Tarihi şifa yöntemleri
Müzik terapi yazı dizimin ikincisinde Bergama’da bulunan Asklepion’a kısa bir başlangıç yapmıştım. Bütüncül yaklaşımı ve tıbbın doğuşu ile beni çok etkileyen bir yer Asklepion. Eski çağlardan itibaren iyileştirmek için kullanılmış müzik terapi ve bütüncül yaklaşım Türkiye topraklarının başka yerlerinde de uygulanmış. Osmanlı döneminde Edirne’de meydana gelen makamsal müzik ile iyileştirme metodu ise bana kalırsa kişiye özel olarak hitap etmediği için günümüze kadar ulaşmamış. Günümüzde bu metotla denemeler halen devam ediyor.
Şimdi rotamızı Asklepion’da yer almış dini ibadet ve tıbbi tedavi ile ilgili yapılara döndürelim. Bergama’daki söz konusu sağlık merkezinde uygulanan tedavi yöntemleri hakkında, çeşitli yazıtlar meydana gelmiş. Bunlardan özellikle de MS 2. yüzyılın ortalarında burada 13 yıl kalmış hatip Aelius Aristeides’in yazılarından bilgi edinebilmiş. Bu yıllarda, Bergama-Asklepion en parlak dönemindeyken ünlü hekimler Satyros ve Galenos burada yaşamış ve dersler vermişler. Genel olarak, modern psikoterapinin çeşitli yöntemleri, Asklepion’da kullanılan uygulamalara dayanmakta. Ayrıca su ve çamur banyoları, masaj, şifalı otların kullanımı ve merhem uygulamaları kullanılmış. Kutsal su içmek, yiyecek ve içecekten kaçınma kursları, kolon temizliği ve soğuk havada çıplak ayakla koşmak gibi tedavi yöntemleri de öneriliyormuş. Otosuggestion (kendine telkin) ve inkübasyon (uyku tedavisi) tedavide önemli roller oynamış.
Aelius Aristeides’in yazılarından anlaşılana göre, tedavi türü hastaların rüyalarına göre belirleniyordu. Bu amaçla özel olarak yapılmış uyku odaları sağlanmıştı. Asklepion’da bulunan tiyatroda ayinler yapılıyor ve hastalar müzik eşliğinde tedavi ediliyordu. Asklepion'da banyo yapmak ve içmek için tasarlanmış üç havuz veya çeşme vardı. Hastalar, banyonun içinde basamaklara oturur ve kendilerini yıkarlardı. Bu havuzdaki su, kutsal kaynaktan geliyordu. Kimyasal analizler, bu suyun radyoaktif özelliklere sahip olduğunu göstermiştir. Muhtemelen kaya içindeki çatlak, kutsal kaynağın bulunduğu yerdir. Tünelin girişinin batısında yer alan havuz, içme amacıyla güvenli kabul edilen akan su kaynağıydı. Aristeides'in bahsettiği çamur banyolarının bu havuzda yapıldığı düşünülmektedir. Kutsal havuzlar, çeşmeler, tapınaklar ve uyku odalarını içeren alan, ‘tedavi binası’na bir tünelle bağlanıyordu. Roma döneminde inşa edilen bu tünel, 80 metre uzunluğundaydı. Uyku odalarının tedavi odalarına bağlanmış olması, onların da psikiyatrik tedavide bir rol oynadığını gösteriyor. Böyle bir tünel, moral teşviklere dayalı psikiyatrik tedavi için çok uygun bir atmosfer yaratıyordu. Ayrıca, hastalar yaz aylarında tünelin içinde serinleyebiliyordu.
Asklepion, hava akımlarının engellendiği bir bölgede konumlanmıştı. Tedavi ve iyileşme alanları, şifalı suları, yürüyüş galerileri, tiyatroları ve kütüphanesi, Asklepion'u varlığı süresince ünlü bir sağlık merkezi yapmıştı. Asklepion'un en ünlü hekimleri arasında Calos, Antipas, Galenos, Nichomede, Flavius, Hemocrate, Clavdius yer almış. Dikkate değer hastalar arasında ise İmparator Caracalla ve hatip Aristeides bulunmuş.
Asklepion’da uygulanan şifa yöntemleri, tarih boyunca birçok toplumun ritüellerinde de tespit edilmiştir. Şamanik, Yoruba, Amerikan Yerlisi ve Afrika ritüellerinde, iyileştirilecek kişi önce arındırılır ve sonra şifacı tarafından iyileştirilirdi. Arındırma ritüeli bazen su ve dua ile, bazen de müzikle yapılırdı. Amaç, hasta kişinin iyi hissetmesini sağlamak, ardından onu kendisiyle bir olma yoluyla iyileştirmek, iyileşme sorumluluğunu kabul etme iradesi sağlamak ve nihayetinde dua ve müzik yoluyla kişinin kendisine olan inancını yeniden kazanmasını sağlamaktı.