Eli Erdem Demiröz & Rafi Aydoğan
Antisemitizm kökleri binlerce yıl öncesine dayanan bir insanlık suçudur. Yahudilere yönelik nefretin bir sonucu olan antisemitizm Babil’den Roma’ya, İspanya’dan Almanya’ya çok geniş bir coğrafyada kendisine yer bulmuştur. Nitekim Yahudi’nin olduğu her yerde Yahudi’ye karşı düşmanlık olagelmiştir. Dahası bu durumda bile insanlar antisemitizmin sebebinin gene Yahudiler olduğunu utanmadan söyleyebilmişlerdir. Öyle ki ezilmiş, hor görülmüş, sürgünden sürgüne gönderilmiş, kadınlarına tecavüz edilmiş, erkekleri kılıçtan geçirilmiş, vatansız ve topraksız bir halktan daha iyi kim günah keçisi olabilirdi?
Yahudilerden Batı Avrupa’da zengin ve züppe diye nefret edilirken Doğu Avrupa’da fakir ve köylü diye nefret edildi. Haskala hareketi ile birlikte pek çok Yahudi Avrupa hars ve kültürü içinde asimile olmayı savunmasına rağmen Avrupalılar, Yahudileri asla toplumlarının bir parçası olarak görmediler. Avrupa, Yahudilerine İkinci Tapınak sürgününden bu yana sayısız pogrom uyguladı. Tabii tüm bu pogromların zirvesi olarak da Nazi Almanyası’nda altı milyon Yahudi’nin topluca imhasının gerçekleştiği Şoa (Holokost) yaşandı. Holokost, Yahudi halkının “Bir Daha Asla” dediği daha doğrusu artık diyebildiği nokta oldu. Ancak Holokost’un üzerinden 80 yıl geçmesine rağmen “Bir Daha Asla”nın defaatle “asla” olmadığını görüyoruz. Avrupa’nın göbeğinde Yahudiler dövülüyor, Türkiye’de bir sahaf kapısının önüne “Yahudiler Giremez” yazısı asabiliyor, insanlar isimlerini ve kimliklerini saklama ihtiyacı duyuyor, mezuzalar kapılardan sökülüyor, tzitzitler kıyafet altına giyiliyor, kipaların üstüne şapka takılıyor…
Gel gelelim hem ülkemizde hem dünyada tüm bu yaşananlara rağmen antisemitizm üzerinde neredeyse hiç durulmamakta. Dahası antisemitizm noktasında insanların bilgi dağarcığı da bir o kadar az. Genel toplum antisemitizmin Yahudi düşmanlığı anlamına geldiğini bilse de bunun alt kolları noktasında çok az bilgiye sahip. Dortmund/Almanya’da yaşayan, atalarından bazıları Nevşehir Aşkenaz Yahudi Cemaati’nin bir parçası olan değerli tarihçi ve entelektüel Rafi Aydoğan antisemitizmin kavramsal şemasını çıkarmış. Yıllarını antisemitizm çalışmalarına adayan ve antisemitizmin sinsi ve tehlikeli evrimine karşı bilinçlenmek adına sayısız ders veren Rafi Aydoğan, çeşitli dini ve ideolojik grupların antisemitizm hususunda farklı motivasyonlara sahip olduğunu titizlikle tespit etmiş. Antisemitizm hakkında farkındalığımızı artırmak adına Rafi Aydoğan’ın hazırladığı bu çalışmanın yararlı olacağı kanaatindeyim:
Klasik Antisemitizm
Yahudi karşıtı önyargılar:
→ Yahudi "sömürücü" ya da "tefecidir", "parayı iyi idare eder" veya "yok eder", "Finans dünyasına hükmeder". (bkz. Hıristiyan Yahudi karşıtlığı)
→ Yahudiler gizlice "dünyayı yönetir" ve "tüm medya ve hükümetleri kontrol eder. (bkz.
Sağcı Antisemitizm)
→ Yahudiler hastalıklara ve salgınlara neden olur ve insanlığı yok etmek ister. (bkz. Günlük yaşamda antisemitizm)
→ Yahudi karşıtı iftira ve önyargıların çoğunun kökeni "Siyon Liderlerinin Protokolleri "ne dayanmaktadır.
→ Dünyadaki Yahudiler (Yahudi dininin veya Yahudi halkının üyeleri) ile İsrailliler (İsrail vatandaşları) arasında hiçbir ayrım yapılmamakta ve tüm Yahudiler İsrail hükümetini açıklamak ve haklı çıkarmak zorunda olan İsrail'in "sözcüleri" olarak kabul edilmektedir. Ayrıca Hitler Almanyası’na göre büyükannelerinden veya büyükbabalarından yalnızca biri Yahudi doğmuş olan herkes ölüm kamplarına gönderilmelidir.
→ Yahudilerden, yanlış bir şekilde emperyalizm, yayılmacılık ve işgal ile eş tutulduğu için Siyonizm ile aralarına mesafe koymaları beklenmektedir. (bkz. Anti-Siyonist antisemitizm, bkz. Anti-İsrail antisemitizmi, bkz. Sol kanat antisemitizmi)
İkincil Antisemitizm
- Yahudi soykırımı olan Holokost'un küçümsenmesi veya inkârı → Alman Ceza Kanunu’nun 130. maddesi 3. fıkrası uyarınca cezalandırılabilir.
- Kurban suçlanır.
- Şifrelerin kullanımı (kamuflaj dili): Gazze, İsrail'in bir "gettosu" ya da "toplama kampıdır"; Yahudiler "küreselci" söylemiyle dünyanın sözde yöneticileri olarak yaftalanmaktadır. (bkz. Sağcı Antisemitizm)
İsrail bağlantılı Antisemitizm veya Anti-Siyonist Antisemitizm
→ "Üç boyutlu test":
1.) Şeytanlaştırma: İsrail, Orta Doğu'da ve tüm dünyada "kötü" ya da "bela" olarak karalanmaktadır. Böylece "İsrail'i eleştirmek" üzerinden fikir özgürlüğü kisvesi altında Yahudilere karşı karalama haksız bir şekilde kışkırtılmaktadır. İsrail hükümetine yönelik meşru eleştiriler (ki bunlar İsrail'de İsrailliler tarafından da sıklıkla ve açıkça yapılmaktadır) ile İsraillilere ve Yahudilere karşı nefret ve kışkırtma arasında hiçbir ayrım yapılmamaktadır.
2.) Gayri meşrulaştırma: İsrail "işgal", "apartheid" veya "soykırım" kavramları üzerinden tanımlanır ve bir devlet ve ulus olarak var olma hakkı tanınmaz. (bkz. Sol Kanat Antisemitizmi)
3.) Çifte standart: İsrail bölgesindeki tek demokratik anayasal devlet olmasına rağmen, insan hakları suçunu alenen işleyen ve diktatörlük ile yönetilen devletlerden daha yoğun bir şekilde eleştirilmekte ve düşmanlık görmektedir.
Örneğin, Duden sözlüğünde "İsrail'i eleştirmek" maddesinde şu terimler yer almaktadır:
"Çin'i eleştirenler", "İran'ı eleştirenler", "Kuzey Kore'yi eleştirenler" yoktur. Buna ek olarak, Çin'de Uygurlara uygulanan sistematik baskı ya da İran'da muhaliflere yönelik acımasız zulüm görmezden gelinmekte ve İsrail "soykırım" ve "apartheid" ile suçlanmaktadır. İsrail hiçbir zaman soykırım (Arapların yok edilmesi) niyetinde olmamıştır, ancak devlet bu iftirakarşı kendini sürekli savunmak zorundadır.
- Anti-Siyonist Antisemitizm:
→ Antisemitler, Siyonizm’i emperyalizm, sömürgecilik, yayılmacılık ve askeri işgal olarak karalamaktadır. Bunu yaparken de Siyonizm'in 19ncu yüzyılda Avrupa'da Yahudilere yönelik büyük zulüm ve baskıya bir tepki olarak Yahudilere katliamlardan uzak güvenli bir vatan (Siyon) sağlamak amacıyla ortaya çıktığı gerçeğini genellikle göz ardı etmektedirler. Uzun tartışmalardan sonra Siyonistler, Avrupalı Yahudileri Avrupa'dan göç etmeye ve o dönemde Osmanlı İmparatorluğu'nun ve daha sonra İngiltere'nin kontrolü altında olan Filistin'e yerleşmeye teşvik etmeye karar verdiler. Bu nedenle Siyonistlerin "Filistinlilerin topraklarını ellerinden almaları" mümkün değildi, çünkü (Antisemitlerin iddia ettiğinin aksine) o zamana kadar egemen bir "Filistin devleti" yoktu. Aksine, Romalılar M.Ö. 1nci yüzyılda Ortadoğu'yu işgal edip Yahudilerin egemenliğini ve anavatanını yok ettikten ve Yahudileri sürdükten sonra bile Ortadoğu’daki çok sayıda imparatorluk (Yunanlılar, Romalılar, Bizanslılar, ancak daha sonra Araplar, Kölemenler, Osmanlılar ve İngilizler) bu toprakları Yahudilerin kutsal toprakları olarak görüyordu. Siyonizm aynı zamanda Filistin'de yaşayan Yahudiler ve Araplar arasında ortak bir devlette (tek devletli çözüm) barış içinde bir arada yaşamayı öngörüyordu. Ancak sayısız etnik-dinsel çatışma, dünya savaşları ve Holokost'tan sonra her iki taraftaki ılımlılar tarafından savunulan ve her iki taraftaki radikaller ve aşırılık yanlıları tarafından bugüne kadar kesinlikle reddedilen ayrı bir arada yaşama (iki devletli çözüm) ihtiyacı kabul edildi. Sonuçta yabancı toprakları işgal edip sömüren ve yerli halkları kovan Yahudiler değildi. Aksine Yahudiler 2000 yıl boyunca işgal, sürgün, sömürü, zulüm ve imha altında acı çekmiş, Siyonizm ve 1948’de İsrail’in kurulmasıyla birlikte sömürgecilerden kurtulmuş, atalarının anavatanında güvenli bir vatan inşa edebilmişlerdir. (bkz. "Kurbanı suçlama")
Ortadan Kaldırıcı Antisemitizm
Tüm Yahudileri ve Yahudi olan her şeyi tamamen ve sistematik olarak yok etme (ortadan kaldırma) arzusu ve çabası. Nasyonal Sosyalistler ya da "Hamas" tarafından Yahudilere yapılan zulüm ve toplu katliamlar bunun bir örneğidir.
Kurtarıcı Antisemitizm
Bu tip antisemitizm Yahudiler sistematik olarak imha edildiğinde (bkz."Ortadan Kaldırıcı Antisemitizm") insanlık yoksulluk, savaşlar ya da hastalıklar gibi tüm kötülüklerden kurtarılacaktır safsatasına dayanır.
Hristiyan Antisemitizmi
- Orta Çağ'da Yahudilere yönelik Hıristiyan-dinsel düşmanlık:
→ Hıristiyanlar İsa'nın ölümünden Yahudileri sorumlu tutmuş ve onları
“Tanrı katili” olarak yaftalamışlardır.
→ Yahudiler çocukları kaçırmakla ve kanlarını ritüel amaçlı kullanmakla suçlandı. Bu "ritüel cinayet efsanesine" göre, Yahudiler "çocuk katili" olarak da karalanmıştır. (bkz. Günlük yaşamda antisemitizm)
→ Hıristiyanların faizle iş yapması kilise tarafından yasaklandığından ve Yahudilerin toprak sahibi olmalarına izin verilmemesinden dolayı Yahudilerin çoğunluğu bankerlik ve küçük ticaretle uğraşıyordu. Hıristiyanlar bu nedenle Yahudileri açgözlü tefeciler olarak kötülediler. (bkz. Klasik Antisemitizm ve Sağ Kanat Antisemitizm)
→ 14. yüzyıldaki veba salgını sırasında Yahudi toplumunun kuyuları zehirlediğinden şüphelenildi ve sırf şüphe bile Yahudilerin zulüm görmesi için yeterli oldu. Bu durum Yahudilerin Tanrı'ya ve dünyaya karşı komplo kurduğu suçlamasının erken bir örneğidir. (bkz. Günlük yaşamda antisemitizm)
Sağcı Antisemitizm
Holokost'un önemsizleştirilmesi ve kurbanı suçlama:
→ Sağcı popülistler ve aşırı sağcılar, İkinci Dünya Savaşı sırasında Müttefikler tarafından Alman şehirlerinin bombalanmasını "bombalama soykırımı" olarak adlandırmaktadır.
→ Sağcılar, Nasyonal Sosyalizm'den "gübre" olarak bahsediyor ve dünya savaşlarındaki suçlarını "Alman askerlerinin iki dünya savaşındaki başarıları" olarak tanımlıyor.
→ Tarihsel revizyonizm: Sağcılar, 1945 sonrası Alman hatırlama kültürünü (bkz. Erinnerungskultur) "suçluluk kültürü" olarak tanımlamaktalar ve tarihi kendi lehlerine yeniden yorumlamak amacıyla Nazi dönemiyle yeniden hesaplaşmaktadırlar.
→ Sağcılar, Yahudileri "sinsi, tehlikeli ve hain" olarak görmektedir çünkü Alman İmparatorluğu'nun yenilgisinden ve ardından çöküşünden ("arkadan bıçaklanma yalanı") akla ziyan bir şekilde Yahudileri sorumlu tutmaktadırlar.
Sağcılar, güçlü "küreselcilerden" oluşan gizli bir çevrenin, Avrupa nüfusunu mültecilerle değiştirmek istediğini ve böylece bir "nüfus mübadelesi" gerçekleştirmek için savaşlara neden olacağını iddia etmektedir. (bkz. "The Protocols of the Elders of Zion", bkz. Klasik Antisemitizm)
Devlet kurumlarına (polis, Bundeswehr) kısmen aşırı sağcıların sızdığı ve bu durumun Almanya'daki Yahudi yaşamı için bir tehdit oluşturduğu açıktır.
Solcu Antisemitizm
- "Postkolonyalizm:
→ Aşırı solcular İsrail'i Filistin genelinde "sömürgeci işgalci" olarak karalayıp İsraillileri beyaz sömürgeci güçlerle bir tutarken, Arapları sömürülen siyah yerli halk olarak tasvir etmektedir. Böylece tüm ayaklanmaları küçümsemekte ve Arap cenahından gelen terörist saldırıları (7 Ekim 2023'te Hamas tarafından yapılanlar gibi) "direniş" veya "sömürgecilik karşıtı savunma" olarak meşrulaştırmaktadır. (bkz. İsrail bağlantılı Antisemitizm ya da anti- Siyonist Antisemitizm)
→ Birçok solcu Holokost'u sömürgecilik dönemindeki diğer tüm soykırımlar gibi bir soykırım olarak değerlendirerek küçümsemektedir. Onlara göre Holokost, sömürgeci güçler (İngilizler, Fransızlar ve Almanlar) tarafından Afrika'da işlenen kitlesel cinayetlere benzemektedir. Ancak sömürgeci güçlerin hiçbir zaman tüm siyahları ya da tüm Afrikalıları tamamen yok etmek gibi bir hedefi olmamıştır. Naziler, Yahudileri sadece köleleştirmek ve baskı altına almak istememiş, en son teknoloji ve endüstrinin yardımıyla tüm Yahudileri ve Yahudi olan her şeyi tamamen yok etmek istemişlerdir.
Holokost'un bu "tekilliği" (benzersizliği/örnekliği) soldaki pek çok kişi tarafından reddedilmektedir. (bkz. İkincil Antisemitizm)
→ "Apartheid devleti": Soldaki pek çok kişi İsrail'in Yahudi olmayan Arap-Müslüman halka karşı sistematik ayrımcılık yaptığını iddia etmektedir. Sonuç olarak, bu insanların hiçbir siyasi söz hakkı yoktur ve İsrail'de ikinci sınıf vatandaş olarak yaşamaktadırlar. Bu nedenle İsrail'i, beyaz hükümetin 1990'lara kadar siyah nüfusa karşı katı ırk ayrımcılığı uyguladığı Güney Afrika'daki apartheid rejimi ile bir tutuyorlar. Ancak İsrail'de yaşayan iki milyon Yahudi olmayan Arap, İsrail vatandaşlığına ve Yahudi İsraillilerle aynı siyasi haklara sahiptir. Bu da İsrail'in Arap- Müslüman vatandaşlarının bölgedeki diğer Arap ülkelerinden daha fazla hakka sahip olduğu anlamına gelmektedir. Buna ek olarak 2022'den bu yana İsrail Yüksek Mahkemesi'nde Arap-Müslüman bir yargıç görev yapmakta ve 2021'den 2022'ye kadar koalisyon hükümetinde bir Arap partisi yer almaktadır. Bunlar pek çok Arap-Müslüman ülkede Yahudiler veya etnik-dinsel muarızlar için hala hayal bile edilemeyecek başarılardır.
→ Tarihsel revizyonizm: Birçok solcu, 1945 sonrası Alman hatırlama kültürünü "Filistin'i Alman suçluluğundan kurtarın" sloganıyla reddetmekte (bkz. "Suçluluk kültü"; bkz. Sağcı Antisemitizm) ve tarihi kendi lehlerine yeniden yorumlamak amacıyla Nazi dönemiyle hesaplaşmak için "son bir darbe" talep etmektedir. (bkz. İkincil Antisemitizm)
- BEY kampanyası (Boykot, El Koyma, Yaptırımlar):
→ Sol çevreler İsrail'i ekonomik, kültürel ve siyasi olarak izole etmeyi amaçlayan BEY kampanyasını desteklemektedir. Soldaki birçok kişi BEY'nin sadece İsrail'in uluslararası hukuku ihlal ederek işgal ettiği Batı Şeria'daki topraklardan gelen İsrail mallarını boykot ettiğini iddia etse de BEY aslında tüm İsrail'in boykot edilmesini ve aslında Yahudi devletinin sona ermesini talep etmektedir. (bkz. İsrail ile ilgili antisemitizm)
Müslüman dünyadaki Antisemitizm
Gizli Müslüman Yahudilik karşıtlığı:
→ İslam-Arap dünyasında, Yahudiler zimmi olarak kabul edilir ve bu nedenle cizye vergisi ile yükümlü tutulurlardı.
→ 19’uncu yüzyılın sonlarından itibaren Yahudilerin (Avrupa'daki zulümden kaçanlar da dahil olmak üzere) Filistin'e göçünün artmasıyla (Siyonizm) bölgede yaşayan Araplar Yahudileri giderek daha fazla tehdit olarak algılamış, bu da etnik ve dini motivasyonlu düşmanlığa ve şiddetli saldırılara yol açmıştır.
Müslüman antisemitizmi ve Nasyonal Sosyalizm:
→ Nasyonal Sosyalistler birçok Arap’ın iş birliğiyle, bazı Müslüman çevrelerde görülen dini yorumlamalar neticesinde ortaya çıkan Yahudi karşıtlığını, Yahudilerin zulme uğramasını ve yok edilmesini amaçlayan siyasi bir Yahudi karşıtlığına dönüştürmüştür. (bkz. Ortadan Kaldırıcı Antisemitizm)
→ Radyo yayınlarında Naziler ve Arap akademisyenler, Müslüman dünyasını Yahudilere karşı kışkırtmak ve harekete geçirmek için Kuran'dan ve Hadislerden Yahudi karşıtlığı çıkarma potansiyeli olan yazını kullandılar ve bunları kendi yöntemleriyle yorumladılar.
→ Nasyonal Sosyalistler sayesinde "The Protocols of the Elders of Zion" Arap dünyasına ulaştı ve orada uzun yıllar en çok satanlar listesinde yer aldı.
→ Hamas "Siyon Liderlerinin Protokolleri"ne atıfta bulunmaktadır ve İsrail'deki tüm Yahudilerin yok edilmesini içselleştirmektedir.
→ Birçok Müslüman devlet ve aynı zamanda birçok Müslüman halen İsrail'in varlığını ve Yahudilerin İsrail'de özgürlük ve güvenlik içinde yaşama hakkını kategorik olarak reddetmekte ve "Yahudi devletini haritadan silmekle" veya "tüm İsraillileri denize dökmekle" tehdit etmektedir.
→ Birçok Müslüman İslam dünyasındaki sayısız savaş, yoksulluk ve sıkıntılardan Yahudileri ve İsrail'i sorumlu tutmaktadır. Sonuç olarak, pek çok Müslüman da ancak Yahudilere zulmederek ve onları yok ederek İslam dünyasının sorunlarının çözülebileceğine ve dünya çapındaki Müslümanların barış ve huzur içinde yaşayabileceğine inanmaktadır. (bkz. "Kurtarıcı antisemitizm")
→ Bazı Arap ülkelerinde Yahudi ve İsrail nefreti müfredatın bir parçasıdır. Pek çoklarında İsrail bağlantılı antisemitizm resmi olarak sınıflarda öğretilmekte ve popüler medyadaki (filmler ve diziler) antisemitik içerikler yoluyla genç nesiller bu doğrultuda telkin edilmekte ve eğitilmektedir.
Günlük Yaşamda Antisemitizm
- Korona inkarcıları
→ Koronavirüs pandemisi sırasında birçok inkârcı kendilerini toplu katliam kurbanları olarak göstermek ve koronavirüs koruyucu önlemlerini protesto etmek için Nazi döneminden kalma "sarı yıldız" gibi semboller taktı. Bunu yaparak sadece Holokost'u küçümsemekle kalmadılar, aynı zamanda Holokost kurbanlarının yakınlarını ve Holokost'u yaşamış olan hayatta kalanları aşağıladılar ve rencide ettiler.
Oysa "Sarı yıldız" tıbbi önlemleri protesto etmek için takılmıyordu. Zulüm görmek, aşağılanmak ve yok edilmek için Yahudileri hedef göstersin diye takılmak zorundaydı. Sarı yıldız takan bir Yahudi’nin sokağa çıktığında gördüğü muamelenin ve yaşadığı acının normalleştirildiği görülmektedir (bkz. İkincil Antisemitizm)
→ Birçok koronavirüs inkârcısı temas kısıtlamaları ve geçici gece sokağa çıkma yasakları gibi koronavirüs koruma önlemlerini zulüm altında ve ölümcül tehlike altında yaşamış olan Anne Frank ile bir tuttu. Ayrıca, koronavirüs koruyucu önlemlerine uymayan bazıları, kendilerini acımasız Hitler rejimine direnen ve bu nedenle öldürülen Sophie Scholl ile karşılaştırdı. (bkz. İkincil Antisemitizm)
→ Birçok "inkârcı" koronavirüs pandemisinin insanlığı yok etmek ve köleleştirmek için Yahudiler tarafından yaratıldığını iddia etmiştir. Buna gerekçe olarak tarihte Yahudilerin sonsuz bir yaşam sürmek için kaçırılan çocukların kanını emdiği iftirası gösterildi. (bkz. "Ritüel cinayet iftirası", bkz. Klasik Antisemitizm ve Hıristiyan Anti-Yahudilik)
- Kültürel ortam ve sosyal ağlar:
→ Birçok şarkı (özellikle rap) antisemitik içerik barındırmaktadır. Bunlar çoğunlukla "Rothschildler, Goldmann Sachs, bankalar, elitler" gibi sembollerle şarkılardaki Yahudi karşıtı içeriği kamufle ediyor. Örneğin 2018 yılında bir rap şarkısı, Holokost'u önemsizleştiren ve kurbanlarla alay eden Yahudi karşıtı içeriğine rağmen prestijli Echo Ödülü ile taçlandırıldı.
→ Antisemitik komplo teorileri sosyal medyada neredeyse hiç engellenmeden yayılıyor. Yahudilere düşman içerikler böylece milyonlarca insana ulaşıyor. Bu içeriklerin çoğu "The Protocols of the Elders of Zion" (Siyon Önderlerinin Protokolleri) ile örtüşmektedir.
İthal ve İhraç Edilmiş Antisemitizm
-İthal Edilmiş Antisemitizm:
→ Sağcı muhafazakârlar ve sağcı popülistler sıklıkla "ithal antisemitizm"den söz etmektedir. Almanya'daki antisemit olayları Müslüman Ortadoğu'dan gelen göçmen ve mültecilerin sayısındaki artışa bağlıyorlar ve bunun sonucunda "Hıristiyan Batı’nın tehlikeye girdiğini düşünüyorlar. Göçmenler arasında gerçekten de antisemitler var, ancak "ithal antisemitizm" mazereti, toplumda ve devlet kurumlarında var olan antisemitizmi görmezden gelmek ve suçu İslam inancına sahip insanlara yüklemek için kullanılıyor. Böylece savaş ve zulümden korunmaya ihtiyaç duyan mülteciler zulme uğramaktadır.
- İhraç Edilmiş Antisemitizm:
→ Tarihçilere göre "Kurtarıcı Antisemitizm" Nazi dönemine kadar Arap dünyasında büyük ölçüde bilinmiyordu. Yahudi nefretinin bu boyutunun Arap dünyasına taşınması ancak Nazi propagandası ile mümkün olmuştur. Ancak bu gerçek bazı Arap-Müslüman çevreler tarafından Müslüman dünyasının belli bazı kesimlerinde tarihsel olarak gizli olan Yahudi karşıtlığını gizlemek için kullanılmaktadır. (bkz. Müslüman dünyadaki antisemitizm)
Yeniden İthal Edilmiş Antisemitizm:
→ Bazı göçmenlerin içselleştirdiği yok edici antisemitizm, Avrupa toplumunda zaten var olan büyük antisemitizm sorununu daha da kötüleştirmektedir. Bu Yahudi karşıtı eğilimler Avrupa'da hiçbir şekilde bilinmiyor değildi, ancak Avrupa'da (özellikle Almanya'da) ortaya çıktığı ve "mülteci krizi" sonrasında yeni ve ek bir dayanak noktası kazanan Naziler tarafından Ortadoğu'ya taşındığı açıktır.
Literatür: Aly, Götz: "Unser Kampf" / Bensoussan, Georges: "Die Juden der arabischen Welt" / Bernstein, Julia: "Israelbezogener Antisemitismus" / Benz, Wolfgang: "Die Protokolle der Weisen von Zion" / Brenner, Michael: "Israel" / Brenner, Michael: "Kleine jüdische Geschichte" / Brenner, Michael: "Geschichte des Zionismus" / Bühl, Achim: "Die Shoah" / Diner, Dan: "Ein anderer Krieg" / Evans, Richard J."The Third Reich and its conspiracy theories" / Friedländer, Saul ve diğerleri: "A crime without a name" / Friedländer, Saul ve diğerleri: "The Third Reich and the Jews" / Haury, Thomas: "Anti-Semitism from the left" / Haury, Thomas u. Holz, Klaus: "İsrail'e Karşı Antisemitizm" / Herzl, Theodor: "Yahudi Devleti" / Ihrig, Stefan: "Soykırımı Meşrulaştırmak" / Jaeger, Kinan: "Orta Doğu Çatışması" / Kiefer, Michael: "Antisemitizm ve Göç" / Küntzel, Matthias: "Naziler ve Orta Doğu" / Longerich, Peter: "Wannsee Konferansı" / Mendel, Meron: "İsrail Hakkında Konuşmak" / Möckelmann, Reiner: "Transit İstanbul-Filistin" / Motadel, David: "Peygamber ve Lider İçin" / Rogan, Eugene: "Osmanlı İmparatorluğu'nun Çöküşü" / Schneider, Richard C."Die Sache mit Israel" / Schwarz-Friesel, Monika: "Judenhass im Internet" / Segev, Tom: "Es war einmal ein Palästina" / Stein, Alexander: "Adolf Hitler, Schüler der "Weisen von Zion"" / Trepp, Gunda: "Gebrauchsanweisung gegen Antisemitismus" / Veidlinger, Jeffrey: "Mitten im zivilisierten Europa" / Wolffsohn, Michael: "Wem gehört das Heilige Land?".