anlatımla ‘AVİ -Alışveriş İşleri’ kitabından anekdotlar paylaştı. Yaşadığı zorluklardan bahsederken, hayatın içinden örneklerle mutluluğun küçük dokunuşlarda saklı olduğunu vurguladı. Dinleyicilere hem iş yaşamına hem de hayata dair derin ve anlamlı mesajlar veren Alkaş, gençlere de ilham kaynağı oldu. Onun anlatımları, dinleyiciler tarafından büyük ilgiyle takip edilerek sık sık alkışlarla karşılandı.
Berta Penso ile Çanakkale’ye Yolculuk
Söyleşinin ikinci bölümünde Berta Penso, Çanakkale Sefarad mutfağına dair renkli bir sohbet gerçekleştirdi. Çanakkale’deki geleneksel tariflerin ve unutulmuş lezzetlerin izini süren Penso, “Un kaviko kon alegria, beveremoz kal aldiya” diyerek paylaştığı kendine özgü dileği katılımcıları adeta geçmişe götürdü. Toplumsal bağları üzerine yaptığı açıklamalar, dinleyicilerden büyük beğeni topladı. Penso’nun anlatımı, interaktif bir şekilde ilerleyerek katılımcıların soru ve paylaşımlarıyla zenginleşti.
Özellikle Çanakkaleli dinleyicilerin ve Penso’nun ailesinin katılımıyla, söyleşi duygusal ve nostaljik bir havaya büründü. Berta Penso, Çanakkale’nin mutfak kültürünü canlı bir şekilde aktarırken, dinleyicilere eski senelere doğru bir yolculuk yaptırdı. Mantikoz farklı versiyonları ve Çanakkale’ye özgü helvalar hakkında anlattıkları, geçmişin tatlarını yeniden hatırlattı.
Söyleşi sonrasında, konuklar kitaplarını imzalayarak, katılımcılarla birebir sohbet etme fırsatı buldu. Bu samimi ve sıcak ortam hem konuşmacılar hem de dinleyiciler için unutulmaz bir anı olarak hafızalara kazındı. Kültür grubu yetkilileri, bu etkinliğin ardından, benzer organizasyonlara devam edileceğinin müjdesini vererek, “Un kaviko kon alegria, beveremoz kal aldiya” dileğiyle günü sonlandırdılar.
Bu keyifli buluşma, sadece bir kahvaltı değil, aynı zamanda kültürel değerlerimizi yaşatma ve paylaşma adına büyük bir adım oldu. Katılımcılar hem Sefarad kahvaltısının hem de Çanakkale’ye özgü lezzetlerin tadını çıkararak, geçmişle bağ kurma şansı buldu. Böyle anlamlı etkinliklerin devamı, geleneklerin ve kültürel mirasın gelecek nesillere aktarılması açısından büyük önem taşıyor.