Endülüs’ün bağrından çıkan ateşli flamenko melodileri, Kuzey Avrupa cazının yalın, dingin ve içten tarzıyla yorumlanırsa, bu harmandan nasıl bir müzik türer? Aynı bestenin, Endülüs’ün etnik mozaiğinden kaynaklanan hareketli, yerinde duramayan ve virtüöz müzisyenlerinin yarattığı şekli ile kuzeyin sakin, görece içedönük caz yorumunu karşılaştırmaya ne dersiniz? Bir başka deyişle, değişik coğrafyaların ve toplumların ürettiği farklı kültürel ve sosyal özellikler ve sonucunda bireylere genel olarak yansıyan ruh halleri, yazının odağındaki ‘Seni Seviyorum Demek için Üç Nota’ adlı aynı bestenin farklı yorumlarına müzik ve duygu olarak nasıl yansır?
‘Tres Notas Para Decir te Quiero’, flamenko gitaristi ve bestecisi Vicente Amigo’nun bestesi ve 2000 yılında çıkan ‘Ciudad de las Ideas’ albümünde yer aldı. Albüm, 2001 yılında En İyi Flamenko Albümü dalında Latin Grammy Ödülünü kazandı. Sanatçının ilk yıllarındaki sevilen bestelerinden biridir.
Öncelikle aşina olmayanlara kısa bir bilgi: Endülüs Halk Müziği olarak adlandırılan Flamenko başlıca dört unsurdan oluşuyor: Toque (gitar), cante (şarkı), baile (dans) ve palmas (ritme uygun el/avuç çırpma, alkış).
Vicente Amigo, üstad flamenko gitaristi Paco de Lucia sonrası gelen neslin en etkileyici gitaristi (tocaor) olarak görülüyor, hatta onun doğal devamı olduğu yorumları sıkça yapılıyor.
Sevilla bölgesinin Guadalcanal kasabasında 1967 yılında doğan, Cordoba’da çocukluğunu geçiren dahi çocuk Vicente, dört yaşındayken ilk kez gitarı eline almış. Sonraki yıllarda diğer gitar ustaları Paco Pena ve Manolo Sanlucar’ın yanında yetişmiş, beste ve doğaçlama konularında eğitim görmüş.
Henüz 22 yaşında efsane Flamenko şarkıcısı (cantaor) Camaron de la Isla’ya ‘Soy Gitano’ adlı çok bilinen albümünde bas gitarıyla eşlik etti, diğer ünlü bir “tocaor” Tomatito ile aynı adlı şarkıyı icra etme şansını yakaladı. 1991 yılında ilk solo albümü ‘De Mi Corazon Al Aire’ yayınlandı. Aynı yıl, Sevilla’da Uluslararası Gitar Efsaneleri Festivali’nde birçok virtüöz isimle sahneyi paylaştı.
Amigo geleneksel flamenko başta olmakla birlikte, farklı türlerde de müzik üretti. Hayran olduğu idolü Paco de Lucia’nın yolunu takip etti, yer yer caz ögelerini müziğinde kullanarak ‘Nuevo Flamengo’nun gelişmesine önemli katkısı oldu. Caz ve fusion gitar ustaları John Mc Laughlin ve Al di Meola ile birlikte konserler verdi.1995 yılında çıkan ve ününü pekiştiren albümü ‘Vivencias Imaginadas’ içinde ‘Querido Metheny’ adlı parçayı bir diğer virtüöz Amerikalı fusion caz gitaristi Pat Metheny’ye ithaf etti, bu parçada flamenkoda ilk defa trompet kullanıldı.
Flamenko köklerine bağlı kalmayı ihmal etmeyerek diğer önde gelen flamenko şarkıcıları (cantaores) Jose Merce ve El Cigala ile birlikte besteler ve albümler hazırladı. Diğer yandan, pop ve rock müzisyenleri ile de çalışmalar yaptı. Örnek olarak, İspanyolca rock müziğinin etkileyici müzisyenlerinden sayılan Arjantinli besteci, şarkıcı, Latin Grammy ödülü sahibi Andres Calamaro ile birlikte 2021 yılında hazırladığı ve seçkide bulunan ‘Para no Olvidar’ adlı parçayı gösterebiliriz.
Flamenko müziğini sahici, yapaylıktan uzak bulduğum ve severek dinlediğimden, doksanlı yılların sonlarından itibaren yaklaşık on yıl boyunca, bu süreçte güçlü bir çıkış yapan Vicente Amigo’nun müziğini takip ettim. Bahsettiğim birkaç CD’sini edindim, iki kez kendisini konserde canlı dinleme fırsatını buldum. “Tres notas para decir te quiero” onun müziğinde öne çıkardığım parçalardan biridir. Rumba formundaki akıcı ve neşeli melodisi, etkileyici gitar stili, arkasındaki dinleyiciyi eşlik etmeye çağıran ritim, sıklıkla tekrar bu parçaya dönmeme neden oldu.
Sonrasında araya başka uğraşlar ve müzik tarzları girdi, uzunca bir süre Amigo’nun müziğinden ve bu parçadan uzak kaldım. Ta ki COVID-19 tedbirleri ile eve kapanmak zorunda kalarak, müziğe daha fazla zaman ayırmaya fırsat bulana dek. Dijital müzik kanallarının sevdiğiniz müziği aramanıza gerek kalmaksızın ayağınıza getirmesinin verdiği çarpıcı gelişmeyle, bir sabah önerilenler arasında hemen tam çıkaramasam da bana tanıdık gelen, sakin piyano ve gitarı ile kişinin ruhuna işleyen bir parça dikkatimi çekti. Kısa bir bocalamadan sonra hafızamda bir ışık yanıverdi, bu parça Amigo’nun popüler bestesinin caz yorumuydu. Alman caz davulcusu Walter Haffner’in liderliğinde Alman ve İsveçli caz müzisyenlerinden oluşan topluluğun İspanyol bestelerini yorumladığı 2017 tarihli ‘Kind of Spain’ albümü içinde ‘Tres notas para decir de quiero’ yer alıyordu. Peş peşe birkaç kez dinleyip İsveçli piyanist Jan Lundgren ve Alman gitarist Daniel Stelter’in özgün çalışlarını gittikçe daha çok özümsedim. Aynı beste, Kuzey Avrupa cazının minimalist ancak notaları adeta içine sindiren duygu dolu tonuyla farklı tatlar ve kendi içinde tutarlı bir güzellik içeriyor. Müziğin çekiciliğinin önemli bir unsuru, sınırlar olmaksızın kültürler arasında bu şekilde gezinmesinde ve her tür kaliteli müziğin evrensel olmasında yatıyor.
Yeri gelmişken kontrbası ile parçanın altyapısını ustalıkla oluşturan favori müzisyenim İsveçli Lars Danielsson’a değinmek istiyorum. Kontrbas ve çello çalan, piyano ve gitarıyla beste ve düzenlemeler hazırlayan Danielsson, komple bir caz müzisyeni. Avrupa cazında çok aranan bir sanatçı, sayısız albümde topluluk lideri veya üyesi olarak yer aldı, üretkenliğini hala sürdürüyor. Önceki bir yazımda İtalyan trompetçi Paolo Fresu ile iş birliğini ve ortaya çıkardıkları derinlikli müziği konu etmiştim. Kendi liderliğinde, diğer kalbur üstü müzisyenler ile ‘Liberetto’ başlığı altında çıkardığı üç albüm ve devamında 2021 yılında ‘Liberetto Cloudland’ ise akıcı ve lirik tonlar içeriyor. Sanatçıların uyumu ve enstrümanlarındaki ustalıkla, topluluk harika bir iş çıkartıyor. Seçkiye bu albümlerden eklediğim birkaç parçayı beğeninize sunuyorum. Tüm bu eserleri zevkle dinlemekle birlikte, aralarında ‘Cloudland’ benim için farklı bir konumda. Bu parçada topluluk üyelerinin tamamı hünerlerini cömertçe gösterirken, özellikle misafir sanatçı Arve Henriksen trompetiyle müziği başka bir seviyeye taşıyor.
Danielsson gibi geniş bir spektrumda müzik yapan bir sanatçı ile ilgili hikâyeyi, özellikle Polonyalı piyanist Leszek Mozdzer ile çıkardığı albümleri ilerideki bir yazıda kaleme almak üzere, keyifli dinletiler!
Yaklaşan yılbaşı vesilesiyle, yeni yılda şarkımızdaki gibi sevgi ve barış dolu notaların, sözlerin ve ortamların artması, bitmeyen mücadeleler ve çatışmalar karşısında güçlenmesi dileğiyle!
KAYNAKÇA:
https://open.spotify.com/playlist/1fUW4cpmdFohVCRok31PtR
Vicente Amigo gençlik yıllarında, idolü ve birbirlerinin çocuklarının vaftiz babası olacak kadar yakın arkadaşı Paco de Lucia ile birlikte
Lars Danielsson