Yıllar önce ilk kez dinlediğimde dahi çok etkileyici bulduğum, kendime “Bu nasıl müthiş bir beste?” dedirten, piyanonun akarcasına ilerleyip yoğunlaştığı, davulun ve özellikle zillerin özel bir uyum yakaladığı, üst üste birkaç kez dinlemekten kendimi alıkoyamadığım bir müzik.
Günümüzün önde gelen Amerikalı caz piyanisti Brad Mehldau’nun üçlüsü ile birlikte 1998 yılında çıkardığı armonik zenginliğiyle öne çıkan ‘The Art of the Trio, Volume Three’ albümünde özellikle göze çarpan iki mükemmel yorum var. Ortak yönleri, orijinal bestelerin rock, alternatif rock ve belki de biraz folk türleri arasında, ama belirgin şekilde içsel ve şiirsel tonda olmaları. Kişiyi kendi içinde yolculuğa çıkaran bu parçaların öyküsünü, kronolojisine ters olarak önce caz yorumlarıyla, sonrasında asılları ile tanışmamı aktaracağım. İkisini bir defada kaleme almak belli ki yazının sınırlarını aşacak. Hikâyelerinden özetleyerek bahsetmek ise müziğe haksızlık etmek olacak. Bu nedenle, başlıktan tahmin edeceğiniz gibi önceliği bu yazıda ‘Exit Music (For a Film)’ alıyor.
Ünlü rock grubu Radiohead’in bestelediği eser 1997 yılında, onların en başarılı sayılan ‘OK Computer’ albümünde yayınlandı. Albüm, 1998 yılında En İyi Alternatif Müzik Albümü dalında Grammy Ödülünü kazandı. Aslında ‘Exit Music’ daha önce 1996 yılında Avustralyalı yönetmen Baz Luhrmann’ın isteği üzerine ‘Romeo & Juliet’ filminin müziği için bestelendi. Filmin içinde değil, sadece jeneriğinde izleyiciler çıkarken çalındığı için topluluk parçaya muzipçe bu tuhaf adı verdi. Filmin müziğine farklı sanatçılar katkı yaptı ve bunlar toplanarak adetten olduğu üzere ‘soundtrack’ albümü olarak yayınlandı. Ancak parça bu albümde yer almadı, single olarak da piyasaya çıkarılmadı. Geniş çevrelere ulaşması gecikmeli olarak ‘OK Computer’ albümünde gerçekleşti. Rivayete göre bu nadir durumun nedeni, topluluğun lideri ve solisti Thom Yorke’un, eserlerinin filmin sonunda çalınmasına alınmış olmasıydı. Gitarist Ed O’Brien’a göre, müziklerinin koltukların katlanma sesleri ile rekabet etmesi hoş değildi.
Film, William Shakespeare’in ünlü ‘Romeo & Juliet’ trajedisinin modern çağa uyarlamasıdır. Amerika’da küçük bir kasaba olan Verona Beach’de birbirlerine düşman iki mafya ailesinin genç yaştaki çocuklarının, ailelerinin karşı çıkmasına rağmen yaşadıkları yasak aşkı konu eder. Başrollerini Leonardo DiCaprio ve Claire Danes’in oynadığı filmde kılıçlar yerini barutlu silahlara bırakır. Ancak hikâyenin sonu değişmez, ümitsiz aşkın trajik sonu aynıdır.
Konuya uyumlu beste hazırlamakta olan Thom Yorke, çocukluğunda Romeo & Juliet klasiğinin önceki sinema versiyonu, Franco Zeffirelli’nin yönettiği 1968 yapımı filmi izlemiş ve çok etkilenmiş. Hatta, filmin kahramanlarının yasak aşklarını yaşadıktan sonra kaçmak yerine kalmayı seçerek hayatlarını kaybetmelerine bir anlam verememiş. Çocuk gözüyle hayran olduğu Juliet’i canlandıran artist Olivia Hussey’in ölmesine çok üzülmüş. Sözleri yazarken bunun tesiriyle orijinal oyuna odaklanmış, ancak filmin sahnelerini izledikten sonra modern anlatının özetini yansıtan sözlere yer vermiş. Yorke’un derinlikli sakin sesine akustik gitarın eşlik etmesiyle başlayan şarkının müstesna bir müzik olduğu hemen hissediliyor. Sonrasında, uzun soluklu ve şarkının en damardan “keep, keep breathing” cümlesinde arkada melotron koro beliriyor ve müzik daha karanlık hale geliyor. Doruk noktası ise “you can laugh” ile başlayan kısımda. Yorke’un sesi yükselip isyan duygusu artarken arkadan elektronik sesler, doğal yankılanmalar, davul ve frekans düzeyi sanki kasıtlı olarak bozulmuş bas gitar takip etmeye başlıyor. İşte bu biraz distorte olmuş mekanik bas gitar sesine küçük bir itirazım var, naçizane Yorke’un yürek yakan haykırışının öne çıkmasına engel olduğu kanaatindeyim. Buna karşılık, Mehldau’nun caz yorumunda aynı bölüm olağanüstü.
Uzun bir süre bu parçayı “Mehldau üçlüsünün” albümünden ve orijinalinin varlığını bilmeden hayranlıkla dinlediğim ve sonradan Radiohead ile aşina olduğum için olsa gerek, Mehldau’nun caz yorumunun bende yeri çok farklı. Onun çalışıyla, hüzün ve melankolinin hâkim olduğu melodi yalın ve abartısız. Aynı zamanda, can alıcı notalarla sakin tonuna karşılık güçlü bir vurgu yakalıyor. Üçlünün enerjisi ikinci bölümde dramatik bir crescendo ile yükseliyor, kaynayan bir tencere misali müzik fokurdamaya başlıyor. Mehldau piyano solosuna girişiyor. Eşlik eden ziller ise, piyano ile adeta konuşuyor.
Bu caz yorumu, besteyi başka bir seviyeye taşıyarak ne denli saf ve özgün olduğu duygusunu pekiştiriyor. Bir müzik eleştirmeninin ifade ettiği üzere, caz müziği bir yorumlama, yerine geldiğinde bazen var olanı yeniden keşfetme sanatıdır. Kanımca, sanatçı burada bunu fazlasıyla kotarmış.
Müzikte türler arasındaki etkileşimden bahsederken, parçanın bazı bölümleri Chopin’in Op.28 E-minör prelüdünü çağrıştırıyor. Thom Yorke bestesini yaparken acaba Chopin’den ne kadar esinlenmiştir?
Radiohead cazla pek ilgisi olmayan bir alternatif rock topluluğu olmasına rağmen, birçok caz müzisyeninin beğenerek yorumladığı eserler üretmiş. Topluluğun hayranı olan Mehldau, en başarılı Radiohead düzenlemeleri yapan caz müzisyeni olarak anılıyor. Örnek olarak seçkide dinleyebileceğiniz Radiohead’in ‘Knives Out’, ‘Paranoid Android’, ‘Everything in its Right Place’ parçalarını sayabiliriz.
‘Exit Music’ değişik sanatçılar tarafından farklı müzik türlerinde yorumlanmış. Viyola ve çello ile pes seslerin hakim olduğu enstrümantal yorum, ayrıca keman ve piyanonun eşlik ettiği vokalli yorumlar bazı değerli örnekler.
Şarkının sözlerinin güçlü vurgusu olduğuna şüphe yok. Ancak sözleri ve konusunu hiç bilmeseniz dahi, iyi bir müzisyen veya topluluğun enstrümantal vokalsiz düzenlemeleri, bestenin ne denli çarpıcı olduğunun fark edilmesine yetiyor.
İlk notasından veya sözünden itibaren dinleyiciyi savunmasız yakalayan, ruhuna doğrudan işleyen bu şarkıya kulak vermeye cesaretiniz varsa, seçki sizi bekliyor!
KAYNAKÇA:
SEÇKİ:
Link’e ulaşmak için: Spotify / Sami Asa, Playlist adı: MY_23_241127_Exit Music
https://open.spotify.com/playlist/1CpyBSkPbkjBVqjjP6QCLv?trackId=1q9CucnFya5dHUh9ub2Kou
Radiohead
Brad Mehldau son yıllardaki bir konserinde