Mitsvaları çabuk yapmanın önemi

Mitsvayı vakit geçirmeden çabuk yapmanın Tanah´taki sembolü Ester´dir.

Hessi ENNEKAVİ Kavram
4 Aralık 2024 Çarşamba

Ester, Aman’ın Yahudiler hakkında ölüm emri çıkardığını öğrendiği zaman Nisan ayıydı, hatta Pesah zamanıydı. Ölüm emrinin uygulanacağı zaman ise 13 Adar’dı. Ester’in kraliçe olarak bu durumu düzeltmek amacıyla harekete geçmek için yaklaşık bir yıla yakın zamanı vardı. Ancak Ester ne yaptı? Pesah dönemi olmasına rağmen üç gün oruç tuttu ve Mordehay vasıtasıyla Yahudi halkına da oruç tutturdu. Hemen bir plan yapıp Kral Ahaşveroş’un karşısına, hayatını da riske ederek çıktı. Nitekim planı sonuç verdi ve bu ölüm kararı iptal edildi. Belirttiğimiz gibi, Ester’in önünde çok zamanı vardı. Eyleme geçmeyi erteleyebilir, hatta son anlara da bırakabilirdi. Ama ortada büyük bir mitsvanın en üst düzey bir şekli olarak Yahudi halkının hayatını kurtarmak vardı. Kraliçe olduğundan ve Yahudi olduğu bilinmediğinden, şahsen hayati bir tehlikesi yoktu. Ama kardeşleri olan diğer Yahudilerin hayatı tehlikedeydi. Dolayısıyla bu büyük mitsvayı bir an evvel yerine getirmek istedi. Buradan hayatımıza dair çok büyük bir ders alabiliriz. Aslında mitsva yapmanın hayatımızda yapabileceğimiz en önemli ve anlamlı şey olduğunu anlamalıyız. Hatta var oluş amacımızdır. Mitsva, Tora'nın ve dolayısıyla Tanrı’nın yerine getirmemiz için verdiği emirlerdir. Dolayısıyla bir mitsvayı yapmayı geciktiren kişi, aslında mitsvanın ne demek olduğunun farkında değil demektir. Bizi yaratan, bize nezaret eden Tanrı’nın emrini yeterince önemsemediğimizi, bunu yapmanın ödülünü veya yapmamanın cezasını kavrayamadığımızı gösterir. Ayrıca mitsvaların, kendimize ve tüm ilgili kimselere fayda sağlayacağına da inancımız yok demektir. Örneğin hasta birisinin iyileşmesi için dua, teilim vs okumamız istendiğinde, bunu hemen yapmıyorsak; ‘sonra yaparız, müsait olunca okuruz, şu günlük işlerimi bitireyim de hallederiz’ diye düşünüp eylemi erteliyorsak, dua ve teilim okumanın gücüne, bununla bağlantılı mitsvaların işe yarayacağına da inancımız düşük demektir. Yoksa her işimizi bırakıp bu mitsvayı yerine getirmeye çalışırdık. Düşünün ki, eğer gerçekten bu mitsvaların işe yaradığına inansaydık, o hasta veya acılı kişiyi daha fazla aynı durumda bekletmenin anlamsız olduğunu anlardık. Bir an evvel gerekli duaları yapalım, teilimleri okuyalım ki o kişi bir an evvel şifalansın. Ayrıca bu bağlamda bir mitsvayı geciktirmek, ‘mitsva goreret mitsva/ bir mitsva başka bir mitsvayı getirir’ sistemine inancımızın zayıflığını da ortaya çıkarmış olur. Karşımıza çıkan mitsvayı ne kadar çabuk yerine getirirsek, onun tetikleyeceği yeni bir mitsva da o kadar çabuk karşımıza çıkacak ve ödülümüz katlanacaktır.

Tora’da geçen özel bir sayı: 120

Tora’da geçen özel sayılardan biri 120'dir. Bu sayı, daha Tora’nın başında, yaratılışta kendini gösterir. Tora’nın sonunda, Moşe’nin ölümünde de yine karşımıza 120 sayısı çıkar. 120’nin, sonraki dönemlerde de Bet Amikdaş zamanı Büyük Assamble’nin üyelerinin sayısından, günümüzde İsrail meclisi Knesset’teki milletvekili sayısına kadar uzanan bir yeri var. Bu sayıya, Bereşit kitabında birkaç konuda rastlıyoruz. İlk olarak, Adem'den itibaren onuncu nesil olan Noah'a kadar yaşayanların 900'lü yaşlara kadar geldiğini görüyoruz. Ancak Noah zamanı, Tufan neslindeki yozlaşmayı gören Tanrı, yaşam süresini kısıtlamaya karar vermiştir. Tanrı, “Ruhum insanı sonsuza dek yargılamayacak, çünkü o etten başka bir şey değil, günleri 120 yıl olacak” demiştir. Artık 120 yıl, insanın günahlarına rağmen Tanrı’nın merhametinin, sabrının ve teşuva için şans vermesinin bir işaretidir. Bu 120 senelik yaşam konusu, Tora’nın sonunda tam 120 yıl yaşayan Moşe’de de karşımıza çıkar. Moşe 7 Adar'da doğup tam 120 yaşında yine bir 7 Adar'da ölmüştür. Nitekim Bereşit’teki söz konusu pasukta geçen ‘beşagam’ sözcüğünün gematriyası 345'tir ki, bu sayı Moşe’nin isim gemariasına eşittir. Yine Tora’da Noah zamanı, Midraş’a göre Tanrı’nın Noah’ya bir gemi inşa etmesi için 120 yıl süre verdiğini görüyoruz. 120 yıl boyunca ormanın ortasında bir gemi inşa eden Noah'ya insanlar bunu ne için yaptığını sorduklarında, Noah bir Tufan olup Tanrı’nın yeryüzünü yok edeceğini bildirmiştir. Ancak insanlar, yine de Noah’ı dinlememiş ve teşuva yapmamışlardır. Sonuçta 120 yılın bitiminde, Tanrı bir Tufan ile o neslin tümünü yok etmiştir. Daha sonra, Moşe’nin üç kere 40’ar gün, yani toplam 120 gün boyunca Sina’da Tanrı’yla özel iletişim kurup dua ettiğini, Tora öğrendiğini ve On Emir Tabletlerini iki kez aldığını görüyoruz. Sonuçta 120 günlük sürenin sonunda, bir Kipur günü, altın buzağı günahı işleyen halkın teşuva yaparak artık affedildiğini ve ikinci On Emir tabletlerini aldığını öğreniyoruz. Tora’da 120 rakamına, bir Bet Din’e sahip olmak için olması gereken en az cemaat sayısında da rastlıyoruz. Daha sonraki dönemlerde ise, 120 sayısına II. Bet Amikdaş zamanı 70 kişilik Sanedrin’in fesh olması ve daha geniş çaplı 120 kişilik Büyük Assamble’nin kurulmasında rastlıyoruz. 120’nin matematik olarak da ilginç özellikleri vardır. En küçük üç sayıdan ‘0-1-2'den oluşur ve beş faktöriyele eşittir.

Bunları biliyor musunuz?

* ‘Geula/ kurtuluş’un 7 sayısı ile bağlantısı bulunduğunu. Nitekim Amida’daki yedinci berahanın “Gaal Yisrael/ Yisraeli kurtar” olduğunu. Bu durumun sebebinin, Tanrının her şeyde yedinciyi sevmesi ve yedincilerin O’nun merhametini ve bağışlayıcılığını uyandırması olduğunu. Nitekim Şemita (7 yıllık döngü) yılında Bene Yisrael'in birbirlerine olan borçlarının affedildiğini. Yedi Şemita döngüsü içeren Yovel yılında ise tüm kölelerin serbest bırakıldığını. Tanrı’nın, yaratılışın yedinci nesli Hanoh'u kurtarıp göğe yükselttiğini. Bene Yisrael’i Mısır’dan kurtarmak için Avraam’dan başlamak üzere yedinci nesil olan Moşe’yi seçtiğini. Yisrael Kralı olarak mesh etmek ve kurtarıcı Maşiah’ın soyunu oluşturmak için Yişay’ın yedinci oğlu olan David’i seçtiğini. Kendine özel olarak yedinci gün olan Şabat’ı seçtiğini ve bu günde göksel cehennem cezasının bile durduğunu. Yedinci ay olan Tişri’yi kendine özel bayram ve ibadet prosedürleri için tahsis ettiğini ve bu ayın da Aşem’in merhametle bizi yargıladığı bir dönem olduğunu.

* Aşem’in dört harfli isim gematriasının 26, bu ismin dualarda okunuş şekli Adonay’ın gematriasının ise 65 olduğunu. Bu ikisinin toplamı olan 91'in de Amen’in gematriasına eşit olduğunu. Amen’in dualarımızın teyidini simgelediğini. Tora kelimesinin gematriasının ise 611 olduğunu… Sonuçta bu ikisinin toplamının 91+611= 702 olup, bunun Şabat'ın gematriasına eşit olduğunu. Bu şekilde Şabat’ı dualarla ve Tora öğrenimi ile geçirmemiz gerektiğine özel bir vurgu yapıldığını.

* Teşa BeAv’da yemek yiyenin, Tora’da yasak bir hayvanın ‘gid anşe/ siyatik sinirini’ yemiş gibi sayıldığını. Bu durumun, senenin 365 gününe karşı gelen 365 melek bulunması ve Tora’da 365 yapma şeklinde emir olmasıyla bağlantılı olduğunu. Nitekim 365 günden biri olan 9 Av gününe (Teşa BeAv) karşı gelen meleğin Samael olduğunu ve ‘HaSatan’ olarak tabir edildiğini. HaSatan’la, Tora’nın 365 yapma şeklindeki emirlerinden biri olan ‘gid anşe/ siyatik siniri’nin gematrialarının 365 sayısıyla bağlantılı olduğunu.

* Tora’nın son peraşasında Moşe’nin 11 kabileye verdiği son berahalara karşılık gelen, Teilim’de art arda 11 mezmur bulunduğunu. Teilim 90 ila 100 arası olan bu mezmurların yazarının da Moşe olduğunu. David Ameleh’in bunları derleyerek Teilim’e kattığını. Berahalarda Moşe’nin Şimon'a doğrudan yer vermediği gibi, bu Teilim grubunda da Şimon’a karşılık gelen bir mezmur bulunmadığını.

* Yamim Noraim’in 10 gününün aslında hepsinin birer yargı günü olduğunu. Yargının birinci gün Roş Aşana’da başlayıp 10. gün Kipur’da bittiğini. Bu durumun, Aşem’in Adonay isminde ifade bulunduğunu, Nitekim Adonay isminin ilk harfi Alef'in 1 sayısına karşılık gelip Roş Aşana’yı ifade ettiğini, son harfi Yud’un 10 sayısına karşılık gelip Kipur’u ifade ettiğini, ortada kalan ‘din’ kelimesinin de ‘yargı’ anlamına geldiğini.

* İnsan herhangi bir günahı kazara işlediyse, bunun sebebinin, önceden başka bir günahı kasıtlı olarak işlemiş bulunması olduğunu. Günahın günahı çektiğini. Bu nedenle hem kasıtlı, hem kasıtsız günahlar için teşuva gerektiğini. Buna karşı bilinçli yapılan bir mitsvanın da, ileride bilinçsiz şekilde de olsa başka bir mitsvaya kapı açacağını. Mitsvanın da mitsvayı çektiğini.

* Bazı şeylerin bir insanın hakkında verilmiş olumsuz yargı hükmünü yırtabileceğini. Bunların tsadaka (ihtiyaçlılara sadaka verilmesi), yakarma (Tanrı’ya güçlü şekilde dua etme), isim değişikliği (daha kuvvetli, Tora’dan bir isim edinme), eylem değişikliği (yanlış davranışlardan vazgeçilmesi) ve yer değişikliği (bulunan ülkeyi terk ederek, tercihen İsrael'e göç etmek) olduğunu.

* Tanrı’nın Avraam’a, soyunu ‘çok çoğaltacağını’ ve ‘birçok ulusun babası’ olacağını bildirdiğini. Tora’da ‘çok çoğaltmak’la ilgili ‘Arbe’ sözcüğünün kullanıldığını. Bunun da gematriasının 208 olup, Avraam’ın soyunu simgeleyen oğlu Yitshak’ın gematriası ile aynı olduğunu. ‘Birçok ulusun babası’nın İbranicesinin ise ‘Av Amon’ olup gematriasının 104 olduğunu. Pasukta bu kavram iki kez geçtiği için, yine 104+104= 208 sayısına ulaşıldığını.

* Yahudilikte üç haftalık negatif dönemin başlangıcı olan Şiva Asar BaTamuz’daki (17 Tamuz) 17 sayısının, aynı zamanda ‘Tov/ iyi’ kelimesinin gematriası olduğunu. Buradan, her negatif görünen durumun içinde hayırlı bir taraf bulunduğunu anlamamız gerektiğini. Nitekim bu dönemde okunan ‘kinot /ağıtlar’ sözcüğünün harflerini yer değiştirince ‘tikun/ tamir-onarım’ kelimesinin ortaya çıktığını. Bu dönemin yanlışları ve kötü gidişatı düzeltmek, onarmak için bir fırsat olduğunu. Nitekim bu dönemin sonu ve en acılı anı olan Teşa BeAv’ın, aynı zamanda ileride Maşiah’ın doğacağı bir gün olacağını ve bir bayram olarak kutlanacağını.

* Yahudi takviminde mevcut ayların, insanı güçlü veya zayıf yanları için mesajlar içerdiğini. Örneğin Tamuz ayının insanın görme özelliği ile ilgili, Av ayının ise konuşma özelliği ile ilgili olduğunu. Bununla bağlantılı olarak, Bene Yisrael'in çölde yaşadığı casus günahı olayında, 12 casusun Tamuz ayında İsrael topraklarını keşfederken gözleriyle gördüklerini, ancak çoğunun görüş yeteneklerini yanlış kullanarak, gördüklerini yanlış yorumladıklarını. Av ayındaysa konuşma özelliklerini kullandıklarını, ancak çoğunun yine bu yeteneklerini yanlış kullanarak halka olumsuz rapor verdiklerini. Şiva Asar BaTamuz ile Teşa BeAv arasındaki tarihte Yahudilerin casus günahı yüzünden pek çok felaket yaşadıkları dönemin, bu yanlış kullandığınız özellikleri düzeltmek için bir fırsat olduğunu.

Bu Tora yazıları sevgili babam Mordehay Marko ben Roşa’nın ruhunun yükselmesi içindir.

Sorularınız ve görüşleriniz için adresim [email protected]

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün